Covid-19 Salgını ve Hapishanelerde Acilen Alınması Gereken Önlemler

31 Aralık 2019 tarihinde Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan korona virüs (COVID- 19), kısa sürede 146 ülkeye yayılmış ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın(Pandemi) olduğu açıklanmıştır. 11 Mart 2020 tarihinde ise Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Türkiye’deki ilk korona virüs vakasının tespit edildiğini açıklamıştır. Bunun üzerine başta Hükümet olmak üzere pek çok kamu ve özel kurum virüs salgınına karşı önlemler almaya başlamıştır.

Hapishaneler kişisel alan ve hijyenin en az bulunduğu kapalı kurumlardır. Yoğun ve hareketli nüfus, hapishanelerin özellikleri ve organizasyonu bu tür salgınların yayılması için oldukça elverişli ortamlardır.

Adalet Bakanlığı açıklamalarına göre Ocak 2020 itibariyle 355 hapishanede 294 bin mahpus olduğu açıklanmıştır. Bu sayılaradan11 bin civarında tutuklu ve hükümlünün kadın olduğu ifade edilmiş, kesin tutuklu ve hükümlü sayıları verilmemiştir. Cezaevlerinde 3 bin 100 çocuk hükümlü ve tutuklu bulunurken, 780 çocuk ise anneleri ile birlikte cezaevlerinde kalmaktadır. Bu durumda cezaevlerinde artırılmış kapasitenin üstünde yaklaşık 66 bin tutuklunun ve hükümlünün bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu da cezaevlerinin fiziksel koşullarının daha da kötüleşmesine ve hak mahrumiyetlerinde ciddi bir artışa yol açmaktadır.

Bugün Türkiye cezaevlerinde İHD verilerine göre 2019 yılında tespit edilebilen 457 si ağır hastalığı bulunan toplamda 1333 hasta mahpus bulunmaktadır. Kaldı ki, mevcut hasta mahpus sayısı bu rakamın çok üzerindedir. Yaşamını tek başına idame ettiremeyen, sağlıklı koşullarda tedavisi yapılmayan ağır hasta mahpuslar, ağır yaşam hakkı ihlaline maruz kalmaktadırlar.

Uzunca bir zamandır hükmen tutuklu dediğimiz, yani cezası onanmamış kişilerin sayısı ise verilmemektedir. Bir başka önemli veri de yıl içinde hapishanelere giren ve tahliye edilen kişilerin sayılarıdır.  TÜİK verilerine göre 2018 yılı içinde ceza infaz kurumlarına 266 bin 889 kişinin giriş kaydı yapılırken aynı dönemde 215 bin 170 kişinin de çıkış kaydı yapılmıştır. Bu yüksek sayıdaki sirkülasyon hapishanelerde bulunan hükümlü ve tutuklu sayısının görünenden çok daha yüksek olduğuna işaret etmektedir. Böylesi bir ortamda Korona virüs salgınından korunmak pek mümkün gözükmemektedir.

Türkiye’de hapishanelerin mevcut kapasitelerinin çok üstünde insan nüfusu barındırması, fiziksel koşulların daha da ağırlaşmasına neden olmakta ve sağlık açısından ciddi riskler taşıyan önemli bir tehdit olarak durmaktadır. Bu gibi kapalı kurumlarda virüsün yayılmasının ne kadar ciddi problemler yaratabileceği hali hazırda İtalya ve İran hapishanelerinde görülmektedir. Hapishanelerdeki mahpusların ve hapishane personelinin; mahpus yakınlarının ve avukatların sağlığı sorununun bir halk sağlığı sorunu olduğu göz önünde bulundurularak ilgili kamu kurum ve kuruluşların buralarda da gerekli önlemleri almaları gerekmektedir.

Adalet Bakanlığının hapishaneler ile ilgili açıkladığı önlemlerin yetersiz olduğunu belirtmek isteriz.

Biz aşağıda imzası bulunan kuruluşlar hapishanelerde gerekli önlemlerin alınmasını ve bu önlemlerin, insanlık onuruyla bağdaşır ve hak ihlaline yol açmayacak şekilde uygulanması gerektiğini ifade eder, alınacak önlemlerde aşağıda ifade edilen hususların da dikkate alınması gerektiğini hatırlatmak isteriz.

İnsan Hakları Derneği(İHD) │ Türkiye İnsan Hakları Vakfı(TİHV)

Özgürlük için Hukukçular Derneği(ÖHD) │ Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD)

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası(SES)

Ceza İnfaz sisteminde Sivil Toplum Derneği(CİSST)