CumhurBaşkanı Erdoğanın KKTC Ziyareti

Cumhur-Baskani-Erdoganin-KKTC-Ziyareti Türkiye siyasi tarihinde ilk kez doğrudan halkın oy kullandığı Cumhurbaşkanlığı seçiminde 12. Cumhurbaşkanı olarak seçilen Recep Tayyip Erdoğan ilk yurt dışı gezisini 1 Eylül 2014 tarihinde
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk yurt dışı gezisini KKTC’ye yapmakla Türkiye’nin egemen ve bağımsız bir devlet olarak KKTC’ye ve Kıbrıs Türk halkına verdiği önemi ve önceliği ortaya koyarken dünyaya da KKTC’nin varlığı temelinde güçlü bir mesaj vermiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anavatan Türkiye’nin güvence ve desteği ile Kıbrıs Türk Halkı’nın özgür yaşama iradesi, KKTC’nin müreffeh geleceğinin teminatı olmaya devam edecektir” sözleriyle Garantör devlet olarak milli Kıbrıs davasındaki devlet politikasının devam ettiğini ve Kıbrıs politikasının vazgeçilemez temel ilkeleri doğrultusunda sürdürüleceği kararlılığını ortaya koymuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan KKTC’yi ziyaretinde yaptığı açıklamalarda verdiği mesajlarda, Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki kararlılığını sürdürmesi yanında Annan Planı sürecinde yaşanan tecrübenin ve Rumlarla Yunanistan’ın uzlaşmaz tutumu ve Kıbrıs’ta anlaşmayı istemeyen, anlaşma yollarını kapatan tutum ve politikaları karşısında yeni bir dönemin başlayacağının da işaretlerini verdiği yorum ve değerlendirmeleri ön plana çıktı. Diplomasi gözlemcileri
Cumhurbaşkanının açıklamaları ışığında gelinen aşamada Kıbrıs konusunda yeni döneme girildiğini ifade ediyorlar.

Cumhur-Baskani-Erdoganin-KKTC-Ziyareti-4

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarında verdiği mesajlardan bunun görülebileceği, özellikle ilk yurt dışı resmi ziyaretini KKTC’ye yaptığını  belirterek “Resmî Diplomatik İlişkiler Sürecini Kuzey Kıbrıs’tan Başlatıyoruz” ifadesinin altının çizilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Ercan Havalimanı’nda, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, KKTC Meclis Başkanı Sibel Siber, KKTC Başbakanı Özkan Yorgancıoğlu, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça ve diğer yetkililer karşıladı. Ercan Havalimanı çıkışında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, halkın yoğun sevgi ve ilgisiyle karşılaştı.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan KKTC’ye varışında ERCAN havaalanında kendisini karşılayan coşkulu halka yaptığı konuşmada “Sayın Cumhurbaşkanı, Sevgili Kardeşlerim, Hanımefendiler, Beyefendiler; sizleri duygusal, duygusal olduğu kadar anlamlı bu buluşmada, en kalbi duygularla selamlıyorum. Duygusal ve anlamlı diyorum, zira 10 Ağustos’ta yapılan seçimde Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, Cumhurbaşkanı olarak ilk ziyaretimi KKTC’ye yapmak suretiyle, hamdolsun yolculuğumuzun resmî diplomatik ilişkiler sürecini de Kuzey Kıbrıs’tan başlatmış oluyoruz. Zira ana ile yavrunun buluşması ne kadar anlamlıysa, buradaki buluşmamız da o kadar anlamlıdır. KKTC’de bugün gerek Sayın Cumhurbaşkanı ile gerek Ana Muhalefet Lideriyle, gerek Meclis Başkanımız ve Bakanlar Kurulu Üyeleriyle, yapacağımız görüşmelerde, Kuzey Kıbrıs’ın bugüne kadar o samimi, dik duruşunun uluslararası camiadaki yerini tekrar dertleşeceğiz.

Cumhur-Baskani-Erdoganin-KKTC-Ziyareti-3 Tabii önümüzde bu hafta içinde NATO Zirvesi var, ay sonunda BM Genel Kurulu var. Kıbrıs, yine bizim bu toplantılarda, önemli bir gündem maddemiz olacaktır.Şunu bilmenizi istiyorum, hiçbir zaman Kuzey Kıbrıs’ı unutmamız söz konusu olamaz” sözleriyle meseleyi uluslararası platformlara taşıyacağını ve sürdürülecek diplomatik ilişkilerde ön sıralarda Kıbrıs konusunun ve KKTC’nin yer alacağının işaretini vermiştir.KKTC’ye Barış Suyu Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında ayrıca iki ay içerisinde, Türkiye’den denizin altından suyun Kuzey Kıbrıs’a ulaşacağını hatırlatarak “Artık barajlar zaten tamam, o iş bitti. Şimdi inşallah su ulaşıyor. Yine denizin altından elektrik de inşallah buraya ulaşmış olacak. Ve burada yine böyle ara sıra kesinti filan diye bir şey inşallah olmayacak.Ve şunu da söyleyeyim, Güney Kıbrıs’ın da ihtiyacı olduğu zaman, bizim bu attığımız adımlardan, onlar inanıyorum ki barışın mesajını alacaklardır. Tabii burada arzumuz şudur: Özellikle garantör ülkeler olarak, Türkiye nasıl görevini yapıyorsa, aynı şekilde Yunanistan’ın da bu görevi yapmasıdır. Eğer bu görevler yerine getirilirse, inanıyorum ki çok kısa bir zamanda Kıbrıs sorunu hal yoluna girmiş olur” dedi. KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da yaptığı konuşmada, “KKTC Cumhurbaşkanı olarak, Sayın Cumhurbaşkanı’na, Muhterem Eşleriyle birlikte hoş geldiniz diyorum.

Cumhur-Baskani-Erdoganin-KKTC-Ziyareti-2 KKTC’ye başbakan olarak geldiğiniz zamanlar olmuştur, ama ilk defa Türk Halkı’nın seçtiği Cumhurbaşkanı olarak geliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanımızın ilk ziyaretini KKTC’ne yapmakla vermeye çalıştığı mesajı Rum tarafı almıştır” dedi. Dr. Küçük ve Denktaş’a Milli Dava İçin Manevi Teyit Cumhurbaşkanı Erdoğan Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük’ün kabrini ziyaretinde anıt özel defterine yazdığı şu sözlerle duygularını ifade etti: “Aziz Lider Dr. Fazıl Küçük, Kıbrıs Türk Halkının şanlı varoluş mücadelesindeki dirayetli önderliğinizive özverili katkılarınızı minnet ve şükranla anıyoruz. Bu vesileyle Türkiye Cumhuriyeti’nin, fikir ve gönül birliği içinde olduğu fedakâr ve kahraman Kıbrıs Türk Halkı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yanında olacağını bir kez daha teyit ediyor, aziz hatıranız önünde saygıyla  eğiliyoruz. Ruhunuz şad olsun.” Daha sonra KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın kabrini ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, anıt özel defterini imzaladı  ve deftere şunları yazdı: “Kurucu Cumhurbaşkanı Aziz Denktaş, tüm hayatınızı var oluş mücadelesine adadığınız kahraman Kıbrıs Türk Halkı, dirayetli liderliğinizde gerçekleştirdiği onurlu mücadelesinin en anlamlı eseri olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde geleceğe güvenle bakmakta ve kararlı bir şekilde aydınlık yarınlara yürümektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin, bu eşsiz mücadelesinde Kıbrıs Türk Halkı’na karşı ahdi ve tarihî sorumluluğunu, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yerine getirme kararlılığını manevi huzurunuzda bir kez daha teyit ederek, aziz hatıranızı şükran ve saygıyla anıyoruz.” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC’ni ziyaretinde yaptığı dikkat çeken önemli bir açıklaması da KKTC Cumhurbaşkanı ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Başkanı arasında 11 Şubat 2014 tarihinde başlayan yeni görüşme sürecine ilişkindir.

Cumhur-Baskani-Erdoganin-KKTC-Ziyareti-1 Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasında, “Bildiğiniz gibi 11 Şubat 2014’de özellikle Kuzey Kıbrıs, Güney Kıbrıs arasındaki iki liderin ortak açıklamaları ile yeniden başlayan ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin iyi niyet misyonu çerçevesinde devam eden görüşmeler şu anda içinde bulunduğu son aşamaya gelmiş bulunuyor. Fakat KKTC’nin bugüne kadar adil, kapsamlı bir neticeyi özleyerek sürdürdüğü görüşmelerde Güney Kıbrıs ne yazık ki bugüne kadar hiçbir zaman olumlu bir yaklaşımın içerisinde olmadı. Şu anda da bu Kıbrıs sorununun Türk tarafının gösterdiği iyi niyetle, aynı şekilde Rum tarafının da iyi niyet göstermesi neticesinde bir çözüme kavuşması mümkün. Bizler özellikle bu konuda garantör bir ülke olarak Yunanistan’ın da bu işe çok daha sıcak, çok daha olumlu bir yakılışım içerisinde olmasını bekliyoruz. Ada’da 50. yılını geride bırakan sorunun mağduru olan malum, Kıbrıs Türk Halkı’dır. Uzlaşma yönündeki irade her zaman yine onlar tarafından ortaya konmaktadır. Maalesef karşı taraf, uzlaşma yönünde bir tavır ortaya koymamıştır” dedi.

Uluslararası toplumun bu konuda kararlı adımlar atmasını özellikle beklediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bizler gerek hükümetimiz olarak, gerek şahsım olarak, bundan sonraki süreçte bütün görüşmelerimizde tabii ki bunu her zaman bizim değişmez bir maddemiz olarak gündemimizde tutuyoruz, tutacağız.” sözleriyle kapsamlı ve adil sürdürülebilir bir anlaşma için Türkiye’nin kararlılığına vurgu yapmıştır. KKTC Doğu Akdeniz Bölgesinde Bir Örnek Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC’nin insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik devlet yapısı ve her geçen gün yükselen ekonomik refah düzeyiyle Doğu Akdeniz bölgesi için bir örnek teşkil ettiğini vurgulayarak “Özellikle son 10 yılda Türkiye’deki gelişmeye paralel olarak, yaşanan ekonomik kalkınma hamlesi ile ülkede kişi başına düşen gelirin önemli oranda artması, KKTC’nin maruz kaldığı tüm haksız kısıtlama ve engellemelere rağmen Rum tarafı ile olan açığı kapatması bakımından mutluluk vericidir. Hele hele şurada birkaç ay içerisinde Türkiye’den KKTC’ye suyun denizin altından bağlanması ile bir diğer adım inşallah elektriğin de bağlanmasıyla Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan tüm soydaşlarımız, kardeşlerimiz çok daha büyük bir güce ulaşacaklardır. Artık burada süre iyice daralmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı: “Yakalanan bu ivme korunarak geliştirilecek, KKTC bölgede önemli bir çekim merkezi haline gelecektir. Cumhurbaşkanı olarak da bu konudaki çalışmaları yakından takip edeceğim. Anavatan Türkiye’nin güvence ve desteği ile Kıbrıs Türk Halkı’nın özgür yaşama iradesi KKTC’nin müreffeh geleceğinin teminatı olmaya devam edecektir” dedi. İki Devletli Çözüm ve Garantör Devlet Gerçeği KKTC’de Cumhurbaşkanı Eroğlu ile düzenlendiği ortak basın toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin üzerine düşeni yaptığını, sürecin diğer muhataplarından da aynı samimiyet ve gayreti beklediğini belirterek “Biz türbinde seyirci değiliz; adı üzerinde garantör ülkeyiz. Garantör ülke olduğumuza göre Kuzey Kıbrıs’taki gelişmelerle ilgili her zaman elimiz Kuzey Kıbrıs’ın üzerindedir ve buraya yönelik söyleyecek sözlerimiz her zaman vardır ve bundan sonra da olacaktır” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Kıbrıs meselesinin sonuçlandırılmasında ve bir anlaşmaya varılmasında kabul edilemez şeyler bulunduğunu da belirterek şöyle konuştu: “İki devletli bir çözüm kabul edilmediği sürece buna bizim sıcak bakmamız asla mümkün değildir. Federal bir yapıyı buna bina ederek kabul etmek mümkündür. Aksi takdirde böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değildir. Siyasi eşitlik bizim için önemlidir. Siz bizim arkamızdan gelin, biz sizin önünüzden gidelim şeklindeki bir şeyi bize kimsenin dayatmaya hakkı yoktur. Böyle bir şeyi kabul etmek de asla mümkün değildir. Bundan sonraki süreçte de garantör ülke sıfatıyla bunu kararlı bir şekilde sürdüreceğiz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan başından beri adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözümden yana olduklarını belirterek “Adil olmayan projelerle önümüze gelenler şunu bilsin ki böyle bir projeyi kabul etmek bizim tarihimizi reddetmek olur ki böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değildir. Bu bakımdan garantör ülkeler olarak bizim samimi gayretlerimizi Yunanistan’ın da ortaya koymasılazım, aynen İngiltere’nin de ortaya koyması lazım. Bunların dışında garantör ülke veya garantör uluslararası kuruluş arama gayreti içerisine girenler de boşuna bu türgayretlerin içerisine girmiş olurlar. Böyle bir şeye evet dememiz de asla mümkün değildir” sözleriyle de nasıl bir anlaşmanın mümkün olabileceğini de ifade etti ve iyi niyetli çözümden yana yaklaşımıkoruduklarını belirterek “Hedefimiz halen devam etmekte olan müzakere sürecini bir an evvel eş zamanlı referandumların yapılması aşamasına getirilmesidir” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk ziyaretinin KKTC’ye gerçekleştirmesi ve yaptığı açıklamalar, başta Rum tarafı olmak üzere uluslararası topluma verdiği mesajlar, KKTC ve Kıbrıs Türk halkı için verdiği teminat, güven ve KKTC’ye tam desteği, Türk halkında ve KKTC basınında büyük memnuniyet ve mutluluk yarattı ve Cumhurbaşkanının tarihi ziyaretine daha büyük bir anlam kazandırdı. Rum Tarafının Uzlaşmazlığı Devam Ediyor Kıbrıs Türk halkının kapsamlı, yaşayabilir, adil ve kalıcı bir anlaşma için ortaya koyduğu samimi ve açık yaklaşımlarına, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın barış mesajlarına, müzakerelere verdiği açık desteğe karşılık, Kıbrıs’ta bir anlaşmayı asla istemeyen, bir antlaşma için siyasi iradesi bulunmayan ve kendini Kıbrıs’ın tek hâkimi kabul eden Kıbrıslı Rumlar ve Rum tarafı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC’yi ziyaret etmesine tepki gösterdiler, protesto ettiler ve “Türk Cumhurbaşkanı kabul edilemez bilinen tezlerini tekrarladı…” şeklindekiyaklaşımlarıyla uzlaşmazlıklarını
yeniden ortaya koydular.