Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kritikSuudi Arabistan ziyareti sonrası, Suudyönetiminden Katar’a yönelik olumluadımlar atıldı. Suudi Arabistan’da ElCezire ve diğer medya kuruluşları baştaolmak üzere Katar’a ait internet sitelerineerişim tekrar sağlandı. Katarile bazı Arap ülkeleri arasında baş gösterenkriz sonrası erişime kapatılan ElCezire ve Katar’a ait diğer internet sitelerininyeniden erişime açılmasıylailgili resmi makamlardan açıklamayapılmadı. Suudi Arabistan daha önceKatar’a sunulan 13 maddelik listeniniçinde yer alan El Cezire’nin kapatılmasınayönelik maddeden geri adım atarak,kanalın açık kalarak bazı yayın değişikliklerinegitmesi gerektiğini açıklamıştı.Ancak, Kraliyet Divanı ÜyesiSuud el-Kahtani, kişisel sosyal medyahesabından yaptığı paylaşımda, Al Jazeerave Katar’a ait diğer sitelere ulaşılabilmesininteknik arızadan kaynaklandığını,birkaç saat içinde arızanın giderilerekbu sitelerin tekrar erişime kapatılacağınıbelirtti. Katar ile bazı Arap ülkeleriarasındaki kriz, 5 Haziran’da SuudiArabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirliklerive Bahreyn yönetimlerinin Katar iletüm diplomatik ilişkilerini kesmeleriylebaşlamıştı.Katar’a abluka uygulayan 4 ülke, ilişkilerindüzeltilmesi için Doha yönetimine“Türkiye’nin Katar’daki askeri üssününkapatılması, İran ile ilişkilerin kesilmesive Al Jazeera televizyonunun kapatılması”gibi şartların bulunduğu 13maddelik talep listesi sunmuş, Katar ise uluslararası hukuka aykırı hiçbir talebinkabul edilmeyeceğini açıklamıştı.Katar’a abluka uygulayan SuudiArabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır,Türk üssünün kapatılmasının dadahil olduğu 13 maddelik talep listesindengeri adım atmıştı. Dört ülkeninBM temsilcileri, bunun yerineKatar’a “terör ve her türlü aşırıcılıklamücadele” ‘nin yer aldığı altı maddelikyeni bir liste sunmuştu. CumhurbaşkanıErdoğan’ın körfez turu sonrası,Birleşik Arap Emirlikleri’ndenturla ilgili yorum geldi. BAE DışişleriBakanı Enver Muhammed Gargaş,Erdoğan’ın ziyareti için, ‘Katar krizineilişkin yeni bir şey sunmadı’ dedi.Gargaş, Cumhurbaşkanı Recep TayyipErdoğan’ın Körfez turunun Katarkrizine ilişkin yeni bir şey sunmadığınıve Türkiye’nin bu konuda tarafsızkalmasının daha iyi olacağını söyledi.Erdoğan’ın Suudi Arabistan, Katarve Kuveyt’e yaptığı ziyaretleri sosyalmedya hesabından yorumlayanGargaş, “Türkiye Cumhurbaşkanı’nınziyareti, yeni bir şey sunmadı.Türkiye’nin aceleci tutumu nedeniyle,bu krizde tarafsız kalmak Ankara için eniyi seçenek olacaktır. Zira hiçbir ziyaret,Katar’ın kendi tutumunda yapacağı etkiyiyaratamaz” ifadelerini kullandı. CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan, Katarve Körfez ülkeleri arasında yaşanan krizeçözüm bulmak amacıyla sırasıyla SuudiArabistan, Kuveyt ve Katar’a ziyarettebulunmuştu. Erdoğan’ın turun son durağıolan Doha’da Katar Emiri Şeyh Temimbin Hamad el Sani ile görüşmesinin ardındanCumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahimKalın, görüşmeler sonucu “krizin müzakereve diyalog yoluyla çözümü için mevcutgirişimlerin devam ettirilmesi hususundamuhataplarıyla mutabık kalınmış olduğu”yönünde açıklamada bulundu.Cumhurbaşkanı’nın Kuveyt ziyareti,ülke basınında büyük yankı uyandırdı.Gazeteler haberi manşetten verirken,Erdoğan’ın Körfez krizi için ara buluculukyapan Kuveyt Emiri’ne destek çağrısınıöne çıkardı. Er-Rai gazetesi, CumhurbaşkanıErdoğan’ın Kuveyt ziyaretini okuyucularınamanşetten duyurdu. Gazete,Erdoğan’ın uluslararası camiaya Körfezkrizinin çözümü için ara buluculuk yapanKuveyt Emiri Şeyh Sabahel-Ahmedel-Cabir es-Sabah’a destek verme çağrısınıöne çıkardı. Cumhurbaşkanı Erdoğanile Avrupa Birliği Dış İlişkiler veGüvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi FedericaMogherini’nin ziyaretinin Katar’ıboykot eden ülkelere bir mesaj anlamıtaşıdığını kaydeden er-Rai, bu ziyaretlerinKuveyt’in ara buluculuk rolünede ciddi destek sağladığına dikkati çekti.El-Ceride gazetesi de CumhurbaşkanıErdoğan’ın ziyaretine manşetten yervererek, bu ziyaretin Kuveyt’in Körfezkrizindeki ara buluculuğuna destek niteliğindeolduğuna işaret etti.Gazete, Erdoğan’ın ziyaretinin dostçave samimi bir ortamda gerçekleştiğinikaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ınziyaretini manşetine taşıyan Kuveyt’ineş-Şahid gazetesi de ziyaretin iki ülkeilişkilerinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesikonusundaki çabalara katkı sağladığınıbelirtti. Erdoğan’ın ziyaretineiç sayfalarda yer veren el-Enba gazetesiise, ziyaretin ayrıntılarına yer vermedenKuveyt’in Körfez krizini sona erdirme yönündeki çabalarına destek olduğunavurgu yaptı. Cumhurbaşkanı Recep TayyipErdoğan, dün akşam saatlerinde özel uçak“TUR” ile Kuveyt’e gelmişti. Erdoğan’ın Kuveytziyaretine eşlik eden heyette, GenelkurmayBaşkanı Orgeneral Hulusi Akar, DışişleriBakanı Mevlüt Çavuşoğlu, EkonomiBakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii KaynaklarBakanı Berat Albayrak, Milli SavunmaBakanı Nurettin Canikli ile MİT MüsteşarıHakan Fidan da yer aldı. CumhurbaşkanıErdoğan ve beraberindeki heyet, sabahsaatlerinde Kuveyt’ten ayrılarak Katar’a gitti.Katarlılar, “Katar halkı Erdoğan’ın gelişinikutluyor” başlıklı etiket ile CumhurbaşkanıErdoğan’ın ülkelerini ziyaretinden duyduğumemnuniyeti dile getirdi. Etikette ülkede‘trend topic’ oldu. Katarlılar, Sosyalmedyadaki paylaşımlarıyla, CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan’ın ülkelerini ziyaretindenduyduğu memnuniyeti dile getirdi.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Körfez turukapsamında Kuveyt’ten Katar’a geçmesiyleeş zamanlı olarak sosyal medyada “Katarhalkı Erdoğan’ın gelişini kutluyor” başlıklıbir hashtag açan Katarlılar, Erdoğan’ı“kahraman”, “stratejik ortak” şeklinde nitelendirerek,ziyaretten duydukları memnuniyetiifade eden şiir, nesir ve fotoğraflarpaylaştı. Aralarında siyasiler ve basınmensuplarının açıklamalarının yer aldığıErdoğan’ı “karşılama hashtag” lerinde, Katarİçişleri Bakanlığı Basın Ofisi Müdürü Ahmedbin Said er-Remeyhi, memnuniyetinidile getirerek, ziyarete ve önemine ilişkindeğerlendirmelerde bulundu. Remeyhi,söz konusu ziyaretin Körfez krizinin ardındanErdoğan’ın gerçekleştirdiği ilk ziyaretolması nedeniyle önemli olduğuna dikkatiçekerek, Türkiye’nin Katar’la dayanışmaiçinde olduğunu ve uygulanan yasa dışı ambargoyukabul etmediğini açıkça ifade ettiğinive Katar pazarında ihtiyaç duyulan gıdaürünlerinin karşılanmasına katkı sağladığınıbelirtti. Türkiye’nin politikasının çıkarlaradeğil prensiplere dayandığını kaydeden Remeyhi,bu ziyarete ilişkin işaretlerin yeni birdayanışma mesajı taşıdığını öne sürdü.Remeyhi, Körfez krizinin aşılmasındansonraki dönemi şekillendirecek yeni Katargörüşünün oluşumu gölgesinde yatırım,ekonomi, güvenlik ve askeri alanlardaiki ülke arasında stratejik iş birliğini güçlendirmekiçin Erdoğan’ın ziyaretinin bir fırsatteşkil ettiğine dikkati çekti. Eş-Şuruk GazetesiGenel Yayın Yönetmeni Sadık Muhammedel-Imari, Erdoğan’ın Katar ve KatarEmiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’ninonur konuğu olarak geldiğini belirtirkengazeteci Cabir el-Harami ise “Katar halkı,Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ahlaklı asilduruşunu saygıyla karşılıyor. Sıkıntılar insanlardakicevheri ortaya çıkarır.” ifadelerineyer verdi. Vatan gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Abdurrahmanel-Kahtani ise ziyarete ilişkin “Kardeşintüm pencerelerini kapattığı zamandayanımızda kahramanca duran güçlüstratejik ortağımız hoş geldi.” Dedi.Katar’ın önde gelen gazetelerindenEş-Şuruk ise, Erdoğan’ın Katar ziyaretini“Bereketli Doha’ya hoş geldin hakkaniyetliErdoğan” manşetiyle verdiği haberde“Katar’a yönelik haksız ambargonunoluşturulduğu (yapay) Körfez krizive yankılarının patlak vermesinden buyana gerçeğin yanında yer almayı seçenTürkiye’nin tutumu, ahlaki sorumluluklaöne çıkıyor” ifadesini kullandı.Haberde Türkiye’nin bu tutumununkapsayıcı ve İslam birliğini içerençalışmalarla öne çıkan Erdoğan dönemisiyasetiyle uyum içerisinde olduğukaydedildi. Erdoğan’ın, Müslümankardeşi Katar’daki ikinci evinegeldiği belirtilen haberde söz konusuziyaretin Türkiye’nin dış politikasınayönelik takdiri artırmasının yanısıra iki ülke arasındaki ilişkileri de güçlendireceğibelirtildi. Er-Ra’ye gazetesiise Erdoğan’ın Suudi Arabistan, Kuveytve Katar ziyaretlerinin gerçeğe dönüşühızlandıracağını aktardı.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katarziyaretlerinin ardından gazetecilereaçıklamalarda bulundu. CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan,Kuveyt ve Katar’a ziyaretlerde bulundu.Körfez ziyaretinin ardından Erdoğan,İsrail’in Mescid-i Aksa’daki faaliyetlerineyönelik olarak yöneltilen bir soruya “İsrailattığı adımlarla yanlışa gidiyor. Yalnızlığagidiyor.” değerlendirmesinde bulundu.Erdoğan, “Diyanet İşleri Başkanı değişecekmi?” sorusuna ise “Başkan halagörevinin başında. Ancak şu an görevdenalma söz konusu değil” yanıtını verdi.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasındansatır başları şöyle; “Katar kriziniele aldık. Katar meselesinin çözümü noktasındaneler yapabileceğimiz istişare ettik.Şu hususun altını çizmekte fayda var.Yıkmak kolay. Yıkılanı inşa etmek zor. Devlerarasında bu da çok zahmet ister. Songörüşmemizde istikrarın yeniden inşasıyolunda önemli bir adım olduğuna inanıyorum.Suudi Arabistan’da ilişkilerimizinivmesinin sürdürmesi konusunda hemfikirolduk. Kral Selman’a krizin çözümündebeklentimizin yüksek olduğunu söyledim.Prens Muhammed Bin Selman ile dekapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik. İkiliilişkilerimizin ekonomik boyutunu birliktedeğerlendirdik. Suudi Arabistan’ın ardındanKuveyt emiri ile ikili ve bölgesel konularıele aldık. Ticaret enerji ekonomikve ticari işbirliği imkanlarını değerlendirdik.Körfez krizinde çözümüne katkı sunmaçabasında olduğumu belirttim. EmirŞeyh Temim’e kriz sürecinde sergiledikleritutumu takdirle arzuladığımızı belirttik.Görüşmelerimizde ayrıca bölgesel meseleleriele aldık. Suriye, Irak, Yemen Filistinkonularını ele aldık.Mescid-Aksa ya yönelik kısıtlamalarıkabul edilemez olduğunu belirttik.İbadetlerini yapamaya gelen Müslümanlarıteröristlerle eş tutmak büyükbir akıl tutulmasıdır. Mescid-i Aksa bütünMüslümanların göz bebeğidir. Birkez daha İsrail’i hukuka insani değerlereuygun davranmaya davet ediyorum. İsrailtutumuyla tüm bölgeye zarar veriyor.Bir kez daha İsrail’i hukuka insanideğerlere uygun davranmaya davetediyorum. Şiddeti mazur görmediğimiziözellikle ifade ediyorum. Körfez ziyaretiminfaydalı geçtiğini ifade etmek istiyorum.Üs konusu gerek Suudi Arabistangerek Kuveyt’te gündeme gelmedi.Katar’da görüştük. Katar’ın son dönemdetakındığı tavır takdire şayan. SuudiArabistan’da temennilerimizi çok kaçıkve net bir şekilde ifade ettik. En önemlibeklentimiz İslam dünyasında birliğinkalıcı olması Netanyahu’ nun açıklamalarınınhukuka uygun bir yanı yok.Burada ibadetlerini yapmaya gidenlereorada yapılan özellikle gerek silahlımuamelelerde şehit olanların durumunugördük. Acaba bu tür muamelefarklı ülkelerdeki Yahudilere yapılsa neolur? Biz bu tür olayların yapılmamasıiçin her türlü önlemi alıyoruz. Bizim içinibadethanelerin korunması önem arz ediyor. Son dönemlerde birbirini ateşleyenbenzer olayların olduğunu görüyoruz.Harem-i Şerif çok farklı bütünMüslümanların ilk kıblesi. Eylül ayındagündeme gelecektir. İsrail yanlışa gidiyor.Yalnızlığa gidiyor.”Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın SuudiArabistan, Kuveyt ve Katar’a gerçekleştirdiğiziyareti, Katar krizi ile Körfezülkeleri arasında yükselen tansiyonundüşürülmesi için önemli. Türkiye,Katar krizinin başladığı ilk andan itibaren,inisiyatif alarak sorumlu davrandı.İki tarafın da gözettiği hassas dengeleridikkate alarak, krizin derinleşmesininönüne geçti. Çünkü krizin büyümesininetkisi, yalnızca Katar veyaKörfez ülkeleriyle sınırlı olmaması. Krizderinleştiği takdirde, Ortadoğu ülkelerininde sahada olmasından dolayı, bucoğrafyada da yeni bir kriz alanı oluşturacak.Ortadoğu’daki her kriz ise, baştada İsrail’in ekmeğine yağ sürüyor, yanikrizler İsrail’in lehine işliyor. İsrail, Körfezülkelerinin kendi aralarındaki çekişmelerinifırsat bilerek Filistin halkınazulüm etmeye devam ediyor. İsrail’inbu süreçteki hesap vermemesinin vevurdum duymaz hareketlerinin sonucunuKudüs’te yaşananlar gösteriyor.İslam’ın ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’yıibadete kapatan, ardından da kısıtlamalargetiren İsrail’e bu özgüveni veren,Körfez ülkelerinin sessizliği ve kendiaralarındaki sorunlarıdır.Diğer yandan başta İsrail, enerjikaynaklarını uluslararası pazarlarataşıyan Katar’a alternatif olarak Doğu Akdeniz kaynaklarını Avrupa’ya taşımakve AB ülkeleri arasında bir geçişgüzergâhı oluşturmak istiyor. Bununiçin de, Katar’ın devre dışı kalması içinhazırda bekledikleri de çok aşikar. AslındaKatar krizi yeni enerji denkleminikurmak için dizayn edilmiş ve programlanmış,siyasi görünümlü bir denklem.Uluslararası enerji şirketleri tarafındanİsrail, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi(GKRY), Mısır, Lübnan ve Filistin sularındayürütülen araştırmalar sonucundabirbirinden farklı büyüklükleresahip birçok doğalgaz sahası keşfedildi.Doğu Akdeniz Bölgesi, dünyanın enbüyük hidrokarbon yataklarına ev sahipliğiyapan Ortadoğu, Körfez ve AvrupaBirliği (AB) ülkeleri arasında birgeçiş güzergâhını oluşturuyor. Dolayısıyladünya doğalgaz pazarında önemlibir pay almak için sürece dahil olmakisteyen tüm Doğu Akdeniz ülkeleri, bölgedeyeni bir dengeyi ve denklemi zorluyorlar.Bu dengeyi istedikleri noktayagetirebilmek için de, Körfez ülkelerinin,özellikle de Katar’ın pozisyonuönem kazanıyor. Katar’ın doğalgazdaöne çıkması, kurulmak istenen denklemiçin risk. Çünkü Katar, Körfez’de LikitDoğal Gaz ihracatında yüzde 72 ileaçık ara ile dünyada en büyük pazarpayına sahip.Başta İsrail olmak üzere Doğu Akdenizülkeleri, Katar’ın enerjide budenli bir üstünlük kurmasını kolay sineyeçekemiyorlar. Hiçbir gerekçe yokkenKatar’ın abluka altına alınmaya çalışılması,enerjide abluka kurma amacındankaynaklanıyor. Bu ablukayı kırabilecekülkelerin başında ise Türkiyegeliyor. Türkiye’nin coğrafi konumuve enerjideki stratejik hamleleri,enerji denkleminde Türkiye’nin ağırlığınıarttırıyor. İsrail de, Doğu Akdenizülkeleri de, Türkiye’nin enerjideanahtar ülke olduğu gerçeğinin farkında.Çünkü, Doğu Akdeniz ülkeleridahil olmak üzere, Türkiye’ye rağmenkurulacak denklemin maliyetininde yüksek olduğunu tüm enerji paydaşlarıda biliyor. Türkiye’nin rolününne denli önemli olduğu, Katar krizindebir kez daha gün yüzüne çıktı. CumhurbaşkanıErdoğan’ın, krizin başladığıilk gününden beri Körfez ülkeleriyledevam ettirdiği diyalog sayesinde krizderinleşmedi. Böylece Türkiye, bir taraftantansiyonun düşmesini sağladıdiğer taraftan da bölgede Katar’ın ablukaaltında olduğu bu dönemde ablukanınkırılması için en önemli ve stratejikülkelerden birisi olduğunu kanıtladı.Bugün Katar’ın yaşamış olduğuabluka, siyasi istikrarsızlığa ve kaosadönüşmediyse, Türkiye’nin bunda çokbüyük katkısı var.