Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Aydın Tipi İnsan Motifi PDF

İçindekiler

Cumhuriyet Edebiyatında “Münevver Aydın Tipi ve İnsan Fikri”

1923 yılından sonra ortaya çıkan aydın insan tipi, kültürel değişime bağlı olarak bazı değişimler kazanmıştır. Bu değişimin ölçütü, halkın geleneklerinde, sanatçıların estetik yorumlarında, aydınların tavırlarında ve nihayet devlet politikalarının şekillendirdiği tercihlerde aranmalıdır. Bu, Aiden’ın modellerini çizerken büyük önem taşıyacaktır. Yüzyıllarca Alplerde aranan aydın, aziz, din adamı ve eğitimci arketipi, Tanzimat edebiyatından sonra edebiyatta aranmıştır. Cumhuriyet sonrası dönemde aydınların tasnifinde edebiyatın etkisi belirginleşir. Birikimleri toplumsal hayata işlevsel bir biçimde aktaran edebî eserleri inceleyenlerin bu konuya özellikle dikkat etmesi gerekir.

Türk dünyası ile Türkiye arasındaki ilişkilerin en önemli temellerini arayış tarih ve edebiyat birlikteliğinde olmuştur. Cumhuriyet edebiyatı böyle bir mutluluğa sahipti.

Cumhuriyetin ilanından sonra Türk edebiyatında medya ve medya kültürünün edebiyat ve söz işlevini üstlenmeye aday olduğu görülmektedir. Yüksek teknoloji destekli, çağrışım bolluğu, hayalden çok sanal dünyaya açıklığıyla sanat eserleri, teknik, mekanik ve mekanik donanımı edebiyat sosyolojisinin belgelerini değiştirmeye başlamıştır. Edebiyat tarihinden alıntı yapmaya çalışan araştırmacılar, radyo, televizyon ve bilgisayar programlarında bibliyografik etiketler biçiminde dipnotları giderek daha fazla kullanıyorlar. hızlı hayat metro ve faks gibi fast food gibi takma adlar; Sanat yapıtında yer alan ve bu zemini hayal gücü ile karşılaştırmamızı sağlayan medya, iletişim mesleğinin tüm mesleklere uzanan dallarına benzer.

Bunlarla edebî metin arasında ilişki kurabilenler edebiyatı toplumsal hayata daha kolay aktarabileceklerdir. Bu aşamada Batı edebî akımları ile Doğu akımlarını değerlendiren anlayışlara ihtiyaç vardır. Belki de doğu akımları batıdakiler kadar büyük değişimler göstermiyor ve Doğu’nun öğretileri her zaman önceki varsayımları reddetmek yerine yeni oluşumları içeriyor. Edebî sanatlar gibi edebiyattaki bazı sanatsal özellikleri de bu açıdan açıklamak mümkündür. Örnekleri çoğaltırsak şu karşılaştırmaları yapabiliriz: Sabak Hintçesi ve Postmodernizm, Mazmon Ağı ve Sembolizm, Biyografi ve Biyografi ve Psikanaliz, Metafor ve Semboller iki farklı cephede birbirine zıt kavramlar değil, farklı kaynakları olan ama yardımcı olan dost kavramlardır. Kardeş kavramları ortaya çıkaracak şekilde birbiri ile birleştirilebilen kavramlar olarak değerlendirilmelidir.

İnsan sosyal bir varlıktır. İnsan düşünen bir yaratıktır. Günümüzde ortaya çıkan ve edebi eserlere yansıyan kişi nedir? Hangi özellikler değerlendirilmelidir? Cumhuriyet dönemi edebiyatının araştırılması, yeni insan tipleri ve kişilikleri hakkında fikir üretmelidir. Bu noktada asıl hareket noktamız günümüze kadar gelen edebî eserlerdir.

Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı, kişi ve toplumların değişimine bağlı bir dönemdir. Bu değişim sürecinde temel şemsiye, varoluş gerçeğini ulusal kültürlerde ifade edilen kalıplarla ilişkilendirerek ve diğer kültürlerdeki varlık kavramlarıyla kaynaştırarak aranmalı ve bilim ve teknolojinin işlevi de vurgulanmalıdır. Bilim ve teknolojinin icatlarında insan unsuru kaybolmamalıdır.

Cumhuriyet dönemi düşünürleri, edebî metinlerin niteliğine ve işlevine bağlı olarak öncelikle estetik ve teknik yapısını bilim ve teknoloji vesilesiyle değerlendirmeli; Diğer hususlar ikincil bir tercih olarak görülmelidir.

kazanılanı yaşamadan bilim ve edebiyat yoluyla güç ve kudret arayışı; her inancı sorgulayarak, diğer kültür öğelerini kendi kültürüyle değiştirerek, değişken insanların silahı olmak; Kısa vadede geçici eğitim politikalarına araç olmak, siyasal bir güç oluşturmak ve kitle hareketlerini edebiyat ve sanatın doğasına ve işlevine aykırı bir ideolojiyle yönlendirmek gibi hedeflerin, eğitime yansıyan bir olgu olduğu görülmektedir. edebiyat. Yapılan değerlendirmelerde bilimsel yöntemler dikkate alınmalı, ancak sanatın doğası ve toplumun kültürel değerleri de dikkate alınmalıdır.

Cumhuriyetin ilanından sonra Türk edebiyatının ilk yılları milli edebiyatın etkisi altındadır. Cumhuriyet sonrası Türk şiirinin Orta Asya’dan başlayan Türk şiiri geleneğinin devamı olduğu tartışılmaz. Bu gelenek, cumhuriyetin ilk yıllarının eserlerini milli edebiyat adayı ile kapsayacaktır.

“Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatını Şekillendiren Servet Fünunun Dil ve Yenilikleri”

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]