Danıştay 3. Daire, Esas No: 2019/3437, Karar No: 2021/2719

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/3437 E. , 2021/2719 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/3437
Karar No : 2021/2719

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, 2013 yılının Şubat ila Mayıs dönemlerine ait katma değer vergisi iade alacağının yeminli mali müşavir tasdik raporu uyarınca iadesi isteminin reddine ilişkin … tarih ve … işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinin 1-a bendi kapsamındaki teslimlerden doğan katma değer vergisinin iadesine yönelik düzenlenen yeminli mali müşavir iade raporunun davalı idareye sunularak 2013 yılının Şubat ila Mayıs dönemlerine ait katma değer vergisinin iadesinin talep edilmesi üzerine incelemeye sevk edilen davacı hakkında … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporunun düzenlendiği ve sözü edilen rapor uyarıca iade isteminin reddedildiğinin anlaşıldığı olayda, vergi inceleme raporundaki saptamalardan, uyuşmazlık dönemine ilişkin olarak matrah artırımı talebi de bulunan davacı ile mal alımında bulunduğu …’ın raporun düzenlendiği tarih itibariyle genel esaslara tabi olduğu, mal alımında bulunulan adı geçen mükellef hakkında neticelendirilmiş ve tanzim edilmiş herhangi bir vergi inceleme raporu veya vergi tekniği raporunun bulunmadığı, dolayısıyla ihracata konu emtia alımlarına ilişkin davacı adına düzenlenen faturaların sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğu yönünde somut bir tespit olmadığı, davacının sahte belge düzenlediği ya da sahte belge kullandığına ilişkin herhangi bir doneye yer verilmemesi ve raporun sonuç bölümünde de sahte belge düzenleme yönünden eleştirilecek bir hususun bulunmadığı kanaatine varılması ile ihracata konu satış faturaları ile gümrük çıkış beyannamelerinin uyumlu olduğu hususları dikkate alındığında, dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İddia bayisi faaliyetinden mükellefiyeti olan davacının 2013 yılında inşaat malzemeleri satışı faaliyeti arasında uyumsuzluk bulunduğu, işe başlama ve işi bırakma tarihleri arasındaki faaliyetinin çok kısa sürdüğü, 1 işçiyle faaliyetin yürütülemeyeceği, 4 aylık gibi kısa bir sürede bu iş hacmiyle yüksek tutarlı mal sevkiyatı gerçekleştirmenin hayatın olağan akışına uygun düşmediği, emtia aldığı … ile belge basım ve sisteme giriş tarihlerinin aynı gün olduğu, …’a ödemenin çekle yapıldığı, vergi inceleme raporu uyarınca iade isteminin reddinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmesine gerek görülmeyerek işin gereği görüşülüp düşünüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 28/05/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Davacının yeminli mali müşavir raporuna dayanan katma değer vergisi iadesi isteminin, davalı idarece yapılan vergi incelemesi sonucunda düzenlenen vergi inceleme raporu gereğince reddedildiği anlaşılmaktadır.
Davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda, 13/11/2009-28/04/2016 tarihleri arasında müşterek bahis faaliyetleri işleriyle iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettiren davacının, 20/01/2013 tarihinde ise inşaat malzemesi toptan ticareti faaliyeti ile şube açmak suretiyle mükellefiyet tesis ettirdiği ve söz konusu mükellefiyeti 31/05/2014 tarihinde terkin ettirdiği, ilgili dönemde ihracata konu edilen emtianın …’dan alındığı, adı geçen mükellef 2013 dönemine ilişkin olarak sahte belge düzenleme yönünden incelemeye sevk edilmişse de, 6736 sayılı Kanundan yararlandığından gerekli incelemenin yapılamadığı, iddia işletmeciliği faaliyetiyle iştigal olunurken, 2013 döneminde inşaat malzemeleri satışına yönelik iş yeri açmasının faaliyet alanları ile benzerlik ilişkisi kurulamadığı, ihracata konu emtia dışında mal alış ve satışına yönelik ticari faaliyetinin bulunmadığı, üzerinde kayıtlı araç vb. bulunmadığı, bir işçi çalıştırdığı, 4 aylık gibi kısa bir sürede yüksek tutarlı mal sevkiyatı gerçekleştirilme ihtimalinin iktisadi ve teknik icaplara uymadığı, işletme kapasitesi ile iş hacmi arasında bariz nispetsizlik bulunduğu, yaklaşık %1 gibi düşük bir kar marjının olduğu, emtia alımlarına ilişkin ödemelerin bir kısım çekler ile yapıldığı, 2013 takvim yılında ihracata konu emtia satışlarına ilişkin herhangi döviz cinsinden tahsilat görülmediği gibi, banka hesap hareketleri dökümleri arasında, mal ihraç edilen … tarafından, davacı hesabına para transferine ilişkin işlemlere rastlanılmadığı ve yüklü miktardaki para transferinin banka kanalıyla yapılmamış olduğu tespitlerine yer verilmiştir. Söz konusu rapordaki bu tespitlerden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı değerlendirilmiş olup, temyize konu kararın bozulması gerektiği oyuyla Karara katılmıyoruz.