Danıştay 6. Daire, Esas No: 2019/12530, Karar No: 2021/9851

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2019/12530 E. , 2021/9851 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/12530
Karar No : 2021/9851

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … İl Özel İdaresi

VEKİLİ : …

İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Altıncı Dairesince verilen 23/10/2018 tarih ve E:2015/5173, K:2018/8481 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ: Kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 103. maddesinin b) bendi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de; anılan Yasanın 27. maddesiyle 2577 sayılı Yasaya eklenen Geçici 8. maddenin 1. fıkrasındaki “Bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır.” kuralı uyarınca, bu maddeye göre kararın düzeltilmesi yolundaki istemin incelemesine geçilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden Dairemizin 23/10/2018 tarih ve E:2015/5173, K:2018/8481 sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi:
Dava, Niğde İli, … Kasabası, … Mevkii, … pafta, … parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda yapılan parselasyona ilişkin … tarihli, … sayılı ve … tarihli, … sayılı Fertek Belediye Encümeni kararları ile bu kararların dayanağı … tarihli, … sayılı Fertek Belediye Meclisi kararıyla kabul edilen uygulama imar planı revizyonunun ve davacı taşınmazında bulunan ağaçların kesileceğinin bildirilmesine ilişkin … tarihli, … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, alt ölçekli imar planlarının üst ölçekli planlara uygun olarak düzenlenmesinin zorunlu olduğu, nazım imar planlarının uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas oluşturacak planlar olması nedeniyle nazım imar planı bulunmadan yapılan uygulama imar planının hukuki geçerliliğinin olmadığı, bu plan uyarınca yapılan parselasyon işleminin de hukuka uygun olduğundan söz edilemeyeceği, bu nedenle nazım imar planı bulunmayan davacıya ait taşınmazın bulunduğu alanda yapılan dava konusu uygulama imar planı ile bu plana dayanılarak tesis edilen parselasyon işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun 6. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde, planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planları da uygulamaya esas olan uygulama imar planları ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım kararlarını belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmıştır. Anılan Yasanın 8. maddesinde ise alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.
3194 sayılı Kanunun 18. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde; imar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re’sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyelerin yetkili oldukları kurala bağlanmıştır. Bu çerçevede 3194 sayılı Kanunun 18. maddesinde tanımlanan parselasyon işlemi, bir düzenleyici işlem olan uygulama imar planının uygulanmasının (hayata geçirilmesinin) araçlarından birini oluşturmaktadır.
Yukarıda yer verilen Kanun hükümleri uyarınca alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunludur. Planların kademeli birlikteliği ve planlama hiyerarşisi olarak da adlandırılan bu ilke gereği alt ölçekli planın hukuki denetiminin yapılabilmesi üst ölçekli planın varlığına bağlıdır. Aksi halde alt ölçekli plan dayanaksız kalacağından hukuka uygunluğundan söz etmek mümkün olmayacaktır.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu taşınmazın bulunduğu Fertek Belediyesi mücavir alan sınırları içerisinde ilk imar planı çalışmasının 01/07/1963 tarihinde İller Bankası tarafından yapılan 1/2000 ölçekli üst ölçekli Fertek Kesin İmar Planı olduğu, 07.06.1963 tarihinde yine İller Bankasınca 1/1000 ölçekli Fertek Uygulama İmar Planının kabul edildiği, 02.07.1987 tarihinde ise 1/1000 ölçekli Fertek Revizyon Uygulama İmar Planının onaylandığı, davacının hissedarı olduğu … parsel sayılı taşınmazın tüm bu planlama sürecinde plan onama sınırı dışında bırakıldığı, … tarihli, …. sayılı Fertek Belediye Meclisi kararıyla kabul edilen dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonuyla … parsel sayılı taşınmazın planlama sınırına dahil edildiği, taşınmazı kapsayan alanda dava konusu … tarihli, … sayılı ve … tarihli, … sayılı Fertek Belediye Encümeni kararları ile parselasyon işleminin kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Bir bölgede ilk defa uygulama imar planı yapılırken yasal tanıma ve mevzuata göre öncelikle nazım imar planının yapılması ve planların kademeli birlikteliği ile plan hiyerarşisi ilkeleri uyarınca bu plana uygun olarak yapılacak uygulama imar planına göre de parselasyon işleminin tesis edilmesi gerektiği açıktır.
Bu durumda, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonu ile ilk defa planlama sınırına dahil edilen … parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda daha önceden yapılmış bir nazım imar planının bulunmadığı görüldüğünden, nazım imar planı olmayan bir alanda yapılan dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonunda ve bu plana dayanılarak tesis edilen dava konusu parselasyon işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu işlemlerin iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
… İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 22/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.