Davacının Fesihten Önce Kendi Adına Davalı İşveren İle Aynı Faaliyet Alanında Bulunan İşyeri Açma Çalışmaları Haklı Fesihtir
Özet : Davacının fesihten önce kendi adına davalı işveren ile aynı faaliyet alanında bulunan işyeri açma konusunda çalışmalara başladığı, davacının bu tutumu doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlardan olup işveren feshi haklıdır.
Yargıtay
22. Hukuk Dairesi
Esas : 2015/13306
Karar : 2015/17001
Karar Tarihi :
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili; davacının özveriyle işletmenin tüm işlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davacıya şube müdürü vasfı ile çıkartılan vekaletnamede işçi alma ve işten çıkarma yetkisi verilmediğini, bu haliyle davacının işveren vekili konumunda olmadığını, davacının haklı yada geçerli bir neden belirtilmeksizin işten çıkartıldığını ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren vekili, davalı şirketin restaurant işi yaptığını, davacının davalı şirket ortaklar kurulunun 18.05.2009 tarihli kararı ile açılmasına karar verilen Balgat Şubesini münferit imzası ile temsil ile ilzam etmek üzere şube müdürü olarak atandığını, şirket merkezinin İzmir’de olduğunu, davacının Ankara’daki şubenin sevk ve idaresinden tek başına sorumlu olduğunu, aynı yerde kendisine görev ve talimat vererek denetleyen, çalışma saatlerini belirleyen yönetici ve şirket ortağı bulunmadığını, ayrıca davacının işten çıkarılmadan önce kendi adına davalı şirket ile aynı konuda faaliyet gösteren bir işyeri açma çalışmalarına başladığını, davacının işyerinde çalışmak üzere işverenlik çalışanlarını ayartma çabaları içerisine girdiğini, davalı şirket müşterilerinin iletişim bilgilerini kullanarak kendi adına açtığı Ta-To adlı restaurantın reklamını yaptığını, kendi işyerini açmış olan davacının işe iade talebinin samimi olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine, işe başlatmama tazminatının dört aylık ücret tutarı olarak ve çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir.
Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda davacının fesihten önce kendi adına davalı işveren ile aynı faaliyet alanında bulunan işyeri açma konusunda çalışmalara başladığı dosya kapsamından anlaşılması karşısında davacının bu tutumu doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlardan olup haklı fesih nedeni teşkil edeceğinden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü isabetsizdir.
SONUÇ : Belirtilen sebeple, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 27,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 02,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 11.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Özet : Davacının fesihten önce kendi adına davalı işveren ile aynı faaliyet alanında bulunan işyeri açma konusunda çalışmalara başladığı, davacının bu tutumu doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlardan olup işveren feshi haklıdır.
Yargıtay
22. Hukuk Dairesi
Esas : 2015/13306
Karar : 2015/17001
Karar Tarihi :
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili; davacının özveriyle işletmenin tüm işlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davacıya şube müdürü vasfı ile çıkartılan vekaletnamede işçi alma ve işten çıkarma yetkisi verilmediğini, bu haliyle davacının işveren vekili konumunda olmadığını, davacının haklı yada geçerli bir neden belirtilmeksizin işten çıkartıldığını ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren vekili, davalı şirketin restaurant işi yaptığını, davacının davalı şirket ortaklar kurulunun 18.05.2009 tarihli kararı ile açılmasına karar verilen Balgat Şubesini münferit imzası ile temsil ile ilzam etmek üzere şube müdürü olarak atandığını, şirket merkezinin İzmir’de olduğunu, davacının Ankara’daki şubenin sevk ve idaresinden tek başına sorumlu olduğunu, aynı yerde kendisine görev ve talimat vererek denetleyen, çalışma saatlerini belirleyen yönetici ve şirket ortağı bulunmadığını, ayrıca davacının işten çıkarılmadan önce kendi adına davalı şirket ile aynı konuda faaliyet gösteren bir işyeri açma çalışmalarına başladığını, davacının işyerinde çalışmak üzere işverenlik çalışanlarını ayartma çabaları içerisine girdiğini, davalı şirket müşterilerinin iletişim bilgilerini kullanarak kendi adına açtığı Ta-To adlı restaurantın reklamını yaptığını, kendi işyerini açmış olan davacının işe iade talebinin samimi olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine, işe başlatmama tazminatının dört aylık ücret tutarı olarak ve çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir.
Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda davacının fesihten önce kendi adına davalı işveren ile aynı faaliyet alanında bulunan işyeri açma konusunda çalışmalara başladığı dosya kapsamından anlaşılması karşısında davacının bu tutumu doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlardan olup haklı fesih nedeni teşkil edeceğinden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü isabetsizdir.
SONUÇ : Belirtilen sebeple, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 27,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 02,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 11.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.