Kamusal varlıkları sermaye tarafından talan edilen ve tüm yaşam alanlarında tarikatlar ve çeteler tarafından kuşatılmış olan halkımız, yurttaş olmaktan çıkarılıp tebaaya dönüştürülmeye çalışılmaktadır. AKP’nin doğal afetler karşısında çaresiz bıraktığı insanlar bir yandan da iyice etkisini artıran ekonomik krizle boğuşmaktadır. Bu koşullarda yalnızlık yıkım, örgütlülük ve dayanışma ise çözümdür.
Devrim Hareketi; ihtiyaçlar, hedefler ve olanaklar doğrultusunda belirlediği yerelliklerde Devrim Hareketi Dayanışma Evleri kurulmasını karar altına alır. Devrim Hareketi Dayanışma Evleri hem kötü günlerden çıkış arayan emekçiler arasında Devrimci Cumhuriyetçi siyasi çizgiyi örgütlemeye hem de siyasetin dışına itilen emekçilerin özneleşmelerini ve kolektif bir özne olarak siyasal mücadeleye katılmalarını mümkün kılacak bir emekçi dayanışmasını örmeye yönelik faaliyet yürütecektir.
Türkiye’de devrimci mücadelenin beslendiği en önemli toplumsal damarlardan biri gençlik hareketidir. Ancak bağımsızlık, laiklik ve eşitlik mücadelesi ile birlikte ele alınması gereken gençlik; düzen siyaseti tarafından yalnızca bir yaş grubu olarak değerlendirilmektedir. Bu yanlış bakışa sahip düzen unsurları gençliğe herhangi bir gelecek sunamamakta, sonuç olarak gençler ülkesinden koparılmaktadır. Gençliğin ülkesi ile bağını yeniden kurma görevi devrimcilere düşmektedir.
Devrim Hareketi gençlik içinde emperyalizme karşı bağımsızlık bayrağını yükseltmeyi; gericiliğin saldırganlığı karşısında laiklik ve özgürlük mücadelesinde en önde yer almayı ve emekçi halkın geniş kesimlerini yoksulluğa mahkum eden sömürü düzeni karşısında gençliği sosyalizm kavgasına dahil etmeyi kararlaştırır. Devrim Hareketi üyesi gençler kendi geleceklerine ve memleketlerine sahip çıkma iradesinden bir an bile vazgeçmeyecek; bilim, düşün, kültür, sanat, mesleki mücadeleler ve kulüp ve topluluk çalışmalarına katılarak kurucu bir birikim yaratmayı hedefleyeceklerdir.
Türkiye’de AKP iktidarının gerici ve karşı devrimci politikalarının her yönden hedef aldığı kadınlar, devrim ve sosyalizm mücadelesi açısından da öne çıkan toplumsal dinamiklerden birini oluşturmaktadır. Takvim eylemleri, kadına yönelik şiddet ve cinsel saldırı vakaları ve kadınların hak ve özgürlüklerine yönelik saldırılar karşısında kitlesellik kazanabilen kadın hareketinde laik ve emekçi karakter taşıyan örgütlülüğün büyütülmesi, bu hareketin etkisini ve Türkiye’nin kurtuluşu için taşıdığı önemi artıracaktır.
Devrim Hareketi, kadın mücadelesinde eşitlik-özgürlük-laiklik taleplerini öne çıkaran ve emekçilere yaslanan bir örgütlü gücün yaratılması, somut talepler etrafında yeni ve süreklileşmiş mücadele alanları oluşturulması için sorumluluk üstlenecektir. Devrim Hareketi üyesi kadınlar, kadın hak ve özgürlüklerine sahip çıkan, emekçi kadınları örgütlü hale getirmeyi hedefleyen bir kadın derneğinin kuruluşu için gerekli adımları atacaktır.
AKP iktidarı, hukuk alanındaki ilerici tüm kazanımları yok etmeye devam etmektedir. İktidarının ve sermaye sınıfının bekası için Türkiye’de bir anayasasızlaştırma süreci yürüten AKP yurttaşın yerine tebaayı koymaya çalışmakta toplumu hakları olmayan edilgen bir kalabalığa indirgemeye çalışmaktadır. Yine aynı süreçte eşitlik fikrinin yara alması adalet kavramının temellerini ortadan kaldırmaktadır. Hukuk fakültelerinin sayısının artması avukatların zaten uzun yıllardır içinde olduğu işçileşme sürecini hızlandırmaktadır. Gidişat bir bütün olarak karşıya alınmalıdır.
Devrim Hareketi, hukuk alanında eşitlik ve adalet mücadelesini yükseltme kararı alır. Devrim Hareketi üyesi hukukçular AKP’nin Anayasal kazanımlara yönelik saldırıları karşısında yurttaş hukukunu güçlendirirler. Yurttaşları hakları konusunda bilgilendiren üretimler yaparlar, meslektaşları ve henüz üniversitede olan meslektaş adayları ile dayanışma içerisinde olurlar.
Neoliberal yağma düzeni Türkiye ekonomisini batırmıştır. Enerjide ve ağır sanayide zaten uzun yıllardır dışa bağımlı olan ülkemiz bir süredir tarım alanında da bağımsızlığını yitirmiş durumdadır. Buna karşın yeni talan projeleri aracılığıyla ülkenin teknik birikimi, mevcut sorunları daha da derinleştirecek şekilde sermayenin hizmetine sunulmaktadır.
Devrim Hareketi üyesi mimar, mühendis ve şehir plancıları var olan sorunların tek çözümü olan eşitliği temel alan bir üretim düzeninin, yani sosyalist düzenin ve bu düzeni hedefleyen bir kalkınma sürecinin örgütlenmesi hedefini temel alırlar. Devrim Hareketi güncel mesleki konulara bu perspektif doğrultusunda müdahale etmeyi, meslektaşlar arasında emekçi dayanışmasını örgütlemeyi karar altına alır.