[vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column][vc_column_text]Hangi sektörden veya ölçekten olursa olsun her işletme için, hedef kitlenin davranışlarını anlamak önemlidir. Bu nedenle ekonomiyi inceleyen uzmanlar, insan davranışlarını ele alan farklı disiplinlerden yararlanır. Yapay zekâ destekli analizlerin konuşulmasından yıllar evvel, insanoğlu ekonomiye yön veren insan davranışlarını mercek altına alarak çeşitli teorilerle açıklamaya çalıştı ve bu devingen çaba farklı yönleriyle günümüze süregeldi. İnsanın riskli kararlar alma ve değerlendirme süreçlerini anlamlandırmak üzere ortaya koyulan Olumlu Olasılık Teorisi (Prospect Theory) ve bu teori içinde önemli bir kavram olarak yer alan Kayıp Kaçırma Yanılgısı (Loss Aversion Bias) kavramlarını, işletmeler açısından yalın bir dilde sizler için açıkladık.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column]
Olumlu Olasılık Teorisi, en yalın tanımıyla, insanların riskli kararlar alma ve değerlendirme süreçlerindeki davranışsal eğilimlere odaklanan bir bilişsel teoridir. Teori, kazançlar ve kayıplar karşısında insanın nasıl davranışsal tepkiler verdiğini, başka bir deyişle kazançlara ve kayıplara ilişkin kararlarında bilişsel değerlendirmelerinin ve algılarının nasıl seyrettiğini açıklar. Türkçe’ye “Beklenti Teorisi” olarak da çevrilen bu teori, günümüzde, insanların riskli durumları değerlendirme biçimlerini ve tercihlerini anlamak için önemli bir araç olarak kabul edilir.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column]
En yalın ifadeyle, insanların kayıplardan kaçınma eğiliminin, kazançlar elde etme isteğinden daha kuvvetli olduğu kabulü, olarak tanımlanabilir. Buna göre, insanlar aynı miktarda kazançla elde edilen memnuniyetten daha fazla acı duyma eğiliminde oldukları için kayıpları önlemek adına riskli durumlardan kaçınabilirler. Bu eğilim, insanların karar alma süreçlerini ve riskli durumları değerlendirme şekillerini etkiler.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column]
Olumlu Olasılık Teorisi, birçok alan için düşünülebilir. İşletmeler, muhataplarıyla iletişimi boyunca birçok stratejik kararlara imza attıkları için karar alma süreçlerinde daha etkili bir yönetim tavrına ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle muhatapların davranışlarını rasyonel bir şekilde anlamak, her anlamda büyük önem taşır. İşletmelerin söz gelimi finansal kararlarında, yatırım seçimlerinde, sigorta satın alımında, fiyatlandırma stratejilerinde ya da iletişim, pazarlama, satış gibi çeşitli alanlarda aldığı stratejik karar süreçlerinde etkili olabilir. İşletmeler, yoğun rekabet ortamında, yeni dinamiklere adapte olurken, yeni fırsatları değerlendirirken veya riskli projeler üzerine kararlar alırken bu yanılgıyla hareket edebilirler.
İşletmeler küresel ve ulusal pazardaki dilimini genişletmek ya da yeni bir pazara yönelmek üzere araştırmalarına dayalı kararlar alırken, yatırım yapacakları pazarın riskleri, belirsizlikleri veya değişkenliği gibi unsurlar nedeniyle yatırımdan kaçınabilirler. Kayıp kaçırma yanılgısı ile, bu noktada mevcut durumu muhafaza etme dürtüsüyle hareket eden işletme, büyüme ve rekabet avantajı elde etme fırsatlarını geri tepecektir. Aynı konu fiyatları artırma ya da azaltma kararında da ortaya çıkabilir. Fiyat artırma ile müşteri kaybetme riski fiyat azaltmada da karlılığın tehdidi gibi olasılıklar göz önüne alınır. Bu nedenle işletmeler, risk hasarları, büyümek veya dolaylı / doğrudan kaybetmek gibi kaygılarla kısa ya da uzun vadeli planlarında kayıp kaçırma yanılgısıyla hareket ederek, yalnızca mevcut hali koruma mekanizması geliştirebilirler. Bu yanılgı, karlılığın azalmasına ya da potansiyel karlılık artırma fırsatının kaçırılmasına neden olabileceği gibi, olumsuz sonuçlarla karşılaşma riskini azaltmaya ve dengelemeye de yardımcı olabilir. İşletme adına karar alan stratejistler, terazinin kefelerini titizlikle değerlendirmelidir.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column]
Kayıp Kaçırma Yanılgısını en aza indirgemek için, stratejik yönetim kararlarını doğru bilgiye, araştırma verilerine ve veri tabanlı karar alma süreçlerine dayandıran işletmeler, kayıp kaçırma yanılgısının olumsuz etkilerinden korunabilir.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text]
Kaynaklar:
Arkes, H. R., & Blumer, C., The Psychology of Sunk Costs, Organizational Behavior and Human Decision Processes, 35, 1985, ss. 124-140
Link
Eser, Rüya ve Toigonbaeva Davletkan. “Psikoloji ve İktisadın Birleşimi Olarak, Davranışsal İktisat.” Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 6 (1), ss. 287‐321,
Link
Kahneman, Daniel, & Amos Tversky. “Prospect Theory: An Analysis of Decision under Risk.” Econometrica, vol. 47, no. 2, 1979, ss. 263–91. JSTOR,
[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]