Dış Politikamız Üzerine – Dr. Ali Tigrel

Fakat aile büyüklerimden aldığım terbiye ve bürokrasi kademelerinde edindiğim deneyimlere dayanarak söyleyebilirim ki uluslararası diplomasinin nasıl yürütülmesi gerektiğini bilirim.

Bu kısa girişten sonra yazımın konusuna girelim. Açık ve net olarak ifade etmeliyim ki bir vatandaş olarak, bugün Türkiye’nin izlediği dış politikadan hiç ama hiç memnun değilim. Hatta biraz daha ileri giderek belirteyim ki özellikle son on yılda izlenen ihvan eksenli dış politika çizgisinin ülkemizin çıkarlarına hizmet etmediğini ve ülkemizi endişe verici bir yalnızlığa sürüklediğini düşünüyorum. Neden derseniz, kısaca açıklamaya çalışayım:

Özetleyecek olursam, coğrafya, tarih ve kimliğimizin bileşeni jeopolitik konumumuzla uyumlu, Atatürk ilkelerinden esinlenen, ciddi ve tutarlı bir dış politika çizgisine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Kısacası, dış politikamızda fabrika ayarlarına dönmek zorundayız.

Çünkü, çok kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde söylenecek her sözün, atılacak her adımın önemi var.

Bölgemizde karanlık oyunlar sergileniyor. Hata yapma lüksümüz yok. Strateji ve taktik sözcüklerini unutmamaya, ülke içinde birlik ve beraberliğe özen göstermek zorundayız.

Ancak bu şekilde içinde bulunduğumuz zor dönemi atlatabiliriz.

Şunu unutmayalım: Sermaye ile barışık olmayan, toplumsal mutabakatı sağlayamayan ve belki de en önemlisi, toplumsal mutabakatı evrensel mutabakat düzeyine taşıyamayan toplumların yarının dünyasında saygın bir yer edinmeleri çok zordur. Yarının dünyasında saygın bir yer edinemeyen toplumların ise ulusal çıkarlarını korumada giderek daha fazla zorlanacakları açıktır.