Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun KKTC Ziyareti

T.C. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun geçen yıl Ağustos ayında gerçekleşmesi beklenen KKTC ziyareti ertelenmiş ve ziyaret ancak Şubat 2017’de gerçekleşebilmişti. Bu çalışma ziyaretine Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüşerek başlayan Çavuşoğlu KKTC ve Kıbrıs Rum Kesimi ile sürdürülen ikili görüşmeler ve adada yapılan müzakerelerde ulaşılan aşama ve gelecek döneme ait durum değerlendirmesi yapılmıştı. Bu ziyaret sonrası yapılan basın açıklamasında Çavuşoğlu’nun KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün’ü ziyaret ederek Kıbrıs müzakerelerinin yanı sıra Türkiye-KKTC ilişkileri hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu ve sonrasında ayrıca KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da Dışişleri Bakanlıkları arasındaki işbirliğinin değerlendirildiği açıklanmıştı. Çavuşoğlu aradan geçen 4 ay sonra Haziran 2017 başında KKTC’ye yeni bir çalışma ziyareti gerçekleştirdi. Bu ziyaret hem ABD medyasında “kritik” tanımıyla hem de Rum medyasında “işgal rejimi”; “şart koyuyorlar” gibi kışkırtıcı başlıklarla yer buldu. ABD medyasında ziyarete ait zamanlamanın “dikkat çekici” olduğu vurgulanırken “enosis” yani “birleşme” sıkıntısının (Rum meclisinin Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasını öngören 1950’deki Enosis referandumunun yarım asırdan daha uzun bir süre sonra okullarda kutlanması kararının) toplum liderleri görüşmelerinin sonunun “belirsiz hale geldiği” anlatılmaktadır.  Amerika’nın Sesi “1,5 yıldır devam eden son etap Kıbrıs görüşmelerinde görece pozitif tutum sergileyen iki lider arasında gerginlik yaratan konu Güney Kıbrıs Parlamentosu tarafından 1950 Enosis Referandumu’nun okullarda kutlama günü olarak kabul edilmesi oldu” değerlendirmesine yer verildi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun KKTC’yi ziyareti çerçevesinde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile yapmış oldukları açıklamalara Rum basınında önemle yer verilmiştir. Bazları şöyledir:

Fileleftheros gazetesi: “Şart Koyuyorlar ve Şantaj Yapıyorlar”. “Yeni Cenevre İçin Önkoşullar” manşet, haber ve “işgal rejimi” benzetmelerine yer verirken Türk tarafının, güvenlik konusunu (Türk askerlerinin adadan çekilmesi konusunu) ele almaktan kaçınmaya çalıştığı ileri sürülmüştür.

Politis gazetesi: Verdiği haber başlıklarında “Çavuşoğlu Güvenlikle İlgili Türk Tezini Yineledi”; “Doğal Gaz İçin de Mesajlar” ve benzerini kullandı.

Alithia gazetesi: “Çavuşoğlu’nun Ziyareti – Cenevre 2 İçin Ankara ve Kıbrıslı Türklerin Ortak Çizgisi” ve

Haravgi gazetesi: “Hedef New York’tan Cenevre’ye-Çavuşoğlu: Askerin Tamamen Çekilmesine Hayır” gibi haber aktarımlarında bulunmuşlardır.

Kıbrıs; KKTC ve güneydeki Rum kesimi ile Türkiye-Yunanistan-İngiltere üçgenine eklenen Birleşmiş Milletler temsilcileri ile bir yanda ABD ile Rusya habire davulu tokmaklamakta ve amacın ise toplumlar arası barış, ve hakkaniyet olduğu vurgulanmaktadır. Dört ana yön ve araya sıkışan ara yönlerle sekiz yönü gösteren Kıbrıs sorunu belki bir 50 yıl daha çözüme ulaştırılamayacaktır. Çünkü hem günübirlik hem orta ve hem de uzun vadede ilgili, çakma/ katma grupların çıkarları her dem değişmekte ve yön değiştirmektedir. Türkiye bu çok yönlülük içerisinde kendince bir yol çizmeye çalışmakta ancak burada da ekonomik-politik hırslar ve çıkarlar Kıbrıs politikasının oluşturulmasında kaymalara neden olmaktadır. Çavuşoğlu’nun bu ziyareti öz olarak sunulan bu çerçevede ele alınmalı ve değerlendirilmelidir. Bu bağlamda yayılan söylemlere bakıldığında; – Kıbrıs sorununun çözümündeki takvim sıkışmaktadır; – Çavuşoğlu ilgili kesimlerle (Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen siyasi partilerin liderleri ve hükümet ileri gelenleri ile) bir durum değerlendirmesinde bulunmak zorundadır. – Bu Türkiye tarafından geleceğin politik adımlarının belirlenmesinde önemlidir. Rotaya ihtiyaç vardır. – Olumlu gittiği savunulan Anastasiadis – Akıncı görüşmesinde aniden gerginlik yaratan Enosis konusunun fitili neden ve nereden ateşlenmiştir? – Amerikanın Sesi (Voice of America) neden hemen “Akıncı’nın iki şartı vardı. İlki Anastasiadis’in bu kararı kabul etmediğini açıklamasıydı. Anastasiadis, Cumartesi günü ‘bu karar yanlıştır’ dedi. Türk liderin Perşembe günü toplantıya katılmasının ikinci şartı ise Enosis plesibitinin okullarda kutlanmasına ilişkin Meclis kararının iptal edilmesiydi. Bununla ilgili de bir gelişme yaşandı. Hazırlanan teklife göre, okullardaki kutlamalarla ilgili kararları bundan sonra bakanlıklar hazırlayacak. Ama tabii hemen bugünden yarına olmaz. Uzun bir süreç”, demektedir. – Amerika’nın Sesi (Voice of America) neden hemen Güney Kıbrıs Rum Kesimi ile KKTC’den çözümde ödüncü ılımlıların görüşlerini yaymaya çalışmaktadır. Doğaldır ki bugün karmaşık ve sis ardında kalan birçok konu yarın aydınlanacak ve neden ve niçinler ve yaklaşım ve öneriler aydınlanacaktır. Kıbrıs adası batının Ortadoğu’daki en sağlam üssüdür. Güneyde İngiliz üssü dururken, Türk askerlerinin adadan çekilmesinin istenmesi ile enosis yaygarası boşu boşuna hortlamamış, hortlatılmamıştır. Buna gasp edilen Ege Adaları ve Suriye’deki durum eklenince olayın genişliği ve odak noktası kendiliğinden belirmektedir. Bunun öncüsü ise Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’dir. Çavuşoğlu ile görüşmesinden önce Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias ile de bir araya gelen Eide “Pes etmiyoruz” mesajını vererek Cenevre’deki bir konferans için, “yöntem, yapı ve sıralama” anlaşmazlığı olduğunu belirtti. Eide’nin genel tutum ve yaklaşımına bakıldığında BM temsilcisi olarak taraflara eşit uzaklıkta olması gerekirken bunu yapmadığı, gelişmeleri tarafsız değerlendiremediği görülür. Örneğin Eiden bir kez “ciddi ilerlemeden” söz ederken bir sonrasında “iyimser” olmadığından söz edebilmektedir. Bir diğer örnek, Eiden, zamanının çoğunu Güney Kıbrıs Rum yönetimi dışişleri bakanlığında geçirirken KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nu ziyaret bile etmemektedir ki bu da KKTC’yi pek önemsemediği anlamına gelmektedir. Kıbrıs ile ilgili konu ve sorunlar henüz çözüm aşamasına ulaşmış görünmemektedir. Buna karşın anlaşmazlığın nerede yattığını (ve bugünü) anlamak bağlamında KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve T.C. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun bir süre önce (Şubat 2017’de) basına yaptığı açıklamalardan bir kaç pasaja göz atmada yarar vardır. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı: “Değerli basın mensupları, Sayın Çavuşoğlu ve çalışma arkadaşlarıyla çok yararlı görüşmeler yaptık. Önce baş başa, daha sonra heyetlerimizle, daha sonra hükümet ve muhalefet partilerimizin liderleriyle değerlendirmelerde bulunduk. Kendilerine bu ziyaret için teşekkür ediyorum.” …”Bilineceği gibi, çok uzun yıllardan sonra beşli konferans aşamasına ulaştık ve bu noktaya gelinmesinde Kıbrıs Türk tarafının Türkiye’nin de desteğiyle yapmış olduğu katkı son derece önemli ve belirleyici bir rol oynadı” …”Kıbrıs’ta iki taraf arasında henüz çözüme bağlanmamış konuların çözümlenmesi için çalışmaların devam edeceği karara bağlandı. Ve bir de, hemen bunların ardından, Cenevre’de konferansın yeniden devam edeceği kararlaştırıldı”. …”Kıbrıs’ta müzakerelerin sürdürülmesi ve olumlu yönde gelişmelerin sağlanması – açıkta kalan konuların artık bir sonuca bağlanmasıyla ilgili çalışmalarda yol alamamamızın temel nedeni diye sorarsanız: Bu konuda federasyonun bir siyasi eşitlik içerdiğini, çoğunluktan, azınlıktan bahsedilemeyeceğini ve gelecekteki bir çözümde Kuzey Kıbrıs Türk Kurucu Devletinin güneydekiyle siyaseten tamamen eşit bir varlık olacağını ve bu siyasi eşitliğin birtakım göstergelerinin de var olacağını, Rum tarafının hala daha içine sindirememiş olmasından kaynaklanmaktadır.” …”Rum toplumunun içinde de sağduyu sahibi birçok sesin yükseldiğini de bu arada memnuniyetle not etmem gerekir. Onlar da bu yanlışa işaret ettiler.” …” Bu hassas kesimi (çocukları) biz doğru eğiteceğimize, doğru yönlendireceğimize onlara yıllar öncesinde kalmış olması gereken bir fikri, bir ideali, bir Enosis’i yeniden gündemlerine taşırsak, bu kabul edilebilecek bir şey değildir.” …”Sayın Bakana (Çavuşoğlu) bir kez daha teşekkür ediyorum. Bugüne kadar bize verdikleri destek için ve bu süreci yürütürken gösterdikleri dayanışma için kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum.” T.C. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “ Çok teşekkür ediyorum Sayın Cumhurbaşkanım. Çok değerli basın mensupları, Kıbrıs’taki son gelişmeleri değerlendirmek üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne bugün bir ziyarette bulunuyorum. Bu vesileyle başta Sayın Cumhurbaşkanımız Akıncı ve Kıbrıslı Türk kardeşlerimizle bir arada olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu özellikle vurgulamak isterim. Bugün Sayın Cumhurbaşkanımız Akıncı’yla önce baş başa, dar kapsamda, daha sonra heyetlerimizle ve müteakiben de Sayın Başbakan, aynı şekilde Başbakan Yardımcısı ve Meclis’te grubu olan siyasi partilerin liderleriyle müzakere sürecindeki mevcut durum hakkında durum değerlendirmesi yaptık. Son derece verimli bir değerlendirme yaptık – onu da söylemek isterim. Ayrıca bundan sonraki süreçte hangi adımları atabileceğimiz konusunda görüşlerimizi de paylaştık.” …”Müzakerelerin çerçevesi bellidir. 11 Şubat 2014 ortak açıklaması esasen müzakereler için çok net bir zemindir. Temel nitelikler burada net vardır. Nettir. Bunlardan bir tanesi siyasi eşitliktir. Sayın Akıncı’nın müzakere anlayışının temelini oluşturan eşitlik, özgürlük ve güvenlik yaklaşımı bizim başından beri edindiğimiz ortak ilkedir. Eğer bir çözüm olacaksa bunu başarmamız lazım. Burada Türk tarafının, KKTC’nin, Türk toplumunun Ada’nın eşit bir toplumu ve üyesi olduğunu hem Rum tarafı hem de tüm dünya kabul etmek durumundadır.” …”Şunu iyi bilsinler: Türkiye olarak Kıbrıs Türkünün yanında olmaya devam edeceğiz. Ada’daki kardeşlerimizin huzur ve güvenliğine desteğimizi sürdüreceğiz. Bu mesajım özellikle Enosis hayallerinden hala vazgeçmeyenlere ve onlara alet olanlaradır. Akıllarını başlarına toplasınlar. Çözüm istiyorlarsa hatalarını düzeltsinler. Adam gibi masaya dönsünler ve bu ham hayallerden de vazgeçsinler. Biz Ada’da ve bölgemizde istikrar ve güvenlik için, refahın tesisi için bundan sonraki süreçte de üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Ben bugünkü çok faydalı ve verimli görüşmeler için Sayın Cumhurbaşkanına ve heyetine de çok teşekkür ediyorum. Sizlere de çok teşekkür ediyorum”. Basın açıklamasının ardından KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve T.C. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu basın mensuplarının sorularını cevaplamışlardır.