DSP Parti Meclisi, Merkez Disiplin Kurulu ve İl Başkanları Toplandı.

DSP Parti Meclisi, Merkez Disiplin Kurulu ve İl Başkanları Ankara’da Genel Başkan Önder AKSAKAL başkanlığında Genel Merkez’de toplandı.

SOn siyasi gelişmeler ile seçim sürecinde yaşanan sorunların ve yol haritasının değerlendirildiği toplantı öncesinde DSP Genel Başkanı AKSAKAL bir basın toplantısı düzenledi. Kimsenin toplumu “ kırk katır mı, kırk satır mı” ikilemiyle karşı karşıya bırakmaya hakkı olmadığını söyleyen AKSAKAL sözlerini şöyle sürdürdü:

Saygıdeğer basın mensupları,

16 yıl önce gördüğümüz filmin bugün tekrarını izliyoruz.

Türkiye siyasetindeki hakimiyetini bildiğimiz egemen sistem, yapı içerisinde konuşlandırdığı, beslediği ve yönettiği aktörleri eliyle yeri ve zamanı geldikçe müdahalelerini hayata geçirmeye devam ediyor.

Bugün karşı karşıya kaldığımız “Acil Seçim” gündemi, Türkiye’nin bölgesel konumunda sahip olduğu ve yüz yıllık geçmişi olan devlet iradesini kırmaya yönelik yeni bir girişimdir.

Türkiye’nin geçen 16 yılın sonunda getirildiği noktada, ulusal birliğinin parçalanma ve bir beka tehlikesiyle karşı karşıya bırakılması, kelimenin tam anlamıyla bir gaflet durumudur.

Biz biliyoruz ki, 1919 ruhunu kaybetmemiş olan Türk milleti, her hal ve şart altında bu badireyi mutlaka aşacaktır.

Ancak bugün siyasi arenada yaşananlar karşısında hayretler içinde olduğumuzun bilinmesini isterim.

Geçtiğimiz Ocak ayından bu yana garip bir planın dayattığı krizi aşabilmek için canhıraş mücadele ediyoruz.

2002 yılından bugüne devleti yönetme erkini elinde bulunduranların yarattığı tahribatlar neticesinde siyaset kurumu bir çıkış yolu arayışına girmişken, 33 yıllık bir siyasi parti olan ve 3 kez devleti yönetmiş Demokratik Sol Parti’nin seçimlere katılmasını engellemek adına sinsi bir plan devreye sokuldu.

Önce 19 Ocak’ta açıklanan Seçime katılma yeterliliğinde olan partiler sıralamasında DSP’ye yer vermeyen YSK, sonradan ihdas ettiği ve hiç kimsenin haberi olmayan bir yorum içtihatı oluşturarak yeni kurulan bir ilçe teşkilatının “teşkilat” olarak sayılabilmesini ilçe kongresi yapma şartına bağladı.

Tamamen hukuksuz bir yorum olan bu zorlamasına karşın son 2 ilçemizin kongresine 2 gün kala açıkladığı listede bu gerekçeyle DSP’ye listede yine yer vermedi.

Hiçbir yerde adını sanını görmediğimiz bazı partilere seçime katılma yolu açılırken DSP’ye karşı bu tutumun ne olduğunu bugün anlayacağız.

27 Nisan itibariyle 2 ilçenin de kongre evraklarını dün YSK’ya teslim ederek yapılan haksızlığın ortadan kaldırılmasını talep ettik. Hukuk ve vicdan temelinde görev yapmalarını beklediğimiz Hakimlerden oluşan YSK için bu kararın oluşturulması önemli bir sınav olacaktır diye düşünüyorum.

Değerli basın mensupları, saygıdeğer arkadaşlarım.

16 yıldır oynanan tiyatronun bir başka sahnesi öncesinde yaşananları hep birlikte ibretle izliyoruz.

Öyle ya da böyle gündeme getirilen ACİL SEÇİM ortamında yaşadıklarımız Türkiye tarihinde önemi yüksek dönemlerden biri olacaktır. Yarın çocuklarımıza, torunlarımıza bu günleri gerçekten tarihsel özellikleri ve perde gerisi gelişmeleriyle anlata anlata bitiremeyeceğiz.

Siyaset kurumu ciddi bir aczin içerisine düşürülmüştür.

Zira, mevcut iktidarın karşısında bir alternatif yapı olarak topluma güven telkin etmesi gereken parlamento içindeki muhalefetin Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik şu ana kadar bir seçenek ortaya koyamadığı gibi, kurtuluşu mevcut siyasi iradenin türevlerinde araması toplumun inancını ve güvenini tümüyle zedelemiştir.

Siyasetin dizaynıyla görevlendirilmiş yapıların, Demokratik Sol Partinin varlığından duydukları rahatsızlığı ve bu uğurda öteden beri tedbirli ve temkinli davranış sergilediklerine yabancı değiliz.

Gerek yasal prosedürlerin keyfi yorumlanmasıyla, gerek kitle iletişim araçlarının kullanımında mesafeli ve kısıtlamalı uygulamalarıyla bir şekilde toplumun dikkatinden uzak tutulmaya çalışılan DSP, ayağına vurulan prangalardan elbet bir gün kurtulacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

İçine sürüklendiğimiz acil seçim ortamında gündemin işleyişi toplumun başını döndürecek biçimde gelişmeler göstermektedir.

Ana muhalefet partisi ve bileşenlerinin, bugün AKP iktidarının karşısına alternatif çözüm önerisi olarak yine o yapının içinde siyaset yapmış figürleri kurtuluş reçetesi olarak topluma dayatıyorsa, Demokratik Sol Parti bu yaşanan çarpıklıkları yurttaşların dikkatine sunacak ve Türkiye’de sol siyasetin gerçek temsilcisi olarak iradi duruşunu mutlaka ortaya koyacaktır.

Saygıdeğer basın mensupları,

Türkiye bir oldu-bitti ile karşı karşıyadır.

Bölgemizde hayata geçirilmeye çalışılar projeler çerçevesinde güneyimizde oluşturulan terör koridorunu ve bunların unsurlarını temizleme operasyonu sonrasında, Türkiye Cumhuriyetinin, sözde bir devlet yapılanmasına karşı gösterdiği kararlı duruşun ciddiyetine vakıf olan egemen sistem, yoluna çıkan bu engeli ortadan kaldırmak üzere böyle bir yola tevessül etmiş görünüyor.

Birden bire gündeme getirilen acil seçim stratejisi ve bunun baş aktörleri bilmelidirler ki Türk milleti bu oyunlara gelmeyecektir.

Sözde demokrasi adına yapılan uygulamalar, seçimlere katılma yeterliliği tartışmalı partilerin apar topar seçimlere katılır hale getirilmesi, gerçekte yasal kriterleri taşıyan partilerin bir şekilde yapay gerekçelerle yarışa girmelerinin engellenmesini tarih bir gün mutlaka yazacaktır.

Demokratik Sol Parti bugün Parti Meclisi, Merkez Disiplin Kurulu ve İl Başkanlarıyla genişletilmiş toplantısını yapmaktadır.

Önümüzdeki süreçte DSP olarak siyasetin şekillendirilmesinde ve sonuçlarının yaratılmasında elbette bizim de önemli katkılarımız olacaktır.

Yeni sistemde +1 oy’un önemli olduğu konusu sadece iktidarın değil, tüm siyasi aktörlerin gözden uzak tutmaması gereken bir gerçektir.

Hiç kimse her seçim döneminde olduğu gibi kendi yetersizliklerinin ört bas edilmesi adına “söz konusu vatansa gerisi teferruattır” lafının arkasına sığınıp, insanları tıpış tıpış oy verme zorunluluğuna yönlendirmez, tek başına kendisini bir yerlere konumlandırıp, toplumu kırk katır mı, kırk satır mı ikilemiyle karşı karşıya bırakamaz.

Demokratik Sol Parti olarak böyle bir oldu bittiye razı değiliz.

Biz biliyoruz ki Türkiye, gerek bölgesinde, gerekse de dünyada mutlaka saygınlığını ayakta tutmayı sağlayacak tecrübeye ve iradeye sahiptir.