Tiyatro, insanlar arasında halkın içinden doğmuş bir sanattır. Tiyatro hep iyiden, güzelden yana olmuştur. Tiyatro yaşamı sergiler ve yaşama sevincini yaratır. Geçmişi, günümüzü, geleceği anlamamıza yardımcı olur, sorunlarımıza ışık tutar. İnsanları eğitir, eğitirken de düşündürür. Tiyatro insanlara beraber gülmek, beraber ağlamak, beraber düşünmek gibi insanca duygular aşılar. Tiyatro, insan hayatındaki acı, tatlı olayları ilginç bir konu etrafında birleştirerek her yönüyle bize yansıtır. Tiyatro da spor gibi insanları kaynaştıran, birbirine ısındıran ve asıl önemlisi sevgiyi, anlayışı, hoşgörüyü yaygınlaştırarak eğiten bir araçtır. Tiyatro; yazarların dram, komedi, trajedi türünde yazdıkları eserlerin sahnede oynanması sanatıdır. Tiyatro gösteri sanatı olarak tanımlanır. Eski Yunan döneminde tiyatro çok zenginleşip gelişmiştir. Komedi, trajedi ve dram türlerindeki tiyatro eserleri çoğalmıştır. Sofokles, Aristophanes o dönemin tanınmış tiyatro yazarlarıdır. İngiltere ve Fransa’da tiyatro hızla gelişmiştir. Shakespeare çok yönlü tiyatro eserleri yazmıştır. Ülkemizde 19. yüzyıla kadar kukla, gölge oyunu, meddahlık ve orta oyunu çeşitleri sunulmaktaydı. 19. yüzyılda tiyatro eserleri yazılıp sahneye konmaya başlanmıştır. Günümüzde tiyatro, Devlet Tiyatroları, Belediye Tiyatroları ve özel tiyatro sahnelerinde izlenmektedir. Her yıl kutlanan Dünya Tiyatrolar Günü’nde birçok tiyatro, sahnelerini seyircilere ücretsiz olarak açar. Bu anlamlı günde bir tiyatro yazarı, yılın tiyatro bildirisini kaleme alır. Bu bildiri tüm tiyatrolarda okunur. Dünya Tiyatrolar Günü , insanın kendiyle temas ettiği bu sanat dalını insanlara unutturmamak adına gayret etme amacını taşır. Ülkemizde tiyatro ile ilgili ilk ulusal bildiriyi, yaşamını Türk tiyatrosun içtenlikle adamış olan Muhsin Ertuğrul yazdı. Dünyada ilk tiyatro olayının nerede, nasıl başladığı kesinlikle bilinmiyor. Araştırmacılar, tiyatronun ilkel insanların av dönüşü vurdukları avın çevresinde sevinç ve heyecan sesleri çıkararak dans etmelerinden doğduğunu anlatırlar. Daha sonraları topluluk halinde yaşamaya başlayan insanlar yılın belirli günlerinde, belirli bir yerde toplanmaya başladılar. Bu toplantıda içlerinden bir kişi yüksekçe bir yere çıkarak güldürücü öyküler anlatır, taklitler yapar, şarkılar söylerdi. Bu tür oyunlar zamanla şenlikler geleneğini oluşturdu. Bir süre sonra tiyatroda kişiler ikiye, üçe çıktı. Daha canlı, daha ilgi çekici konular bulundu. Böylece oyunlar, sanat niteliğine kavuştu. Tiyatro da meslek haline geldi. Tiyatro yaşamın bir parçasıdır. Konusu bakımından harekete, konuşmaya, bazen de müziğe yer verilir. Tiyatroda oynayanla izleyen arasında yakın, sıcak bir iletişim vardır. İlk çağlarda oyunun yazılı metni yoktu. Yeteneklerine güvenen oyuncular ortaya çıkıp bir çeşit tuluat yaparlardı. Tuluat, oyuncuların o anda düzenledikleri hareketleri, tasarladıkları sözleri söylemeleridir. Tuluat, sahnesiz ve yazılı bir metini olmayan bir tiyatro oyunudur. Yazılı tiyatro yapıtları çok sonra ortaya çıktı. Bir süre tiyatro sözsüz oynandı. Oyuncular olayları, el, kol, gövde, bacak ya da yüz hareketleriyle anlatırlardı. Bu sözsüz tiyatroya pandomima denir. Bizde tiyatro olgusu; çok eskilere dayanan orta oyunu ile onun gölge oyunu biçiminden başlar. Gölge oyunu arkadan ışıklandırılan beyaz bir perde üzerine belli tipteki kuklaların hareket ettirilmesi ve konuşturulması ile yansıyan Karagöz oyunlarıdır. Bugün köylerimizde, çok eski geleneklerden kalma bir alışkanlıkla tiyatroya çok benzeyen eğlenceler düzenlenmektedir. Buna oyun çıkarma denir. Tiyatro oyunculuğu özel eğitimi gerektiren bir meslektir. Tiyatro öğretimi konservatuar denilen okullarda yapılır.
Belli Başlı Tiyatro Türleri
Komedi: Oyunların, insanların, durumların gülünç yönlerini gösteren bir tiyatro tütüdür. Komedinin belli başlı türleri şunlardır:
Ti yatronun Tiyatro Sanatçılarına Katkısı
Dayanışmayı öğretir, Toplumsal sorumluluk duygusunu geliştirir, Düşünceyi eyleme geçirmeye kolaylık sağlar, Topluluk içinde konuşmayı öğretir, Sanat dallarına karşı ilgi sağlar ve Estetik algılama yeteneğini geliştirir. Tiyatronun izleyicilere katkısı Kamu bilinci sağlar, Sorunlar üzerine düşünmeyi öğretir, Toplumsal sorumluluk duygusunu geliştirir, Olaylara eleştirel yaklaşabilmeye yardımcı olur, Toplumsal duyarlılığı artırır, Birey ve toplum ilişkilerinin nedenlerini anlamaya yardımcı olur. Tiyatro, topluma eleştirel bakış açısı sağlayan, sorunlar üzerinde nitelikli düşünmeye teşvik eden bir sanat dalıdır. Her yıl 27 Mart’ta kutlanan Dünya Tiyatrolar Günü kapsamında, tiyatronun bu işlevleri ve önemi unutulmamalıdır.
Dünya Tiyatro lar Günü Kısa Özlü Sözler
Tiyatro, eğlencelerin en yararlısıdır. (Namık Kemal)
Tiyatro olan ülkede, kötülükler, çirkinlikler, yanlışlıklar sürüp gitmez. (William Hazlitt)
Tiyatro, toplum kültürünün aynasıdır.
Tiyatro, gönüller arasında bağ kurar.
Tiyatro, kalp perdesini açan bir sanattır.
Tiyatro, adamı insan eden sanattır.
Tiyatrosu olan bir ülkede kötülükler, çirkinlikler, yanlışlıklar sürüp gitmez. Tiyatrosuz bir toplum yeni doğmuş bir çocuk sayılır. İnsanı insana tanıtmanın en kolay aracı tiyatrodur.
Sanattan mahrum bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir. (Mustafa Kemal Atatürk)
Tiyatro, sanatın tümü gibi bir okuldur. Eğitir, geliştirir insanı, dünyasının sınırlarını genişletir. (Sabahattin Kudret Aksal)
Tiyatro öteki sanatların üstünlüğü, sadece eğlence olarak kalmayıp, genel ahlakı temizleyip araştırılmıştır. (Recaizade Ekrem)
Tiyatro aşka benzer. İnsanı hazin hazin ağlatır. Ama verdiği acının gücünde bir başka tat bulunur. Tiyatro evrene benzer. İnsanı doya doya güldürür. Ama yansıttığı tuhaflıklar, gülerken ağlamak için istekler doğurur. (Namık Kemal)
DÜNYA TİYATRO GÜNÜ
Dünyanın her yerinde
Yirmi Yedi Mart günü.
Tüm coşkuyla kutlanır
“Dünya Tiyatro Günü”.
Bildiri yayımlarlar
Dünya tiyatroları.
İnsanlara sunarlar
En güzel oyunları
Hiçbir ücret almazlar
O gün seyredenlerden.
Tiyatronun zevkini
Tattırırlar derinden.
Güneş nasıl dünyayı
Aydınlatıyor ise,
Tiyatrolar da öyle
Işık tutarlar bize.
Tiyatronun önemi
İnkâr edilmez asla.
Onu seyredenleri
Etmeyenle kıyasla.
Fark edersin o zaman
Tiyatro cevherini;
Anlarsın tiyatronun
Toplumdaki yerini.
Naim YALNIZ