Ekonomi Koordinasyon Kurulu Toplantısı

Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısı Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında 27 Eylül’de gerçekleştirildi. Çankaya Köşkü’nde yapılan toplantı yaklaşık 5 saat sürdü. Toplantıda 2016 bütçesi ve geleceğe yönelik olarak 2017-2018’i kapsayacak Orta Vadeli Programa (OVP) dair kurumlar tarafından planlanan hazırlıklar ele alındı. Başbakanlık kaynaklarından gelen bilgiye göre yeni OVP dönemi için makroekonomik hedefler ile büyüklükleri ve alınacak siyasi önlemleri, kamu kesimi genel dengesi ve bütçenin temel büyüklükleri de görüşülen konular arasında yer aldı. Başbakan Binali Yıldırım başkanlığındaki toplantıya Başbakan Yardımcıları Nurettin Canikli ve Mehmet Şimşek ile birlikte Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya ve ilgili bürokratlar katıldı. Toplantıda Görüşülen Başlıca Konular a. Toplantıda görüşülen konular arasında ‘crowd funding’ yani ‘kitle fonlaması’ sistemi yer aldı. Sistemin Amerika, Avrupa Birliği ve gelişmiş diğer ülkelerdeki gibi hızla yayılarak Türkiye’de de uygulamaya konulması hedefleniyor. Girişimcilerin finansman kaynaklarına erişimleri kitle fonlaması sistemiyle kolaylaşacak, yenilikçi fikirlerin hayata geçirilmesi ile teknolojik gelişmeler desteklenecek, genç girişimcilerin düşünce ve planlarını ticarete dönüştürmesi desteklenecek ve yeni işyeri açanlara parasal destek kaynağı sağlanacak. Gelişmiş ülke örnekleriyle uyumlu olarak ödül, bağış, borç verme ve hisse senedi satışına yönelik olarak uygulamaya konulması hedeflenen bu sistem konusunda hükümet çalışmalarını tamamladı. EKK’da ise sistemin işleyişini, girişimcilerin fon toplamasına aracılık edecek platformların kuruluş, faaliyet ve denetim esaslarını düzenlemek amacıyla hazırlanan 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın Bakanlar Kurulu’na sevkine karar verildi. Kitle fonlamasına ilişkin bu düzenleme Meclis’te kanunlaşırsa bunu takiben ikincil düzenlemeler Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yapılacak ve mümkün olan en kısa zamanda uygulamaya geçilecek. Kitle fonlaması sistemiyle ekonomik büyümenin canlandırılması hedefleniyor. b. Finansal kiralama işlemleri toplantıda masaya yatırılan başlıca gündem maddelerinden biriydi. Toplantıda kalkınma ve yatırım bankalarıyla katılım bankalarının finansal kiralama işlemlerinin kredi teminat uygulamasından istisna tutularak söz konusu oranın bu türden işlemlerde yüzde 100 olmasının sağlanmasına karar verildi. Bankaların, sermaye yeterliliği oranının hesaplanması konusunda, katılım bankalarının katılma hesaplarından kullandırılan fonlardaki varlıkları bakımından risk tutarının saptanmasında uygulanan yüzde 70 düzeyinin kullanım oranının ‘alfa oranı’ adı altında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’na (BDDK) bırakılması hususu, ilgili yönetmeliklerde bazı değişikliklerin yapılması değerlendirilmiştir. Bu arada 5464 sayılı ‘Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nda yapılacak değişiklikle Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmeliği’nde öngörülen 1000 TL tutarındaki sınır, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca artırılarak bin 300 TL olarak belirlendi. c. EKK toplantısındaki bir başka madde ise gıda komitesiyle ilgiliydi. Gıda ve tarım ürünleri arzının ve fiyatlarının sürdürülebilir yapıda olmasının ekonomik ve sosyal açıdan değeri göz önünde bulundurularak 9 Aralık 2014 tarih ve 29200 sayılı Başbakanlık genelgesi ile kurulan “Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi”nin yeniden yapılandırılması konusunda karar alındı. Sekretaryasını Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın yapacağı komiteye Başbakan Yardımcısı başkanlık edecek. Komite Ekonomi, Gıda, Tarım ve Hayvancılık, Gümrük ve Ticaret, Kalkınma ve Maliye Bakanları’nın iştirakiyle oluşacak.Toplantıda yeni perakende satış ve pazarlama modellerinin gıda ürünlerinde rekabetçi fiyat oluşumunu desteklemek amacıyla teşvik edilmesi ve geliştirilmesi için öngörülen uygulamaların hayata geçirilmesi, üreticinin gıda piyasasında daha etkili olması ve güçlendirilmesi konusunda destek ve teşviklerin sağlanması, gerekli durumlarda ithalat tedbirlerinin alınması, ‘Hal Yasası’nda düzenleme yapılması, gıda, arz ve fiyat dalgalanmasını indirgemeye yönelik sektör dengesini gözeten dış ticaret uygulamalarının geliştirilmesi ve yine gıda ürünlerinde arz ve fiyat hareketlerinin yakından izlenmesi, zamanında önlem alınması için olanak sağlayacak erken uyarı mekanizmasının kurulmasına karar verildi. Tarımsal verimlilikte ise tarım bankacılığını teşvik eden düzenlemelerin tarım katma değerinin artırılmasına katkıda bulunmak amacıyla geliştirilmesi konusunda fikir birliğine varıldı. d. Kredi kartları… Toplantıdaki en önemli gündem maddelerinden biri de hiç şüphesiz kredi kartlarıyla ilgili yapılacak yeni düzenlemelerdi. Buna göre ithalata dayalı sektörlerde olanakların el verdiği oranda taksit sayısının azaltılıp cari açığı artırıcı etkilerden kaçınılması ile ithal oranı az ve yerli üretime dayanan sektörlerde de taksit sayısının artırılarak büyümenin teşvik edilmesi hedeflenerek mevzuatta değişiklik yapılması kararlaştırıldı. Buna ek olarak kredi riskinin bankacılık sistemi dışına taşınmasının önlenmesi ve bankaların öz kaynak yapısının korunmasını sağlamak ve sistemdeki risk biriminin azalma eğilimine girmesi nedeniyle 2014’ten itibaren uygulanan koruma tedbirlerinin gerekli durumlarda esnetilmesi uygun görüldü. Bunun için de, kredi kartlarında genel taksit sınırının 9 aydan 12 aya çıkarılması, akaryakıt, gıda, yemek, hediye çeki, hediye kart vb şekillerde herhangi bir somut mal veya hizmet içermeyen ürünlerin alımları, telekomünikasyonla ilgili harcamalarda taksit yasağının sürdürülmesine karar verildi. Beyaz eşya alımları hariç tutularak elektrik-elektronik ve bilgisayar alımlarına 6 ay taksit sınırı getirildi. Havayolları, taşımacılık, konaklama, seyahat acenteleri, sağlık ve sosyal hizmetlerle ilgili harcamalar, sağlık ürünü alımları, kulüp ve derneklere yapılan ödemeler ve vergi ödemelerinin eskiden olduğu gibi 9 ay taksit sınırında kalmasına, alkollü içecek alımları, kozmetik, yurt dışında yapılan harcamalar, ofis malzemeleri ve doğrudan pazarlamayla ilgili harcamalara ise taksit yasağı getirilmesine karar verildi. Öte yandan kurumsal kartlarla yapılan tüm mal ve hizmet alımlarında 9 ay olan genel taksit sınırının 12 aya çıkarılması, kredi kartlarının mevcut borç bakiyeleri, kart hamilleri tarafından istenmesi durumunda bir kerelik için en fazla 72 ay ile sınırlı olmak üzere bankalarca taksitlendirilmesi, ihtiyaç kredilerinin borç bakiyelerinin ise borçlu tarafından istenmesi durumunda en fazla 72 ay ile sınırlı olmak üzere yapılandırılabilmesi, canlı kredilerin vadesinin uzatılması suretiyle yeniden yapılandırılması durumunda genel karşılıklarının artırımlı olarak ayrılmasına ilişkin hükümlerin kaldırılması, tüketici kredilerinin vade sınırının 36 aydan 48 aya çıkarılması ve konut kredilerinde kredi tutarının teminat olarak alınan konutun değer oranına ilişkin sınırının ise yüzde 75’ten yüzde 80’e çıkarılması konularında görüş birliğine varıldı. Başbakan Binali Yıldırım Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısı ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı ve toplantıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yıldırım, ülkenin gündeminde olan, vatandaşı ilgilendiren konuları görüştüklerini, tüketici kredileri ve kredi kartlarıyla ilgili uygulamalarda bir takım yenilikler ve değişiklikler yapıldığını ifade ederek “Genel kredi taksit sınırını 9 aydan 12 aya çıkarmış olduk. Bazı ürünlerde farklı kredi taksit sayısı olabiliyor. Daha az, daha farklı olanlar var ama her halükarda 12 aydan daha fazla olmuyor bu bir. İkincisi, kredi kartlarının borç bakiyelerini yeniden yapılandırma imkânı getiriyoruz. Bu ne demektir? Baştan yapmışsınız taksitleri sonra ödeme zorluğu içine girdiniz, değiştirebiliyorsunuz, yeniden yapılandırma yapıyorsunuz ve bir defaya mahsus olmak üzere 72 aya kadar yeniden yapılandırma imkânı getiriyoruz. Bu, ihtiyaç kredileriyle ilgili düzenleme tüketici kredilerindeki vade azami 36 aydı, bunu 48 aya çıkarıyoruz. Konut kredilerinde öz kaynak-kredi diye iki bölüm vardı. Yani 100 bin liraya bir ev alacaksanız 75 binini kredilendiriyordunuz, 25 binini de siz veriyordunuz. Orada 5 puan artırdık. Bankalar yüzde 80’e kadar kredilendirebilecek, yüzde 20’sini de alıcı karşılamış olacak” dedi. Bir başka düzenlemenin de Kalkınma Bankası, yatırım bankaları ile katılım bankalarının finansal kiralama (leasing) işlemleriyle ilgili olduğunun, bu işlemlerdeki kredi teminat oranı uygulamasına istisna getirdiklerinin ve yüzde 100 kredilendirme yapılabileceğinin altını çizen Başbakan Yıldırım “Diyelim ki finansal kiralama yoluyla bir araç alacaksınız. Yüzde 100’üne kadar kredilendirme mümkün olacak. Bir başka düzenleme ise bankaların verdiği kredilerde sermaye yeterlilik oranı diye bir şey var. Eğer bir kredi ödenmezse bunun bir karşılığı var. Sermaye yeterlilik oranının bozulmaması lazım. Burada katılım bankalarıyla diğer bankalar arasında farklılıklar vardı, o farkı aradan kaldırıyoruz. Aynı kriter katılım bankalarına uygulanacak, böylece bankalar ile katılım bankaları arasındaki fark tamamen kalkmış olacak. Bu konudaki düzenleme şudur: Malum kredi kartı, gelirinin 4 katıyla sınırlı alışveriş. Diyelim bin lira geliriniz varsa 4 bin lira. Burada küçük bir değişikliğe gidildi. Malum asgari ücret bin 300 lira olduğu için en az kredi kullanma limiti kredi kartı için 5 bin 200 liraya çıkmış oluyor” açıklamasını yaptı. Başbakan Binali Yıldırım ayrıca, gıda fiyatlarındaki ani dalgalanmaların genel anlamda enflasyonun artmasına neden olduğunu gördüklerini ve bir ay sivribiber, bir ay limon, bir ay karpuzun fiyatının arttığını vurguladı. Yıldırım “Bu artış, o ayki enflasyonun neredeyse 3’te 1’ini teşkil ediyor, tüketimleri fazla olduğu için. Bu durumun dikkatle incelenmesi lazım geldiği kanaatine vardık. Bu amaca yönelik olarak da Gıda Komitesi zaten vardı. Gıda Komitesi’nin yeniden yapılandırılmasını kararlaştırdık. Bu Komite ne zaman ne iş yapacak? Gıda fiyatları üreticiden tüketiciye giderken takip altına alınacak. Yıllardan beri bir şikayet var: Tarlada 1 lira olan mal tezgahta 10 liraya, 5 liraya kadar çıkabiliyor. Üretici ‘Ben üretiyorum, kazanamıyorum’ diyor. Tüketici ‘Ben pahalı alıyorum, mağdurum’ diyor. Peki bu para nereye gidiyor arada? Bu fark nereye gidiyor? Bunun ortaya çıkarılması konusunda bu Gıda Komitesi ciddi bir çalışma yapacak” dedi.Komite’nin, fiyatlarla kötü amaçlı oynama olduğu takdirde gerekirse et konusundaki gibi geçici ithalat yapmak suretiyle piyasa dengesinin sağlanabileceğini ve ayrıca hal yasasının uygulanmasından kaynaklı bazı sorunlar olduğunu belirten Başbakan Yıldırım “Fiyatların şişmesine sebep olan konular var. Bunları inceleyecek ve buradaki aksaklıkları giderecek, desteklerin üreticiye doğrudan yansıması için gerekli kararlar alacak, lisanslı depoculuk faaliyetleri yaygınlaştırılacak ve böylece ürünlerdeki fire oranlarının azaltılması sağlanacak, fiyat artışlarının önüne geçilecek.Tarım bankacılığı teşvik edilecek. Kısacası Gıda Komitesi’nin işi sebzede, meyvede yaşanan ani fiyat artışlarının olmaması için gereken her türlü tedbiri almak, müdahaleyi yapmak ve piyasada rekabeti bozan uygulamaları denetlemek, kontrol altına almak şeklinde bir faaliyet içine girmiş olacak ve böylece haksız yere enflasyonun yükselmesinin önüne geçilecek. Enflasyon fazla yükselince bir ürün yüzünden tabiatıyla bundan birçok şey olumsuz etkileniyor” ifadelerini kullandı. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de hem Orta Vadeli Program (OVP) hem de 2016 yıl sonu büyüme beklentisiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Şimşek, büyümenin yatırımcı iştahı ve bir ülkenin geleceği açısından en kritik değişken olduğunu, büyümenin bu sene öngörülenden daha zayıf olduğunu ve bu yılın senaryolarını kurgularken hiç kimsenin bir darbe girişimi olabileceğini düşünmediğini, bu yıl cari açığın da öngörülenden daha yüksek çıkacağını ifade ederek “Biz, 2016’da büyümeyi yüzde 4,5, cari açığı da yüzde 3,9 olarak öngörmüştük. Turizmde bir miktar zemin kaybını, bir miktar düşüşü modellere yansıtmıştık, tahminlerimize yansıtmıştık. Biz, Orta Vadeli Programı yaptıktan sonra terör olayları çok yoğunlaştı. Bir de darbe girişimi oldu. Bütün bunların etkisiyle turizm beklediğimizden çok daha fazla etkilendi. Bu sene bir takım iç ve dış şoklar nedeniyle Orta Vadeli Program rakamlarında sapmalar var ama bunlara eğer biz doğru tepki verirsek ki vermeye çalışıyoruz, bunlar geçici iniş çıkışla olur. Türkiye hızlı bir şekilde 2017 yılında zemin kazanacak, tekrar bir çıkış yaşayacak” değerlendirmesini yaptı. Tüm bu alınan kararların, yeniden yapılandırmaların, değişikliklerin ve revizyonların ardından vatandaş bir nebze de olsa rahatlayacak mı? Bunu zaman gösterecek. Hükümetin öngörülerine göre cevap açık ve net; 2017-2018 dönemini kapsayacak olan Orta Vadeli Program genel dengeyi ve temel gelişimi sağlayacak. Yani hem halk kesiminin, hem ekonominin genel dengesi hem de bütçenin esas büyüklükleri gelecek dönem için ülke ekonomisinin nefes almasına katkıda bulunacak.