EMG

EMG

EMG Nedir?

EMG Nedir?
Kasların, periferik sinirlerin ve kas sinir kavşağının elektriksel aktivitelerinin incelenerek hastalık bulgularının araştırıldığı bir tetkik yöntemidir.
Periferik sinirler incelenirken düşük düzeyde elektrik verilip, sinir trasesinin diğer bir noktasından kayıt yapılarak sinirin elektiriği iletme hızı ve iletme miktarı değerlendirilir. Kaslar incelenirken kasılma esnasında kasların oluşturduğu elektrik aktiviteleri kayıt edilerek hastalık bulguları değerlendirilir. EMG ile incelenen diğer bir bölge kas sinir kavşağı fonksiyonlarıdır. Bu bölgenin incelenmesinde Tek Lif EMG ( Single Fibre EMG) yöntem kullanılır, kas liflerinin oluşturduğu elektrik aktivitesinin tek tek ölçülerek değerlendirildiği bir yöntemdir.

EMG hangi hastalara yapılır ?
Ellerde veya ayaklarda uyuşma veya güç kaybı
Ellerde veya ayaklarda yanmalar veya ağrılar
Kas seyirmeleri, titremeler
Kas erimesi
Yutma veya konuşma zorlukları
Yüzün bir tarafında güç kaybı
Göz kapağında düşüklük, çift görme yakınmaları
Çabuk yorulma olan hastalar

Tanısında EMG kullanılan Hastalıklar nelerdir?

  1. Tuzak Nöropatiler: Medulla spinalisten çıkan sinirler, ellere ve ayaklara ulaşana kadar kemik kas ve bağ dokularından oluşan birçok kanaldan geçer. Farklı nedenlerle bu kanallar içinde sıkışmaları sonucu tuzak nöropati adı verilen klinik tablo oluşur. Böyle durumlarda ilgili sinirin innervasyon alanında ağrı, uyuşma, his kaybı ve güç kaybı gibi yakınmalar ortaya çıkar. En sık görülen tuzak nöropatiler şunlardır:
    • Karpal Tünel Sendromu: El bileğinde lokalize olan karpal tünel içinde Median sinirin sıkışması sonucu ortaya çıkar. Hastalarda median sinir tarafında innerve olan 1,2,3 ve 4. Parmaklarda uyuşma ve ağrı yakınmalarına yol açar. Özellikle geceleri uyuşma ve ağrı ile uyanmalar yaşam kalitesini düşürür. İleri aşamalarda kaslarda erime ve güçsüzlüğe neden olabilir. Tedavisinde el bileğinin sabitlenmesi, antiinfalatuar ve vitamin tedavileri kullanılabilir. Orta dereceye geçmiş hastalarda fizik tedavi ve ağır vakalarda cerrahi operasyon yapılabilir.
    • Kübital Tünel Sendromu: Ulnar sinirin kübital tünel içinde sıkışması ile ortaya çıkar. Dirsekten serçe parmağa doğru yayılan uyuşma ağrı yakınmalarına neden olur. Hafif olgularda ilaç tedavisi ağır ve orta olgularda operasyon yapılabilir.
    • Cumartesi gecesi felci: Radyal sinirin kolun üst kısmında humerus spiral olukta tuzaklanması ile oluşur. Kolunun üzerinde uyuya kalan kişilerde görüldüğünden bu isim verilmiştir. Hastalar el parmaklarını düz tutmakta zorlanırlar.
    • Meralgia parestetika: Lateral femoral kutanöz sinirin inguinal kanal içinde tuzaklanması ile oluşur. Bacağın üst yan kısmında his kaybı ve uyuşmalar yapar. Göbekli oturarak çalışan, dar çamaşır kullanan kişilerde daha sık görülmektedir.
    • Tarsal Tünel Sendromu: Ayağa giden sinirlerin ayak bileğinde tarsal tünel içinde sıkışması sonucu oluşur. Ayakta ağrı uyuşma ve yanma yakınmaları olur. Yakınmalar tipik olarak hareketle artar, istirahatle azalır ve geceleri kötüleşir.
    • Peroneal Sinir Tuzaklanması: Dizin altında dış yan bölgede peroneal sinirin tuzaklanması ile oluşur. Genelde bacak bacak üstüne atarak ya da diz üstünde yerde oturanlarda görülür. Diz altında duyu azalması tamamen his kaybı ve kas gücünde kayıp olabilir. Güç kaybı olan hastalar ayaklarını yukarı kaldıramadıklarında düşük ayak ortaya çıkabilir.
    • Periferik fasial paralizi :  Fasial sinirin genellikle viral nedenlere bağlı olarak etkilenmesi ile yüzün bir tarafında ortaya çıkan,  kaş kaldıramama, göz kapama ve ağız köşesini çekme fonksiyonlarında kayıp bazı hastalarda tat alma ve işitme değişikliklerinin eşlik ettiği yüz felci tablosudur. Tanıda kranial MRG ve EMG, iyileşme sürecinin takibinde EMG tetkikleri faydalıdır.
  2. Radikülopatiler: Medulla spinalisten ayrılan sinir köklerinin herhangi bir nedenle hasara uğraması sonucu ortaya çıkan klinik durumlardır. En sık bel ve boyun fıtıklarının yaptığı kök basılarına rastlanmaktadır. Daha az sıklıkta, travmalar, tümörler, enfeksiyon hastalıkları, damar patolojileri de radikülopatiye yol açabilir. Etkilenenköklere bağlı olarak kollarda ve bacaklarda ağrı ve güç kaybı ortaya çıkabilir. EMG ile sinir ve kaslardaki etkilenme dereceleri belirlenir. Hafif ve orta olgularda ilaç tedavisi ve fizik tedavi, ağır olgularda ise cerrahi operasyon ile tedavi önerilir.
  3. Pleksopatiler: Boyun ve bel bölgelerinden çıkan sinirler kendi aralarında birleşip ayrılarak bir sinir ağı yapısı oluştururlar. Bu ağ yapılar içinde hem duysal hem motor sinirler bulunur. Çeşitli nedenlerle bu sinir ağlarının etkilenmesi ile pleksopati tabloları oluşur. Etkilenme yerine ve şiddetine bağlı olarak, duyu ve güç kaybına neden olurlar.
    • Brakiyal Pleksopatiler: Etkilenen taraf omuz kol ve elde güçsüzlük vardır. Doğumsal nedenler, travma, tümör, ateşli veya delici silah yaralanmaları, radyasyon tedavileri ve pleksit gibi bir çok nedene bağlı olabilmektedir. Tedavi genel olarak altta yatan nedene yöneliktir.
    • Lumbosakral Pleksopatiler: Bel ve kalça bölgesinde bulunan sinir ağlarının zedelenmesi ile ortaya çıkarlar. Bacaklarda ve ayaklarda her ikisinde veya birinde uyuşma, his kaybı, güç kaybı ve ağrı yakınmaları olur. Lumbosakral pleksopatilerin en sık nedenleri, karın içi kanamalar, tümörler, iliak arter anevrizmaları, travmalar, pleksit, radyoterapi, diyabet ve cerrahi operasyonlardır.
  4. Polinöropatiler: Polinöropatiler periferik sinirlerin aynı nedene bağlı olarak hep beraber  ve  genelde simetrik olarak etkilenmeleridir. Etkilenme neden göre birkaç gün içinde oluşabilir yada aylar yıllar içinde gelişebilir. İlk olarak ayak parmaklarında ve ayak altlarında yanma uyuşma keçelenme gibi yakınmalar olur zamanla ayaklarda yukarıya doğru ilerleyerek her iki elde, göbek çevresi ve başı tutar. Polinöropatinin en sık nedeni diyabettir, bunun dışında vitamin b12 eksikliği, kemoterapi yan etkisi, toksik nedenler, bazı genetik ve metabolik hastalıklar, paraneoplastik sendromlar… gibi bir çok nedene bağlı olarak gelişebilmektedir.  Duysal ve motor sinirler etkilenebildiğinden his kaybı, yanma batma gibi duysal yakınmalar yanında güç kaybı da oluşabilmektedir. Ağır olgularda yürüme güçlüğü ya da yürüyememe durumları ortaya çıkabilir.
  5. Miyastenia Gravis: Göz kapağında düşüklük, çift görme, çabuk yorulma, konuşma ve yutma bozuklukları gibi şikayetlere neden olan bu hastalığın tanısında Tek Lif EMG ve repetetif sinir uyarımı gibi özel yöntemler kullanılır.
  6. Motor Nöron Hastalığı ( ALS): Birinci ve ikinci motor nöronları etkileyerek kaslarda erimeye yol açan bu hastalık, kaslarda güçsüzlük, konuşma yutma bozuklukları ve hareket güçlüğü ile ortaya çıkar. Nedeni kesin olarak olarak bilinmemektedir az sayıda %5-10 oranında ailesel geçişi olan hasta bildirilmiştir.  Tanıda en önemli tetkiklerden birisi EMG’dir. Medulla spinalisin dört bölgesinde sinirler ve kaslar incelenerek tanı konur.
EMG’ye gelirken nelere dikkat edilmeli?
EMG tetkikine gelirken hafif bir tokluk önerilir. Aşırı tokluk ve ya açlık EMG için uygun değildir.
İşlem yapılacak bölgelerde rahat çalışılabilmesi için kolayca sıvanan ya da kolayca giyilip çıkarılabilen rahat kıyafetler önerilir.
Kolye küpe, bilezik gibi metal takılar kullanılmamalıdır.
Yapılacak işlemde derinin elektiriksel iletkenliği önemli olduğu için cilde krem  veya nemlendirici solüsyonlar kullanılmamalıdır.