Emzirme Tavsiyeleri ve Anne Sütü

Değerli okurlarımız, kadın hastalıkları ve doğum uzmanımız Dr. Tülay Egeli bu yazısında, siz hamile olan veya olacak anne adayları mıza ve baba adayları mız için, yürüyeceğiniz bu kutsal ve eşsiz yolda, rehberlik etmek amacıyla, anne adayları ve annelere; anne sütü ve emzirme tavsiyeleri konusunda, değerli bilgilerini ve tavsiyelerini, sizlerle paylaşmak amacıyla yazmıştır.

Emzirmeyi seçmek, bebeğinizin hayatına en iyi şekilde başlaması için atacağınız ilk adım olacaktır. – Emzirme Tavsiyeleri.

Emzirme Tavsiyeleri ve Anne Sütü

Anne Sütü

Kalitesi ve miktarı bebeğinizin ihtiyacına göre, vücudunuz tarafından hazırlanmış, yaşamının ilk 6 ayında, bebek için en ideal, doğal ve yaşayan bir besindir. Bileşimi anneden anneye, bebeğin yaşına, hatta günün saatine göre bile değişir. Yapılan araştırmalar, erken doğmuş bir bebek ile, zamanında doğmuş bir bebeğin, annelerinin sütleri arasında, fark olduğunu göstermektedir. Başka hiçbir ek besine ihtiyaç olmadan altı ay, bebek için en iyi beslenme yi sağlayacak yapıdadır. Emzirmenin bebeğinize ve size tüm yaşam boyunca sağlayacağı sayısız faydalar vardır.

Kolostrum

Doğumdan hemen sonraki, ilk 3 gün içinde gelen kolostrum özel bir yapıya sahiptir. Bu sıvıda 30 dan fazla madde vardır ve çinko, sodyum, potasyum, büyüme faktörleri ve enfeksiyondan koruyan antikorlardan çok zengin olan kolostrumun hazmı çok kolay olup, bebeğiniz tarafından mutlaka alınması sağlanmalıdır.

Prematüre doğan bebekler de, merkezi sinir sistemi, akciğer matürasyonu ve göz gelişimi tamamlanmadığı için anneden süt pompası yardımı ile alınan kolostrum ve devamı olan geçiş sütü ve olgun sütün sindirim sistemi gelişmişse verilmesi, prematüre bebek için hayati önem taşır. Bebeğin bağırsaklarında biriken yeşilimsi dışkının da (mekonyum) atılmasını kolaylaştırır. Kolostrumun yapısı her gün biraz daha değişerek, 7-15 gün sonra normal insan sütü yapısını kazanır.

Anne Sütünün Yapısı

Olgun sütün, %88’i su, %55’i yağ, %37’si karbonhidrat ve %8’i proteindir. Anne sütündeki baş karbonhidrat laktoz dur. (süt şekeri) Sütün kalorisinin %40 nı sağlar ve enerji verdiği gibi,  bağırsaklarda bakteri üremesini önleyen ,asidik bir ortam yaratır. İnek sütünde bulunmayan 100 den fazla madde içerir.

Yağlar sütteki kalorinin %50ni oluşturur. Anne sütü nde bulunan uzun zincirli çoklu doymamış yağ asitleri, beynin ve görme fonksiyonunun gelişimi için çok önemlidir.Yağlar hücrelerin dış yapısını oluşturup, yağda eriyen vitamin ve hormonları taşıyıcı görev yapar.

Olgun sütte daha az protein bulunur. Zamanla bu daha da azalır. Ancak biyolojik değeri çok yüksek olduğu için, 6 aya kadar ihtiyacın tamamını karşılar. Anne sütündeki protein ,bebeği beslediği gibi, enfeksiyonlara karşı koruyucu faktörleri içerip, bebeğin sağlıklı büyümesi ni sağlar.

Anne sütü ndeki proteinin bebeğin bağırsaklarından geçişi kolaydır. Çünkü bu protein insan yavrusunun hazmına uygundur. Bebeği zorlamaz ve hazım şikayeti, gaz sorunu yaşatmaz. Oysa ki süt formüllerindeki protein, her ne kadar bebeğin  hazmına uygun hale getirilirse de, inek sütü proteini olup kabadır, emilimi zordur ve bebeğin bağırsaklarında gaz ağrılarına, hazımsızlığa yol açabilir.

Anne sütü nün sizin yediğiniz besinlere göre değişen tadı, bebeğinizin tad alma duyusunda farkındalık yaratır. Aile geçmişinde, alerji olan bebeklerde daha az alerji riski olmakta ve muhtemelen diyabete karşı korunma sağlanmaktadır. Anne sütü ile beslenen bebekler , daha düşük kan basıncı, daha düşük kolesterol ve hayatlarının ileriki aşamalarında daha az obezite riski taşır.

Anne Sütü

Su Ve Tuz : Emen bebeklere, ayrıca su verilmesine gerek yoktur. Çünkü anne sütünün %88 i sudan oluşur. Ve sudaki tüm mineralleri içerir. Anne sütündeki tuz oranı da çok düşüktür. Bunun dışarı atılması için de su verilmesine gerek yoktur. Emzirme ye ilk başladığında da ,gelen önsüt çok suludur.Bebeğin ihtiyaç duyduğu tüm su ,bu ön sütten karşılanır. Emzirme nin sonuna doğru gelen süt ise yağ açısından zengindir. Ve bebeğin tam doymasını sağlar.

Vi̇tami̇nler: Anne sütü nün doğal bir vitamin dengesi vardır. A,B,C, ve E vitaminleri içerir. Anne sütü bir miktar D vit de içerse de, D vitamini takviyesi gereklidir. Bunun yanı sıra güneş ışığının sağlayacağı D vitamini açısından bebeklerin güneşli günlerden faydalanmasını sağlayabilirsiniz.

Ancak annenin beslenmesi yetersiz ise, sütündeki vitamin düzeyi de düşük bulunmaktadır. Anne sütündeki bu vitaminler, prostaglandinler, enzimler bebekte iltihabi durumların gelişimini engeller.

Anne sütündeki bileşenler , bebeğin bağışıklık sistemi ni de düzenler ve içindeki immunglobulinler bebeği mikroorganizmalara karşı korur. Yapılan araştırmalarda anne sütü ile beslenen bebekler in timus bezi (göğüs boşluğunun ön ve üst kısmında bulunan, lenf dokusundan yapılı iki parçadan oluşan,T hücreleri sağlayan bir bez) süt formülleri ile beslenen bebeklere göre iki kat daha büyük bulunmuştur.

Emzirme süresi uzadığında , bakterilere karşı koruyucu etkisi olan lizozim düzeyi de artmaktadır. Anne sütündeki kazein , mikroorganizmaların, bebeğin mide, bağırsak ve solunum yoluna tutulmasını engeller.

Anne sütünün besleyici ve enfeksiyonlardan koruyucu etkisi yanında ,vücudun biyolojik işlevlerini de düzenleyici etkisi bulunmaktadır. Sindirim ve solunum yolları başta olmak üzere, çok sayıda organın büyüme ve gelişmeyi düzenler. Büyüme faktörleri özellikle kolostrumda yüksektir. Olgun sütte de büyüme faktörleri, ihtiyacı karşılamaya devam eder.

Bebek anne sütü emerken, biberona göre %60 daha fazla enerji harcar. Anne sütü emen bebekler ,ağız, dil, çene, damak ve gırtlak kaslarını kullandıklarından daha düzgün bir çene ve diş yapısı sağlar.

Emzirmenin en önemli faydaları;

Bebeğinizle birçok kez paylaştığınız yakınlık, sıcaklık, sevgi ve güven ortamını ona hissettirmesidir. Bu yakınlık, bebeğin hayata güvenle tutunmasının en önemli basamağıdır. Ayrıca emziren annelerde, rahim çok hızlı bir şekilde küçülerek eski haline gelir.

Emzirme dönemi , süt üretimini artıran hormonlar, artan faaliyeti ile metabolizmanın arttığı  bir dönem olduğundan, hamilelik boyunca aldığınız fazla kilolardan da, rahatlıkla kurtulabileceğiniz bir dönemdir.

Emziren kadınlar ;İleriki dönemlerde rahim, göğüs kanseri ve osteoporoz sorunları açısından da daha düşük risk taşır. Anne sütü bebek için çok uygundur, sterildir, nerede olursanız olun, gece yarısı bile olsa doğru ısıda hazırdır. Ayrıca bedavadır.

Emzirmeye yeni başladığınızda, anne sütünün çok hızlı hazmedilmesi nedeniyle, sık emzirmeniz gerekebilir. Yeni doğanın emmesi, konusunda  ilk 40 gün hatta 3 ay fazla talep kardır. Emzirme düzeniniz oturduktan sonra, zaman zaman sütünüzü sağıp, eşinizin,ailenizin ya da arkadaşlarınızın yardımını isteyebilirsiniz.

Bebeği̇ Emzi̇ri̇rken Di̇kkat Edi̇lmesi̇ Gerekenler – Emzirme Tavsiyeleri

Bebeği ilk emzirme ;

Göğüs uçları, sinir ve kan damarlarından oldukça zengin olduğu için, en duyarlı noktalardan biridir. Doğum sonrası ilk emzirme de, bebeğinizin emme performansını değerlendirmeniz çok önemlidir. Emme refleksi güçlü olan ve uzun süre emmek isteyen bebeğinize, her iki göğsünüzü dönüşümlü olarak 10-15 dakika sürecek şekilde emzirebilirsiniz.

Bu göğüs uçlarınızın yaralanmasını ve tahrişini engeller. Eğer, meme ucunu zor yakalıyor ve birkaç dakika emip uykuya dalıyorsa, yanağını ,çenesini okşayarak, ayak tabanlarını kaşıyarak, ağzına yakın bir noktadan, göğüs areolasına parmak ucunuzla küçük dokunuşlar yaparak , emme refleksini uyarabilirsiniz. Böyle uyuyarak aralıklı emen bebekler, göğsünüzde uzun süre kalabilir.

İlk emzirme günleri ;

Göğüs uçlarınızı korumanın yollarından biri de, kuru kalmasına dikkat etmenizdir. Göğüs ucu kremini kullanırken, kurumadan, nemli iken kremi uygulamayın. Emzirmeye başladığınız andan itibaren, prolaktin hormonu, göğüs dokusundaki süt üretimini faaliyete geçirir, kan damarları genişler ve sıcaklık artar. Nemli bırakmak, bakteri, mantar, pamukçuk başlamasına neden olabilir. Emme, göğüs uçlarında, ilk günlerde bir sızı yaratabilir, ancak vücut buna alışır ve ağrı duymadan emzirme dönemi çok kısa sürede gerçekleşir.

Eğer bebek, memeyi doğru olarak kavramışsa, yani sadece meme ucunu değil, meme ucunun etrafındaki koyu renkli alanı kavramış ise, emzirmeye başladığında, normal olan acının, emme boyunca azalır ve yok olur. Eğer emzirme boyunca acı devam ediyorsa, bebeğin, göğüs ucunu doğru kavramadığını düşünebilirsiniz. Bu durumda acı duyulmasının sebebi, bebeğin dilini meme yerine meme ucuna karşı hareket ettirmesidir.

Eğer bebek memeyi doğru kavramış ise, emme işlemi esnasında çenesinin, bazen de kulaklarının hareket ettiği görülür. Bebek sürekli emmek istemez, kısa aralıklarla dinlenerek emmeyi sürdürür.

Emzirmeye başlarken ;

Annenin yanı başında,  içeceği bir içecek hazır bulundurulmalı. Emzirmenin sık olması, kandaki prolaktin düzeylerinin artmasını ve sütün çoğalmasını sağlar.

Göğüs uçlarınızı yalnızca emzirmeye başlarken ve biterken su ile temizleyin. Gerekmediği zamanlarda da bunu sık yapmak, tahrişi arttıracaktır. Göğüs uçlarınızın hava ile temas edip kurumalarını sıklıkla sağlayın. Göğüs uçlarınızı koruyan yumuşatan onaran bir göğüs ucu kremi de kullanabilirsiniz.

Anne sütüyle bebeğin beslenmesi

*En doğal bir yöntem olsa da, emzirme ve emme, anne ile bebeğin beraber öğrendiği bir süreçtir. Derin uyuyan, özellikle gündüz uzun uyuyup, gece uyanık kalan bebekleri, gündüz 3 saatte bir emzirmek için uyandırın. Uyandırmak için, üzerindeki giysileri çıkarın, bezini değiştirin, konuşun. Saçını okşama, gazını çıkartmak için sırtına hafif vuruşlar ya da masaj yapın.

*Emerken şapırtı sesi duyulması ya da yanakların içeri çekilmesi genellikle, bebeğin yalnızca, meme ucunu emdiğini ve ağzıyla meme dokusunu kavramamış olduğunu gösterir. *Eğer, meme ucunu doğru olarak kavramışsa, meme ucu, emzirme ne kadar uzun sürerse sürsün, zedelenmez.

*Bebek memeyi emerken, onu çekerek memeden almaya çalışmayın. Bu çatlak ya da tahrişin daha fazla olmasına yol açabilir. Küçük parmağınızı, ağzının kenarına koyarak, dikkatini dağıtmaya çalışın, emmeyi bırakmıyorsa parmağınızı ağzının içine doğru itin ve dili ile vakum yapmasını engelleyin, emmeyi bırakacaktır.

*Bebeklerin ilk günlerinde, emme düzeni kurmaya çalışmayın. İlk günlerde düzen, düzensizliktir. Bebek sık sık emmek ister. İlk günler kimi bebekler 5 dakika içinde, kimileri 45 dakikaya kadar devam edebilir. Bebeğiniz memeyi kendiliğinden bırakana kadar devam edebilirsiniz. Daha sonra öbür memenizi deneyin. Bebek isterse, onu da emmeye devam edebilir.

Süt miktarı arttıkça ,emzirme sıklığı azalacaktır. İlk günlerdeki bu emme isteği,  sadece fiziksel açlıkla ilgili değildir. Bebek duygusal açlığını da doyurmak ister. Kendini rahatlatmak, ten temasıyla haz ve güven duygularını telafi etmek ister. Emme ihtiyacı olmasa da, ten temasına, yumuşak dokunuşlara, bebekle göz teması na ,sesinizin yumuşaklığıyla, konuşarak onun duygularına ulaşmaya çalışın. Anne sütünün önemiyle ilgili makalemizi okumak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz .

Yeni̇ doğan Bebeğe Meme Verme Tekni̇ği̇ – Emzirme Tavsiyeleri

Bebeğe doğru meme verme tekniği ile emzirme eylemi, acı verici olmaktan çıkar ve bebeğiniz yeterince beslenebilir.

*Rahat edebileceğiniz bir pozisyonda oturun.

*Mümkünse sırtınızı bir yere yaslayın. Bebeğinizin vücudu da size yakın ve paralel olmalıdır.

*Bebeğinizi, başı ve omuzları memenizin, burnu ise meme ucunuzun karşısında olacak şekilde kendinize çevirin.

* Emzirmek için size öne eğilmeyin, henüz küçük olan bebeğinizi desteklemek için kolunuzun altına bir yastık koyarak, bebeğini göğsünüze yaklaştırın.

*Boşta kalan elinizle göğsünüzü tutup, göğüs ucunuzla bebeğinizin dudaklarını, ağzını kocaman açana kadar okşayın.

*Bebeğinizin ağzı yarım açıkken, meme vermeye çalışmayın, zaten açsa yanağındaki uyaranı fark edip ağzını açacaktır.

*Meme ucunu değil ,meme dokusunu almasını sağlarsanız, memeden süt akışı ve bebeğin çabasının, doyurucu olarak buluşmasını sağlamış olursunuz vr meme ucunuz tahriş olmamış olur.

*Bebekle meme dokusu buluşmasının hakkıyla olmadığını düşünüyorsanız, küçük parmağınızı, bebeğinizin ağzına nazikçe sokup emzirmeyi kesin ve yeniden deneyin. Bebeğiniz düzgün şekilde emiyorsa, şakaklarında ve kulaklarında bir kıpırdanma görürsünüz.

*Bebeğiniz, göğsünüze doğru biçimde yerleşmişse, nefes alışverişi kesilmeyecektir.

Memeniz ve bebeğinizin burnu arasındaki mesafeyi koruduğunuz sürece, diğer elinizin parmağıyla, meme dokusunu uzak tutarak, süt akışını azaltmak zorunda değilsiniz.

*Bebeğin emerken hava yutmaması için, bebeğin alt dudağı da dışarıda olmalıdır. Bir memeden diğerine geçmeden önce bebeğinizin gazını çıkarırsanız, daha rahat ettiğini göreceksiniz.

*Bebeğin ilk ayında emzirme de, bebeğinizin meme başı şaşkınlığı yaşamaması için bebeğinize biberon veya emzik vermemeye çalışın.

Cesaretinizi kaybetmeyin, emzirmek ikiniz için de pratik gerektirir ve birbirinize alışmak çok kısa bir zaman alınacaktır.

Sütüm Bebeği̇me Yeti̇yor Mu ? – Emzirme Tavsiyeleri

Yeni anne-babaların çoğu, bebeklerinin yeterli beslenip beslenmediği konusunda endişelidir. Söz konusu emzirme olduğunda, bebeğinizin her emzirmede ne kadar süt aldığını ölçmek biraz zordur. Bebeğiniz göğsünüze tam olarak kenetlenip düzgün biçimde emiyorsa, mutlu ve sağlıklı görünüyorsa, 24 saatte, en azından 6-8 kez besleniyorsa, uyanıkken aktif ve tetikte ise, emzirdikten sonra memnun ve aktif görünüyorsa, yüksek ihtimalle yeterli süt alıyor demektir. Yeterli süt aldığının belirtilerinden biri de kilo artışı ve altını değiştirme sıklığınızdır.

Yeni doğan bebeklerde kilo artışı ;

Bebeğiniz ayda ortalama 500 gr alıyorsa  ve günde 5-6 kez çişini yapıyorsa veya her açtığınızda altı ıslak ise sütünüz yetiyor demektir. Bebekler doğumdan sonra kilo kaybetseler de, anne sütüyle beslenen bebekler , genellikle doğum kilolarını, yaklaşık 2 hafta içinde geri kazanırlar. Ve daha sonra haftada 150-250 gram almaları gerekir.

Bebeklerde kilo alımı , ani çıkışlar halinde gerçekleşebilir. Dolayısıyla bebeği çok sık tartmama en iyisidir. Eğer, bebeğin doğum kilosu düşükse (2.5 kilonun altında) ya da zor doğum yaptıysanız, ebe/hemşire ya da doktorunuza danışın ve ilk haftalarda bebeğinizin kilosunu kontrol altında tutun .

Bebeği̇mi̇ Hangi̇ Koşullarda Emzi̇rmeli̇yi̇m ? – Emzirme Tavsiyeleri

Bebeği emzirirken aile bağlarını güçlendirmek ;

Bebeğinizi emzirirken, mümkün olduğu kadar sakin olmaya çalışın, bebeğiniz sizin ruh durumunuzdan etkilenir. Tercihen odada onunla yalnız kalıp, o anı paylaşmaya özen gösterin.Tabii baba da bu süreyi sizinle geçirebilir. Emzirmek, bebeğinizle sizin aranızda kurulacak olan o çok özel bağın, önemli bir parçasıdır. Tabii başka çocuklarınız vars, onların da odada olması kaçınılmazdır. Onları odadan çıkartmak yerine, onlara ne yaptığınızı anlatabilir, izlemelerine izin verebilirsiniz. Daha büyük çocuklarınız, yanınızda oturup sizinle konuşabilirler.

Meme Veri̇rken Ne Gi̇bi̇ Sorunlar Yaşayabi̇li̇ri̇m ? – Emzirme Tavsiyeleri

*Bebeğinizi emzirirken, karnınızda ağrılar olabilir. Bunun nedeni rahmin eski haline dönmek için yaptığı kasılmalardır ve normaldir, birkaç hafta sürebilir.

*Bebeğiniz ilk günlerde az süt isteyebilir. Bu da göğüslerinizde şişkinlik  – sertlik – acı yaratabilir.

*Bebeğiniz emdikten sonra, hala süt fazlalığı fark ediyorsanız sertlik ve gerginse, süt fazlasını boşaltabilirsiniz. Süt stadının, kanallarda enfeksiyon yaratma olasılığını azaltmış olursunuz.

*Bebek emmeden önce, göğüsleriniz çok sertse, bebeğinizin rahat emebilmesi için önce biraz sağıp, sonra bebeğinizi emzirebilirsiniz.

* Bebeği doğru teknikle emzirme sağladığınız sürece, göğüslerde ağrı veya çatlak olması beklenmez. Bebeği emzirmeden dolayı göğüslerde çatlak oluşması nı, gliserin, E vitamin,ya da göğüs ucu çatlak kremleri kullanabilirsiniz. Ayrıca sütünüzü sağdıktan sonra, çatlakların üzerine sürüp kurumasını beklerseniz de iyi geldiğini göreceksiniz. Meme uçlarınızı kuru tutarak, hava ile temas etmelerini sağlayabilirsiniz. Emzirme tavsiyeleri

*Destekleyici, sıkmayan, pamuklu ve önden açılabilen sütyenler tercih edebilirsiniz. Göğsünüzden sızan sütler için, göğüs pedlerini ya da temiz tülbent parçalarını tercih edebilirsiniz.

Ya Bebeği̇mi̇ Emzi̇rmem Mümkün Deği̇lse ? Emzirme Tavsiyeleri

Sizde ya da bebeğiniz de, görülebilecek, bazı sağlık problemleri meme vermenizi engelleyebilir. Bebeği biberonla beslemek zorunda kalsanız bile, onu beslerken gösterdiğiniz sevgi ve ilgi çok önemlidir. Bebeğinize vereceğiniz süt kadar, ona sevgi ve güveni hissettire bildiğiniz duygusal yakınlık (yumuşak sesle konuşmalarınız – göz teması kurmanız – dokunuşlarınız – ihtiyaçlarını yerinde – yeterince fark edişiniz), onun için çok önemlidir. Emzirme tavsiyeleri.