Türkiye’nin en özgün ve en lezzetli mutfaklarından biri Adana’ya ait. Adana mutfağı ülkemizde et ve kebap kültürünün en iyi temsilcilerinden biri olarak dikkat çekiyor. Medeniyetlerin beşiği olması ile farklı kültürlerden de izler taşıyan Adana mutfağında birbirinden lezzetli yemeklerin yanında baharat kullanımı da yaygın. Dünyaya nam salmış lezzetleri ile Adana’ya yolunuz düşerse bu damak çatlatan tarifleri mutlaka tadın. İşte Adana mutfağının öne çıkan yemekleri…
Koyun etinden yapılan Adana kebap, kuyruk yağı ve kırmızı biber ile harmanlanıyor. Sumak, yeşillik ve salata ile servis edilen Adana kebap mutlaka denenmesi gereken lezzetler arasında.
Mantı çorbası olarak da bilinen bu enfes çorba, mantı, nar ekşisi, biber salçası ve nane ile birlikte harmanlanarak hazırlanıyor.
Analı kuzulu olarak da bilinen bu yöresel yemek, kıyma ve bulgurun hamur şekline getirilerek içerisine kıyma gibi malzemeler konulması ile elde edilir. Bu top hamurların içerisine misket köfte veya küçük hamur topları da ilave edilerek salça içerisinde pişirilir ve servis edilir.
Bahar ve yaz aylarında Adana yöresinde sevilerek tüketilen tatlıların başında gelen bici bici, şerbet, nişasta ve pudra şekeri ile rendelenmiş buz karışımından oluşuyor. Serinletici bir tatlı olan bici bici, Adana dışında Akdeniz bölgelerine de yayılmış bir tarif olarak dikkat çekiyor.
Ünü dünya sınırlarını aşmış olan lahmacun Adana’nın damak çatlatan lezzetlerinden. Diğer yörelere kıyasla daha dolgun bir hamurla hazırlanan lahmacun bol kıyması ile sizi baştan çıkarabilir.
“En sevdiğim tatlı baklava” mı dediniz? O zaman siz hiç sarı burma yemediniz. Cevizle hamurun en güzel birlikteliği…
Adana’da çokça tüketilen şırdan sakatat yemeklerinin en sevilenleri arasında. Kuzunun mide kısmından hazırlanan ve içine pirinç doldurulan bu dolma tipi yemek Adana’nın medar-ı iftiharlarından biri.
Şırdan benzeri bir başka sakatat yemeği olan kırkkatın ne olduğu aslında adından da anlaşılabiliyor. Yine bir tür dolma ama hayvanın sarıldığı bölgesi daha kalın olduğu için şırdana nazaran biraz daha sert oluyor.
Kuzunun bağırsaklarının içi doldurularak elde edilen bu nefis dolma maydanoz, domates ve soğan gibi lezzetlerin karıştırarak dolmanın içerisine konulması ile yapılıyor.
Bir nevi lohusa şerbeti olan kaynarı kış aylarında hastayken içtiğinizde ‘dipçik gibi’ olabilirsiniz, öyle de şifalıdır. Aklınızın bir köşesinde olsun.
Kebabın yanında en iyi ne gider? Tabii ki ayran! Hele ki böyle krema gibi kıvamlısı olursa…
Mısır unu, süt kaymağı, ceviz, kaz ciğeri… Bu dördü bir araya gelir de ortaya kötü bir sonuç çıkabilir mi? Bu arada Bolu mutfağında da bu isimde bir yemeğimiz olduğunu hatırlatalım.
Kaz demişken kaz başından bahsetmemek olmaz. Her kuzuda sadece 150 gram kadar bulunan özel bir etten yapılan bu yemeğin tadına doyum olmuyor.
İçli köftenin sahibi çoktur ama Adana’nınki haşlama oluşuyla diğerlerinden ayrılır. Hele şöyle ısırdığında yağı damladı mıydı…
İncecik bulgurun salçalı sos, baharat ve sarımsakla doyumsuz beraberliği… Üzerine de ince kıyılmış maydanozu gezdirince, bir tabak yetmez olur.
Bazı yörelerde yapılan keşkeğe benzeyen bu çorba, özel günlerin vazgeçilmez ritüelidir. Dövme buğday ve et kazanda uzun uzun pişirilir. Ortaya çıkan lezzet tarifsizdir.
Meyan kökünden yapılan bir değişik içecektir. Özellikle yaz aylarında Adana’nın sıcağını kesmeye birebirdir.
Hamurun içine cevizi sarmışlar, sonra da bol yağda haşlamışlar. Üzerine de cısss diye soğuk şerbeti boşaltmışlar. Eh bu kadar yedikten sonra bir tatlıyı hak ettik değil mi?