Enflasyon kavramı, günlük hayatta dahi konuşulan konulardan birisi haline gelmiştir. Günümüzde en önemli makro iktisat terimlerinden birisi haline gelen bu kavramı, yazımızda tüm detaylarıyla inceleyeceğiz.
Yazımızda enflasyon nedir , türleri nelerdir, enflasyon yükselirse ne olur vb. birçok sorunun cevabını sizlerle paylaşacağız.
Enflasyon, sadece iktisatçıların dile getirdiği bir konu olmamalıdır. Gerek hane halkı gerekse yatırımcıların enflasyon kavramını çok iyi irdelemesi, bilmesi ve iktisadi bir karar alırken bu konu ile ilgili çeşitli göstergeleri göz önünde bulundurması büyük önem arz etmektedir.
Şimdi dilerseniz, konuya dair bilinmeyenleri tüm çıplaklığıyla anlatmaya başlayalım.
Enflasyon, fiyatların genel olarak ve sürekli artışı anlamına gelmektedir. Enflasyonda fiyatlar genel olarak sürekli bir biçimde artma eğilimindedir.
Enflasyonda ya bir veya birden fazla malın fiyatı sürekli artmakta ya da genel olarak malların fiyatları yükselmektedir.
Ülkemizde enflasyonu iki endeks ile hesaplamak mümkündür.
ÜFE, üretici fiyatları üzerinden hesaplanır. TÜFE ise tüketici fiyatları olan nihai fiyatlar üzerinden hesaplanmaktadır. Ancak daha çok TÜFE üzerinden enflasyonun dikkate alındığını ifade edebilirim. Çünkü TÜFE, daha çok tüketiciyi kapsamakta ve ilgilendirmektedir.
Enflasyonun iki nedenle oluştuğunu sizlere söyleyebilirim. Bu nedenlerden ilki toplam talep fazlasıdır. Yani talep enflasyonudur. İkincisi ise üretim maliyetlerinin artmasıdır. Yani maliyet enflasyonudur. Enflasyonun bu iki nedenden ötürü oluştuğunu ifade edebiliriz.
İlk olarak talep enflasyonu konusu irdelemek istiyorum.
Talep enflasyonunda toplam talep, toplam arzdan fazla olmaktadır. Bir nevi arz, talebi karşılayamayınca fiyatlar yükselmektedir. Peki ama talep söz konusu ise niçin daha çok üretim gerçekleştirerek arz yeterince sağlanmaz ki?
Öncelikle neden arzın talebi karşılayamamasının nedenlerinden bahsetmek istiyorum sizlere.
Üretim maliyetleri artması sonucu maliyet enflasyonu oluşur. Bunun birçok sebebi söz konusu olabilir. Şimdi dilerseniz, maliyet enflasyonunun nedenlerine bir göz atalım.
Enflasyonun çeşitlerine bakacak olursak birkaç enflasyon türünü sizinle paylaşmak isterim. Burada türleri, oranının düşüklüğü ve yükseliği kriterlerini baz alarak belirledim. Şimdi dilerseniz, bu türlere bir göz atalım.
Çok düşük oranı işaret etmektedir. Bu türde enflasyonun oranı oldukça düşük olup geleceğe yönelik herhangi bir enflasyonist beklenti söz konusu olmamaktadır. Ekonomiyi canlı tutmak açısından bu türün oldukça faydalı olduğunu düşünebiliriz.
Bu türde oran, %0,1 ile %1 aralığındadır.
Bu türde oran %1,1 le %3 arasındadır. Gelecekte kalıcı bir enflasyonu işaret etmez. Ancak %3’e doğru yaklaşma eğiliminde dikkatli olmak gerekir. Üretim ve yatırımı teşvik eder. Bu türde yatırım ortamının oldukça uygun olduğunu söyleyebiliriz. Ekonomide canlılığa neden olur.
Bu türde oran %3,1 ile %8 arasındadır. Artık bu türde gelecekte enflasyonist beklentiler artmaktadır. Ekonomilerde yaygın görülmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde fazlasıyla rastlanabilir. Bu enflasyonist etkiler, yüksek enflasyona da sebebiyet verebilir. Bu nedenle, sıkı para politikaları önerilmektedir.
Bu türde oran %8 ile %15 arasındadır. Bu oran yüksek olarak kabul edilmektedir. Ekonomiye zarar verir ve bu oranın düşürülmesine yönelik tedbirlerin alınması gerektiğini söylememiz gerekir.
%15 ve üzerindedir. Ekonomiler için büyük bir tehlikedir. Bu oranı düşürebilmek adına önemli ve kritik adımların atılması gerekmektedir. Kamu harcamaların azaltılması, ücretlerin dondurulması vb. tedbirler alınarak büyük fedakarlıkların gösterilmesi gerekir.
Aylık oran %50 üzerini gösterdiğinde artık o ekonomide hiper enflasyonist etki vardır. Son derece sıkıntılı bir ekonomiyi ifade eder. Düşürebilmek adına çok büyük fedakarlıkların yapılması gerekmektedir. İktidar değişikliğine kadar ülkeyi götürebilir.
Peki ama dünya ülkelerinde enflasyonun durumu nedir? Bu soruya cevap olarak aşağıdaki tabloyu inceleyebilirsiniz.
Enflasyon Türü |
Ülke | Enflasyon Oranı (%) |
Sürünen Enflasyon (% 0,1 – 1) |
Tayland | 0,17 |
Japonya |
0,40 |
|
Fransa |
0,70 |
|
Düşük Enflasyon (% 1 – 3) | Slovenya |
1,00 |
Almanya |
1,70 | |
İngiltere |
2,60 |
|
Orta Enflasyon (% 3 – 8) |
Malezya | 3,20 |
Rusya |
3,90 |
|
Meksika |
6,44 | |
Yüksek Enflasyon (% 8 – 15) | İran |
9,90 |
Türkiye |
10,68 | |
Azerbaycan |
14,00 |
|
Çok Yüksek Enflasyon (% 15 +) | Ukrayna |
15,90 |
Arjantin |
21,90 | |
Kuzey Kore |
55,0 |
|
Hiper Enflasyon (Aylık % 50 +) |
Venezüella |
741,0 |
Öncelikle şu yüksek enflasyonun olumsuz bir konu olduğunu ifade etmek gerekiyor. Enflasyon yükselirse ne olur sorusunun cevabı da olumsuz bir durumu bize gösterecektir.
Çünkü bu oran yükselirse paranın satın alma gücünün azalacağını ifade edebiliriz. Bu da yaşam maliyetlerini doğrudan olumsuz etkileyecektir.
Bir örnekle açıklamak gerekirse,
Elimizde 100 TL olduğunu varsayalım.
Bu 100 TL ile 2017 yılında 10 kilo elma alabileceğimizi söyleyelim.
Bu durumda elmanın kilosunun 10 TL olduğunu anlayabiliriz.
2018 yılında ise 1 kilo elmanın fiyatının 20 TL olduğunu varsayalım.
Sonuç olarak, 2018 yılı itibariyle 100 TL ile ancak 5 kilo elma alabiliriz.
Tek bir mal ile enflasyonu açıklamak mümkün değildir. Sadece bir örnekle konuyu izah etmek istedim.
Enflasyonun yükselmesi neticesinde aynı birim para ile daha az ürün ve mal satın alınır. Bu da yaşam maliyetlerinin artması anlamına gelmektedir.
Enflasyonun yüksek olması, ulusal para birimine karşı olan güveni zedeler. Bu da farklı döviz türlerine kaçışa zemin hazırlar.
Yine enflasyonun gelecekle ilgili tahminlerde belirsizliğe yol açtığını da ifade edebiliriz. Çünkü enflasyonun yüksek olduğu bir ekonomide genel fiyatlar seviyesini takip etmek zorlaşır. Üretici fiyatları belirlerken oldukça zorlanır ve tüketiciler de fiyatları takip edemez duruma gelir.
En önemli sonuçlardan birisi de enflasyonun yükselmesi durumunda bankalar, daha yüksek faiz oranları ile kredi vermeye başlar. Kredi maliyetleri artar. Bu da yatırım kararlarını olumsuz bir şekilde etkiler.
Ayrıca enflasyonun yükselmesi sonucunda düşük gelirli kesimin alım gücü olumsuz etkilenir. Gelir dağılımı daha da adaletsiz bir hal alır.