Cumhurbaşkanı Joseph R. Biden G20 Zirvesi marjında Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. Bu kapsamda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ABD Başkanı Biden ile yaptığı görüşme, yaklaşık 1 saat 10 dakika sürdü. Pozitif bir atmosferde gerçekleşen görüşmede, ikili ilişkiler ve bölgesel konular ele alındı. Başkan Biden, yapıcı ilişkileri sürdürme, işbirliği alanlarını genişletme ve anlaşmazlıkları etkin bir şekilde yönetme arzusunun altını çizdi. Türkiye’nin Afganistan’daki NATO misyonuna yaklaşık yirmi yıldır yaptığı katkılardan dolayı teşekkürlerini dile getirdi. Liderler, Suriye’deki siyasi süreci, ihtiyaç sahibi Afganlara insani yardımın ulaştırılmasını, Libya’daki seçimleri, Doğu Akdeniz’deki durumu ve Güney Kafkasya’daki diplomatik çabaları ele ERDOĞAN – BIDEN GÖRÜŞMESİ aldı. Başkan Biden, savunma ortaklığımızı ve Türkiye’nin bir NATO müttefiki olarak önemini yeniden vurguladı. Bunun yanı sıra Biden, ABD’nin Türkiye’nin Rus S-400 füze sistemine sahip olması konusundaki endişelerine dikkat çekti. Barış ve refah için güçlü demokratik kurumların, insan haklarına saygının ve hukukun üstünlüğünün önemini vurguladı. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Rus yapımı sistemi satın almak için 2017 anlaşmasının yarattığı tartışmalara rağmen, ikinci bir Rus füze sistemi satın almaya açık olduğunu söyledi. Biden yönetiminden üst düzey bir yetkili, toplantının ardından gazetecilere verdiği demeçte, Türkiye’nin Amerikan yapımı F-16 savaş uçağı satın almakla da ilgilendiğini, ancak Biden’ın Erdoğan’la bu tür satışlar bir süreçten geçmesi gerektiği konu sunda “çok net” olduğunu söyledi. Görüşmenin ardından gazetecilere yaptığı açıklamalarda Erdoğan, ABD ile F-16 satışları konusunda bir anlaşmaya varılması konusunda iyimser konuştu. Erdoğan, “Savunma bakanlarımız konuşuyor. Sayın Biden’ın olumlu yaklaşımını gördüm.” dedi. İki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılması yönündeki ortak perspektif doğrultusunda karşılıklı atılacak adımların müzakere edildi. Görüşmede, iklim değişikliği konusunda karşılıklı atılan adımlardan duyulan memnuniyet de dile getirildi. Üst düzey bir Amerikalı yetkili de Biden-Erdoğan görüşmesinde, F-16 ve F-35 konularının da gündeme geldiğini, ABD Başkanının bu konuda ülkesinde devam eden bir süreç olduğunu anlattığını söyledi. Yetkili, Türk hükümetinin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son haftalardaki açıklamalarının, Türkiye’nin F-16’ları satın almak istediğini açıkça ortaya koyduğunu, Biden’ın bu arzuyu dikkate aldığını, ancak ABD’de içinden geçilmesi gereken bir süreç olduğunu ve bu süreci etraflıca ele almayı sürdürme konusundaki bağlılıklarını net bir şekilde ifade ettiğini aktardı. Amerikalı yetkili ayrıca Türkiye’nin F-35’ler için ödediği parayı geri isteyip istemediğine ilişkin bir soruya, ABD Savunma Bakanlığından bir ekibin hafta içinde F-35 konusunda Türk tarafıyla çalışmaya başlamak üzere Türkiye’ye geldiğini anımsatarak,”F-35 konusundaki süreç devam ediyor.” yanıtını verdi. Yetkiliye Biden’ın Türkiye’ye askeri teçhizat satışını destekleyip desteklemediği sorulduğunda ise, “Bence Türk hükümeti ve Erdoğan, son birkaç haftadaki kamuoyuna yaptığı açıklamalar da dahil olmak üzere, Türkiye’nin F16’ları satın alma arzusu olduğu konusunda çok açık. Başkan, onlara sahip olma arzusunu kabul etti, ancak ABD’de geçmemiz gereken bir süreç olduğunu ve bu süreç boyunca çalışmaya devam etmeye kararlı olduğunu çok net bir şekilde belirtti” dedi. İki NATO müttefiki, Erdoğan’ın ABD’nin Türkiye büyükelçisini ve Batılı ülkelerden 10 diğer yabancı elçiyi, Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını istedikleri için görevden alma tehdidi konusunda anlaşmazlığa düştüler. Türkiye, hava kuvvetlerini yenilemek için ABD’den kendilerine 40 F-16 savaş uçağı satmasını istedi. Ancak ABD’li milletvekilleri, Ankara’nın yakın zamanda Rusya’dan bir savunma sistemi satın alması nedeniyle satıştan vazgeçti. Bu, Erdoğan ile Biden’in Ocak ayında cumhurbaşkanı seçilmesinden bu yana ikinci görüşmesiydi. İki lider Haziran ayında bir NATO zirvesi sırasında bir araya gelmişti. Biden ve Erdoğan, Türkiye’nin Afganistan’ın Kabil kentindeki uluslararası havaalanını güvence altına alıp işletme olasılığını tartışmışlardı