Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)Başbakanı Ersin Tatar, Ankara’ya ilk resmiziyaretini gerçekleştirdi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti BaşbakanıErsin Tatar arasında gerçekleşen görüşmede,Türkiye ile KKTC arasındaki yakıniş birliğinin daha da geliştirilmesine yönelikhususlar ile Doğu Akdeniz’deki hidrokarbonkaynaklarına dair faaliyetlerin ve Kıbrıs meselesineilişkin son gelişmeler ele alındı.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ErsinTatar’ı kabulünden önce Başkan YardımcısıFuat Oktay, Tatar ile bir araya geldi. FuatOktay ile Ersin Tatar’ın basına kapalı gerçekleştirilengörüşmesi, bir saat sürdü.Ortak Basın ToplantısıCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,KKTC Başbakanı Ersin Tatar ile birlikte ortakbasın toplantısı düzenledi. Tatar’ı, Başbakanlıkgörevini üstlenmesinin ardındanilk resmi ziyareti vesilesiyle misafir etmek ten memnuniyet duyduğunu kaydedenCumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin,KKTC’nin güvenliği ve refahı için yürüttüğüçalışmaları desteklemeye devamedeceğine dikkat çekerek, şunlarısöyledi:“Kendi haklarımızı nasıl savunuyorsakKıbrıs Türklerinin adadakive bölgedeki çıkarlarını da aynı kararlılıklasavunmaya devam edeceğiz.Kıbrıs’taki sorunun ortaya çıkışı da bugünekadar gelişi de tamamen Rumlarınuzlaşmaz tavırlarından kaynaklanıyor.Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahalesinin sebebide yine Rumların oradaki soydaşlarımızakarşı giriştiği kanlı saldırılarsebebiyledir. Dün, Kıbrıs Türklerininkanını akıtarak adayı ele geçirmeyeçalışanlar bugün de siyasi ve ekonomiksaldırılarla aynı amacın peşindedir.Avrupa Birliği’nin adadaki sorunun çözümükonusunda Birleşmiş Milletler’eve uluslararası topluma verdiği sözlerinhiçbirini tutmayan Kıbrıs Rum kesimininyanında yer alması kendi ayıbıdır.Özellikle de geçmişte Kofi Annandöneminde atılan adımlar ve bu adımlarkarşısında yine ne yazık ki Rumlarıntutumları sebebiyle bir referandumagidilmesi ve bunun neticesinde KıbrısTürklerinin sözünde durması Rumlarınise sözünde durmaması ama bunakarşılık maalesef Güney Kıbrıs, AvrupaBirliği’ne alınmış, Kuzey Kıbrıs ise dışlanmıştır.Mali noktada verdikleri sözlerde yine tutulmadı, o gün, bugün aynıdurum devam ediyor.”Doğu Akdeniz’de ne Türkiye’yine de KKTC’yi Yok Sayan HiçbirProje Hayata GeçirilemezDoğu Akdeniz’deki hidrokarbonarama faaliyetleri sebebiyle Türkiye’yeve KKTC’ye yönelik sözde önlemleraçıklayan AB’nin bu tavrıylaTürkiye’ye değil kendisine zarar verdiğinibelirten Cumhurbaşkanı Erdoğan,sözlerini şöyle sürdürdü:“Türkiye, Kıbrıs meselesiyle adaylaolan derin tarihi bağları yanında buradaki3 garantör ülkeden biridir ve bundandolayı da söz hakkı vardır. Ama hiçsöz hakkı olmayanların kalkıp da buradatasarrufta bulunmaya yönelmesibizi pek ilgilendirmez. Bu arama çalışmalarınaşu anda aynı kararlılıkla devamediyoruz. Bütün bunlar ortadaykenmaalesef buradaki en çılgın yaklaşımkendilerini resmen tanımadığımıziçin Kıbrıs Rum kesiminin tek muhatabıadadaki sorunu birlikte müzakereettikleri KKTC’dir. O gün gelenekadar Türkiye olarak KKTC ile birlikteher alanda kendi yol haritamıza uygunadımlar atmaya devam edeceğiz.Doğu Akdeniz’de ne Türkiye’yi ne deKKTC’yi yok sayan hiçbir proje hayatageçirilemez. Ülkemizin bu konudakikararlılığını sınamak isteyenler şu anakadar gerekli dersleri almış olmalıdırlar.Şayet yaşananlardan hala ders olmayanlarvarsa onlara da gereken cevabıvermekten çekinmeyeceğiz.”“Rum tarafının ve arkasında yeralan kesimlerin oyunları hepimizinmalumudur”“Bu süreçte asıl önemli olan KıbrısTürklerinin kendi içlerindeki birliği,beraberliği, dayanışmayı güçlü tutmasıdır”diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Rum tarafının ve arkasında yeralan kesimlerin oyunları hepimizin malumudur.KKTC’deki hiçbir yöneticininve hiçbir Kıbrıs Türkünün bu oyunlaragelmeyeceğine inanıyorum. Sayın Başbakanile yaptığımız görüşmede KKTCyönetiminin bu konudaki dirayetini vekararlılığını görmekten memnuniyetduydum. Kıbrıslı kardeşlerimize birlikteDoğu Akdeniz’de başlattığımız aramafaaliyetlerini halen iki sondaj ve ikisismik araştırma gemisiyle yürütüyoruz.Kıta sahanlığımızı korumak ve KıbrısTürklerinin üzerinde hakkı olan hidrokarbonkaynaklarına sahip çıkma konusundakiçabalarımızı meşruiyet sınırlarıiçerisinde sürdürüyoruz. Rum kesimininKuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinitanımayan tavrı, ortada tarihiyle, coğrafyasıyla,nüfusuyla, kültürüyle, siyasi,ekonomik haklarıyla bir toplum ve birdevlet olduğu gerçeğini değiştirmiyor”diye konuştu.“Orada olmayan tek ülkeTürkiye imiş, önce kendisini birgözden geçirmesi lazım”“Ülkemizde ana muhalefet partisininbaşındaki zat maalesef oradaki silahlıkuvvetlerimize ait gemilerimizi vebunun yanında sondaj ve sismik araştırmayapan gemilerimizi herhalde başkayabancı düşman bayraklarla karıştırmaksuretiyle bizim orada bulunmadığımızısöyleyecek kadar gözü var amagörmüyor. Amerika, Fransa, Katar, şuoradaymış, bu oradaymış ama olmayantek ülke Türkiye imiş. Önce kendisinibir gözden geçirmesi lazım. Oradabulunan silahlı kuvvetlerimize ait firkateynlerimizdentutunuz oradaki iki sondajgemimiz devasa ay yıldızlarla süslüolan sondaj gemilerimiz, sismik araştırmagemilerimizi tanımasını istiyorum.Demek ki Türk bayrağını bu da tanımıyorama sana da bunu tanıtacağız. İstesende istemesen de tanıtacağız ve bizorada bu çalışmalarımızı yürütüyoruzve yürütmeye devam edeceğiz. Çünkümilli davamız olarak gördüğümüz Kıbrısmeselesinin peşini oradaki kardeşlerimizingüvenliğinden başlayarak siyasive ekonomik hakları tamamen kendi lerine teslim edilene kadar bırakmayacağız.”KKTC Başbakanı Tatar:Türkiye’nin yaptığı fedakârlıklarbize güç vermektedirBaşbakan Ersin Tatar, cumhurbaşkanıErdoğan’ın davetine icabetle,görevi devralmasının ardındanilk resmi programı kapsamındaTürkiye’de ağırlanmaktan büyükmemnuniyet duyduğunu söyledi.KKTC Başbakanı Tatar, “KıbrısTürklerinin hak ve çıkarlarınıkorumak için Türkiye’nin yaptığıfedakârlıklar bize güç vermektedir”dedi.Türkiye-KKTC iş birliğininKKTC’nin daha da güçlenmesine,Kıbrıs Türk halkının daha da refah veesenlik içerisinde yaşaması için gerekliortamın oluşturulmasına katkısağladığını belirten Başbakan Tatar,KKTC’de önemli sektörlerin meydanageldiğini dile getirdi.Tatar, turizm, yükseköğrenim vesu projelerini örnek göstererek, şöyledevam etti:“Asrın projesi’ dediğimiz suprojesiyle Anadolu suyu, şu andaKKTC’nin topraklarıyla buluşmuştur.Dolayısıyla bu da Kıbrıs’ın markadeğerine değer katmıştır. O bakımdanTürk hükümetine bir kez daha teşekküretmek istiyorum. KKTC’de butarımsal suyun arazilere dağıtılmasıiçin önemli bir proje yürütülmektedir.İçme ve kullanma suyu olarak busu, her çeşmeden akmakta ve bundansonra Güzelyurt ve diğer bölgeleresuyun dağıtılmasıyla tarımsal faaliyetlerinde artacağına inanıyoruz.”Doğu Akdeniz’deki ÇalışmalarKKTC’ne Güç VeriyorTürkiye’nin, KKTC halkının çıkarlarınaverdiği desteğin öneminibir kez daha vurgulayan BaşbakanTatar, “Kıbrıs Türklerinin hak ve çıkarlarınıkorumak için Türkiye’ninyapmakta olduğu bu fedakârlıklar veDoğu Akdeniz’deki çalışmalar bizleregüç vermektedir.” dedi.Başbakan Tatar, 1960 KıbrısCumhuriyeti anayasasına göre,esasında Kıbrıs Cumhuriyeti veAdası’nın iki eşit halkının KıbrıslıTürkler ve Kıbrıslı Rumlar olduğunuanımsatarak, şunları söyledi:“Öyle bir anlayış devam etmektedirki hepsi güya Rumlara aittir,böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkündeğildir. Ne mutlu bize ki TürkiyeCumhuriyeti’nin fevkalade önemliadımlarıyla bu bölgede hak ve çıkarlarımızınkorunması için ve hidrokarbon,(petrol ve gaz) aramalarındaTürkiye’nin atmakta olduğuadımlar hem Türkiye’nin hem deKıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarınısonuna kadar savunmak için bufedakârlıklar ileri sürülmektedir.”1960 Antlaşmasındaki “MüdahaleHakkı”Kıbrıs meselesinin çözümü içinuluslararası müzakere pozisyonundadikkatli olunması gerektiğine dikkatiçeken Tatar, şu değerlendirmelerdebulundu:“Hükümetimizin anlayışına göre,artık bu saatten sonra federal temellibir anlaşmanın pek umut arz etmediği,eğer bir müzakere süreci tekrarbaşlayacak ise bunun gerekli zeminininoluşması gerektiği, CransMontana’da bırakıldığı noktadantekrar, aynı noktadan başlamasınınpek de anlamlı olamayacağını, dolayısıylasonuç odaklı veya sonundane olacağı belli olmayan bir tehlikelisürece, mecraya girmenin hiç de gerekolmadığını düşünmekteyiz ancakdediğim gibi, Kıbrıslı Türkler her zamanbarış ve anlaşmadan yanadırama tabii ki bizim üzerinde fevkaladehassasiyetle durduğumuz bir konuvardır. O da Türkiye Cumhuriyeti’ningarantörlüğüdür.”Tatar, 1960 Antlaşmasındaki“Türkiye’nin müdahale hakkı” noktasınıhatırlatarak, şunları kaydetti:“1960 Antlaşmalarının en önemlinoktası, Türkiye’nin garantör ülkeolarak tek taraflı müdahale hakkıdır.Her konuşmamda vesile oluyor,o zamanın Başbakanı AdnanMenderes’e ve Dışişleri Bakanı FatinRüştü Zorlu’ya, tabii ki DoktorFazıl Küçük’e, Rauf Denktaş’a veekiplerine teşekkür ediyorum. Çünküo zaman o anlaşmanın ekinde,Türkiye’nin garantör ülke olarak tektaraflı müdahale hakkı olmasaydı,bildiğiniz gibi 1974’te Türkiye kolaykolay müdahale edemeyecekti.”Türkiye’nin Kıbrıs sorunundakigarantörlüğünün önemini vurgulayanTatar, “Bundan sonra da mutlakave mutlaka bir anlaşma durumunda,Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörülke olarak yine tek taraflı müdahalehakkının bulunması gerekmektedir”ifadesini kullandı.Tatar, söz konusu soruna ilişkingüncel değerlendirmelerde bulunarak,“Türkiye’nin garantörlüğününmodasının geçtiği ve başka garantörlükmekanizmalarının ortaya çıkarılması”iddialarının Kıbrıslı Türklerce asla kabul edilmeyeceğinin altınıçizdi.Başbakan Tatar, şöyle devametti:“Halbuki şu anda oynanan oyun,Avrupa Birliği (AB) oyunu içindeherhangi bir anlaşma boyutuyla,(Türkiye’nin) ‘garantörlüğünün modasınıngeçtiği’ iddiasıyla ki, maalesefbunu bizim bazı arkadaşlarımızda zaman zaman seslendirmektedir.‘Garantörlüğün modasının geçmesi’dolayısıyla, başka bir garantörlükmekanizmasıyla Kıbrıs FederalCumhuriyeti’nin güvenliği veya KıbrıslıTürklerin haklarının korunmasınoktasında böyle bir durum ortayaçıkarmaya çalışıyorlar. KıbrıslıTürkler, bunu asla kabul etmeyeceklerdir.Kıbrıslı Türkler, TürkiyeCumhuriyeti’nin yine tek taraflı müdahalehakkında ısrarcı olacaklardır.”Tatar, “Bizim temennimiz, TürkiyeCumhuriyeti’nin bu bölgede hakettiği noktaya daha da güçlü olarakdevam etmesidir” dedi.Türkiye’nin desteğine ihtiyaçTatar, daha üretken ve fazla rekabeteden bir yapının yanı sıra turizm,tarımsal faaliyetler, hizmetsektörü ve sanayi bölgeleriyleKKTC’nin gayri safi milli hasılasınıartırabilmek ve kişi başına milligeliri mevcut seviyeden daha ileriyetaşımak için üretken yapının ortayaçıkması gerektiğini de vurguladı.Anıtkabir’e ZiyaretKuzey Kıbrıs Türk CumhuriyetiBaşbakanı Ersin Tatar, Türkiye’yeçok yararlı bir ziyaret gerçekleştirdiğinibelirterek, “Türkiye Cumhuriyeti,Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarımıziçin çeşitli alandaki çalışmalarınıdevam ettirme kararlılığında”dedi. Tatar, Ercan Havalimanı’nda,Başbakan Yardımcısı ve DışişleriBakanı Kudret Özersay, Maliye BakanıOlgun Amcaoğlu ile Türkiye’yegerçekleştirdiği ilk resmi ziyaretinardından basın toplantısı düzenledi.Ankara’ya gider gitmezAnıtkabir’i ziyaret ettiklerini anımsatanTatar, ardından CumhurbaşkanıYardımcısı Fuat Oktay ile heyetlerarası görüşmeler gerçekleştirdiklerini,20 Temmuz’da Türkiyeile imzalanan İktisadi ve Mali İş BirliğiProtokolü’nün detaylandırılması vekaynak akışının nasıl olacağı yönündebirtakım konuları görüştüklerini dilegetirdi.“Türkiye’ye çok yararlı birziyaret gerçekleştirilmiştir”Türkiye Cumhurbaşkanı RecepTayyip Erdoğan ile baş başa ve heyetlerarası görüşme yaptıklarını belirtenKKTC Başbakanı Tatar, KKTC’nin gelişmesive kalkınması için nelerin yapılabileceğinin,ilişkilerin nasıl daha ileritaşınabileceğinin samimi bir ortamdakonuşulduğunu söyledi. Tatar, Türkhükümetinin KKTC’ye desteğinin tamanlamıyla devam edeceğinin kendilerineaktarıldığını vurguladı. İktisadive Mali İşbirliği Protokolü’nün detaylarıylailgili kaynak akışının başlamasıiçin ilgililere talimatlar verildiğibilgisini paylaşan Tatar, “DolayısıylaTürkiye’ye çok yararlı bir ziyaret gerçekleştirilmiştir.Bir kez daha CumhurbaşkanıErdoğan, Türk hükümeti ve diğerilgililere çok teşekkür ediyorum.Ülkemiz için hayırlara vesile olmasınıtemenni ediyorum.” ifadesini kullandı.Tatar, dün akşam Cumhurbaşkanı Erdoğanile basın toplantısı düzenlediklerinedeğinerek, Erdoğan’ın verdiği mesajlarınmedyada geniş yer bulduğunuvurguladı.Başbakan Tatar, “Türkiye Cumhuriyeti,Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarımıziçin çeşitli alandaki çalışmalarınıdevam ettirme kararlılığında. Aynı zamandaKıbrıs Türklerine yönelik desteklerininve kalkınma hamlelerinde katkılarınaynı şekilde devam edeceğini kendisi(Erdoğan) de ifade etmiştir” diyekonuştu.“546,5 milyon Türk lirasısavunma giderine ayrılacak”Türkiye’den altyapıya yönelik 156milyon kaynak aktarımı yapılacağıyla ilgilisoru üzerine Tatar, şunları söyledi:“Biliyorsunuz yarım kalan projeler vardır.Bunların içerisinde ise ilk aşamadabitirilmiş yollar ve ihalesi tamamlanmışancak daha hayata geçmemiş projelerintamamlanması hedeflenmektedir.”Tatar, imzalanan protokoldeki 546,5milyon Türk lirasının savunma giderineayrılacağını, bunun bir kısmının KKTCbütçesinden ödenmiş olduğunu belirterek,“Nakit akışı yönüyle daha önceödenmiş olan kaynaklar, şimdi bütçemiziçerisinde yerel mükellefiyetlerin karşılanmasıiçin kullanılabilecektir” dedi.Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’ın daimzalanan protokolde 750 milyon liralıkkaynağın ilk dilimi olarak aktarılacağınıifade ettiğini hatırlatan Tatar, sene sonunadoğru bir dilim daha aktarılmasınıntartışıldığını ancak detaylarının henüzneticelendirilmediğini kaydetti.