Belli bir süre geçip de istemelerine rağmen gebeliğin görülmediği çiftlerde ilk yapılan tetkik sperm tahlilidir. Şayet ölü ya da canlı sperm hücresine hiç rastlanılmamışsa ya da çok az sayıda ve kalitede çıkıyorsa, ikinci adım olarak kanda FSH ve testosteron ölçümü istenir. FSH hormon sonucu biraz akıl karıştırıcı olabilir. O halde, FSH hormonu neyi ifade eder?
FSH hormonunun açık adı follikül uyaran hormondur. Kadında yumurta hücrelerinin geliştiği folliküller ile ilgili olduğu düşünülerek başlangıçta bu isim verilmiş ancak daha sonra erkekte de sperm üretimiyle ilişkisi anlaşılmıştır. FSH hormonu beyinde hipofiz bezinden salgılanır. Daha sonra kana karışarak testise ulaşır. Testiste spermlerin ihtiyacı olan besinleri temin edebilmelerinde temel kaynaktır. Nasıl ki bir çiçeğin açması için suya, güneş ışığına ihtiyacı var, testislerde de sperm hücrelerinin olgunlaşması için FSH hormonu gereklidir. O nedenle de ergenlik öncesi çocuklarda düşükken, üreme yaşlarına gelindiğinde normal seviyelerine yükselmeye başlar. Şayet erişkin bir erkekte normalden düşükse yine sperm üretimi bozulur ve hatta azoospermiye doğru gidiş başlar. FSH’nın düşük olmasının yanı sıra bir diğer önemi ise aşırı yükseldiği durumlardır. Bu da bize sperm üretimi hakkında önemli bilgi verir. İşte bu nedenle FSH hormonunun yorumu biraz akıl karıştırmakta.
Beyinden gelen FSH’nın testiste 3 hedefi vardır; Sertoli hücreleri, Leydig hücreleri ve sperm kök hücreleri. Bu hücrelerin her birinin ayrı önemi bulunur. Sertoli hücreleri spermlerin temel besin kaynağı olup sperm hücrelerini kucaklayarak olgunlaşmalarına kadar onlara destek vazifesi görür. O nedenle de sağlıklı olmaları erkeğin üreme fonksiyonunda son derece önemlidir. FSH hormonunun düşük olduğu erkeklerde bu destek kesilince sperm üretimi de bozularak önce sayıca azalır ve neticede de azoospermiye kadar gider.
Son yıllarda bir önemli gelişme ise, FSH’nın doğrudan sperm kök hücrelerine ulaştığı ve onların olgunlaşmasına katkıda bulunduğu oldu. Testiste, çok küçük oldukları için normal mikroskobik incelemelerde gözden kaçan bir grup kök hücrenin varlığı ortaya çıktı. Bu hücrelerde FSH hormonunu karşılayacak reseptörler yani bir çeşit kapılar bulunmakta. Bu nedenle de Sertoli cell only dediğimiz ve azoosperminin en ileri şeklini gösteren testislerde FSH hormon tedavisinin fayda sağlaması beklenebilir.
Testiste FSH hormonunun etkilediği bir diğer hücre grubu ise Leydig hücreleridir. Bunlar testosteron yapımından sorumlu olup, yeterli çalışmazlarsa testosteron seviyesi düşer. Testis için testosteron miktarının yüksek sürdürülmesi çok önemlidir. Kanda ölçülenden 100 kat daha fazla testosterona ihtiyaç bulunur. Dolayısıyla FSH hormonu testosteron üzerinden de sağlıklı bir sperm üretimi için gereklidir.
Yukarıdan da anlaşılacağı üzere, sperm üretiminde bozulmanın ve azoosperminin bir nedeni kanda FSH hormonunun düşüklüğü olabilir. Uygun şekilde tedavi edilirse üretimi düzelerek normal sperm çıkışının bile sağlanması mümkündür. Ancak bu tedaviler bazen aylarca sürebilir. Sperm çıkışı olmasa bile en azından TESE ile testislerde sperm bulma şansını artırır.
FSH’nın bir diğer önemi ise ölçümlerde normalden çok yüksek gelmesidir. Testiste sperm üretimi bozuldukça kanda FSH da buna paralel olarak artar. Biz de FSH seviyesine bakarak testislerdeki bozulmanın şiddeti hakkında fikir ediniriz. Ancak FSH’nın yüksek olması testislerde sperm üretiminin mutlaka kesileceği anlamına gelmemeli, çünkü ne kadar yüksek olursa olsun TESE ameliyatında testiste sperm bulunabileceğini görüyoruz. FSH’nın yüksek olması, Sertoli hücrelerinin çalışmadığı ve sperm üretiminin bozulduğunun bir göstergesidir. Çünkü Sertoli hücrelerinden çıkan inhibin-B dediğimiz hormon, beyine ulaşarak FSH yapımını dengeler. Sertoli hücreleri yeterli çalışmazsa inhibin-B de düşer ve beyin daha fazla FSH salgılar. Neticede biz de tahlillerde FSH’yı yüksek buluruz. Testisler üzerinde yapılan tedavilerin etkili olup olmadığının bir göstergesi de yükselmiş olan FSH hormonunun gittikçe düşmesidir. Bazı azoospermi olgularında testis içinde düşmüş olan testosteron yapımını uyaran gonadotropin türü hormonlar kullanılır. Böyle bir tedavinin etkinliği, kanda FSH seviyesinin normale yaklaşmasıyla takip edilebilir.
Diğer yandan, FSH hormonlarının her zaman kesin fikir verdiğini söyleyemeyiz. Kişiden kişiye farklılık gösteren genetik yapı ve testislerde son derece karışık iletişim mekanizmaları bunun duyarlılığını önemli ölçüde etkilemekte. Yine de sperm üretiminin durumu hakkında en büyük yardımcımız FSH hormonudur. Düşük olduğu durumlarda yerine koyarak, normal gelmesi halinde ise mevcut sperm üretimini desteklemek amacıyla, hatta sperm DNA hasarlarının tedavisinde FSH hormonu en önemli yardımcılarımızdandır. Ancak hemen belirtelim, hormon tedavileri iki ucu keskin bıçağa benzer, aşırıya kaçılması tam tersi etki yaratırken, bazen ciddi yan tesirler de ortaya çıkarabilir. O nedenle mutlaka doktor kontrolünde kullanılması gerekir.
Bu yazı https://www.milliyet.com.tr/yazarlar sayfasında yayınlandı
Resim: https://publicdomainvectors.org/