EVLİLİKLERİN İLK ÜÇ AYINDA İSİMLER UNUTULMAZ (!)

GÜLNUR

Hep dikkatimi çekmiştir. Flört eden, nişanlı olan, sevgili olan hatta evli olan çiftler dahi  son zamanlarda birbirlerine  hiç isimleri ile hitap etmiyorlar. Bunu genellikle de erkekler daha çok yapıyorlar.

Hasan, Hüseyin, Koray, Çağlar hatta Ayşe, Mine, Öyküm kalmadı artık. Ortalık Hayatım, sevgilim, çiçeğim, böceğim, ruhum, aşkımdan geçilmiyor(!) Siz hiç Ayşe nasılsınla, başlayan çiftler arasında yüz yüze veya telefonda konuşma gördünüz mü?

Ruhum seni çok özledim derken telefonda beylerin mimikleri görmeye değerdir. Bazen bu tablolara şahit olunca hep sormuşumdur?

Neden eşinize ismi ile hitap etmiyorsunuz? Diye sorduğumda; Hocam ben deli miyim, eşimin adını çoğu kez unutuyorum, düşünsenize eşime sevgilimin adı ile hitap ettiğimi? Diyenlere çok rastladım.

Evliliklerin ilk üç ayında eşler birbirlerinin adlarını unutmazlarmış (!) Bu da entelektüel, saygın görünümlü bir iş adamımızın söylemi idi bana. Hatta bu beyefendi bana evden üçyüz metre uzaklaşınca erkekler bekar sayılır Hocam demişti(!) Bende bu sav kadınlar içinde geçerli mi? diye sorduğumda bana sitem etmiş ve bir daha bu konularda konuşmamıştı.

Hatta eşlerin birbirlerine ilk çocuklarının ismi ile hitap edenleri de çok duydum. Duydum çünkü çocukların ismi asla unutulmaz. Düşünsenize birinci çocuğu kız ve adı Fatma olan  bir çiften bayanın bir toplulukta eşine haydi Fatma gidelim dediğini(!) Düşündüm de  beraberliklerde daha çok yalan söyleyen eşini veya partnerini aldatan genellikle erkekler oluyor?

Bu tahminlerimi bana Rüya yazdırdı . Her derde deva hastanes inde çalışan ve laboratuarda görevli olan Rüya geçen gün hastane yemekhanesinde kimsenin olmadığı bir zamanda yemek dağıtan personelin yönlendirmesi ile yanıma geldi ve hocam sizinle konuşabilir miyim diye söze başladı.

Sağlık kurumları nda ve eğitim kurumlarında dedikodu çoktur. Hatta bir gün finans bölümünde çalışan Handan o güzel ama güzel olduğu kadar iri olan gözlerini patlata patlata hocaaam; acilde çalışan, evli olan ama ayni yerde çalışan Hüsnü ile sevgili olan Şukufe nin kocası baskın yaptı ve Hüsnü ’yü bir dövdü bir dövdü sormayın diye günün son dedikodusunu anlatmıştı. Şukufe ne mi olmuştu. Şukufe penceden kaçmış. Rüya esmer orta boylu simsiyah natürel saçlı, iri ve kıvrım kirpikli, dudakları kalın, alt dudağı –U- olan yüz hatları düzgün hastane çalışanı bir kızımız.

Hocam aldatıldım hem de çok fena hocam diye söze başladı Rüya. Yönetim katında çalışan Osman çok beğendiği bir delikanlı imiş. Yakışıklı mı yakışıklı imiş Osman. Her gün buluşuyorlar, dolaşıyorlar, bir birlerine aşklarını en içten duygularla itiraf ediyorlarmış. Ediyorlarmış güzelde, Osmanın serviste çalışan Gülnur hemşire ile de dedikodusu varmış.

Gülnur çirkin mi çirkin, yamuk ağızlı, çarpık bacaklı her gün sevgili değiştiren biriymiş.(Rüyanın tarifi) Evleneceklermiş de Osmanla. Osman öyle diyor ve istiyormuş(!) Her defasında iyi ki acele etmeyelim Osman diyordum Hocam  diyor ve gözlerinden süzülen dolu tanesi gibi yaşların rimellerin yanaklarına yaptığı su yollarını siliyordu.

Her beraberlikte Osman annesinin üzerine yemin ediyor ve dedikodu yu inkar ediyordu hocam. Ben yalnız seni seviyorum diye tekrar tekrar annesinin üzerine yemin ediyordu hocaaaammm diyordu Rüya. Bir gün Osmanı tanıyan bir arkadaşım bir vesile ile Osmanın annesinin olmadığını o küçük iken öldüğünü söylemez mi? Derhal o günkü buluşmamızda Osman a  annesinin olmadığını öğrendiğimi söyleyince hocam ne desin iyi? Doğru ama benim üvey anne m var Rüya dedi. Hocam ne kadar sahtekarmış değil mi? diye sorunca yorumu daha çılgınca idi Rüyanın Demek ki üvey annesinin ölmesini istiyormuş (!)

Geçen günde hocam birbirimize çok yakın olmuştuk. Başımı Osman ın omzuna yaslamıştım. Ona sevdiğimi beni üzmemesini fısıldayarak söylüyordum. Bir bütün olmuştuk hocam.

O da benim saçlarımı okşayarak bende seni çok seviyorum GÜLNUR demez mi? Ne utanmaz adamsın bana o yamuk bacaklının adı ile hitap ediyorsun, utanmuyor musun? diye bağırdım ve kollarından fırladım. Yüzü bile kızarmadan bana ne desin iyi Hocam? Yanılıyorsun ben sana sen benim Gülüm ve Nurumsun diyecektim. Bırakmadın ki cümlemi tamamlayayım!!!!

Kalın sağlıcakla…

Prof. Dr. Rehat Faikoğlu

www.heykadin.com.tr