İşçiler, emekli olup işyerinden ayrıldıktan sonra aynı işyerinde çalışmaya devam edebilmektedir. Bu durumda, işverenin kendilerini sonradan çıkardıklarında, emekli olduktan sonra çalışan ihbar tazminatı alabilir mi sorusu gündeme gelmektedir. Ayrıca emekli olduğunda işçiye kıdem tazminatı ödendiyse ve işçi ara vermeksizin çalışmaya devam ettiyse ihbar süresi nasıl hesaplanacaktır? Makalemizde bu konuyu inceleyeceğiz.
Yargıtay, işçi emekli olduktan sonra aynı işyerinde çalışmaya devam ettiyse ve emekli olduğunda kıdem tazminatını aldıysa, emeklilik sonrası çalışmaların yeni bir iş sözleşmesi niteliğinde olduğunu, bu nedenle ihbar süresinin hesabında emeklilik sonrası çalışmanın dikkate alınması gerektiğini söylemektedir. Örneğin;
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 17.02.2009 tarihli 2007/36441 E., 2009/2758 K. sayılı kararı uyarınca;
“Davacı işçi işyerinde geçen tüm hizmet süresine göre ihbar tazminatının ödetilmesini talep etmiş, mahkemece iş sözleşmesi ile arttırılmış ihbar önellerine uyularak davacının işyerindeki kıdeminin 36 aydan fazla olduğu gerekçesiyle 10 haftalık ihbar öneline göre hesaplama yapılmış ve daha önce ödenen miktar düşülerek isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Davacının 31.3.2006tarihinde emekli olduğu ve yasal kıdem tazminatının ödendiği hususu tartışma dışıdır. İşçinin işyerinde emeklilik sonrası çalışmaları yeni bir iş sözleşmesi niteliğindedir. Böyle olunca işçinin hizmetlerinin ihbar tazminatı hesabı noktasında birleştirilmesi doğru olmaz. Belirtmek gerekir ki, ihbar tazminatı açısından hizmet süresi ile yukarıdaki bentte sözü edilen 6 aylık kıdem koşulu birbirinden bağımsızdır. Mahkemece tüm süreye göre ihbar öneli belirlenmek suretiyle karar verilmesi hatalı olmuştur. İşverence 6.6.2006 tarihinde gerçekleştirilen feshe göre 2 haftalık ihbar tazminatı ödendiği sabit olmakla ihbar tazminatı fark isteğinin de reddine karar verilmelidir.”
Yine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin14.02.2001 tarihli 2000/18909 E., 2001/2608 K. sayılı kararı uyarınca;
“Davacının 25.1.1999tarihinde işyerinden emeklilik nedeni ile ayrıldığı anlaşıldığından bu tarihten sonraki çalışmaları yeni bir hizmet aktine dayandığının kabulü gerekir. Böyle olunca davacının emeklilik tarihinden sonraki çalışma süresine göre 1475 sayılı kanunun 13. maddesi gereğince hak kazandığı ihbar tazminatı süresi 4 haftadır. Mahkemece 6 hafta üzerinden hesaplanan ihbar tazminatına hükmedilmesi hatalıdır.”
Sonuç olarak emekli olduktan sonra çalışan ihbar tazminatı alabilir mi sorusunun cevabı Yargıtay kararlarına göre, işçi emekli olduktan sonra aynı işyerinde çalışmaya devam ettiyse ve emekli olduğunda kıdem tazminatı ödendiyse; ihbar süresinin hesabında emeklilik sonrası çalışmanın dikkate alınması gerektiği görülmektedir.
Sigortalılık süresini ve pirim ödeme gün sayısını tamamlayan işçinin, yaş koşulu nedeniyle emeklilik hakkını kazanamamış olsa da, 4447 sayılı Yasanın 45 inci maddesi ile 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi uyarınca, gerekçesi açıkça belirtilmek suretiyle emeklilik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanarak işyerinden ayrılma hakkı mevcuttur. Bahsi geçen emeklilik sebebiyle fesih hakkı, işçiye bağlı bir hak olup hakkın doğduğu tarihten itibaren istendiğinde kullanılabilmesi mümkündür.
Emeklilik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanılabilmesi için yasada öngörülmüş olan birtakım şartlar sağlanmalıdır. Bu doğrultuda, yasa hükmünden yararlanmak isteyen işçinin bu hakkı kullanmak istediğini ihbar önel sürelerine uygun olarak önceden işverene bildirilmesi ve emekliliğe hak kazanılmış olduğuna dair SGK’nın ilgili biriminden alınacak belgenin işverene ibrazı gereklidir.
08.09.1999 tarihinden önce işe başlayanların, 15 yıl 3600 prim gün şartını yerine getirmiş olmaları kıdem tazminatına hak kazanabilmeleri için şart olarak öngörülmüş iken; 08.09.1999 tarihinden sonra işe başlayanlar için bu şart 25 yıl sigortalılık ve 4500 gün prime çıkarılmıştır. Bir başka ifade ile, 08.09.1999 tarihinde veya bu tarihten sonra ilk defa sigortalı olan bir işçinin kıdem tazminatı alabilmesinin ön şartı artık, bu işçinin 25 yıl sigortalı olması ve en az 4500 gün prim gününü doldurmasıdır.
Bunun yanı sıra, bir değişiklik daha getirilerek yıl şartı aranmaksızın emeklilik için 7000 gün prim koşulunun sağlanmış olması da düzenlenmiştir. Buna göre, ilk sigorta girişi 08.09.1999 ve sonrası olan bir işçi, yıl şartına tabi olmaksızın 7000 gün primi dolunca kıdem tazminatına hak kazanabilmektedir.
Özetle, 08.09.1999 tarihinden önce işe giriş yapanlar için 15 yıl ve 3600 gün prim şartı; 09.09.1999 tarihinden sonra işe başlayanlar için ise 25 yıl ve 4500 gün prim veyahut yıl şartı olmaksızın 7000 prim gün şartı öngörülmüştür.
İşçinin yıl ve gün prim dolması şartını sağladığının ispat edilebilmesi için SGK ilgili Müdürlüğünden emekliliğe hak kazandığına dair belgenin alınarak işyerine sunulması gerekmektedir.
Bu belgenin SGK’dan temini akabinde işçi eylemli olarak sözleşmeyi feshedebilir. Kural olarak, herhangi bir fesih ihtarına lüzum yoktur. Ancak fesih iradesinin ortaya konulduğunun ispatı açısından yazılı bildirimde bulunmakta fayda vardır. Yani, feshin yazılı olması geçerlilik değil ispat şartıdır.
İşten ayrılma bildiriminin noter marifetiyle yapılması durumunda hem ispat kolaylığı sağlanmış olur hem de bildirimin noter marifetiyle alındığı tarihten itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi doğrultusunda temerrüt tarihi işlemeye başlar.
7.Hukuk Dairesi emeklilik şartları varsa işverenin işten ayrılma bildirgesinde 08 çıkış kodunu beyan etmesi halinde faiz başlangıcı bu tarih olarak kabul etmektedir.
İşçinin yapmış olduğu emeklilik nedeniyle iş akdi feshi, tek taraflı bozucu yenilik doğuran irade beyanı olup İŞVERENİN KABULÜNE BAĞLI DA DEĞİLDİR.
Kıdem tazminatının alınabilmesi için işten ayrılma bildiriminde, işten ayrılma nedeninin yaş dışında diğer emeklilik şartlarının yerine getirilmesi ve yaşın beklenecek olması şeklinde belirtilmesinde de fayda vardır. Aşağıda yer verilecek geçici 81nci maddede ayrıntılı şekilde belirtilmiş olduğu üzere, işçi, yasada öngörülmüş olan yıl ve gün prim şartını sağlamış olsa da yasada belirtilmiş olan yaş koşulları sağlanmadığı sürece işçiye emekli aylığının bağlanması söz konusu olmamaktadır. Bu nedenle emekli aylığına hak kazanılabilmesi için yasada belirlenen yaşa kadar beklenmesi gerekmektedir. Ancak bu yaş kıdem şartına hak kazanılabilmesi için gerekli değildir.
Özetle belirtmek gerekir ise; işçinin, emeklilik sebebiyle işten ayrılması durumunda 08.09.1999 tarihinden önce işe giriş yapanlar için 15 yıl ve 3600 gün prim şartının 09.09.1999 tarihinden sonra işe başlayanlar için ise 25 yıl ve 4500 gün prim veyahut yıl şartı olmaksızın 7000 prim gün şartının sağlanmış olması halinde kıdem tazminatı ödenmesi gerekli olup emekli aylığının bağlanabilmesi için 81nci maddede sayılmış olan yaşların beklenmesi veyahut sağlanmış olması gerekmektedir.
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın