Fransa’da çalışma yasası reformunu protesto amacıyla düzenlenen
ve ülke geneline yayılan grevler giderek büyüyor. Geçtiğimiz
Mart ayı sonundan bu yana sendikalar ve hükümet arasında yaşanan
çalışma yasa tasarısı gerginliği, Fransa’da neredeyse hayatı felç
noktasına getirdi.
Polis Ve Göstericiler Arasında Çatışma
Geçtiğimiz haftalarda Paris sokaklarında hükümetin tasarısını
protesto eden göstericiler ve Paris polisi arasında çatışmalar yaşanmış,
polis göstericilere tazyikli su ve göz yaşartıcı gazla müdahale
etmişti.
Fransa’da yaşanan kapsamlı grevler ve sokak protestoları,
Avrupa’nın en büyük futbol organizasyonlarından birisi olan ve bu
yıl Fransa’da düzenlenen; Avrupa Futbol Şampiyonası Euro 2016’ya
katılımı, Euro 2016’yı izleyen basın mensuplarını ve futbolseverleri
olumsuz yönde etkiledi.
Her ne kadar günlük ulaşım hizmetlerinde büyük aksamalar yaşansa
da Jurnal du Dimanche gazetesinin yayınladığı son ankete göre
kamuoyunda sendikalara olan destek yüzde 46 düzeyinde bulunuyor.
Paris’in Boulevard Aragon bölgesindeki işçi protestosuna çevre
illerden 300’den fazla işçi eylemlere katılmak için geldi. İşçilerin
eylemlerine ve grevlere havayolu, demiryolu, metrolar ve taksiler
de destek veriyor.
Rafinerilerde eylemlerin olmasından dolayı, ülkenin birçok kentinde
görülen benzin sıkıntısı nedeniyle araç sahipleri, benzin istasyonlarının
önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. Fransa’daki 8 petrol
rafinerisinin 6’sında hâlâ grev etkili oldu ve üretim önemli ölçüde
azaldı.Ayrıca Marsilya ve La Havre limanlarındaki grevler petrol ithalatını
büyük ölçüde sekteye uğrattı. Fransa Cumhurbaşkanı François
Hollande ise grevlere rağmen çalışma
yasası reformundan taviz verilmeyeceğini
açıkladı.
Sosyalist Parti, hükümetinin hazırladığı
ve parlamentoya sunmadan yasalaştırmaya
çalıştığı çalışma yasası değişiklikleri,
grevdeki sendikalar tarafından
şirketlerin elini güçlendiren ve maaşların
düşmesine yol açan bir düzenleme
olarak görülüyor. Hükümet ise 4 bin
sayfayı bulan çalışma yasasını sadeleştirip
işgücü piyasasını esnekleştirmeye
çalıştığını savunuyor.
Grevler Ulaştırma Sektörüne
Yayıldı
Fransa’da hükümetin istihdam yasasında
yapmak istediği değişikliklere
karşı başlatılan grevler ulaştırma
sektörüne de yayıldı. Hereketli günlerin
yaşandığı Fransa’da, trenlerin yanı
sıra Paris metrosunda da grevler başlarken
metro çalışanları süresiz grev kararı
aldı. Çalışma yasası reformu protestoları
kapsamında Fransız havayolu şirketi
Air France pilotları da greve gitme
kararı aldı.
Ülkenin kuzeyinde bulunan ve
Paris’in enerji talebini karşılayan Le
Havre petrol terminalinde işçiler de
‘greve devam’ kararı aldı.
Ülkenin en büyük sendikalarından
Genel Emek Konfederasyonu’nun
(CGT) başını çektiği grevlere İşçi Gücü
(FO) sendikası da destek veriyor. CGT,
hükümetin yasalaştırmaya çalıştığı düzenlemelerin
iş güvencesini ortadan
kaldırdığını ileri sürüyor ve düzenlemenin
hükümetin iddia ettiği gibi işsizliği
düşürecek bir özelliğinin de bulunmadığını
savunuyor. Hükümet ise, yüzde
10’un üzerinde olan işsizliğin kalıcı olarak
tek hanelere indirilebilmesi için işgücü
piyasasının daha esnek hale getirilmesi
ve şirketlere işe alım ile işten çıkarmalarda
mevzuat kolaylığı sağlanması gerektiğini
savunuyor.
Çalışma Yasası Değişiklikleri Neleri
Kapsıyor?
Haftada 35 saat çalışma limiti
değişmiyor ancak sadece ortalama
çalışma süresi olarak kabul edilmesi teklif
ediliyor.
Şirketlere yerel sendikalarla görüşüp
daha fazla ya da daha az çalışma süresi
uygulamalarına geçme hakkı tanınıyor.
Yasa teklifindeki azami çalışma süresi
ise 46 saat öngörülüyor.
Şirketlere maaş indirimi konusunda
daha fazla hak tanınıyor.
İşten çıkarmalar kolaylaştırılıyor.
Çalışanların izinlerini ne zaman
kullanabileceği konusunda şirketlerin söz
hakkı artırılıyor.
Fransa Başbakanı Valls’a göre
“Çalışma yasa tasarısında geri adım
atmak siyasi hata olacaktır.” Ulusal
Meclis’te konuşan Manuel Valls, ülkede
grev ve protestolara neden olan çalışma
yasa tasarısına ilişkin hükümetin tavrının
değişmeyeceğini belirterek geri adım
atmasının “siyasi hata” olacağını söyledi.
Başbakan Valls, yasa tasarısı hakkında
sendika temsilcileriyle görüşmeye hazır
olduğunu da ifade etti. Fransa Sanayici
ve İşadamları Derneği (MEDEF) Başkanı
Pierre Gattaz’ın sendika temsilcileri
hakkındaki açıklamalarına tepki gösteren
Türkiye: Sert Polis
Müdahalesinden Kaygılı
Fransa’da protesto ve grevler devam
ederken; Türk Dışişleri Bakanlığı
da Fransa’daki eylemlerde “polisin
sert müdahalesinden kaygı duyulduğunu”
açıkladı. Fransız makamlarına
ve eylemcilere “itidal çağırısı” yapan
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju
Bilgiç “Fransız güvenlik güçlerinin
göstericilere karşı giderek sertleşen
müdahalelerinden de endişe duyuyor,
yetkilileri göstericilere karşı orantısız
güç kullanmaktan kaçınmaya davet
ediyoruz” dedi.
Fransa’da çalışma yasa tasarısına
tepkiler devam ederken başlangıç
yüzde 40’lar sevisinde olan halkın
eylemcilere desteği yeni anketlerde
yüzde 60’a yükseldiği görülüyor.
Valls, Gattaz’ın kullandığı ifadelerin
kabul edilemeyeceğini belirtti.
Gattaz dün Le Monde gazetesinde
yayımlanan makalesinde, protesto
gösterileri düzenleyen sendikacılar
için “serseri gibi davranıyorlar”
ifadesini kullanmıştı. Valls ayrıca
çalışma yasa tasarısına karşı yapılan
grevlerde, günlük hayatın akışını
engelleyen eylemlerin “artık kabul
edilemez boyutlara ulaştığını”
kaydetti.
Yasa tasarısının Raportörü Christophe
Sirugue ise tasarının geri çekilmesinin
ya da işverenleri ilgilendiren
2. maddesinin değişmesinin söz konusu
olmadığını söyledi. LCI televizyon
kanalına konuşan Sirugue, “Bazı
konularda uzlaşma söz konusu değil.
Tasarının geri çekilmesi ya da 2. maddenin
değişmesi gibi” diye konuştu.
IFOP araştırma şirketi, Fransa’da hükümetle
sendikalar arasında iki aydır
devam eden çalışma yasa tasarısı krizine
ilişkin anket düzenledi. Ankete
göre, Fransızların yüzde 60’ı, her ay
iki kez Fransa çapında yapılan eylemlere
destek veriyor.
Fransa çapında düzenlenen bir
sonraki eylem 23 Haziran’da yapılacak.
Başkent Paris’te 14 Haziran’da
düzenlenen gösterilerde güvenlik
güçleriyle protestocular arasında çıkan
çatışmada 27’si polis 40 kişi yaralanmıştı.
Göstericiler yürüyüş güzergahında
bulunan Necker Çocuk
Hastanesi dâhil birçok banka şubesi
ve mağazaya zarar vermişti.