Gazeteci, Soru Sorandır; Gazetecilik, Soru Sorma Mesleğidir

Türkiye’de düşünce, ifade ve basın özgürlüğü mücadelesi kapsamında meslektaşlarımıza yönelik sansür, tehdit-şiddet, gözaltı-yargılama, özlük haklarında yaşanan kayıplar ile haberlerde yapılan manipülasyonları kayıt altına aldığımız ve her ay kamuoyuna duyurduğumuz ‘Medya İzleme Raporu’nun 41’incisini tamamlayarak sizlerle paylaşıyoruz.

Eylül ayında yaşanan gelişmeleri içeren 41’inci raporumuz da ne yazık ki basına yönelik her türlü baskı şeklinin kayda geçirildiği bir doküman oldu. Eylül ayında dikkat çeken ayrıntı ise; son birkaç aydır iktidarın dilinden düşürmediği internet ve sosyal medyaya ilişkin düşünce ve ifade özgürlüğü ile basın özgürlüğünü hedef alacağı kesin, kısıtlama ve sınırlamalar içeren yasa düzenlemesinin emarelerinin uç vermesiydi. Raporumuzun ‘Sansür’ başlıklı kısmında yer alan gelişmelerden de görüleceği üzere, mahkemeler aracılığıyla alınan kararlar doğrultusunda, halkın haber alma hakkı, erişim yasakları getirilerek engellenmekte. İktidarın kararları sonrasında ortaya çıkan sorunlara ilişkin ‘milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması’ gerekçesiyle geçmiş aylarda sıklıkla alınan erişim engeli kararları, Eylül ayında yerini ‘kişilik haklarının ihlali’ gerekçesine bıraktı. Özellikle AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın isminin geçtiği haberlere, ‘kişilik haklarının ihlali’ gerekçe gösterilerek, mahkemelerce vakit geçirilmeksizin erişim engeli konulmakta.

Bu bağlamda Medya Araştırmaları Derneği’nin, geçen ay sonuçlarını kamuoyuyla paylaştığı ve ekim 2020 ile nisan 2021 tarihleri arasındaki ‘içerik kaldırma’ kararlarının analizinin yapıldığı “Sosyal Medya Yasasının Basın Özgürlüğü Üzerine Etkileri İzleme Araştırması” başlıklı raporunda da çarpıcı bilgiler paylaşıldı. Buna göre, söz konusu tarihlerde en çok içerik kaldırma emri, 103 iş insanı unvanını taşıyan kişiler tarafından talep edildi. Bu grubu sırasıyla 85 ile bakan ve 70 ile avukat, 66 ile üst düzey bürokrat unvanlı kişiler takip etti. Araştırma kapsamında kaldırılması talep edilen haber içerikleri 12 ayrı başlık altında sınıflandırıldı. Bu başlıklar: ‘Yolsuzluk ve usulsüzlük’, ‘görevi kötüye kullanma’, ‘siyasal çatışma’, ‘cinayet’, ‘çevre tahribatı’, ‘taciz’, ‘sabotaj’, ‘darp etme ve yaralama’, ‘intihar’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, kabahat olarak tanımlanan ‘kumar oynama’ diye kategorilendirildi. 658 kaldırma emrinin 580’inde hukuki sebep olarak ‘kişilik haklarının ihlal edilmesi’ gösterildi. Taramaya alınan kurumlar içerisinde en çok kaldırma emri iletilen yayın organları, 80 içerik Cumhuriyet, 68 içerik BirGün, 52 içerik Oda TV, 47 içerik T24, 39 içerik Sözcü, 36 içerik dokuz8HABER, 36 içerik Gerçek Gündem, 34 içerik SoL, 32 içerik TELE1, 31 içerik Yeniçağ, 26 içerik Evrensel, 23 içerik İleri Haber, 18 içerik ABC Gazetesi, 18 içerik Gazete Manifesto, 17 içerik Artı Gerçek, 15 içerik Duvar, 14 içerik Halk TV, 12 içerik Yurt gazetesi, 12 içerik Sputnik TR, 11 içerik Karar gazetesi oldu.

Eylül ayında ayrı bir parantezde değerlendirilmesi gereken başka bir olay ise AKP Genel Merkezinde düzenlenen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) sonrası, FOX Haber muhabiri Barış Kaya’nın basın açıklamasına alınmamasıydı. AKP Sözcüsü Ömer Çelik olayı, muhabiri, “sürekli sıkıntı çıkaran biri” diye tarif ederek savunmaya çalışırken, FOX Haber muhabiri Kaya, toplantıya alınmamasının, soracağı sorudan kaynaklandığını belirtti. O günlerde gündemde olan eski bakan Erdoğan Bayraktar’ın açıklamalarını sormayı planladığını belirten gazeteci Kaya, daha önce de eski bakanlardan Ruhsar Pekcan’a ilişkin soru sormamasının istenmesine karşın sorusunu sorduğunu açıkladı. Bu yaşananlar Ömer Çelik’in bir gerçeği ya bilmediğini ya da anlayamadığını ortaya çıkarmıştır. Bir kurumun, hatta iktidardaki bir partinin sözcüsü konumundaki Ömer Çelik’in asıl görevi, yöneltilen sorulara kamuoyunu tatmin edecek yanıtlar vermektir, soruları engellemek değildir. Çünkü gazeteci, soru sorandır; gazetecilik, soru sorma mesleğidir.

Eylül ayında tespit edebildiğimiz ve raporumuzda yer verdiğimiz gelişmelerin istatistiklerine baktığımızda; 20’yi aşkın yayın organına 10 haberin konusundan dolayı haber bazında erişim engeli konuldu. Bu haberlerden biri de Gezi Parkı Protestoları sırasında protestoculara palayla saldıran ve ismi ‘Palalı’ olarak bilinen saldırgan Sabri Çelebi’nin fuhuş operasyonunda yakalanmasına ilişkindi. Geçen ay 3 internet haber sitesi tamamen erişime engellendi. 29 basın çalışanı (yönetici, editör, muhabir, köşe yazarı) haklarındaki suçlamalar kapsamında görülmekte olan davaları nedeniyle hâkim karşısına çıktı. ‘Örgüt üyeliği’ ve ‘örgüte yardım’ suçlamalarıyla 6 basın çalışanına toplam 25 yıl 11 ay hapis cezası verildi. 4 gazeteci aralarında ‘yetkili’ sıfatı taşıyanların da bulunduğu kişilerce açıkça tehdit edildi, 5 gazeteci işten çıkartıldı.

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu