Saygıdeğer Arkadaşlarım;
ABD Emperyalist Haydudunun yani 1950’den bu yana İnsan Soyunun Başdüşmanı bu emperyalist çakalın üç gizli, derin örgütü var. Aslında bu gizli örgütler hem ABD’yi yönetir hem de dünyayı yönetir.
Bunlar nedir, dersek, cevabı şu olur:
CFR yani Council on Foreign Relations . Türkçesi: Dış İlişkiler Konseyi .
Yani burada ABD’nin önde gelen siyasetçileri, mesela Joe Biden var, bir zamanların katil Dışişleri Bakanı Madeleine Albright var.
Hani ABD’nin Irak saldırısı sonrası sormuşlardı:
“Sizin saldırınız ve uyguladığınız abluka sonucunda Irak’ta 600 bin çocuk öldü açlıktan ve ilaçsızlıktan, hastalıklardan. Buna değdi mi sizin abluka ve saldırınız?” sorusu karşısında, “Zannederim değdi”, cevabını veren Yahudi kökenli bir Amerikan vatandaşı ve Amerikan Dışişleri Bakanıydı bu kadın.
İşte bu da CFR üyesi.
CFR’nin diğer üyeleri hakkında biraz bilgi vermek istersek, arkadaşlar…
İşadamları var; Henry Ford, David Rockefeller, Gianni Agnelli .
Eski Gürcistan Devlet Başkanı Eduard Şevardnadze , Sovyetler Birliği’nin 1 numaralı en son yöneticisi Mihail Gorbaçov …
Yani böyle namussuzlar, dönekler, alçaklar var, CFR üyesi. Bunlar en önde gelenleri tabiî, daha pek çok üyesi var. Sitesine girilirse, bunların tamamı görülür.
İkinci gizli örgüt, “Trileteral Konsey” yani “Üçlü Konsey” . Bu da Amerika, Avrupa ve Asya olmak üzere dünyayı paylaşır, kendi arasında pay eder. Ve üçünü de ayrı ekipler yönetir.
Bir de “Bilderberg” var, üçüncü gizli örgüt de budur. “Kulüp Bilderberg” diye bir kitap var, sahaflarda bulunabilir şu anda. Alıp okursak, bu Bilderberg’in ve Bilderbergcilerin, nasıl kanlı, karanlık, katil, acımasız, canavar bir örgüt olduğunu öğrenmiş oluruz.
Bu örgütün bizdeki şu anki temsilcileri, Deva Partisi Başkanı Ali Babacan . Geçen yılki Bilderberg toplantısına sadece Ali Babacan çağrıldı Türkiye’den. Yine Fehmi Koru , bu örgütün üyelerinden. İşadamlarından Rahmi Koç , şu anda yaşayanlardan. Yani daha böyle Türkiye’den pek çok üye var.
Erol Bilbilik adlı namuslu bir aydınımız, araştırmacı yazarımız, emekli bir askerimiz vardı. Kısa süre önce kaybettik. “Türk Bilderbergleri” adlı bir kitabı var. Alıp okursak, bizdeki hangi hainlerin bu ABD gizli örgütünün üyesi olduğunu görürüz, orada bir bir anlatır, Erol Bilbilik.
Yine “Dünyayı Yöneten Gizli Örgütler” adlı bir diğer kitabı daha var, Erol Bilbilik’in. Onu da okumanızı öneririm, arkadaşlar. Orada da bu kanlı örgütlerin içyüzünü somut belgeleriyle ortaya koyar, yazarımız.
Tayyip’in son kadrosu, bildiğimiz gibi, kimlerden oluştu?
Bir kısmı yabancı ülke vatandaşlarından, bir kısmı da bu gizli örgüt üyelerinden.
Mesela Mehmet Şimşek . Hem İngiliz vatandaşı hem Amerikan vatandaşı. İşte bu adam, Türkiye’de şu anda Tayyip’in Ekonominin başına geçirdiği, ondan sorumlu tuttuğu kişi. Yani 85 milyon insanımızın ne yiyip ne içeceğine bu İngiliz ve Amerikan vatandaşı karar verecek.
Bir diğer bakanı var, Aileden Sorumlu Bakanı: Mahinur Özdemir Göktaş . Bu da Belçika vatandaşı. Orada da milletvekilliği yapmış. Belçika’dan getirtti, bunu da bakan yaptı, Tayyip.
Ve Tayyip’in “Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı”: Profesör Gülnur Aybet . CFR üyesi. Yani Amerikan Dış İlişkiler Konseyi’nin, gizli örgütün üyesi, arkadaşlar. Bu insan, Yıldız Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde de dersler veriyor aynı zamanda. Wilson Center’da da uzman olarak görev yapıyor. Burada görev yapanlardan biri de ünlü ajan Henry Barkey , Wilson Center’da görev yapanlardan biri de.
Tayyip’in daha önce yıllarca Merkez Bankası Başkanlığını yapmış olan Durmuş Yılmaz . Şimdi İYİP’çi değil mi bu? Meral Akşener’in yardımcılarından, Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor. Bu da CFR üyesi. Düşünebiliyor musunuz, Türkiye’yi kimler yönetiyor…
Tayyip bir de kimi getirdi, arkadaşlar?
Hafize Gaye Erkan adında bir kadını getirdi Amerika’dan. Merkez Bankasının başına da onu oturttu. Şimdi bu kadın, ABD’nin bir sürü dünya tekelinin içinde bulunmuş, onun CEO’su olmuş, onun finans işlerini yönetmekle görevlendirilmiş bir kişi.
Bakın, Leyla Alaton , 2014’te attığı tweette ne diyor arkadaşlar.
Leyla Alaton’u biliyoruz, değil mi?
Babası İshak Alaton, meşhur Parababalarından, Yahudi kökenli. FETÖ’ye de gizli rapor tedarikleyerek onun yurtdışına çıkmasına yardımcı olan bir kişi, İshak Alaton.
İşte onun kızı Leyla Alaton diyor ki:
“Hafize Gaye Erkan adını not alalım, rica. Kendisi bir gün bu ülkede bakanlık yapacaktır. Hiç şüphem yok.”
Bunlar nasıl okuyorlar geleceği, arkadaşlar?
Çünkü Türkiye’deki işleyişi biliyorlar. Türkiye’nin, ABD Emperyalist Haydudunun yarısömürgesi olduğunu biliyorlar. Oralarda el üstünde tutulan devşirilmiş, ajanlaştırılmış kişilerin Türkiye’ye peyderpey getirilerek burada efendileri ABD adına görev yapacağını biliyorlar.
Evet arkadaşlar. İşte Hafize Gaye Erkan da bu…
Bir sürü bankada çalışmış ABD’de. Ve çalıştığı bir bankayı da batırmış. 2012’de “First Republic Bank” adlı, ABD’nin 14 büyük bankası arasında yer alan bir bankayı batırmış. Bu bankanın Fon Bürosunun şefi olmuş. 2020’de ise CEO görevine getirilmiş.
Şimdi banka mudileri, “bizi dolandırdı”, diyerek dava açmışlar bu kadın hakkında da. Dava yürüyor, ABD’de. ABD’de emperyalizm ve emperyalist kapitalizm öylesine kökleşmiş ki, öyle bankalar filan sık sık batmaz. Bu hanımın başında bulunduğu bu bankanın batışı, “2008’de batan Washington Mutual’dan sonra ABD bankacılık tarihindeki en büyük ikinci iflas olarak kayıtlara geçti.” [1] Yani böylesi bir felaket yaşatmış ABD Halkına bu kadın.
Şimdi bizim Merkez Bankamızı bu yönetecek, bunlar yönetecek. Yani bir anlamda Amerikan gizli örgütleri yönetecek, İngiliz-Amerikan vatandaşları yönetecek Türkiye’yi.
Tayyip de artık “Medet!”, diyor, “ben her türlü hizmete hazırım. Yeter ki beni iktidarda tutmaya devam edin. Ve iktidardan ayrılışım sonrasında da beni yargılatmayın.” Bunu istiyor Tayyip. Her şeyi vermeye hazır.
İşte Türkiye’m bu hallerde, arkadaşlar. İnsan nasıl kahrolmaz, değil mi?
Ne yapalım, biz elimizden geleni yapıyoruz. Kontrol alanımız içinde, üzerimize düşen sorumluluğu eksiksiz yerine getirmeye çalışıyoruz. Daha fazlasına gücümüz yetmiyor.
Bu Allah’la aldatıcılar, bu hainler, bu ABD devşirmeleri, yine tuzaklarına düşürüp, kündeleyip, peşlerine takıp, götürüp gidiyorlar halkımızı.
Ama nasıl götürmesinler ki…
Geçenlerde de söylediğimiz gibi, milyonlarca İmam Hatip öğrencisi, Kur’an Kurslarında okuyan çocuklar, hocalar, yüzlerce tarikat, cemaat, toplamı 98 olan İlahiyat ve İslami İlimler Fakültesi, 145 bin kişilik Diyanet kadrosu hep bunlara çalışıyor.
İşte Tayyipgiller iktidarı bunların bir koalisyonu, bir çatı örgütüdür. Durup dinlenmeden Muaviye-Yezid Dininin zehirleriyle, afyonuyla uyuşturuyorlar halkımızı. Halkımız yarı afyonlanmış bir halde. Ne dünyayı okuyabiliyor ne Türkiye’yi okuyabiliyor ne de gördüğü olayları (aslında neyseler öylece görüp), anlayıp, kavrayıp değerlendirebiliyor. Kendine dost görünen engereklerin ve çıyanların peşine takılıp gidiyor. Ne yazık ki daha çekeceğimiz çok acılar var, ödeyeceğimiz çok bedeller var.
Fakat eninde sonunda yine biz kazanacağız. Asla umutsuzluğa yer yok. Adımız gibi biliyoruz, en sonunda yine bizim kazanacağımızı. Kalın sağlıcakla…
14 Haziran 2023
[1] https://www.bbc.com/turkce/articles/crgz3523qz5o#:~:text=2014%2D2021%20y%C4%B1llar%C4%B1%20aras%C4%B1nda%20San,ikinci%20iflas%20olarak%20kay%C4%B1tlara%20ge%C3%A7ti.