Temel Sağlık Hizmetleri ile ilgili görevlerini yürüten, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda Sağlık Hizmetleri sınıfında yer alan veteriner hekimler sağlık çalışanlarının iyileştirilen özlük haklarından yararlanamamaktadır. Kontrol ve denetim görevini yapan, koruyucu aşılamalar ya da hastaya müdahale için mahalline giden veya kliniğine gelen hayvana hizmet veren meslektaşlarımıza sözlü ve fiili şiddet ve saldırılar artarak devam etmekte olup, sağlıkta şiddet yasasında veteriner hekimlere yer verilmediği sürece acı olayların önüne geçilemeyecektir.
40 yıla yakın ara verilen Veteriner Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi yasal mevzuatına rağmen başlatılamamıştır. Serbest Klinisyen Veteriner Hekimlerin mesleklerini icra ederken, E-Reçete, İTS, ATS gibi uygulamalardaki sorunlar tamamen çözülememiştir.
Çağdaş normlara göre standartları yüksek bir veteriner hekimliğin icrası ile kazanan ülkemiz olacaktır. Bunun için istihdam, eğitim, özlük hakları, şiddet ve serbest veteriner hekimlik uygulamaları konusunda yapısal ve yasal düzenlemeler bir an önce sonuçlandırılmalıdır. Uluslararası kural ve kabullere uygun, bütüncül bir yapıyla daha etkin, motivasyonu yüksek Gıda ve Veteriner Otoritesi ya da Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü’nün kurulması ile temel sorunlar çözüme kavuşturulacaktır. Eğitim ve öğretime başlanması ve sürdürülebilmesi için Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilerek yayınlanan asgari koşullar ve minimum kriterlere uymayan Veteriner Fakülteleri öğrenci almamalı, yeni fakülteler açılmamalı, yetersiz olanlar kapatılmalıdır.
Sağlık hizmetleri bir bütün olarak ele alınmalı, hayvan sağlığı ile insan sağlığı ayrı düşünülmemelidir. İnsan sağlığı açısından tarihi başarıları, bugün TURKOVAC aşısının mucidinin bir veteriner hekim olması ve devam eden insan sağlığına dönük hizmetleri dikkate alınarak veteriner hekimlerin de sağlık meslek grubunda değerlendirilerek, gerek özlük hakları, gerekse sağlıkta şiddet yasasından yararlandırılmaları emeğe saygının ölçüsü olacaktır.
Dünyanın her yerinde hekim unvanı olan mesleklerde uzmanlık gerekli görülmektedir. Covid-19 ile daha da önemli hale gelen uzmanlık için Veteriner Hekimliğinde Uzmanlık Sınavlarının (VUS) bir an önce başlatılması gerekmektedir.
MEHMET AKİF ERSOY MESLEK DUAYENİMİZ
Veteriner Hekimler Günü’nde İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy’u da anıyoruz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Sorunuz çok önemli teşekkür ederim. Mehmet Akif Ersoy’un tarihe altın harflerle yazılan ve derin izler bırakan bir meslek büyüğümüz, meslek duayenimiz olması dolayısıyla veteriner hekimlerin çok anlamlı bir gününde anılmadan geçilmesi mümkün değildir. Akif güvendir, umuttur. Akif sıcak sarar bizi. O şefkatin, merhametin, fedakarlığın doruğudur. Akif’i bilmek çok önemli. “Bizim işimiz dünü bilmek, anlamak, ibret almak ve değerleri yarınlara taşımaktır. Neden? Çünkü yarınlarda taşıdıklarımızı bekleyenler var.” denilmektedir. Akif’in “Geçmişimizi bilmezsek boşadır gelecek diye inlemek…” sözü işin özeti.
Yazarının ifadesiyle; “İstiklâl Marşımız bağımsızlık aşkının mısralarla destanlaşan adı, M. Akif Ersoy, onu hayatının her karesine sığdırmış, kişiliğinin bir parçası haline getirmiş eşine az rastlanır bir büyük şair. Akif, yalnız bizim asrımızın değil, hatta tarihimizin en büyük destan şairidir.”
Mehmet Akif’in düşüncesinin bir ucunda bilim ve teknik, diğer ucunda memleket gerçekleri vardı. Bu iki noktayı birleştiren kuvvet ise Akif’in mesleği, yani veteriner hekimliği idi. Akif, 20 yıl mesleği ile ilgili önemli görevlerde bulunmuştur. Bakanlığın taşra teşkilatında Veteriner Hekim ve müfettiş muavini olarak, merkez teşkilatında ise Veteriner İşleri Genel Müdür Muavini olarak aktif ve başarıyla görev yapmış, 24 Mayıs 1913 te veteriner hekimlik mesleğinden ayrılmıştır. Ancak acı memleket gerçekleri ile mesleğini icra ederken karşılaşmış, bu sayede memleketin en ücra köşelerini, sosyal yaraları yerinde görmüştür.
Görev yeri İstanbul olmakla birlikte önce Edirne’de, daha sonra Anadolu ve Rumeli’nin çeşitli bölgelerinde dolaşarak bulaşıcı hayvan hastalıklarıyla ilgili çalışmalar yapmıştır. Meslektaşlarının ifadeleri ile “Eğer Mehmet Akif, Baytarlığın yüklediği vazifeleri görmek için Türk köylerinde at dolaştırmamış olsaydı, Türk’ün yüksek cevherini, asıl özünü yerinde ve içinde tetkik etmeseydi ne bir İstiklal Marşı yazabilir, ne de Çanakkale şiirini ortaya koyabilirdi. O, Türk’ü özünden gördü, candan sevdi, duydu ve yazdı. Bu itibarla Baytar Mehmet Akif, Şair Mehmet Akif’e yükseklik vasfı’nı kazandıran bir temel oldu.”
Mehmet Akif’in veteriner hekim yönüyle uluslararası alana tanıtılması ölümünün 20.yılına rastlamış, memleketine ve mesleğine uluslararası anlamda bir şeref kazandırmıştır.
Mehmet Akif’in meslek aşkını ve özlemini, kendi kaleminden en güzel biçimde dile getirdiği Köse İmam ile konuşmasında bulmak mümkündür: “Beni dinler misin evlat, yine kabilse çalış: Çünkü bir tecrübe etsen senin aklın da yatar, bize insan hekiminden daha lazım baytar”.
İstiklal ve İstikbal Şairimizi ve ebediyete irtihal eden tüm meslektaşlarımızı rahmet ve şükranla anıyorum. Türk Veteriner Hekimleri Birliğine bağlı 56 Bölge ve İl Veteriner Hekimleri Odası Başkanlığı ile ülkemiz genelinde çeşitli etkinliklerle Dünya Veteriner Hekimler Günü’nün 22’ncisini kutlayacağız. Bu vesileyle bir kez daha veteriner hekimlerin yaşamın her noktasına dokunuşları ile veteriner hekimsiz sağlıklı bir yaşamın olamayacağı ortaya konulacaktır.
Meslek mensuplarımızın bu anlamlı günü dolayısıyla düşüncelerimize yer veren Türk Tarım Orman Dergisi’nin siz değerli yetkililerine teşekkür ederiz. Ülkemiz ve mesleğimiz için daha güzel yarınlara vesile olması dileklerimle tüm veteriner hekim meslektaşlarımın Dünya Veteriner Hekimler Günü’nü yürekten kutluyor, selam ve saygılar sunuyorum.