Duymuşsunuzdur, Kariyer.Net görüntülü CV olayını başlatmış… Hem de dünyada ilk uygulayan firmalardan biriylermiş. Biz de tebrik ediyoruz kendilerini.
Özgeçmiş yazmanın, yani CV oluşturmanın en büyük amacı başvurduğumuz şirketten görüşme için davet alabilmektir demiştik .
Bildiğiniz gibi, özellikle giriş pozisyonları için başvuru çok, görüşme için çağrılacak kişi sayısı ise limitli oluyor hep. Yani arz ve talepte bir dengesizlik var.
Bu dengesizlik de eli güçlü olanın işine yarıyor, tıpkı burada olduğu gibi.
Avantajı kendi lehimize çevirmenin tek yolu ise “fark yaratmakta,” diğer binlerce CV arasında kaybolmamakta.
Firmalar bu yoğun talep karşısında hem mutlu oluyorlar [İnsan Kaynakları toplantılarının vazgeçilmez konularındandır; “kaç başvuru olmuş, hmm çok iyi, demek bizim firmamızın itibarı çok iyi, herkes bizde çalışmak istiyor…] hem de peki nasıl altından kalkacağız bu kadar başvurunun diye zorlanıyorlar… Ve çözümü ‘outsource’ etmekte [başka bir firmaya sorumluluğu ücreti karşılığı vermekte] buluyorlar. İşte Kariyer.Net de bu alandaki açığı iyi dolduran, başarılı firmalardan biri.
29 Aralık 2005 tarihli Yaratıcı CV yazımızın sonlarına doğru “Veya başka bir örnek (gazeteye oranla daha kolay); görüntüleyin kendinizi, konuşun kamera karşısında. (Neden illa yazılı olacak ki herşey?). Gönderin o video kasetini veya cd’yi.” demişiz.
Kariyer.net’in bir seneyi aşkın bir süre sonra “ görüntülü cv gönderme” işinde bir fırsat görüp bunu kendi sistemlerine dahil etmeleri ne kadar sevindirici ise, bazı açılardan bunun sistematiğe dökülmesi de o denli mahsurlu olabilir.
Çünkü sistemler (genelde) sizin yaratmaya çalıştığınız farkı körelten faktörlerdir. Sistemler yoğun kişilerin hayatını kolaylaştırmak için vardır çoğu zaman. Sizin farkınızı daha iyi ortaya koymaya çalışmanız ise daha az kuralcılıkla mümkün. En azından beyninizde. O yüzden de yaratıcılık zor iştir.
Sonuç; bu görüntülü CV , yapılmaya çalışıldığı bu hali ile, adaydan çok firmaların işine yarayacak bir uygulama gibi gözüküyor.
Bendeki bu izlenime de konunun ilk haber olduğu gün (11.2.2007) Sabah’ın İşte İnsan ekinde okuduklarım neden olmuştu. [Yazının linkine ulaşamadım, bulabilen olursa hemen yazının içine o linki vermek istiyorum]. Bu ise Hürriyet’ten benzer başka bir yazı .
Yazıda görüntü kaydına geçmeden önce dikkat edilmesi gerekenler diye maddeler [kurallar!] vardı. Hatırladığım kadarıyla; video görüntüsü 1 dakikayı aşmasın, çekimleri çok düzgün (takım elbise gibi) kıyafetlerle yapın, arka plan boş olsun, başka sesler araya girmesin, kameraya bakarak ciddi konuşun, adresinizi vermeyin, vs vs… Kariyer.net’in sitesinde koyduğu “ örnek görüntülü CV ” herşeyi açıklamıyor mu?
Peki bu şu demek olabilir mi?
Bana öyle bir kayıt gönder ki; benim CV okumamdan daha az bir zamanda ben seni daha iyi tanıyabileyim, duruşundan tarzını, aksanından memleketini, bakışlarından kendine olan güvenini anlayabileyim. [Bunları standart yazılı bir CV’de, hem de 1 dakikada anlamak oldukça güç tabii ki!]
Geleceğimi etkileyecek bu denli önemli bir konuda neden kurallar koyuyorsunuz? Veya neden bu kadar etkiliyorsunuz beni. Madem yeni bir uygulama başlatıyorsunuz, üstelik bunu adaylara bir adım öne geçme veya daha iyi “fark edilme” iddiası ile satışını yapıyorsunuz, öldürmeyin benim yaratıcılığımı . O ölürse ben zaten fark edilmem, tıpkı yazılı CV’lerde olduğu gibi, görüntülü CV’lerde de kaybolur giderim.
Alexandre Gueniot kendi CV’si ile yaptıklarını bu kibar(!) kurallar olsaydı yapabilir miydi?
İster 1 dakika, ister 10 [herkes bu kadar uzun gönderirse, yoğun insanların iş yükü artar!], ister evde, ister dışarıda; ister arkada sevdiğim bir fon müziği ile, ister yanımda bir arkadaşım, elimde bir gitarla… Hatta ben hiç görüntüde bile olmayabilirim; göstereceklerim beni daha iyi anlatacak ve o firmadan görüşme davetini koparacaksa, bırakın bunlar benim kararım olsun. Ben artık büyüdüm!
Farkı yaratmaya çalışanlar sizin kendi farkınızı ortaya koyabilmeniz için de samimi bir çaba ile ortam hazırlamalılar…
Siz hala (bu haliyle) görüntülü CV işinin sizin için çıkarıldığını mı düşünüyorsunuz?