Gözaltı Süresi ve Mahkemeye Sevk

2014 yılında 6526 sayılı Kanunla yapılan değişikliğe göre Hakim veya mahkeme tarafından verilen yakalama emri üzerine soruşturma evresinde yakalanan kişi en geç 24 saat içinde yetkili hakim veya mahkeme önüne çıkarılır.

Yakalanan kişi, en geç 24 saat içinde yetkili hakim veya mahkeme önüne çıkarılamıyorsa, aynı süre içinde yakalandığı yer adliyesinde, mevcut değil ise en yakın adliyede kurulu sesli ve görüntülü iletişim sisteminin kullanılması suretiyle yetkili hakim veya mahkeme tarafından bu kişinin sorgusu yapılır veya ifadesi alınır. Burada yetki kuralının bir istisnası da gerçekleşmektedir.

2015 yılında 6638 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeye göre suçüstü halleriyle sınırlı olmak kaydıyla;

kişi hakkında aşağıdaki bentlerde belirtilen suçlarda mülki amirlerce belirlenecek kolluk amirleri tarafından yirmi dört saate kadar, şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylar sırasında ve toplu olarak işlenen suçlarda kırk sekiz saate kadar gözaltına alınma kararı verilebilir. Gözaltına alma nedeninin ortadan kalkması hâlinde veya işlemlerin tamamlanması üzerine derhâl ve her hâlde en geç yukarıda belirtilen sürelerin sonunda Cumhuriyet savcısına, yapılan işlemler hakkında bilgi verilerek talimatı doğrultusunda hareket edilir. Kişi serbest bırakılmazsa yukarıdaki fıkralara göre işlem yapılır. Ancak kişi en geç kırk sekiz saat, toplu olarak işlenen suçlarda dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Bu fıkra kapsamında kolluk tarafından gözaltına alınan kişiler hakkında da gözaltına ilişkin hükümler uygulanır.

a) Toplumsal olaylar sırasında işlenen cebir ve şiddet içeren suçlar.

b) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;

Kasten öldürme (madde 81, 82), taksirle öldürme (madde 85),

Kasten yaralama (madde 86, 87),

Cinsel saldırı (madde 102),

Çocukların cinsel istismarı (madde 103),

Hırsızlık (madde 141, 142),

Yağma (madde 148, 149),

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),

Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma (madde 195),

Fuhuş (madde 227),

Kötü muamele (madde 232),

c) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda yer alan suçlar.

d) 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen suçlar.

e) 10/6/1949 tarihli ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa dayanılarak ilan edilen sokağa çıkma yasağını ihlal etme.

f) 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3 üncü maddesinde belirtilen suçlar.”

Gözaltı süresi, toplu olarak işlenen suçlarda daha uzun olabilir. Toplu suç kavramı, aralarında iştirak iradesi bulunmasa dahi 3 veya daha fazla kişi tarafından işlenen suçtur. ( Ceza Muhakemesi Kanunu madde 2/1-k ) Toplu suçlarda gözaltı, delillerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu sebebiyle, her defasında 1 günü geçmemek üzere, 3 gün süreyle uzatılabilmektedir. Bunun için Cumhuriyet savcısı tarafından yazılı emir verilmesi gerekir. Kolluk, gözaltı süresini uzatamaz. Gözaltı süresinin uzatılması emri, gözaltına alınan derhal tebliğ edilir. Toplu suçlarda gözaltı süresi çekirdek süre ve uzatmalarla birlikte en fazla 4 gün olabilir.

Bölge ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçlardan yakalananlar için gözaltı süresi, 48 saattir. Gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın hajim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç yakalama anından itibaren 48 saati geçemez. Yakalama yerine en yakın hakim veya mahkeme gönderilme için zorunlu süre, on iki saatten fazla olamaz.

Terörle Mücadele Kanununa geçici madde ile getirilen ;

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle ; 5237 sayılı Türk Ceza Ka-nununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanım-lanan suçlar ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar veya örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar bakımından:

Gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için zo-runlu süre hariç, yakalama anı ndan itibaren kırk sekiz saati, toplu olarak işlenen suçlarda dört günü geçemez. Delillerin toplanmasındaki güçlük veya dosyanın kapsamlı olması nedeniyle gözaltı süresi, birinci cümlede belirtilen sürelerle bağlı kalmak kaydıyla, en fazla iki defa uzatıla-bilir. Gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin karar, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine yakalanan kişi dinlenilmek suretiyle hâkim tarafından verilir. Yakalama emri üzerine yakalanan kişi hakkın-da da bu bent hükümleri uygulanır.

b) Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığın-da bu işlem, Cumhuriyet savcısı veya Cumhuriyet savcısının yazılı emri üzerine kolluk tarafından yapılabilir.

c)

1. Tutukluluğa itiraz ve tahliye talepleri dosya üzerinden karara bağlanabilir.

2. Tahliye talepleri en geç otuzar günlük sürelerle tutukluluğun incelenmesi ile birlikte dosya üzerinden karara bağlanabilir.3. 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 108 inci maddesi uya-rınca yapılan tutukluluğunincelenmesi en geç, otuzar günlük sürelerle dosya üzerinden, doksanar günlük sürelerle kişi veya müdafi dinlenilmek suretiyle resen yapılır.

Kanunla gözaltı süresi içinde hakim önüne çıkarılmayan kişiler, uğradıkları her türlü maddi ve manevi zararları devletten isteyebilirler. Ayrıca kişi hakkında birden fazla suç nedeniyle soruşturma başlatılmış olması her bir suç nedeniyle ayrı ayrı gözaltı süresi belirlenmesine olanak tanımaz.

Gözaltına alınan kişiler işlemler tamamlandıktan sonra serbest bırakılabilir veya bırakılmazsa gözaltı süresi bitmeden sulh ceza hakimi önüne çıkarılıp sorguya çekilebilir. Sorguda müdafi de hazır bulunur. Cumhuriyet savcısı şüphelinin sadece sorguya çekilmesini talep edebileceği gibi; sorgu sonunda tutuklamaya karar verilmesini de sulh ceza hakiminden talep edebilecektir.

Çocukların Yakalanması ve Gözaltına Alınması

Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği’nde çocuklar açısından yakalama ve ifade alma yetkisinin sınırları belirtilmiştir. Buna göre, fiili işlediği sırada 12 yaşında ( sağır dilsizlerde 15 ) yaşını doldurmamış olanlar suç nedeniyle yakalanamaz ve hiçbir şekilde suç tespitinde kullanılamazlar. Ancak bu yaşlardaki çocuklar kimlik ve suç tespiti amacıyla yakalanabilirler. Bu çocukların, kendilerine suç isnat edilerek Ceza Muhakemesi Kanunu madde 147’deki yönteme göre ifadelerinin alınması mümkün değildir.

Ancak diğer faillerin yakalanması ve kendilerine tedbir uygulanacaksa bunun sağlanması amacıyla, çocuklardan bilgi alınabilir. Kimlik ve suç tespitinden hemen sonra, bu çocuklar serbest bırakılırlar.

Tespiti gerçekleştirilen kimlik ve suç, mahkeme başkanı veya hakimi tarafından tedbir kararı alınmasına esas olmak üzere, derhal Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilir. ( YGİY madde 19 ) 12 yaşını doldurmuş, ancak 18 yaşını doldurmamış çocukların ceza sorumluluğu bulunduğundan, yakalanmaları mümkündür.

Yakalanan çocuklar, yakınları ile müdafisine haber verilerek derhal Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilirler ve bunlarla ilgili soruşturma Cumhuriyet başsavcısı veya Cumhuriyet savcısı tarafından bizzat yapılır. ( Çocuk Koruma Kanunu madde 15/1 )