Grip Salgınlarına Karşı Önleminizi Alın

Sonbahar’ın gelmesiyle düşüşe geçen hava sıcaklıkları ile beraber grip salgını yine oldukça arttı. Çok ciddi bir sonuca sebep olmadan grip aşısı ile bağışıklığınızı arttırmanız çok önemlidir. Yaz sıcaklarının ardından aniden soğuyan hava ile birlikte nezle, farenjit, tonsilit, anjin, soğuk algınlığı, grip, zatürre gibi üst ve alt solunum yolunu etkileyen enfeksiyonlar daha sık görülmeye başlar. Bu nedenlerle hayat kalitemiz olumsuz etkilenir. Mevsimsel grip (influenza), kuzey yarım kürede ve dolayısıyla ülkemizde kış aylarında görülen viral kökenli bir enfeksiyon hastalığıdır. Yüksek ateş, genel vücut kırgınlığı, şiddetli kas ve eklem ağrıları, baş ağrısı, bazen bulantı kusma ile kişiyi yatağa düşürecek kadar ağır seyreder. Bu nedenle halk arasında “paçavra hastalığı” adı da verilir. Hasta kişilerden öksürük ve hapşırık gibi solunum yoluyla ya da virus bulaşmış ellerle tokalaşma gibi temas yoluyla hızla bulaşır.

Ani salgına dikkat

Genellikle Ekim-Nisan ayları arasında görülebilmesine rağmen, Aralık- Mart ayları en alevli dönemidir. Salgınlar ani başlayıp, iki üç haftada tepe noktasına ulaştıktan sonra iki üç ay devam etmektedir. Birçok salgın toplumun %5-20’sini etkilemektedir. Hastaneye yatış ve ölümlerde artma ile birlikte ciddi iş gücü kaybı ve okula devam sorunlarına yol açmakta ve dolayısıyla ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Gribe bağlı solunum yetmezliği yaşlılarda gençlere göre 10-30 kat daha fazla görülür. Gribin tedavisinde istirahat, semptomatik tedavi ve antiviral ilaçlar kullanılır. Bulaşıcılığı çok yüksek olan grip yüksek oranda aşı ile korunulabilir bir hastalıktır.

Nezle ve grip tedavisi aynı olmamalı

Terim olarak gribin sıklıkla karıştırıldığı hastalıklar soğuk algınlığı (common cold) ve nezledir. Bunlar 200-300 civarında farklı virüslerle gelişebilen, genellikle burun akıntısı, hapşırık, öksürük, gözlerde ve boğazda yanma ile seyreden, yüksek ateş yapmayan ve 3-7 günde semptomatik tedavi ile kendiliğinden iyileşen, antibiyotik tedavisi gerektirmeyen, genellikle ayakta geçirilebilen klinik tablolardır. Boğaz pastilleri, ıhlamur, zencefilli ballı süt, nane limon, tarçınlı ballı süt, tavuk suyu ve paça çorbası tedavide iyileşmeyi hızlandırır. Soğuk algınlığı tüm bu yönleriyle gripten farklı, hafif seyirlidir.

Güçlü bağışıklık sistemi hastalıklara karşı korur

Enfeksiyon hastalıklarından korunmada, ölüm ve sekellerin azaltılmasında en önemli yöntemler sanitasyon(temizlik) ve immünizasyon(bağışıklama/aşılama)’dur. Güçlü bir bağışıklama sistemi, sağlık sisteminin önemli bir parçasıdır. İleri yaşlarda bağışıklık sisteminin zayıflaması ve beraberinde gelişen ek sağlık sorunları nedeniyle hastalıklar daha ağır geçirilmekte ve komplikasyonlarla seyretmektedir.

Kritik ileri yaş döneminde aşı iki kat önemli

Yaşlılık döneminde özellikle yapılması önerilen iki aşı Pnömokok(zatürre) ve İnfluenza(grip) aşılarıdır. Ayrıca yaşlıların aşıyla önlenebilir hastalıklar ve komplikasyonlarından korunabilmesi için çevrelerindeki bireylerin de mutlaka aşılanmaları önerilmektedir. Toplumda aşılanma yüzdesi arttıkça, hastalıkların görülme ve yayılma oranları da göreceli olarak düşer.

Güne evinizi havalandırarak başlayın hastalıkları uzaklaştırın

Solunum yolu enfeksiyonlarının gelişimini artıran faktörler:

-Hijyen yetersizliği (el yıkama azlığı, hasta bireylerin eşyaları ile direk temas etme)
-Kreş, yuva, okul gibi toplu yaşam alanlarındaki eşyalarla temas
-Hasta olan bireylerle yakın solunum teması
-Bağışıklık sisteminin düşük olması
-Yetersiz beslenme, sıvı alımı ve yetersiz uyku alışkanlığı
-Sigara içici olmak ve içilen ortamlarda uzun süre kalmak
-İyi havalandırılmayan, kalabalık ortamlarda bulunmak
-Klima ve kirli su sistemleri

Hastalıkların yayılmasını önlemek için kişisel hijyene dikkat

Bu hastalıkların toplum içi yayılımlarında hastanın kendisi en önemli faktördür. Hastalığın yayılımını önlemek için;

-Hasta bireyler başkalarıyla öpüşmemeli, kucaklaşmamalı ve tokalaşmamalı.
-Eller göz ve burun mukozasından uzak tutulmalı.
-Öksürürken, hapşırırken, burun silerken tek kullanımlık, atılabilir mendillerle ağız ve burun kapatılmalı.
-Kullanılmış mendiller en yakın çöp kutusuna atılmalı.
-Öksürdükten, hapşırdıktan, mendil kullandıktan sonra ve kirli objelerle temas ettikten sonra ellerin her bölgesi en az 15 saniye özenle yıkanmalı.
-Hastalar evlerinde istirahat etmeli, kalabalık ortamlara girmemeli; zorunlu koşullarda maske ile sokağa çıkmalıdır.

ADAÇAYI VE EKİNEZYA ÇAYI

Antiseptik etkisi var

Akdenizli olan adaçayı pek çok iltihaplı hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Çalışmalarda yutak ağrısının giderilmesine yardımcı olduğu birçok kez gösterilmiş. Adaçayı ve ekinezya ikilisinden hazırlanan karışımının boğaz ağrısını geçirmede kullanılan lokal antiseptik ilaçlardan daha etkili olduğu da kanıtlanmış. Bu çayları ayrı ayrı da deneyebilirsiniz. İkisinin de ciddi bir yan etkisi yoktur.

PAPATYA ÇAYI

Rahat bir uyku vaat ediyor

Papatya çayının Orta Çağ’dan beri tıbbi amaçla kullanıldığı bilinmektedir. Huzurlu bir uyku veren papatya çayının çalışmalarda enfeksiyonla savaştığı ve ağrıyı azalttığı bulunmuştur. Hoş, hafif bir aroması ve tadı vardır. Kafein içermez. Boğaz ağrısı nedeniyle uyumakta zorlanıyorsanız yatmadan önce içebilirsiniz.

NANE ÇAYI

Ferahlık veriyor

Nane çayı iltihap önleyici bileşikler içerdiğinden, boğaz şişliğini rahatlatıcı özelliğe sahiptir. Yutağı uyuşturarak ağrıyı da hafifletir. Taze nane yapraklarını kaynar suda üç beş dakika bekleterek kendiniz hazırlayabileceğiniz gibi, piyasada satılan çeşitlerini de tüketebilirsiniz. Nane çayı kafeinsizdir ve doğal tadından ötürü tatlandırıcı veya şeker eklemeye gerek yoktur.

ZENCEFİL ÇAYI

Boğaz ağrısını hafifletiyor

Zencefil, boğaz ağrısını giderebilen bakteri öldürücü ve iltihap önleyici etkilere sahip bir baharattır. Bir çalışmada zencefil özütünün boğaz enfeksiyonlarından sorumlu bazı bakterileri öldürdüğü gösterilmiştir.

TARÇIN ÇAYI

Keyifli bir kış çayı

Hoş aroması ve tadıyla tarçın hem lezzetli bir baharat hem de antioksidan ve anti bakteriyel yararları olan doğal bir şifa kaynağıdır.
Çin tababetinde soğuk algınlığının tedavisinde tarçın çayı kullanılır. Bitki çaylarına ve siyah çaya da eklenebilir.
Kendi hazırlayacağınız badem sütüne tarçın eklenerek hazırlayacağınız içecek boğaz şikâyetleri için özellikle faydalıdır.

BİR TARİF

Soğuk algınlığı çayı

– 1 avuç dolusu ıhlamur
– 2-3 çorba kaşığı ekinezya
– 1 adet kabuk tarçın
– 1 ceviz büyüklüğünde zencefil
– 1 adet elma (kabukları ile doğranmış)
– 1 adet portakalın kabuğu
– 1 adet limonun kabuğu
– 4-5 adet karabiber
– 2-3 adet karanfil
Hepsini birlikte kaynatıp, 1 çay kaşığı bal karıştırarak için.

Nezle ve grip için bağışıklık destekleri

1 UMCLAOBA/PELLERGONIUM SIDOIDES ÖZLERİ: Daha çok Güney Afrika’da yetişen özel bir akasyanın kökünden elde edilen bu özlerde çok güçlü “antiviral” maddeler var. Bunlar tıpkı reçeteli antiviral ilaçlar gibi virüsler üzerinde “yok edici” etkilere sahipler. Ayrıca umclaoba özlerinin doğrudan bağışıklık sistemini uyararak, yani daha güçlü tepkiler vererek de faydalı olabilecekleri bilimsel çalışmalarda da gösterildi.
Bizde “damla” şekli eczanelerde bulunabiliyor. Çocuk, genç ve büyükler rahatlıkla faydalanabilirler.

2 N-ASETİL SİSTEİN TOZLARI, ŞURUPLARI: Bu da doğal bir kimyasal. Özellikle solunum yollarının virüs enfeksiyonlarında işe yarayan güçlü bir madde. Suda eriyen tabletlerinden faydalanılıyor.

3 C VE D VİTAMİNİ DESTEKLERİ: Bu ikili her zaman olduğu gibi bu yıl da gözde, bu yıl da favori grip destekleri arasında.

4 SAMBUCUS NİGRA/KARAMÜRVER EKSTRELERİ: Karamürver özlerinde de umclaoba’ya benzer güçlü polifenoller var. Antosiyanin yapısındaki bu güçlü polifenoller de üst solunum yollarının viral enfeksiyonları ile mücadelede işe yarıyor.

5 EKİNEZYA TAKVİYELERİ: Bir aralar gözden düşen ekinezya özlerinin son iki yıldır yeniden yıldızı parladı. Bunda muhtemelen daha kaliteli özlerin üretilebilmesinin de etkisi olmalı. Ekinezya özlerinin şurupları, tabletleri damlaları var. Eczanelerde bulmak mümkün.

6 BETA GLUKAN KARIŞIMLARI: Beta glukan da güçlü bir bağışıklık uyarıcısı. Ancak piyasada satılan beta glukan içerikli ürünlerin çoğunun içindeki beta glukanın yeterli kalitede olduklarını söylemek pek kolay değil.
Beta glukanın selenyum, çinko ve histidin ile güçlendirilmiş olanlarından faydalanmanız da mümkün.

İSTANBUL YÜZME KULÜBÜ