GTO’DAN ÖZEL HABER

GTO Yönetim Kurulu Üyeleri: “Komşu ülkelerdeki huzur Gaziantep için önemli” “Bu yıldan umutluyuz ancak bazı desteklere ihtiyaç var”

“İlin yüksek teknolojili üretime yönelmesi gerekiyor”

Güneş DOĞDU SOYLU-GAZİANTEP

Gaziantep’in ülke ekonomisine sağladığı katkı nedeniyle sesine kulak verilmesi gerektiğine dikkat çeken Gaziantep Ticaret Odası(GTO)’nın Yönetim Kurulu Üyeleri, 2017 yılından umutlu olduklarını ancak bazı desteklere ihtiyaç duyduklarını ilettiler.

Gaziantep’in üretimindeki düşük teknolojinin payının yüzde 78,9 iken yüksek teknolojideki payının yüzde 0,1 olduğuna değinen Başkan Hıdıroğlu, ilin geleceğini hazırlamak adına katma değeri yüksek ürünlere yönelik çalışmalara hız verilmesi yönünde çalışmalar yaptıklarını bildirdi.

Yönetim Kurulu Başkanı Beyhan Hıdıroğlu, geçen yılın tüm zorluklarıyla geride kaldığını ve Gaziantep’in herşeye rağmen üretmeye, istihdam sağlamaya ve ihracat yapmaya devam ettiğini ifade etti.

Komşu ülkelerdeki huzurun bölge için çok önemli olduğuna vurgu yapan GTO Yönetim Kurulu Üyeleri, il yöneticileri ile ortak projeler yürütülerek olumsuz kent imajını yıkmaya çalıştıklarını söylediler.

Gıdadan lojistiğe, inşaattan sigorta sektörüne yaşanan sorunları ve çözümlerini

GTO Yönetim Kurulu Üyeleri DÜNYA ’ya anlattı.

Motorinde vergi oranları düşürülmeli

Tosun Taşımacılık Petrol Otomotiv, İnşaat, Temizlik İşleri, Çadır Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Sahibi- Kamil Tosun:

Lojistik sektörü mazot fiyatlarının yükselmesi, bölgede yaşanan terör olayları, Gaziantep’in savaş bölgesinin sınırına yakınlığı ve kış aylarının yarattığı olumsuzluklar nedeniyle sıkıntı içinde. Şirketler ellerindeki 200 bin lira değerindeki araçları 150 bin liraya elden çıkarmaya çalışıyor ama bunda bile zorlanıyorlar. İş hacmindeki düşüşün yanı sıra mazot fiyatlarının yükselmesi, sıkıntının etkisini arttırdı. Sektörün rahatlaması için fiyatların düşmesi gerekiyor. Bu durum aynı zamanda vatandaşlara da yansıyacaktır. Sektör maliyetin altından kalkabilmek için hizmetlere zam yapsa bu kez talepte ciddi daralma yaşanacak. Aynı zamanda tüketiciye ulaşan ürünlerin de maliyeti artacak.

Karlılık oranları da çok düşük seviyede

DR Yapı Genel Koordinatörü- Murat Karakaş:

Türkiye hakkında yurtdışında oluşan algı yüzünden turizm sektörü sıkıntı yaşıyor. Avrupa kaynaklı erken rezervasyonlarda yüzde 50 gerileme dikkat çekiyor. Mevcut algı şimdi bitse bile sonuçları en erken 2-3 yıl içinde alınabilir.

Turizm sektörüne destek amacıyla acentelere getirdikleri uçak başına destek uygulaması başlatıldı. Bu destekle birlikte burada işin yükünü çeken otelcilerin de desteklenmesi gerekir. Biz ciddi istihdam ve döviz sağlıyoruz. SGK primleri ve işveren payı konusunda destek sağlanabilir. Kısa dönemle KDV teşviki de düşünülebilir. Biz yaz döneminde iş yaparken, kış aylarında  kapalı kalan oteller ya işçi çıkarmak zorunda kalıyor ya da yarı maaşlı çalıştırıyorlar. Üstelik biz yerel kaynakları tüketerek döviz kazandırıyoruz. 2015 yılında 40 milyar dolara yakın döviz kazandırmışız.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile ilimize yönelik algıyı değiştirmek üzere ortak bir çalışma yapıyoruz. “Şimdi Gaziantep’e gitme zamanı” projesi kapsamında Şehrimizi tanıtımına destek vererek turizmi ön plana çıkarmayı hedefliyoruz.

Bu bağlamda şirketlerin, kamu kurumlarının toplantı organizasyon, gerekirse bazı bakanlıkların uluslararası organizasyonlarını Gaziantep’te yapmaları, algıyı ciddi şekilde değiştirecektir.

İnşaat sektöründe ise temel sorun KDV, 150 metrekarenin altındaki konutlarda tüm malzemeler yüzde 18 ile alınırken, satışta yüzde 1 KDV uygulanıyor. İnşaatın ortalama 2 yıl sürdüğünü dikkate aldığımızda, 17 puanlık kısmı 2 yıl boyunca finanse etmek zorunda kalıyoruz. Tapu harçlarında uygulanan yüzde 4’lük oran da ikinci bir vergi gibi geliyor. Emlak rayiç değeri ile piyasa değeri uyuşmadığı için de sıkıntı yaşanıyor, harca esas maliyetleri hesaplayamıyoruz. Bu çelişki küçük bir yasal düzenleme giderilebilir. Yüksek oranlı tapu harçları sosyal konutlarda yüzde 0.5, lüks konutlarda yüzde 1-2 olabilir.

Taahhüt işi üstlenen firmalar da kur artışından dolayı ciddi maliyet yükselişiyle karşı karşıya. Üstelik sektörde karlılık oranları da çok düşük seviyede.

Demir sektörü stok yapma yoluna girdi

Evyapan Metal Demir Çelik İnşaat Sahibi Mehmet Bülent Evyapan:

Demir sektöründeki sıkıntının ana sebebi doların ve dünya piyasasındaki hurda fiyatlarının birden yükselişidir. Bu lokal bakış açısını yurt genelinde düşünürsek sıkıntının boyutu daha net anlaşılabilir. Dolar ve hurda fiyatlarının ani iniş ve çıkışları piyasaları çok olumsuz etkilemektedir. Her sektörde olduğu gibi demir sektöründe de istikrarın sağlanması en büyük dileğimizdir.  İhracat tarafından bakacak olursak sektörün önemli pazarı konumundaki Ortadoğu ülkelerinde yaşanan karmaşa ve istikrarsızlık demirçelik sektörünün 2016 yılında hedeflerinin tutmamasına neden olurken 2017 yılı içinde sağlıklı bir beklenti talebi oluşturamamaktadır. İç piyasada tüccar kendini korumak amacıyla gelen talepten çok daha fazla alım yaparak stok yapma yoluna girmiştir.  Ancak ümitliyiz. Şuan mevsim itibariyle sektörde durgunluk yaşanması normal. Özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizdeki illerden gelen taleplerin bahar aylarında daha da artacağı ümidindeyiz. Temennimiz birkaç ay içerisinde Doğu ve Güneydoğu illerinde mevsim şartları itibariyle hareketliliğin tekrar başlamasıdır.

Türkiye’deki kaliteli susamı Japonya alıyor, biz ithal etmek zorunda kalıyoruz

Özgüler Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Sahibi Hüseyin Hüsnü Özgüler:

Biz sektör itibarıyla önemli bir hammadde olarak susamı kullanıyoruz. Ancak çeşitli sebeplerden dolayı Türkiye’de susam üretimi giderek azalıyor. Dünyanın en kaliteli susamları Türkiye’de üretilmesine rağmen, fiyat pahalı kalıyor. Burada yetişen yüzde 55 yağ oranına sahip susamları Japonlar alıp götürüyor, biz ise yüzde 47 yağ oranını geçmeyen susam ithal etmek zorunda kalıyoruz. Türkiye’de üretimin arttırılması gerekiyor. Aynı zamanda sektörde KDV sıkıntısı da mevcut. Yüzde 1 KDV ile aldığımız ürünü yüzde 8 ile satarak aradaki farkın finansman yükünü iade sürecinde yüklenmek zorunda kalıyoruz.

Dondurma sektöründe ise doğal salep kullanıyoruz Dağlık bölgelerde bir dünyayı besleyecek ürün var. Ancak terörden dolayı bölgelerde toplanamadığı için üründe bir sıkıntı başladı. Daha önceki dönemlerde salebin kilogramını 100-150 TL ile alırken bugün kilogramı 350-400 TL arasında. Terörden dolayı da bu bölgelerde toplanmasına izin verilmiyor. Ayrıca bilinçsiz toplanmadan dolayı Orman Bakanlığı toplamayı kısıtladı. Doğallıktan çıkmamaya çalışıyoruz ama nereye kadar. Belki ileride biz de Danimarka kökenli suni salep kullanımına gideceğiz.

Bütün sektörler geliştikçe sigorta sektörü de gelişecektir.

Mimsa Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi Sahibi, GTO Sayman üye

– Mustafa Sami Akay:

Gaziantep Sigorta Acenteleri Dernek Başkanıyım ayrıca TOBB Sigorta Acenteleri icra komitesi üyesiyim. Bizim sektörümüzün sorunları gündemden düşmüyor uzun zamandır. Malum lokomotif konumuz trafik sigortası. 1 yıl önce sigorta şirketleri çeşitli bahanelerle yüzde 300’lere varan zamlar yaptılar şimdi yüzde 12-13 indirim yapıyorlar bundan öteye de niyetleri görünmüyor. Hazine, serbest piyasa ekonomisinden vazgeçmek istemiyor bu noktada.

Sektörümüz diğer sektörlerin dışında önemli görev ve misyon üstleniyor. Bütün sektörler para endeksli çalışır sigorta şirketleri ise işletmenin zararlarını belirli bir ücret karşılığında satın almaya çalışırlar bu noktada bir finansörlük görevi de üstlenirler.

Sigorta şirketleri, trafik sigortasında fiyatı yükseltirken, acentelerin komisyon oranlarını düşürdüler. Bu da sektörü ciddi etkiledi. Acenteler önlerini göremez duruma geldiler.

Biz diğer sektörlerin yaşadığı sıkıntılardan uzak değiliz onlar neyi yaşıyorsa biz de etkileniyoruz bu etkilenmenin yanında komisyonlardaki esneklik bizi çok sıkıntılara sokuyor.  Bütün sektörler geliştikçe sigorta sektörü de gelişecektir. Bizden sonraki neslin de bundan faydalanacağını ümit ediyorum.

Acenteler KOSGEB veri tabanında kayıtlı olmadıkları için KOSGEB desteklerinden faydalanamıyorlar. Bazı desteklere bizim de ihtiyacımız var. Bu konudaki taleplerimize henüz olumlu yanıt alamadık ama mücadelemize devam ediyoruz.

Türkiye’de süt desteklenmeli

GTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı- Sadık Koçak:

Tarımsal ürünler,  yetiştiriciden çıktığı andan itibaren kayıt altına alınmadığı sürece, kayıt dışılık ve haksız rekabet sürer. Böylece gıda fiyatlarını yükselmekle suçlanan hal esnafı da zan altında kalmaktan kurtulmuş olur. Yani üreticide 1 lira, pazarda 8 lira olan ürünler hallerden kaynaklanmıyor. Korsan satıcılar yüzünden oluyor.

Bir de Et ve Süt Kurumu’nun ithal ettiği canlı hayvanlar, burada üç öğün yemle besleniyor. Bu da hayvancılık maliyetini çok yükseltiyor. Bunun çözümü için süt üretimi desteklenmesi halinde, bunların yavruları da hayvan varlığını arttıracaktır. Aynı zamanda et fiyatlarının da düşmesi sağlanır. Son dönemlerde ülkemize çok fazla süt tozu ithalatı yapılıyor, bunun da önlenmesi gerekiyor. Ayrıca perakende ticarete yönelik şehir merkezlerinde yeni hipermarket kurulumunun engellenmesi ve küçük esnafın korunması şart.

Gümrük Vergisinin artması sektörümüzü olumsuz etkiledi

Oğuz Promosyon Reklam ve Tanıtım Sahibi- Mustafa Zor:

Ürünlerimizin tamamı ithalata bağlı olduğu için çok iyi bir yıl geçirdiğimizi söyleyemem. Aynı zamanda gümrük vergisinin yüzde 5’ten yüzde 25’e çıkarılması, maliyetleri arttıran başka bir unsur oldu. İthal ürünlerde yaşanan maliyet artışı belki de Çin’den ithalatı engelleyerek yerli üretimi arttıracak ancak nihai olarak baktığımızda ülkemizde kağıt üretimi olmadığı için yine de döviz fiyatlarına bağımlı durumdayız.

13.02.2017