Gülüşü Elinden Alınan Öğrenci: Azra Gülendam Haytaoğlu

Azra bazı belirtiler hissedince hastaneye gidip COVİD – 19 testi yaptırmak için ablasının yanından ayrıldı. Test sonucu pozitif çıktı ve eve dönüp testinin pozitif çıktığını ablasına paylaştı. Biraz evde vakit geçirdikten sonra ablasına “ben biraz hava alacağım.” diyerek evden çıktı. Bu evden çıkış acı bir sonun başlangıcıydı. Saatler geçmiş. Azra eve dönmemişti. Ablası Ezgi onu merak etti ve kardeşini telefonla aradı. Azra telefonda ablasına : “Bir kafede koronavirüs geçirmiş bir abiyle oturuyorum. Beni çok iyi anlıyor. Bugün onunla kalacağım.” diyerek telefonu kapattı ve bir daha da kendisine ulaşılamadı. Ezgi kardeşi Azra’ya ulaşamayınca Adana’daki ailesine haber verdi. Baba Mustafa Haytaoğlu, Adana’dan gelerek kızını aramaya başlarken hayatından endişe ettiği için polise kayıt başvurusunda bulundu. Polis genç kızı bulmak için arama çalışması başlattı. Sosyal medyadan da genç kızın bulunması için çağrılar yapıldı. Bir anda tüm Türkiye Azra’yı konuşmaya başlamıştı. Ana haber bültenleri, sosyal medya kanalları Azra’dan bahsediyordu. Bu tür kayıp haberlerin ardından o kadar çok defalarca haber gelmişti ki  kimse bir acı haber daha duymak istemiyordu. Günler geçiyor ama halen Azra’dan haber alınamıyordu. Antalya Emniyeti’ninde titizlikle yürüttüğü arama çalışmaları kapsamında Haytaoğlu’nun son göründüğü bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelendi. Polis, Azra’nın ablası ile yaptığı son görüşmede söylediği “bir kafede koronavirüs geçirmiş bir abiyle oturuyorum. Beni çok iyi anlıyor. Bugün onunla kalacağım.” cümlesiydi ki abiyi araştırmaya başladılar. Azra’nın telefon sinyallerinden son görüştüğü kişi 48 yaşındaki emlakçı Mustafa Murat Ayhan olduğu ortaya çıktı. Cinayet masası ekibi Ayhan’ı çapraz sorguya aldı. Ayhan ilk ifadesinde” önceden tanışmıştık. Geldi, birlikte yemek yedik. Bilgim yok.” diye ifade verdi. Polis bunun üzerine Ayhan’ı serbest bıraktı. Mustafa Murat Ayhan serbest bırakılmıştı ancak polisin şüpheli listesinin en başında halen o vardı. Polis bu defada Mustafa Murat Ayhan’ı evinin çevresindeki mobese ve çevre iş yeri  güvenlik kameralarını takibe aldı. Görüntülerde Mustafa Murat Ayhan’ın Konyaaltı ilçesindeki evine birkaç defa aynı valiz ile çıktığı görülüyordu. İşte bu şüpheleri arttıran bir detay oldu. Bunun üzerine Ayhan yeniden göz altına aldı. Tekrar çapraz sorguya alınan Ayhan bu defa direnemedi ve Azra’yı öldürdüğünü itiraf etti. Azra’nın zanlısı, Azra’yı boğup öldürdükten sonra parçalara ayırıp gömdüğünü itiraf etti. Ayhan’ın ifadesine göre “Azra ile 16 Temmuz’da Azra’nın çalıştığı Konyaaltı’ndaki kafede tanıştılar. Murat Ayhan, Azra’ya iş teklifinde bulundu. Genç kız da kabul edebileceğini söyledi ve birbirlerinin telefon numaralarını aldılar. 28 Temmuz 2021’de Azra’ nın korona olduğunu öğrenen Mustafa Murat Ayhan, Azra’ya mesaj gönderdi ve iddiasına göre “bakanım yok, beş gündür bir şey yemedim. İlaçlarımı alamadım. Ölmek istiyorum. Her yerim çok ağrıyor şeklinde mesaj gönderdi. Mustafa Murat Ayhan bu mesajın üstüne arabası ile Azra’nın yanına gelip onu aldı ve Azra’nın ilaçlarını alıp onu yemeğe götürdü. Azra arkadaşına telefon açtı. Arkadaşı cevap vermedi. “Uyumuş, telefonu duymuyor” dedi. Murat Ayhan Azra’ya “ben de kalabilirsin” teklifinde bulundu. Azra da ablasını arayarak “eve dönmeyeceğim. Sana bahsettiğim arkadaşımda kalacağım. Beni merak etme.” dedi. Saat 01.30. Mustafa Murat Ayhan ve Azra beraber Ayhan’ın evine gittiler. Azra salonda uyudu. Mustafa Murat Ayhan ise alkol ve uyuşturucu almaya başladı. Bir süre alkol ve uyuşturucu aldıktan sonra Azra’nın uyuduğu salona yöneldi. Azra’ya yaklaştı ve elle taciz etmeye başladı. Bu sırada Azra panikle uyandı ve karşı koymaya çalıştı. “Üzerini örttüğüm sırada elim kalçasına değdi panikle uyanıp” ne yapıyorsun ?” diyerek bağırıp yüzünün sol tarafını tırmaladı. Panikledim ve” sus ne bağırıyorsun  ?” diyerek iki elimle Azra’nın boğazını hareketsiz kaldığı ana kadar sıktım. Nefes almadığını, nabzının atmadığını fark edince öldüğünü anladım.” Katil, Azra’yı evinin banyosunda parçaladıktan sonra ormana götürdü. Azra’yı boğarsk öldüren Mustafa Murat Ayhan, Azra’nın telefonu ve terliğini el valizine doldurup evden çıktı. Cep telefonunu Boğaca’ya, terliğini çöpe attı. Bir yandan eve dönerken bir yandan da Azra’nın cansız bedenini nasıl dışarı çıkacağını düşünüyordu. Sitede kamera olduğu için Azra’nın cesedini parçalayarak çıkarmaya karar verdi ve marketten ağaç testeresi aldı. Mustafa Murat Ayhan verdiği ifadede cesedi banyoya taşıdığını, et bıçağı ile kızın kafasını gövdesinden ayırdığını, kafayı poşete, poşeti spor çantasına koyarak evden çıktığını anlattı. Seyir terası mevkiindeki ormana girdiğini kaydeden Ayhan, Azra’nın başını uçurumdan attığını söyledi. Katil Mustafa Murat Ayhan tekrardan eve döndü, alkol alıp ne yapacağını düşünmeye devam etti. Havanın aydınlanmasını bekledi ve küvetteki cesedin kol ve bacaklarını parçalara ayırıp çöp poşetlerine  koydu. Poşetleri spor çantaya koyup boynuna asarak arabaya taşıdı ve Kirişciler köyüne yakın ormanlık alana giderek her parçayı bir çalının içine attı. Katil Mustafa Murat Ayhan eve dönünce Azra’nın gövdesini iki parçaya ayırdı. Verdiği ifadede bu parçaları da Kirişçilerdeki ormanda çalılara koyduğunu söyledi ayrıca kanı temizlemek için banyoda kova içerisine çamaşır suyuna bastı. Azra’nın eşyaları ile bıçak ne testereyi spor çantaya doldurduğunu söyledi. Bıçak ve testereyi Boğaça’ya attığını anlatan Mustafa Murat Ayhan Ayhan, eşyaları da çöpe bırakmıştı. Azra’ya cinsel istismara bulunmadığını savunan Ayhan, “bağırıp yüzünü tırmalaması üzerine paniğe kapıldım. Polise şikayet eder korkusu ile boğazını sıktım ve öldürdüm” dedi. Cinayet itirafının ardından Mustafa Murat Ayhan Varsak’taki ormanlık alanda Azra Gülendam Haytaoğlu’nu gömdüğü yeri ekiplere gösterdi. Gece sabaha kadar a

cesedi gömüldüğü yerden çıkaran ekipler bulunan parçaların otopsi için Antalya Adli Tıp Morg’una gönderdi ancak Azra’nın kafatası ve sol kalçası bulunamamıştı. Ayhan, savcılıkta Azra’nın kafasını attığı noktayı hatırlamadığını anlatarak şunları söyledi  :”Başını attığım yer uçurumdur. Yabani hayvanların bulunduğu yerdir. Herhangi bir hayvanın götürme ihtimali vardır. Azra’nın baş kısmını saklamadım. Çalışmalar yoğunlaştırıldı. Azra’nın cenazesinin kayıp olan baş kısmı yüz kişilik ekibin 48 saatlik araması sonucu seyir terası ormanlık alanda bulundu. Azra’nın bedeninin bulunan parçaları incelenirken korkunç bir detay ile karşılaşıldı. Mustafa Murat Ayhan, Azra’yı öldürdükten sonra  vücuduna jiletle kendi ismini yazmıştı. Günler hatta saatler geçtikçe Azra cinayetiyle ilgili korkunç detaylar ortaya çıkıyordu. Jilet detayı da bunlardan biriydi ve bu detay ile başka bilgiler de ortaya çıktı. Katil Mustafa Murat Ayhan’ın eski kız arkadaşı kendisinin de işkence gördüğünü anlattı. Mustafa Murat Ayhan’ın kendisiyle olan arkadaşlığın kendisini sürekli boğmaya çalıştığını, her seferinde son anda elini boğazından çektiğini söyledi. Genç kız, “jiletle vücuduma ismimi kazımaya çalışıyordu, yaşadıklarım kabus gibiydi. Tüm bunları unutmak istiyorum. ” dedi. Mustafa Murat Ayhan’ın  tarafında oturan konuşmaları, olayın yaşandığı hafta perşembe, cuma ve cumartesi günleri apartmanı kötü bir koku sardığını, kokudan rahatsız olduklarını ve banyoya çamaşır suyu döktüklerini söylediler. Mustafa Murat Ayhan tutuklanırken Azra’nın ailesi kızlarının cenazesi için Antalya Adli Tıp Kurumu’ndan teslim aldı. Kara yoluyla Osmaniye’nin Kadirli ilçesine getirilen Azra Gülendam Haytaoğlu’nun cenazesi Kadirli Asri Mezarlık Morg’una konuldu. Azra’nın cenazesi evlerinin yanındaki İstiklâl İlkokulu bahçesinde kılınan cenaze namazı ardından Durmuşsofular köyüne götürülerek toprağa verildi. Üzerine dev Türk bayrağı örtülen tabuta, ablası Tuğba Haytaoğlu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi kardeşi için mezuniyet cübbesi serdi. Azra ile canımızdan bir parçayı daha toprağa gömdük. Bir kadını daha erkek terörüne kurban verdik. Geride Azra’nın yarım kalan hayalleri ve unutulmayacak gülüşü kaldı.