Kendi ihtiyaçlarınızı sürekli olarak ihmal ederek partnerinizle sürekli bir arada olmak uzun vadede çeşitli problemlere yol açabilir.
Modern ilişki labirentinde karşılaşılan ve birliktelikleri çıkmaza sürükleyen 12 kritik sorun, günümüz aşk ilişkilerinin en belirgin ve çözümü en karmaşık meselelerinden biri haline gelmiştir. Bu durum, ilişkilerin karmaşıklığını ve zorluklarını daha da artırmaktadır. Peki bu 12 problem arasında neler yer alıyor?
Detaylar aşağıda 👇
Kaynak: 1
1. Birliktelikler, hayatınızın merkezine partnerinizi yerleştirmek ve kendi gereksinimlerinizi göz ardı etmek anlamına gelmez.
Kendi ihtiyaçlarınızı sürekli olarak ihmal ederek partnerinizle sürekli bir arada olmak uzun vadede çeşitli problemlere yol açabilir.
Eğer partnerinizle durmadan birlikte olmamanız durumunda kaygı hissi duyuyorsanız bu durum aslında daha derin köklü problemlerin varlığını işaret ediyor olabilir.
2. Mesajları yanlış yorumlamak:
Mesajlaşma esnasında ses tonunun eksikliği, karşı tarafın ifadelerini yanılgıya uğratabilir. İşte bu noktada emojiler devreye girer.
Mesajlaşırken karşı tarafın söylemlerini aşırı derecede içselleştirmemeli, anlamadığınız noktaları sorgulamaktan çekinmemelisiniz.
Bu, iletişimin sağlıklı bir biçimde sürdürülmesi açısından önemlidir.
3. Doğru kişiyi kaybetme endişesi…
Sosyal medya ve flört uygulamalarının popülaritesi arttıkça, insanlar başkalarının ilişkilerini kendi ilişkileriyle kıyaslamaya daha fazla eğilim gösteriyorlar.
Bu durum, kişinin kendi ilişkisinde sürekli bir problem bulmasına yol açıyor.
İlişkideki partnerin belli bir kalıba sokulmaya çalışılması da bu durumun bir başka yüzü. Ancak bu durumda genellikle unutulan bir nokta var. O da kişinin partneri için ne yaptığı. Bu durum, ilişkilerin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini engelleyen önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.
4. Sorumluluktan kaçmak:
Bir ilişkiye adım attığınızda, zamanla bazı yükümlülüklerin üzerinize bindiğini fark edersiniz. Elbette, eşinizin hislerinden sizin sorumlu olduğunuzu söylemek yanıltıcı olur.
Ancak ilişkinin ilerlemesi, problemlerin ele alınması ve ortaklaşa çözüm bulunmasının her iki tarafın da görevi olduğu unutulmamalı.
Çünkü karşılıklı çaba olmaksızın kalıcı bir ilişki sürdürebilmek ancak hayal olabilir!
5. İlişkilere üçüncü kişileri dahil etmek:
Bireyler, karar verme mekanizmalarında zorlandıklarında genellikle aile bireylerinden ya da arkadaşlarından destek almayı tercih ederler. Bu durum, belirli bir ölçüye kadar olumlu sonuçlar doğurabilir.
Ancak unutmamak gerekir ki yaşanan ilişki sizin ve partnerinizin arasında özel bir bağdır.
Aile bireyleriniz ya da arkadaşlarınız her daim sizinle olmayabilirler. Bu nedenle, ilişkinizin dış faktörlerden fazlasıyla etkilenmesine izin vermemeniz önemlidir.
6. Partneri manipüle etmek:
İlişkilerin labirentinde manipülasyon kavramı sıkça karşımıza çıkar. Çoğumuz, ilişkilerde yaralanma korkusuyla gerçek duygularımızı saklar kendimizi olduğumuzdan farklı gösterir ve böylece karşımızdaki kişiyi manipüle ederiz.
İlişkilerde kaçınılmaz olarak kendinizi ifade etmeniz gerekmektedir.
Eğer sürekli olarak partnerinizi manipüle ettiğinizi fark ediyorsanız bunun nedenini anlamaya çalışın. Aynı şekilde sürekli manipüle edildiğinizi hissediyorsanız bu durumu partnerinizle paylaşın ve neden böyle bir durumun oluştuğunu çözmeye çalışın.
7. Sosyal medyada çok fazla halka açılmak:
Sosyal medya kullanıcıları genellikle paylaşımlarını süsleyerek ve ilişkilerini olabilecek en mükemmel haliyle sunarak gerçekçi olmayan beklentiler oluştururlar. Hayatlarımızın en değerli anlarını, yüzlerce kişinin gözleri önüne sermeye devam etmek samimiyetin azalmasına yol açar.
Başkalarının hayatlarına özenirken, her ilişkinin kendine has özellikleri olduğunu unutmamak gerekir.
Sonuçta, diğerlerinin aşk hikayelerinin arka planında neler yaşandığını tam olarak bilmek mümkün değildir.
8. Eski sevgililer hakkında konuşmak:
Bir partnerin geçmişteki aşklarını sürekli gündeme getirmek kimseyi memnun etmez fakat bu eski sevgililer hayatımızın önemli bir parçasını oluşturur. Eski bir aşıkla ilgili bir profilin karşımıza çıkması veya geçmişteki bir ilişkiyi hatırlamamız kaçınılmazdır.
Bu durum, çiftlerin kendilerini eski erkek arkadaşlarını ya da eski kız arkadaşlarını sıklıkla konuşurken ve bazen de onları unutamadıklarını fark ettikleri durumlarla karşı karşıya bırakabilir.
9. Sürekli heyecan arayışı:
Sinema ve popüler kültür, aşkın sürekli bir heyecan ve coşku hali olduğunu öğütler. Ancak, bu durum genellikle ilişkinin ilk evrelerinde geçerlidir ve çoğu ilişki zamanla daha sakin bir dinamiğe sahip olur.
Yine de, çağımızın çiftleri heyecanın yavaş yavaş azalmasına karşı sabırlarını ve inançlarını yitirme eğilimindedirler.
10. Sosyal medya kıskançlığı:
Birçok uygulama, partnerimizin sadakatini sorgulamamıza neden olan aldatmanın basit yollarını sunmaktadır. Sevdiğimiz kişinin bizim tanımadığımız birine attığı bir ‘beğeni’, kalbimizi derinden sarsabilir.
Bu durumlar bir ilişkide kıskançlık hissi ve ihanet korkusunu tetikler.
Fakat, eşimizin bizi aldattığına dair kesin bir kanıtımız olmadıkça onun çevrimiçi aktivitelerine fazla anlam yüklememiz doğru olmayabilir.