Hayali bir ilişki gerçeği yansıtmıyor olsa bile, Pandemi gibi sosyal izolasyon gereken dönemlerde çocukların tam da ihtiyacı olan şeyi sunmuş oluyor.
Amerika’da yapılan araştırmalar 7 yaşına kadar takip edilen çocukların yaklaşık olarak %65’inin hayatlarının bir döneminde hayali arkadaşı olduğunu gösteriyor. Yapılan araştırmalara göre, hayali arkadaş Türkiye’de oldukça nadir görülüyor. 120 çocuk arasında yapılan çalışmada, sadece 9 tanesinin hayali arkadaşı olduğu ortaya çıkmıştır. Ancak, bu bir eksiklik olarak görülmemelidir. Günümüzde, ekran karşısında geçirilen uzun sürelerin neticesinde, çocukların hayali oyun ve hayali arkadaş yaratmalarında olumsuz anlamda etkili olduğu bilinmektedir.
Hayali arkadaşlar çocuğun yaratıcılığını geliştirir ve yüksek bilişsel kapasiteye sahip olduğunu gösterir. Genellikle 3 ila 5 yaşlar arasında ortaya çıkar. 7 yaştan itibaren, yani çocuk okula başladığında hayali arkadaş görme durumu azalmaya başlar. Bu durum tüm kültürlerde görülebilir. Hayali arkadaşların 2 türü var diyebiliriz. Birincisi bizlere gözükmeyen ve tamamen çocuğun yarattığı veya ikinci olarak bir nesneye/oyuncağa kişilik özellikleri vererek oluşturdukları arkadaşlardır. Örneğin, Calvin ve Hobbes adlı çizgi romanda, Hobbes aslında bir peluş hayvan ama romanda yer alan çocuk için bu peluş oyuncak hayalinde onu koruyan, bazen onunla birlikte maceralar yaşayan bir arkadaşa dönüşür.
Büyük yaştaki çocuklar arkadaşı hakkında konuşmayabilir, ama bu hayali bir arkadaşı olmadığı anlamına da gelmeyebilir. Yapılan araştırmalar hayali arkadaşı olan çocukların sosyal olan çocuklara kıyasla biraz daha utangaç, yalnız ve bazı becerilerinin az olduğunu göstermektedir. Bu canlandırma gerektiren arkadaşlığın, gerçek hayatta olduğu gibi çocukların kendileri hakkında iyi hissetmelerini, ilişkileri öğrettiğini ve dostluk ilişkisi sağladığını söyleyebiliriz.
Birçok çocuk arkadaşlarının onunla oynamayı istememesinin nasıl bir şey olduğunu düşünür. Bunun nasıl bir his olduğunu, ne söyleyebileceklerini hayal ederler. Hayali arkadaşla olan ilişki, tüm bunları güvenli bir ortam içerisinde deneyimlemesini ve test etmesini sağlar çünkü gerçek bir ilişki tehlikede değildir.
Bazı ebeveynler gördükleri karşısında hayal kırıklığına uğrarlar, çünkü çocuklarının sağlıksız bir takıntıya sahip olabileceğini düşünürler. Medya ne yazık ki bu durumun ruhsal bir bozukluk olduğunun bir sinyali olduğuna dair yanlış yansıtmalar yapmıştır. Oysaki hayali arkadaş, çocukluğun normal bir parçasıdır ve bazen ergenliğe kadar sürebilir. Hayali arkadaşı olan çocuklar meraklı olur, hayal aleminde oynar ve düşünür. Bazı araştırmalar bu çocukların gelecekte oldukça yaratıcı yetişkinler olacağı fikrini ortaya atmıştır – örneğin; başarılı bir yazar veya sanatçı.
Yapılan bir araştırma hayali arkadaşlığın çocukların zorlukların üstesinden gelmesi konusunda yardımcı olduğunu göstermiştir. Koruyucu aile programındaki çocuklar için duygusal bir destek sağlar, genç yaşta olan ve davranış problemleri konusunda yüksek risk altındaki ergenler daha az problem yaşarlar. Ergenler daha iyi baş etme becerisi geliştirirler, daha çok yardım talebinde bulunurlar ve daha fazla özgüvene sahip olurlar. Bu nedenle, ebeveynler özellikle pandemi sürecinde çocuklarının bir veya birden fazla hayali arkadaşı olmasına şaşırmamalı ve bunun kötü bir yanının olmadığını bilmelidir.
Ailelerin yapması gereken ise, çocuğun hayali arkadaşını kabul etmek ve sakin kalabilmektir. Çocuğa bu konuda empatik yaklaşılmalıdır. Çocuğu yargılamadan, hayali arkadaşıyla iletişime girmesine izin verilmelidir. Sonraki süreçler için ailelerin çocuğu takip ediyor ve durumun yoğunluk ve içeriğini de kontrol ediyor olması önemlidir. Eğer çocuğunuz sosyal ortamlara katılmak yerine, hayali arkadaşıyla daha çok vakit geçirmeyi tercih ediyorsa ve hayali arkadaşıyla olan iletişimi garip bir hal almaya başladıysa, bir uzmandan yardım almanız önerilir.
Klinik Psikolog Işık Dilayla Elgin
KAYNAKÇA:
Ergin, G. (2017). Hayali Arkadaşı Sizi korkutmasın. Davranış Bilimleri Enstitüsü. 76-78.