Çalışanlarınızı gerçekten “değerli” hissettirmeye ve onların sesini duymaya ne dersiniz?
Blog yazılarıma bir süre ara vermek durumunda kaldım ama bu haftadan itibaren yeni yazılarla devam edeceğiz.
Aradan sonra başlarken, aslında hepimizin ihtiyacı olan bir konuya yer vermek istedim. Son günlerde tüm İK dünyasının odağında olan “Mental health” yani “Mental sağlık” ya da “Duygusal & zihinsel sağlık” konusunu ele alalım istedik.
Nedir bu mental sağlık? Neler etkiler? Nasıl daha iyi noktalara taşınır? Şirketler, kurumlar çalışanların mental sağlığını korumak için nasıl daha fazla destek olabilir? vb. sorulara kısa kısa yanıtlar arayacağımız yazımıza başlayalım. Keyifli okumalar.
Nedir bu mental sağlık?
Zihinsel sağlık aslında hepimizin bildiği gibi, çok köklü ve önemli bir konu. Psikoloji ve modern tıp için en önemli alanlardan biri. Fakat kurumsal hayat ve iş yaşamı açısından bakarsak, önemi son 1,5 senedir pandeminin etkisiyle arttı demek yanlış olmaz. Hatta belki daha doğru bir ifadeyle, bu kavramın ne olduğu ve ne kadar önemli olduğu daha yeni yeni anlaşılmaya başlandı bile diyebiliriz. Çünkü son 1,5 senedir şirketler, çalışanlarının içindeki bulundukları psikolojik duruma ve onların mutluluklarına, esenliklerine, zihinsel olarak nasıl olduklarına, hislerine eskisine oranla daha fazla odaklandılar. Kimisi biraz zorunluluktan, kimisi ise isteyerek, gerçekten önemsediği için bunu yaptı. Yaşadığımız olağanüstü dönem, pandeminin etkisi ve evden çalışma gerçeği de bunu tetikledi. Sonuçta artık, bundan sonrası için bizlerin yolunda da önemli bir durak daha oluştu.
Belirleyici Faktörler Neler?
Bu arada önemli bir notu da paylaşmadan geçmeyelim: Mental sağlık en basit tanımıyla “kişinin zihinsel ve duygusal olarak iyi olma hali” olarak tanımlanabilir. Fakat sadece bunları kapsamaz. Aksine duygusal sağlık mental sağlığın sadece 1 boyutu ve bunun gibi mental sağlık üzerinde etkili 6 boyut daha var. Fiziksel koşullar, beslenme ve uyku düzeniniz, ev düzeniniz, evdeki çalışma ortamınız, diğer sorumluluklarınız, entelektüel birikiminiz, birlikte olduğunuz kişi/kişiler ve onların durumları da doğrudan ve direkt olarak sizin mental sağlığınız üzerinde etkili.
Çalışanlarınız uzaktayken siz onlara ne kadar yakınsınız?
Artan aşılama ve vaka sayılarının azalmasıyla birlikte; yavaş yavaş ofislere dönüş başladıysa da, hala şirketlerin bir çoğu evden çalışmaya devam ediyor ve pandemi sonrası dönemde de evden çalışmaya devam edeceklerini açıklıyorlar. Bir kısmı da hibrit modellere geçişi hızlandırıyorlar. Fakat tüm bunlarla birlikte önümüzde duran kocaman 2 gerçek var:
Bu sene içinde açıklanan 2 araştırmadan gelen veriler, uzaktan çalışmanın aslında “daha çok” ve “daha stresli” çalışmakla ilgili olabildiğini de bizlere açıkça gösteriyor.
İşte hal böyleyken, yani uzakta ve aslında daha çok çalışırken, üstüne bir de “diğer sorumluluklarımız”la da eklenince, ortaya aslında mental sağlık açısından oldukça zorlayıcı ve çalışanları bu anlamda yoran tablolar çıkabiliyor.
Türkiye özelinde durum ne?
Bu tabloya ülkemiz açısından baktığımızda çok daha vahim bir gerçekle karşı karşıya kalıyoruz. IPSOS’un son araştırmalarında biri olan “One Year of COVID” özellikle bireylerin mental sağlığı üzerine yoğunlaşıyor. Anketin sorularından birinde katılımcılara, pandeminin başlangıcından bu yana, yani son bir yıl içerisinde duygusal ve zihinsel sağlıklarının nasıl değiştiği soruluyor.
Bu soruya verilen cevapların global ortalamasında ankete katılanların %45’i son bir senede duygusal ve zihinsel sağlıklarının kötüye gittiğini söylerken, Türkiye için bu ortalama %61 ve en yüksek seviye. Yani Türkiye’de her 10 kişiden 6’sının mental sağlığı kötüye ve gittikçe daha kötüye gidiyor. Bu gerçekten dikkat çekici ve mutlaka üzerinde düşünülmesi gereken bir veri.
Aynı sorunun diğer versiyonunda ise, yine duygusal ve zihinsel sağlığın 2021 başlangıcından beri nasıl etkilendiği, değiştiği soruluyor. Bu soruda da genel ortalama %27 iken, Türkiye %43 ile yine en yüksek ortalamaya sahip. Tabi tüm bu verilerde, ülkenin ekonomik gidişatının giderek daha olumsuza ilerlemesi ve buna bağlı olarak da insanlarda giderek artan “geçim sıkıntısı” en başat etkenler diye düşünmeden edemiyorum. Zaten çok mutlu bir ülke değildik ama her geçen gün bu anlamda daha olumsuza gidiyoruz ☹
Kısaca, tüm bu veriler ve araştırmalar gösteriyor ki; Türkiye’de kişilerin duygusal ve zihinsel sağlığı başta da belirttiğim gibi önümüzdeki dönemin en sıcak gündemlerinde biri olacak ve üzerine hayli çalışılması gerekecek.
İşverenler, şirketler ve İK organizasyonları olarak çalışanların değişen duygusal durumlarının ve yeni ihtiyaçlarının ne kadar farkındayız?
Pandeminin başından beri, şirketler ve insan kaynakları organizasyonları ellerinden geldiğince uzaktan çalışanların hayat kalitesini arttırmak ve bu olağandışı dönemin, başlangıçta henüz bilemediğimiz sıra dışı zorluklarının üstesinden gelinmesini olabildiğince kolaylaştırmak adına, çeşitli olanaklar yarattılar ama bunlar ne kadar yeterli ya da başarılı oldu?, nihayetinde “çalışanların iyi olma haline” ne kadar hizmet etti?, bu soruların cevapları uzun uzun tartışılabilir.
Ama aslında, düşünmemiz ve üzerine çalışmamız gereken noktalar bunlar gibi geliyor bana. Zira şirketler için asıl önemli olan “bundan sonrası için çalışanların neye ihtiyaçları var?” sorusuna cevap bulabilmek. Bunun için de öncelikle “mevcut durum analizi” ’ni en iyi şekilde yapmak gerekiyor.
Peki biz nasıl bir çözüm sunuyoruz?
Digital Institute ekibi olarak, müşterilerimizden son 1,5 senedir dinlediğimiz, bize danıştıkları bazı ortak noktalardan da hareketle ve şu ana kadar uyguladığımız diğer çalışan anket uygulamalarına ek olarak hazırladığımız yeni bir anket uygulamasını, sizlerin ve ihtiyacı olan tüm müşterilerimizin kullanımına sunuyoruz.
Biliyoruz, tüm şirketler ve İK ekipleri her zaman çalışanlarına en iyisini sunmak istiyorlar. Ama bunu yapmadan önce, dediğimiz gibi ilk olarak “mevcut durumu” gerçeğe en yakın şekilde ortaya koyabilmek ve en iyi şekilde analiz edebilmek yatıyor. İşte tam bu noktada sizler için hazırladığımız çözüm önerimiz: Zihinsel Sağlık Anketi .
Çalışanlarınızın duygusal ve zihinsel sağlıklarının ne durumda olduğunu daha iyi anlamak ve ihtiyaçlarını çok daha net görebilmek adına, sizlere öncelikle şirketlerinizde “ Zihinsel Sağlık Anketi ” uygulamanızı öneriyoruz.
Ana Odağımız: Mutlu Çalışan
Biliyoruz, hepimizin odağı çalışanlarımızın mutluluğu ve bunun için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız. Hele ki bundan sonraki dönemde, çalışanlarının mutluluğuna, sağlığına, iyi olma haline daha çok hizmet edebilen şirketlerin gönülleri daha çok kazanacakları ve daha sağlam adımlar atacakları bu kadar açıkken, gelin siz de bu yoldaki ilk adımınızı atın ve “ Zihinsel Sağlık Anketi ” ile çalışanlarınıza ve kendinize bir iyilik yapın😊 Hem onlara kendilerini daha değerli hissettirin, hem de siz şirket olarak geleceğinize ve iyiliğinize gereken yatırımı şimdiden yapın.
Anket uygulaması ilgili daha detaylı bilgi almak isterseniz, her zaman iletişime geçebiliriz.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,
Sağlıklı günler,
Burcu Karaağaç Mutlu