HİNT DİNLERİ 2 – BUDİZM- SİHİZM

ÜNİTE 3

HİNT DİNLERİ II

BUDİZM

M.ö 6. Yüzyılda brahmanların hakim olduğu, kurbanın kurtuluşa götüren yegane yol olarak kabul edildiği ve acımasız bir kast sisteminin bulunduğu bu dönemde alternatif kurtuluş yolları bulmak maksadıyla ortaya çıkan birçok hareketten bugün yalnızca ikisi hayatını devam ettirmektedir. Cayinizm ve Budizm.

Cayinizm doğduğu yerin dışına çıkmamıştır. Budizm kurucusunun vefatından sonra hindistanın doğusunda, kuzeyinde ve güneyinde kalan ülkere yayılmış. Yerel kültlerin katkısıyla farklı nitelikler kazanmış, bulunduğu ülkelerin ya hakim dini ya da önemli dinlerinden biri olmuştur.

Bir din olarak Budizm’in tarihi Gautama Siddhartha’ya kadar geri gider. Siddhartha 35 yaşında Badhi ağacının altında, dört soylu gerçeği keşfeder. O artık aydınlanmış, uyanmış bir kimsedir (Buddha).

Siddharta Gautama ; kşatriya kastına mensuptur. Budhanın vefatından sonra Maha-Kaşyapa’nın gözetimi altında 1. Konsil yapıldı.

Buddha’nın faaliyet sahası hayatı boyunca kuzey Hindistan ve hindistanın güneyindeki birkaç küçük toplumla sınırlı kalmış. Hindistan dışındaki Budizm ; Güney, Kuzey, doğu Budizmi

Güney budizmi : Sri Lanka, burma, Kamboçya, Endonezya, laos, Tayland ve vietnamdaki Budizm.

Kuzey Budizmi : Tibet, Moğolistan ve merkezi asyadaki Budizm

Doğu Budizmi : Çin, Kore, Japonya da ki Budizm

Çine Budizm Hindistandan ipek yolu vasıtasıyla gelmiştir. Koreyede çinden gelmiştir. Budizmin gerçek anlamda yayılmasına sebep olan Mauryan kralı Aşaka’dır. Talebeleri tarafından Buddha “bilen, aydınlanmış, uyanmış” sıfatıyla tanınır.

GAUTAMA

Gezici bir tebliğci olarak uzun bir dönem Dört Aryan Hakikatini ve Sekizli Yolu tebliğ etti.

Buddha’nın ölümünün ardından şakirtleri, aydınlanmış olan sözlerini toplayarak, Pali Kanunun bütünü ve Mahayana sutralar külliyatını ortaya çıkarmışlar.

Kutsal Metinleri

1- Tipitakada : Buddhanın ağzından geldiği kabule dilen, korunmuş olan erken dönem kanonik metinler.

2- Kronolojik olarak kanonik metinleri takip etselerde, onların tespit edildiği zaman bu grup içine girme imkanı bulamayan metinler.

3- Sahte kanonik veya kanonik olmayan metinlerdir.

Buddhanın faaliyeti magadha bölgesinde vuku bulduğu için kullandığı dil eski Magadhi diline dayanır.

Therevadinlerin kutsal metin külliyatı üç ana gruba ayrılır ve tipitaka (üç sepet) olarak adlandırılır.

1- Vinaya Pitaka

2- Sutta pitaka

3- Abhidhamma pitaka

İnanç esasları : Triratna (üç mücevher). Budistlerin her eyleme kendileriyle başladığı üç mücevher

“Buddha’ya (aydınlanmış olana) sığınırım, Dharma’ya (öğretiye) sığınırım ve Sangha’ya(cemaate) sığınırım.” Bunlar aynı zamanda bir kimseyi Budist yapan esaslardır. Budist amentüsü olarak kabul edilir.

İki tür buddha vardır ;

1- Pacceka Buddha : Hakikate ulaşan anca onu insanlara öğretmeyen

2- Samma sambuddha : hem hakikate ulaşan hemde onu insanlara öğreten buddhadır.

Buddhanın öğretisinin iki yönü ;

1- Dört seçkin hakikat : Dukkha, samudaya, niradha, maggha

2- Dukkha, anicca (herşeyin geçici oluşu) ve anatman (her zaman var olan, değişmeyen bir ruhun yokluğu)

Dukkha : acı çekme : bütün Hindistan için ortak ve uzun bir geçmişi olan bir problemi ifade eder.

Samudya : acının kökeni : acının varlığını tespit eden buddha, Budist sebeplilik yasasına uygun olarak, bir şeyin yani acının var olması için onun bir sebebinin olması gerektiği sonucuna ulaşır.

Nirodha : acının kaldırılması : buddha varlığını ve sebebini tespit ettiği acının kaldırılmasının mümkün olduğunu bulmuştur.

Maggha (sekiz seçkin yol) : doğru anlama, konuşma, eylem, yaşam, çaba, düşünme, yoğunlaşma

Budist dharmanın ikinci önemli yönünü varlığın 3 özelliği oluşturur ;

1- Geçicilik ; anicca

2- Acı ; dukkha

3- Ruhun yokluğu ; anatman

Kutsal kitaplar : Kojiki ve Nihangi en önemlilerindendir.

Kojiki : japonyanın etnik ve kültürel geleneklerine dair en eski kaynak

Nihongi : sözlü rivayetlerden hareketle 720 yılında derlenmesi tamamlanan ve japonyanın günü gününe yazılmış tarihsel defteri anlamına gelir. 31 cilttir.

İbadet : kamilere derin saygı duymak esastır. Kamiler, tapınaklarda mitama – şira olarak isimlendirilen bir sembol veya resim ile temsil edilir.

Arınma ayinleri, toplu olarak yapılan ibadet ve ayinler, Şinto rahipler tarafından yönetilir.

İmparator başrahiptir ve rahiplik kisvesiyle tasvir edilir.

Şintoizm’de ibadet : dua ve kurban sunmaktan ibarettir. Şinto tapınakları, kabilelere ait kamiler için yapılır. Bu tapınaklar, bir dağ, bir orman, bir çağlayan gibi tabiatın bir köşesine kurulur.

Bayramlar : japonyanın tarımcılık olan geleneksel üretim sisteminin, şintoizm’deki ayinler ve mevsimlik bayramların oluşmasında etkisi olmuştur. En önemli bayramı Matsuri bayramıdır. Tanrıyı çağırmak, tanrının hizmetinde bulunmak anlamına gelir.

Budizmin etkisi ile Şintoizm de tendai Şinto ve tantrik Şinto mezhepleri ortaya çkmış.

Konfüçyanizm’in etkisiyle Sugia Şinto mezhebi oluşmuştur. En ilginç mezhep Şinto rönesansı olarak da bilinen motoari norinaga’nın kurduğu fokko mezhebidir.

Koshito veya imparatorluk şintoizmi – japon imparatorluğu veya onun temsilcileri tarafından güneş tanrıçası amaterasu ve imp. Ailesinin ataları adına yerine getirilen ritüelleri içerir.

Jinja veya tapınaklara ait, Şintoizm : Geleneksel şintoizmin temsilciğini yapar. Japonyadaki binlerce tapınak bu şintoist anlayış etrafında örgütlenmiştir.

Kyoha veya mezheplere ait Şintoizm : 13 şinto mezhebine dayanan, şintoist anlayıştır. Bireyin dini eğitimine ve inancına önem verirler. En meşhuru Tenrikya mezhebidir.

Minkan veya popüler Şintoizm : Japonya da halk arasında yaygın olarak yaşanan halk dinidir. Japonyadaki üç büyük din olan Şintoizm, Budizm ve konfüçyanizm karışımıdır

Zen budizmi : Budizm ile taoist tabiat felsefesinin karışımından meydana gelmiş, çindeki ch’an mezhebi veya çin budizmi 13. Yy. da Japonya da zen budizmi olarak varlığını devam ettirmiş. Meditasyonu ön plana çıkaran bir mezheptir.

Beş Budis emir : yaşayan canlıları öldürmemek, verilmeyen şeyi almaktan kaçınmak, duyusal yanlış davranıştan kaçınmak, yalan söz söylemekten kaçınmak, uyuşturuculardan uzak durmak.

Kanma : insanların bu dünyada iradi olarak yaptıkları herşeyin karşılığını bu dünyaya bir sonraki gelişlerinde görecekleri anlayışıdır. Bütün hint kökenli dinlerde kabul edilen ortak inançlardan biridir. Fiil, eylem anlamına gelir.

Yeniden doğum : insan acıya dair dört seçkin gerçek hakkındaki cehaletin üstesinden gelinceye ve sekiz dilimli yolu tatbik edip kurtuluşa (nirvana) ulaşıncaya kadar bu dünyaya gidip gelecektir.

Bağımlı ortaya çıkış (pratitya samutpada) herşey birbirine bağlı olarak ortaya çıkar, var olur. Nirvana hariç hiç bir şey bağımsız değildir. Herşey birbirine bağlı oniki zincir halinde, başka bir şey tarafından belirlenir.

Oniki sebeplilik zinciri : Manevi cehalet, inşa edici eylemler, bilinç, zihin ve beden, altı temel duyu, duyusal uyanım, his, arzu, tamah, varlık, doğum, yaşlanma ve ölüm.

Nirvana : Cehaletin ortadan kalkması durumudur. Duyuların faaliyet göstermediği bir mutluluk halidir. İhtirastan, arzudan, nefretten ve yanılsamadan kurtulma yani, cehaletin ortadan kalkması Nirvana halidir.

Sangha (cemaat) : erkek keşişler (bhikkhus), kadın keşiler (bhikkhunis), erkek laik takipçiler (upasakas) ve kadın laik takipçiler (upasikas)

İbadetleri : ibadet ve dua Budist uygulamasının önemli bir yönünü oluşturur. İbadetler bireysel olduğundan, toplu ya da cemaat şeklinde ibadetler normal olarak mabetlerde (pagoda) yapılmazlar. Budizme has esas meditasyon türü, vipassna olarak adlandırılır.

Hac Budizm’de  yaygındır, Nepalde buddhanın doğduğu yer olan Lumbini koruluğu Buddhanın aydınlanmaya ulaştığı Badhgaya, buddha’nın ilk vaazını yaptığı Benares yakınındaki isipatana, öldüğü yer olan Kuşinara ziyaret edilecek yerlerdir.

Mezhepelri : Miladi 1. Asrın başlarında 18 okul çıkmıştır. Bugün bunlardan Theravada (Hinaya), Mahayana, Vajrayana varlığını sürdürür.

Diğer dinlere bakışı : Yalnızca kendisinin bulduğu sekiz katlı yolu takip edenlerin yani, Budist cemaatin / Sanghanın kurtuluşu gerçekleştirebileceklerine inanır.

SİHİZM

Sanskritçe “talebe, öğrenci” anlamına gelen şisya yada “öğreti” anlamına gelen şikşadan türemiştir. 15. Yy da güney asyanın pencap bölgesinde ortaya çıkmış. İnanç grubu olarak ortaya çıkışı, bugün Guru Nanak olarak bilinen kişinin 30 yaşlarında yaşadığı kendisinin dini bir lider olmasıyla sonuçlanan dini tecrübeden kaynaklanır. Cemaati Guru Nanak’tan başlayarak 1708 yılına kadar yöneten 10 guru olarak kabul edilir. Bütün Gurular Sihler tarafından, kşatriya kastına mensup tüccar bir alt gruba mensupturlar.

17.yy da Moğol imparatoru Ekber Şah’la iyi ilişkiler Sihleri, Müslümanlara hinduar arasında bir uzlaşmanın olabileceğine yönelik umut beslemeye yöneltti. 1708 Sihizmin kanonik döneminin sonudur. 18. Yy da sihler ve Moğollar arasında uzun bir savaş oldu. Sih Lideri Maharaja Ranjit Singh 1700 da Lahor u ele geçirdi ve 1948 e kadar sürecek olan krallığı kurdu.

Guru olan Gabind Sahib, guruluk kavgasına engel olmak için, Sihizmin kutsal kitabını guruluk makamına yükseltmiş. Sihlerin ayrı bir kimliğe sahip olduklarının açık bir şekilde görüldüğü ve topluluğu dışarıdan gelecek tehlikelere karşı koruyacak savaşçı bir grup olan khalsa tarikatını kurmuştur.

Kurucusu hem Müslüman hemde hindu hocalardan ders alan guru nanaktır. İbadet merkezi olarak bir dharmasala kurdu. Nanak, sihler için bir reformcu, islam ve hinduizmi birleştiren değil, o aynı zamanda insanların kendileriyle birleşmeye çalıştıkları yüce ve mükemmel guru’dur.

Kutsal metinleri : Guru grant sahib olarak bilinen kitaptır. Derleme efendi.

Kitaba bu isim saygı ve  hürmet ifadesi olarak verilmiş. Kitap hiçbir anlatı malzemesine yer vermez ibadetle ilgili ilahileri içerir. Kitap vahiy olarak kabul edilir. İbadetlerin merkez noktasını oluşturur. Tapınma sadece Tanrıya yapılır bu konuda çok katıdırlar.

İnanç esasları : Monoteist bir inanca sahiptirler tanrı NAM diye isimlendirilir. Doğrulmamış yaratıcıdır. Aynı zamanda yok edicidir. Zamandan münezzehtir. Görünmez ancak hayatın bütün şekillerinin gerisinde vardır bütün kalplerde gizlidir. Tanrının enkarnasyonları yoktur. Bu yüzden Hindu Tanrıları Krişna ve Şiva varlıklar olarak kabul edilir.

Tanrı için kullanılan isimler: Sat Nam (Ebedi Gerçek ), en popüler ismi ise waheguru’dur (Mükemmel Rab)

Sihler de karma inancını esas alırlar, insanların iyi işlerinin onların manevi gelişimine yardımcı olacağını düşünürler. Karma hem ilerletici hem de geriletici olarak faaliyet gösterir. Ölüm insan için son değil, manevi gelişimi ve Tanrıyla manevi birleşimindeki bir safhadır. Kurtuluş, Tanrı gibi olmaktır. Bu aynı zamanda Sihizm’in ideal insanıdır. Tanrı ile uyumlu bir hayat, kurtuluştur. Yaşarken kurtulmuş kişiye jivan mukti denir. Aynı zamanda Tanrının bilgisine sahip kişidir. Başkalarına maneviyat konusunda liderlik yapar.

Sih panthı (sih cemaati)

Hinduizm dinindeki  gibi manevi yol gösteren ve öğreten anlamında ve bu özelliğe sahip olan tüm herkes için kullanılan guru sıfatı Sihizm’de yalnızca on Guru için kullanılır. Sih Guruları hakikatin yani Tanrı bilgisinin vahyedicileri olarak faaliyet gösterir.

İbadetleri: Sih ibadetinin merkezini Guru Granth Sahib oluşturur. Onun huzurunda yapılır. İlahiler müzisyenler tarafından icra edilir. Kutsal metin okuma ve yorumu ise cemaat üyeleri tarafından yapılır. Cemaatle ibadet, gurdwara (guruların kapısı veya guruların ikametgahı ) denen mabetlerde yapılır. Mabetlerdeki ibadetlerde belli bir sıra vardır. Haftalık ibadet yoktur. İnsanlar tek tek veya ailece herhangi bir günde gurdwaraları ziyaret edebilir. Ana mabet, Amritsar’daki Altın Mabet’tir. Sihlerde hac, oruç, kurban ibadeti yoktur.

Sih Mezhepleri: Modern dönemlere kadar önemli iki sih grubu vardı.

  1. Kesadhariler : Geçiş törenine tabi olarak khalsaya giren ve dolayısıyla beş ayırt edici işaretini taşıyanlardır. (kakka) beş ayırt edici işaret: hepsi k ile başlar : kesh (uzatılmış saç), kanga (tarak), kara (çelik bilezik), kacca (beyaz olan), kirpan (kılıç)
  2. Sahajdhariler: beş ayırt edici işareti taşımayanlar.

Diğer dinlere bakış açıları: Tek bir hakikat olmakla birlikte insanların ona farklı yollarla ulaşabileceğini, dolayısıyla sih olmayanlarında kurtuluşa ulaşacağını kabul ederler.