Boşanma, Velayet Davası

Boşanma, Velayet Davası Yargıtay Kararı

Boşanma, Velayet davası yargıtay kararları sonuçları

T.C. BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2018/1646

KARAR NO : 2019/808

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A K A R A R BAŞKAN : ……………………… ÜYE : ……………………… ÜYE : ……………………… KATİP : ………………………

İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BURSA 5. AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/05/2018

NUMARASI : 2016/304

Esas , 2018/469

Karar DAVACI-BİRLEŞEN DAVALI : …………………

VEKİLLERİ : Av. HÜSEYİN DEMİRBAŞ Demirtaşpaşa Mah. Ankara Yolu Cad. No:36 Tüze İş Merkezi Kat:10/34-35 Osmangazi/ BURSA Av.

MERAL DEMİRBAŞ Demirtaşpaşa Mah. Ankara Yolu Cad. No:36 Tüze İş Merkezi Kat:10/34-35 16230 Osmangazi/ BURSA DAVALI-

BİRLEŞEN DAVACI : ………………….. VEKİLİ : …………………..

DAVANIN KONUSU : Boşanma

KARAR TARİHİ : 29/05/2019

KARAR YAZMA TARİHİ : 30/05/2019

İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2009 yılının Mayıs ayında evlendiklerini, müşterek bir çocuklarının bulunduğunu, davalının davacıya hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını, evden kovduğunu bildirerek, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuklarının velayetinin davacı anneye verilmesine, çocuk için 500,00-TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı yararına yasal faizi ile birlikte 40.000,00-TL manevi, 20.000,00-TL maddi tazminata, tarafların birlikte aldıkları 16 JFJ plakalı aracın, oturma odası takımı, yatak odası takımı, yemek odası takımı ve televizyonun alımına davacının katkısı nedeniyle bilirkişi tarafından hesaplanacak katılma alacaklarına mahsuben 4.500,00- TL`nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, davacının aşırı sinirli, bencil, tutarsız ve savurgan olduğunu, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğunu, müvekkili tarafından Bursa 7.Aile Mahkemesinin 2016/310 esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, her iki dosyanın birleştirilmesini talep ettiklerini bildirerek, davacının davasının reddine, birleşecek davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına, dosyanın Bursa 7.Aile Mahkemesinin 2016/310 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, müşterek çocuğun velayetinin davalı babaya verilmesine, müvekkili lehine 100.000,00-TL maddi, 100.000,00-TL manevi tazminata, davacının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili birleşen davacı vekili Bursa 7.Aile Mahkemesinin 2016/310 esas sayılı dava dosyasına verdiği dava dilekçesinde; davalının aşırı sinirli, bencil, tutarsız ve savurgan olduğunu, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğunu bildirerek, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuklarının velayetinin davacı müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 100.000,00-TL maddi, 100.000,00-TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince davalar birleştirilerek, yapılan yargılama sonucunda asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne, tarafların TMK`nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocukları ………………….`ün velayetinin anneye verilmesine, velayeti anneye verilen müşterek çocuk …………….ile davalı babanın her ayın 1. ve 3.hafta sonu cumartesi günü saat 10:00 dan pazar günü saat 17:00` ye kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00` dan 3. günü saat 17.00` ye kadar, her yıl sömestr tatilinin 1. günü saat 10:00` dan 7. günü saat 17:00` ye kadar, Temmuz ayının 1. günü saat 10:00` dan 31. günü saat 17:00` ye kadar çocuğun babasına teslimi ile şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk lehine takdir edilen 200,00 TL. tedbir nafakasının devamına, kararın kesinleşmesine müteakip 350,00 TL. iştirak nafakası olarak devamına, davacı – davalı kadının maddi – manevi tazminat taleplerinin 4721 sayılı TMK madde 174`deki şartlar oluşmadığından ayrı ayrı reddine, davalı – davacı kocanın maddi – manevi tazminat taleplerinin 4721 sayılı TMK madde 174`deki, şartlar oluşmadığından ayrı ayrı reddine, davacı/ karşı davalının 16 JFJ 96 Clio marka araç, oturma odası takımı, yatak odası takımı, televizyon ve yemek odası takımı için açtığı alacak davasının iş bu dosyadan tefrik edildiği anlaşılmakla bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-birleşen davalı vekili istinaf dilekçesinde; evlilik birliğinin bozulmasında karşı tarafın daha çok kusurlu olduğunu, bu nedenle birleşen davanın kabulünün ve tarafların eşit kusurlu bulunarak kendi tazminat taleplerinin reddinin doğru olmadığını bildirerek, talepleri gibi karar verilmek üzere ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı-birleşen davacı vekili istinaf dilekçesinde; evlilik birliğinin bozulmasında asıl kusurlu olan tarafın karşı taraf olduğunu, bu nedenle tarafların eşit kusurlu görülerek karşı tarafın boşanma davasının kabulüne ve kendi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, velayetin anneye verilmesinin de doğru olmadığını bildirerek, talepleri gibi karar verilmek üzere ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava ve birleşen dava TMK`nun 166/1 maddesi gereğince karşılıklı olarak açılan boşanma davalarıdır. HMK`nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. TMK`nun 174. maddesine göre ‘Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.’ Türk Medeni Kanunu`nun 335 ve devamı maddeleri uyarınca velayet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar.Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de içerir. Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri, özellikle çocukların şahıslarına bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir. Bu bağlamda sağlayacağı eğitim ile istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlak sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır.Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri uyarınca, çocuk kendisini ilgilendiren davalarda kendine danışılmak ve görüşünü ifade etmek hakkına sahiptir. Çocuğun çıkarına açıkça ters düşmediği taktirde ifade edeceği görüşe önem verilmelidir. Bu itibarla idrak çağındaki çocukların mahkemece dinlenmesi ve tercihinin sorulması, gerektiğinde uzmanlardan da yararlanmak suretiyle velayet hakkındaki tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir. YHGK.nun 2017/2-3117 E.-2018/1278 K.sayılı ilamında 8 yaş ve üstü çocukların idrak çağında olacağı ve mahkemece bizzat dinlenilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocukla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması, mahkemece çocuğun bizzat dinlenerek, görüşü alınıp ve diğer deliller de gözönüne alınmak suretiyle ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocuğun menfaatine olacağı tespit edilerek velayet konusunda bir karar verilmesi gerekir.

(YHGK.2017/2-1887 E.-1196 K.Yargıtay 2.H.D nin 2016/20778 Esas 2016/16162 Karar sayılı kararı) Dosya incelendiğinde; tarafların müşterek çocukları …………….`ün 20/05/2010 doğumlu olduğu, yaşı itibariyle annenin bakım ve şefkatine muhtaç olduğu, duruşmadaki beyanında annesinin yanında mutlu olduğunu ve annesinin yanında kalmak istediğini belirttiği, tarafların ikametgahlarına da gidilerek düzenlenen uzman raporları da dikkate alındığında velayetin anneye verilmesinin çocuğun üstün yararına olduğu, davalı babanın velayete ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, Mahkemenin gerekçesinde ayrıntılı ve isabetli olarak belirtildiği gibi davalı-birleşen davacı kocanın kadını duvara vurduğu, boğazını sıktığı, kadının darp raporu aldığı, davacı-birleşen davalı kadının ise eviyle yeterince ilgilenmediği, eşini sevmediğini söylediği, telefon ve sosyal medya üzerinden başka erkekle yoğun görüşmeler yaparak güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, bu nedenle evlilik birliğinin bozulmasında her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu, bu nedenle asıl davanın ve birleşen davanın kabulü ile her iki tarafın maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olduğu, davalı kocanın ve davacı kadının, karşılıklı boşanma kararlarına, kusur tespitine ve tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, Anlaşılmakla; her iki tarafın istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan sebeplerle

1-Davacı-birleşen davalının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,

2-Davalı-birleşen davacının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,

3-Davacı-birleşen davalı tarafından yatırılan 98,10-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,

4-Davalı-birleşen davacı tarafından yatırılan 98,10-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,

5-Asıl davada alınması gerekli 44,40-TL istinaf karar harcının peşin alınan 35,90-TL`sinin mahsubu ile kalan 8,50-TL`nin davacı-birleşen davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

6-Davalı-birleşen davacıdan alınması gerekli 44,40-TL istinaf karar harcının peşin alınan 35,90-TL`sinin mahsubu ile kalan 8,50-TL`nin davalı-birleşen davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

7-İstinaf giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın taraflara tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde Yargıtay`da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

29/05/2019 …………. Başkan 29421 …………… Üye 39878 …………. Üye 94997 ………… Katip 95814