İdare Tam Yagı Davası
Tam yargı davası ,idari eylem ve işlemler sonucunda kişisel hakları doğrudan ihlal edilenlerin uğradıkları zararın giderilmesi amacıyla idari yargıda açtıkları davalardır. Diğer bir ifade ile ,tam yargı davaları ,idareye karşı idari mahkemelerde açılan tazminat davalarıdır.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi tazminat davaları ,idarenin eylem ve işlemleriyle kişilere uğrattığı zararın tazmini amacıyla açılan tam yargı davalarıdır. Tazminat davalarında ,idarenin eylem ve işlemleriyle maddi olarak ölçülebilen bir zarara uğrayan davacı,idarenin bu zararı karşılayan miktarda para ödemesini talep eder. Örneğin belediyenin yol yaparken bazı yerlerdeki çukurları açık bırakıp hiçbir önlem almaması neticesinde bir trafik kazası meydana gelirse,bu kazada zarara uğrayanlar belediyeye karşı idare mahkemesinde tam yargı davası açıp zararlarını tazmin edebilirler. Ya da idare bir memurunun görevine son vermiş olabilir. Memur boşta kaldığı süre içinde maaşından mahrum kalmış ve zarara uğramıştır. Bu memur görevine son verme işlemine karşı iptal davası açar. Mahrum kaldığı maaşlarını alabilmek için de tam yargı davası açar.
TAM YARGI DAVASINDA GÖREVLİ MAHKEME HANGİSİDİR?
Görevli mahkemede açılmayan dava ön koşul eksikliğinden reddedilir. Görev ,mahkemenin dava konusu itibariyle yetkili olup olmadığını belirtir. Tam yargı davası idari yargı koluna mensup bir mahkemede açılacaktır. Bu mahkemeler idare mahkemesi,vergi mahkemesi ve Danıştay’dır. Bir idari dava vergi mahkemelerinin ve ilk derece olarak Danıştayın görev alanına girmiyorsa o davada genel görevli mahkeme idare mahkemeleridir.
TAM YARGI DAVASINDA YETKİLİ MAHKEME NERESİDİR?
İdari yargılama usulü kanunun 36. Maddesine göre tam yargı davlarında yetkili mahkeme sırasıyla,
-
Zararı doğuran idari uyuşmazlığı çözümlemeye yetkili
-
Zarar ,bayındırlık ve ulaştırma gibi bir hizmetten veya idarenin herhangi bir eyleminden doğmuş ise,hizmetin görüldüğü veya eylemin yapıldığı yer ,
-
Diğer hallerde davacının ikametgahının bulunduğu yer idare mahkemesi yetkilidir.
İdari işlemlerden kaynaklanan tam yargı davalarında yetkili mahkeme ,bu işleme karşı iptal davası açılsaydı hangi mahkeme ise tam yargı davasında da o mahkemedir.
İdari eylemlerden kaynaklanan tam yargı davalarında yetkili mahkeme ,eylemin yapıldığı yer mahkemesidir. Örneğin belediyeye ait bir iş makinesinin yanlışlıkla özel şahsın duvarını yıkması neticesinde bu kişinin uğradığı zarar tazmini istemiyle açacağı dava bu olayın meydana geldiği yer idare mahkemesidir.
Diğer hallerde açılacak tam yargı davalarında yetkili mahkeme davacının ikametgah mahkemesidir.
İdari yargıda yetki kamu düzenindendir. Yani mahkemece kendiliğinden incelenir. Tam yargı davalarına bakan mahkeme her zaman yetkisizlik kararı verebilir.
İdari sözleşmelerden doğan tam yargı davalarında yetkili mahkeme ,idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.
DAVALIYA İLİŞKİN ÖN KOŞULLAR
İdare mahkemeleri davayı öncelikle husumet yönünden inceler. Davalı gösterilmemişse veya yanlış gösterilmişse mahkeme dilekçeyi doğru davalıya tebliğ eder. Tam yargı davasında davalı ,zarar bir idari işlemden meydana gelmişse ,dava konusu işlemi tesis eden makamdır. Zarar bir idari hizmetin yürütülmesine ilişkin bir idari eylemden kaynaklanmışsa, davalı, hizmeti nihai olarak düzenleyen en yüksek makamdır.
DAVANIN KONUSU
Tam yargı davasına, idari işlemden ,idari eylemden ve idari sözleşmelerden doğan zararlar konu teşkil eder.
İdari işlemlerin bizzat yapılmasından değil,onların uygulanmasından zarar ortaya çıkar. O nedenle tam yargı davası açılabilmesi için idari işlemin yapılmış olması yetmez,uygulanmış olması da gerekir. İdari işlem uygulanmış ve zarar da doğmuş ise bu durumda hem iptal hem de tam yargı davası açılması hakkı doğar.
İdarenin bir idari işlem olmaksızın yaptığı eylemlerle ve davranışlarla da bireylerin zarar görmesi mümkündür. Örneğin bir polis memurunun açtığı ateş sonucu sokakta yürüye bir kişi yaralanmış olabilir, devlete ait bir fabrikanın bacasından çıkan toz ve dumanlar kişinin tarlasındaki ekinlerine zarar verebilir,belediyenin açtığı çukura düşen kişi yaralanmış olabilir vs. tüm bu durumlarda ortada bir idari eylem söz konusudur. Bu gibi sebeplerden dolayı ortaya çıkan zararların tazmini için ,zarar görenler idare mahkemesinde tam yargı davası açabilirler.
DAVA AÇMADAN ÖNCE İDAREYE BAŞVURU ZORUNLULUĞU
İdari yargılama usul kanunun 13. Maddesine göre , bir idari eylemle hakkı ihlal olunan kişi,doğrudan doğruya tam yargı davası açamaz. Bunun için kanuna göre idari eylemi yazılı bildirimle veya başka bir yolla öğrendikten itibaren 1 yıl içinde ve her halükarda eylem tarihinden itibaren ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini,diğer bir ifade ile idarenin kendilerine tazminat ödemesini istemek zorundadır. İdareye başvuru yapılmadan doğrudan doğruya tam yargı davası açılamaz. İdareye başvuran kişi,bu başvurunun reddi üzerine,ret kararının kendisine tebliğini izleyen günden itibaren dava açma süresi içinde,yani altmış gün içinde, tam yargı davası açmalıdır. İdare bu başvuruya 60 gün içinde cevap vermemişse ,başvuranın talebi zımnen reddedilmiş sayılır ve bu reddedilmiş sayıldığı günden itibaren ilgili kişi yine dava açma süresi içinde (60 gün) dava açabilir.
TAM YARGI DAVASI HANGİ SÜREDE AÇILMALIDIR ?
Süresi içinde açılmayan tam yargı davaları reddedilir ve bu davalar bir daha açılamaz. Bir idari işlemden dolayı tam yargı davası açılacaksa ,bu işlemin tebliğinden itibaren 60 gün içinde tam yargı davası açılması gerekir. Ancak zarar söz konusu işlemin alınmasında değil de uygulanmasından kaynaklanmış ise ,dava uygulama tarihinden itibaren 60 gün içinde açılmalıdır. Ancak ilgilinin önce iptal davası açmaz ve sonra tam yargı davası açmak gibi bir hakkı da vardır. Bu durumda ilgili 60 gün içinde iptal davası açmışsa ,bu davanın sonuçlanmasından itibaren 60 gün içinde tam yargı davası da açabilir.
Sadece idari eylemden dolayı tam yargı davası açılacak ise yukarıda bahsedilen şekilde elde edilecek idarenin ret yolundaki ön kararının tebliğinden itibaren veya zımnen redden itibaren 60 gün içinde tam yargı davası açılabilir.