İklimimiz değişiyor. Bilimsel kanıtlar küresel ortalama sıcaklığın yükseldiğini ve yağış şekillerinin değiştiğini gösteriyor. Ayrıca buzulların, Kuzey Kutup Bölgesi’ndeki deniz buzlarının ve Grönland buz tabakasının eridiğini de gösteriyor. Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli’nin Beşinci Değerlendirme Raporu’na göre, 20. yüzyılın ortalarından beri devam eden ısınma, ağırlıklı ortasından faaliyetlerinden kaynaklanan emisyonların neden olduğu sera gazı konsantrasyonlarındaki artıştan kaynaklanıyor. Fosil yakıtların yakılması ve arazi kullanımındaki değişiklikler de bu artıştan büyük ölçüde sorumlu.
Yabataş Çevre Danışmanlık Firması olarak iklim değişikliğine dikkat çekmek amacıyla sizinle bu makaleyi paylaşıyoruz.
İklim değişikliğinin en olumsuz etkilerini önlemek için küresel sera gazı emisyonlarını büyük ölçüde azaltmamız gerektiği ortada. Ayrıca, değişen iklime de uyum sağlamalıyız. Sera gazı emisyonlarında önemli azalmalar olsa bile, iklimimizin belli bir dereceye kadar değişmesi ve bu değişimin etkilerinin Avrupa da dahil olmak üzere dünya çapında hissedilmesi beklenmektedir. Sel ve kuraklıkların daha sık ve yoğun bir şekilde görülmesi de beklenmektedir. Daha yüksek sıcaklıklar, yağış seviyeleri ve şekillerindeki değişiklikler veya şiddetli hava olayları hâlihazırda sağlığımızı, doğal ortamımızı ve ekonomimizi etkilemektedir.
Yataş çevre danışmalık hizmetleri
İklim Değişikliği Bizi Nasıl Etkiliyor?
Bunun farkında olmayabiliriz, ancak iklim değişikliği hepimizi etkiliyor: çiftçiler, balıkçılar, astım hastaları, yaşlılar, çocuklar, şehir sakinleri, kayakçılar, tatilciler… Sel ve fırtına dalgası gibi şiddetli hava olayları küçük toplulukları, hatta bölgeleri ve ülkeleri dahi harap edebilir. Sıcak hava dalgaları hava kirliliğini çoğaltarak kalp-damar ve solunum hastalıklarını ağırlaştırabilir ve bazı durumlarda can kaybına neden olabilir.
www.yabatas.com.tr
Okyanusların ısınması besin zincirinde ve dolayısıyla deniz yaşamında dengesizliklere neden olabilir ve mevcut durumda kapasitesinden daha fazla tüketilmekte olan balık rezervlerine fazladan bir yük getirebilir. Yüksek sıcaklıklar okyanuslardan sonra en büyük ikinci karbon yutağı olan topraktaki karbon depolama kapasitesini de değiştirebilir. Kuraklıklar ve yüksek sıcaklıklar tarımsal üretimi etkileyerek ekonomik sektörler arasında su ve toprak gibi değerli kaynaklar için rekabeti
Yabataş Çevre Düzenlemesi
tetikleyebilir.
Bu etkiler gerçek kayıplarla sonuçlanır. Son araştırmalara göre, iklim değişikliğine uyum sağlamaya yönelik faaliyetlerin gerçekleştirilmemesi durumunda, 2100 yılı itibariyle sıcaklığa bağlı ölümlerin yılda 200.000’e ulaşabileceği tahmin edilmektedir. Akarsu taşkınlarının hasar maliyeti yılda 10 milyar Euro’dan fazla olabilir. İklim değişikliğinin diğer etkileri arasında orman yangınlarından kaynaklanan hasarlar, tarım ürünü veriminde düşüş veya solunum yolları hastalıkları nedeniyle oluşan çalışma günü kayıpları bulunmaktadır. Yabataş Emisyon
Mevcut uyum projelerinden bazıları yeni altyapılar (örn. su tahliye kanalları ve bentler) inşa etmeye yönelik büyük projeleri kapsarken, diğerleri de aşırı su ya da sıcaklık gibi iklim değişikliği etkileriyle doğanın mücadele etmesini sağlayacak şekilde ekosistemlerin güçlendirilmesini önermektedir.
Emisyonların Azaltılması
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş kuruluş olarak Yabataş Çevre Danışmanlık Firması gerek günlük hayatımızda, gerek sanayi kaynaklı atmosfere salınan sera gazı emisyonlarının önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere yönelik kendisini sosyal sorumluluk sahibi hissederek çevre ve halk sağlığı için çalışmalar yürütmektedir.
İklim değişikliğinin şiddeti, atmosfere salınan sera gazı emisyonlarını ne miktarda ve ne kadar hızlı azaltabileceğimize bağlı olacaktır. İklim değişikliği, zamanımızın en büyük zorluklarından biridir. Bu, küresel ve hepimizi ilgilendiren bir sorundur. Bilim camiası, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini önlemek için küresel ortalama sıcaklıklardaki artışın sınırlandırılmasını ve sera gazı emisyonlarının azaltılmasını şiddetle tavsiye etmektedir. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında, uluslararası toplum, küresel ortalama sıcaklık artışını sanayileşme öncesi dönemlerin 2°C üstüyle sınırlamak konusunda anlaşmaya varmıştır. Çevre hukuku danışmanlığı
Küresel ortalama sıcaklığın 2°C’den fazla artması durumunda, iklim değişikliğinin sağlığımız, doğal çevremiz ve ekonomimiz üzerindeki etkileri çok daha şiddetli olacaktır. Ortalama 2°C’lik artış, sıcaklıkların dünyanın bazı bölgelerinde, özellikle de Kuzey Kutbu’nda 2°C’den fazla artacağı ve eşsiz doğal sistemler üzerinde daha büyük etkilere yol açacağı anlamına gelmektedir. Çevre Bakanlığı Onaylı Lisans Firması
Yerel emisyonların 2030 yılı itibariyle en az %40 oranında ve 2050 itibariyle %80- 95 oranında düşürülmesi, AB’nin yeterli miktarda kamu ve özel kaynağı sürdürülebilir ve yenilikçi teknolojilere yönlendirebilme kapasitesine kısmen bağlı olacaktır. Yürürlükteki karbon fiyatları ve düzenlemeleri, yatırımları yenilenebilir enerji ve özellikle de enerji verimliliği konusunda iklim dostu yeniliklere doğru yönlendirmede etkin araçlardır. Bazı durumlarda, fonlama kararları bazı sektörlerden yatırımların çekilmesine ve bazılarının da yeniden yapılandırılmasına neden olabilir. Hurda İthalat Belgesi Hizmetleri
AB Üye Devletleri tarafından yapılan emisyon azaltımları, sorunu yalnızca kısmen ele alabilir, çünkü AB’de halihazırda salınmakta olan sera gazı emisyonları, küresel sera gazı emisyonlarının yalnızca yaklaşık %10’unu oluşturmaktadır. 2°C hedefine ulaşılmasının, küresel sera gazı emisyonlarında yapılacak önemli kesintilerle birlikte bir küresel çaba gerektirdiği açıktır. Bilim camiası, 2°C hedefini gerçekleştirmek için yüzyıl bitiminden önce yalnızca sınırlı miktarda karbonun atmosfere salınabileceğini belirtmektedir. Dünyada şimdiden bu “karbon bütçesinin” büyük bir kısmı salınmıştır. Mevcut oranlarda, karbon bütçesinin tamamı 2100’den çok önce tüketilecektir. Çevre Yönetimi, Danışmanlığı Hakkında
Ortalama sıcaklık artışını 2°C ile sınırlandırmak için, bilimsel çalışmalara göre küresel emisyonlar 2020 yılında zirve noktasına ulaşmalı ve ardından düşüşe geçmelidir. Bu bağlamda, Paris’te gerçekleştirilecek iklim toplantıları (COP21), sera gazı emisyonlarının azaltılması ve gelişmekte olan ülkelere destek verilmesi konusunda küresel bir anlaşmaya varılması için dönüm noktası olmalıdır. Yabataş İklim Değişikliği