İnsanlar bir ilişkiden çıktığında birçok sebepten dolayı acı çekebilirler.
Peki neden ve bu acılardan nasıl kurtulabiliriz? Cevapları bu yazıda.
İlişki içindeyken, özellikle de bir ilişki yeni başlarken insanlar birbirlerine abartılı aşk sözcükleri söylemeye bayılırlar.
Bu böyle sürüp gider.
Çünkü insanlar abartmayı severler, özellikle de hormonlarının yüksek olduğu zamanlarda çoğu zaman kendileri de böyle olduğunu ve hep böyle kalacağını sanırlar. Ancak maalesef genellikle böyle olmaz. Bu sözler her ne kadar ilk duyduğumuzda kulağa çok hoş gelse ve iyi hissettirse de bizi bir “beklenti”ye sokar. Bu tür sözlere kendimizi çok kaptırırsak ve çok inanırsak ilişki bittiğinde de çok acı çekeriz çünkü beklentilerimiz karşılanmamıştır.
Arkadaşlar; bu tür sözleri duymak çok güzel olsa da gerçek hayat maalesef böyle değildir. Bugün en çok yanındayım, ne olursa olsun ben hep seninleyim diyen bir insan yarın tek bir sözünüz, tek bir davranışınız ya da kendisinin yaşam tarzındaki tek bir değişiklikle sizin karşınızda yer alabilir. Lütfen bunu hiç unutmayın ve büyük beklentilere girmeyin. Çünkü hiçbir büyük beklenti tam olarak karşılanamaz ve sonunda mutlaka mutsuzluk getirir.
Biten bir ilişki sonrasında verilen vaatler tutulmadığı için insanların çoğu kendisini aptal hissederler. Ben bu sözlere nasıl kandım, nasıl inandım diye diye kendini yer. Bu duruma düşmemek için yine bir önceki maddede olduğu gibi verilen vaatlere fazla güvenmeyin. Vaat vermek kolaydır ama genelde tutulmaz o vaatler. Bunu kabullenmek biraz zor biliyorum ama insanlar yalan söyler arkadaşlar. Hepsi değil belki ama büyük bir kısmı söyler…
Yine biten birçok ilişki sonrası taraflardan biri kendisini kullanılmış hisseder. Aslında meseleye bu açıdan bakmak yanlıştır. Birincisi ilişkide ne yaşanıyorsa iki kişi arasında yaşanıyordur. Hiçbir şey tek taraflı değildir. İkincisi her ilişki aslında bir kumardır. Sizin de karşı taraftan uzun ya da kısa vadede beklentileriniz vardır. Bu beklentilere kavuşma hayaliyle ortaya siz de bir şeyler koyarsınız. Sevginizi, zamanınızı, emeğinizi ve daha birçok şeyi. Ama sonunda olmayabilir. Aslına bakarsanız hayatın tamamı bir kumar masası gibidir, sürekli ortaya bir şeyler koyarsınız ve karşılığında kazanmayı beklersiniz ancak kumar masasında kimse her daim kazanamaz. Lütfen kendinizi suçlamayın, bir yatırım yaptınız, beklentiye girdiniz ama karşılanmadı, bu sizin aptal olduğunuzu değil bir şeyler yapmaya çalıştığınızı, öyle ya da böyle çabaladığınızı gösterir. Peki ya hiçbir şey yapmasaydık? O zaman sonuçlar daha mı iyi olacaktı sanki?
Genellikle özgüven eksikliğinden veya negatif düşünceye meyilli olmaktan kaynaklanır. Geleceği kimse bilemez. Dün o üzüldüğünüz kişi de yoktu, yarın ne olacağını nereden bilebilirsiniz ki? Hem o kişinin sizin hayatınızdan gidişinin uzun vadede sizin için iyi mi yoksa kötü mü olduğunu nereden biliyorsunuz?
Bir ilişki bittiğinde insan o kişiyi özler, bazen çok özler ve buna bağlı olarak da ona aşık olduğunu düşünür. Halbuki durum aslında böyle değildir. İnsanın asıl özlediği şey geçmişte yaşanan o güzel günlerde hissettiği duygulardır. “İnsan aslında insanlara veya nesnelere bağlı değildir arkadaşlar”, o nesneler veya o insanlar aracılığıyla yaşadığı veya yaşayacağını düşündüğü duygulara bağlıdır. O duyguları özler, o duyguları ister. Bazen o duyguları sadece o kişiyle yaşayabileceğimizi, başka insanlarla aynı şeyleri yaşamanın mümkün olmadığı sanrısına kapılırız ve bu bizi çok yorar ama aslında gerçek bu değildir. Allah sağlık versin, sıhhat versin, kaderinizde ne varsa yaşayacaksınız zaten. O kişiyle ya da onsuz.
Sevgili arkadaşlar; aşk denilen şey başlar ve bir süre sonra biter, ilişkiler başlar ve genellikle bir süre sonra biter. Lütfen bu gerçekleri görelim, ilişkilere ne kadar gerçekçi bakabilirseniz bittiğinde de o kadar az üzülürsünüz. Gerçek hayattaki aşk ve ilişkiler Yeşilçam Filmlerindeki gibi olmuyor maalesef. Zaten bizi en çok da bu abartılı hikayeler beklentiye sokar. Oralarda gördüklerimizi, duyduklarımızı gerçek sanır ve beklentiye gireriz, ondan sonra da bu beklentiler karşılanmayınca mutsuz oluruz.
Sonuç olarak giden gider, kalan kalır arkadaşlar. Hayat yolculuğunda yarın ne olacağımız belli değil. O yüzden hiçbir şeye kafayı çok takmamak ve önümüze bakmak lazım. Şu sözü asla unutmayın,
Bugün neden olmadı diye isyan ettiğiniz şey için gün gelir iyi ki de olmamış diye şükredersiniz.
Kalın sağlıcakla, sevgi ve saygılarımla…
Onur Tuna