İngilizcede Pratiğin Önemi
Dil öğrenmek isteyen birinin çok sık duyduğu “pratik” olgusu, çoğu kişiyi daha yolun başından caydırmaya ve kaygıya sokmaya yeter de artar bile. Fakat “pratik” aslında bu kadar korkulası bir olay değildir. Tıpkı hayattaki diğer beceriler gibi, İngilizce konuşma becerisini de pratik yapmadan geliştirebileceğimizi düşünmek elbette bir hayaldir. Pratiğin önemine geçmeden önce dilin bir kas olduğunu algılayarak başlamamız gerekir. Nasıl vücudumuzda kas yapmak istediğimizde bir uzman ile çalışıp bireysel bir program ile antrenmanlara başlıyorsak, dil öğrenme sürecinde de olay tamamen aynıdır. İngilizce koçunuz ile size uygun bir plan oluşturduktan sonra konuşma yolunda ilk adımlarınızı atabilirsiniz. Pratik yapmanın sırrı, ne zaman başlayacağınızı planlamaktan ziyade sadece başlamakta yatar. Uzman bir İngilizce koçu arka planda işleyecek tüm teknik ayrıntıları düşünmeli, planlamalı ve sırasıyla uygulamaya koymalıdır. Yanlış veya doğru pratik yoktur fakat etkisini çabuk gördüğünüz ve etkisini görmenin biraz daha uzun zaman aldığı pratik vardır. Yani siz pratik adına ne yaparsanız yapın faydasız değildir.
Dil öğrenmek adına yapabileceğiniz en iyi pratik kendi kendinize konuşmaktır. Çoğu öğrenci bunun pratik olduğunun farkında olmaz. Hâlbuki gün içinde ve hayatımız boyunca kendimizden daha fazla konuştuğumuz biri yoktur. Ayrıca çoğu kişinin aklında olan “Ya yanlış bir şey söylersem?” kaygısı kendi kendimize konuşma durumunda ortadan kalkmış olur, ve bu kaygı olmadan aslında ne kadar rahat konuşabileceğinizi göreceğinize eminiz.
Örneğin gün içinde o an ne yaptığınızı kendinize söyleyerek başlayabilirsiniz. Bu aynı zamanda anda kalmanızı da sağlayacaktır. Diyelim ki kahvaltı yapıyorsunuz, “I am having breakfast now, I love eating eggs on toast and drinking tea, it is easy for me to prepare this breakfast for myself.” gibi cümleleri söylemeyi deneyerek başlayabilirsiniz. Buna ek olarak, kendi kendinize konuşurken aklınıza fikir gelmiyorsa her cümleye “Why?” yani “Neden?” sorusunu yöneltin. Emin olun ki isteseniz de istemeseniz de yakın bir zamanda konuşmaya başlayacaksınız. Ayrıca bu pratik yöntemi ile kısa bir sürede ne kadar hızlandığınız fark etmek size ihtiyacınız olan tüm motivasyonu sağlayacaktır. Sonuçta bizim ve sizlerin de bildiği üzere dil öğrenme yolunda motivasyon ve pratik ikilisi birbirleriyle beraber çalışır. Bu ikiliyi dengede tutmak, sizi hedefleriniz doğrultusunda öğrenme motivasyonu ile motive etmek İngilizce koçunuzun elinde. Elbette pratiği yapan da, doğru bir planla çalışan da sizler olmalısınız. Yavaş ve emin adımlarla başlayan bir dil yolculuğunun, profesyonel bir takiple, size uygun materyallerle, çalışma temponuza uygun olarak sunulduğunda başarısız olma şansı yoktur.
Uzun zamandır benimsediğimiz interaktif ders yapısı ile bu pratik işleyişi tüm derslerimize yansıtıyoruz. NLP tabanlı eğitim sistemimiz, kişiye özel sadeleşmiş yol haritalarımızla, size kuralların içinde kaybolmadan yol gösteriyor ve geri bildirimler sağlıyor ve motive bir biçimde ilerlemenize yardımcı oluyoruz. Birebir gerçekleştirdiğimiz ders paketlerimizle çoğu öğrencinin motivasyonunu azaltan “sınıftaki diğer öğrenciler” olgusu ortadan kaldırmış oluyor, müfredat sebebiyle başka öğrencileri bekleyerek zaman kaybetmenizi engelliyor ve dolayısıyla ilerlemenizi daha hızlı ve emin hale getiriyoruz. Baskı ve yargılamadan uzak bir sınıf ortamının önemini öğrencilerimiz de kısa sürede fark ediyor. İngilizce koçlarımız NLP sisteminin bireyselliği sayesinde öğrencilerimizin hayatlarına, mesleklerine ve ilgilerine yönelik bir ders planı oluşturarak dersleri olabildiğince interaktif hale getirmeyi başarıyorlar. Herhangi bir sisteme dahil olmak yerine, her bir öğrencimiz yepyeni bir sistem oluyor. Son çalışmamız CanApp ile ders dışında da mobil uygulama üzerinden de eğitmeniniz ile iletişim halinde kalabiliyor, geri bildirim alabiliyor, gün boyu koçluk hizmeti de devam ediyor. İngilizcenize artık farklı bir bakış açısı kazandırmanızın zamanı. Klasik sistemlerle kendinizi tekrar etmeyin.