İnsanlığın Başlangıcı Afrika

İnsanlığın doğuş noktası, modern insanın çıkış yeri olarak koca bir kıta Afrika. Modern insan hakkında en eski kanıtlara burada rastlanmıştır. Çeşitli iklimleri ve kültürleri ile kendi içinde bile büyük farklılıkları vardır. Kuzeyinde çöller, ortasında koca bir orman. 4 tarafı denizler ve okyanuslar ile çevrelenmiş.

Tarihte bir çok ilklerin olduğu ve medeniyetlerin kurulduğu Afrika’da kalıntılar binlerce yıl öncesine kadar uzansa da yazılı ilk kaynak milattan önce 3300 yıllarında Antik Mısır medeniyeti tarafından yazılmıştır. Antik Mısır tarihte en erken kurulmuş ve en uzun var olmuş topluluk olarak kayıtlara geçmektedir. Kıtanın kuzeyinde yer alan Antik Mısır kendi zamanında etrafına ve dünyaya oldukça etki etmiş ve günümüzde de hayret edilen bir medeniyet olmuştur.

Kıtanın ismi hakkında farklı varsayımlar bulunsa da, ilk olarak Romalıların Tunus yerlileri için kullandıkları “Afri” isminden türetildiği düşünülmektedir. İlk başlarda sadece küçük bir bölge için kullanılan “Africa” ismi zamanla bütün kıta için kullanılmaya başlanmıştır.

afrika kanvas tablo 3

Kısaca Afrika Tarihi

Büyük bir kıta olması, farklı iklimlere sahip olması nedeniyle tarihteki ilerleyişi de bölgelerine göre farklı olmuştur. Kuzey Afrika olarak bakıldığında Akdeniz kıyılarında yer alan günümüzde ki Libya, Mısır, Cezayir, Fas ve Tunus. konumları gereği bir çok medeniyet ile etkileşime girmiş ve Afrika’da ki tarihte kayıtları en çok bulunan bölgeler olmuştur. Antik Mısır medeniyeti başlangıç noktası ve yayılma yeri günümüz Mısır topraklarından Nil kıyıları boyunca uzanmış ve yaklaşık 3000 yıl sürmüştür.

Kıtanın kuzeyinde kurulmuş bir diğer medeniyette Kartaca’dır. Fenikelilerin Tunus’ta milattan önce 814 yılında kurmuş oldukları koloninin ismidir. Akdeniz deniz ticaretinde önemli bir yeri olan. Kartaca’nın rekabeti arttırması ve Roma İmparatorluğu ile Antik Yunan çekişmeleriyle ilk başlarda sorunsuz ilerleyen ilişkiler zaman içerisinde savaşlarla son bulmuştur. Milattan önce 146 yılına kadar Kartaca güçlü bir devlet olarak tarihte yerini korumuştur.

Kıta’nın tarihini değiştiren ve etki eden bir diğer olay İslamiyet’in yayılmasıdır. 7.yy’da hilafetin Mısır’a girmesiyle İslamiyet yayılmıştır. Emevilerin de etkisiyle İslamiyet’in etkileri fazlaca görülmektedir.

Kıtanın coğrafi yapısı olarak ortasında bulunan büyük çöller kültürel olarak da ayrılmalarına sebebiyet vermiştir. Kuzey Afrika dışında kıtanın bir diğer kısmına Sahra altı Afrika denilmektedir. Bu bölge sahra çölünün alt kısımlarından itibaren güney batı ve doğu kısımlarını kapsamaktadır. Sahra Altı’nın insanlarının ten yapısından dolayı Kara Afrika olarak da adlandırılmaktadır.

Köle ticareti ve Kolonileşme sorunlarıyla bir hayli uğraşan Sahra Altı bölgesi bu yüzden de geri kalmıştır. 7.yy’da başlayan köle ticareti 20.yy’a kadar sürmüş ve 18 milyon insan köle olarak Afrika dışına götürülmüştür. 19.yy’da Avrupalı devletler arasında başlayan kolonileştirme yarışı kıtada yoğunlaşmıştır.

Doğal kaynakların talanı ve kıtadaki devletler üzerindeki baskılar bölgenin kaderi için kötü bir dönüm noktası olmuştur. Kolonileşme 20.yy’a kadar sürmüş ve bağımsızlık mücadeleleri ile 1980 yıllarına kadar devam etmiştir. Bağımsızlıklarını kazanan Afrika Devletleri iç savaşlar ve darbeler ile uğraşmış, günümüzde istikrarsızlıklar ve açlık hala büyük bir sorun olarak devam etmektedir.

Afrika Kültürü

Coğrafyasının çeşitliliği ve kıtanın büyüklüğü kültür farklılığı konusunda da kendisini gösteriyor. Arapların kıtanın kuzey kısmını Araplaştırması ile kültür olarak daha çok İslami-Arap yaşam tarzını ve eserlerini görmekteyiz. Sahra’nın alt kısımlarında ise kendine özgü ve bütün dünyayı etkileyen farklı bir kültür karşımıza çıkmaktadır. Yazımıza Sahra Altı bölgeleri konu edinirsek bahsetmemiz gereken; danslar, müzikler, dinler ve yaşam tarzı alt başlıklarında kocaman bir derya karşımıza çıkmaktadır.

Her ne kadar sömürgecilik faaliyetleri kıtanın bu kısımlarını geride bırakmış olsa da, insanlar kendi kültürlerini kaybetmemiştir. Hatta günümüzde kendine özgü danslarının; Caz, Tap, Salsa, Afro-Kuban ve daha bir çoklarına ilham verdiği, atası olduğu düşünülmektedir. Yerel çalgıların ve kendine has ritimlerinin de Afrika Müziği olarak dünya literatüründe kendilerine yer edindikleri hiç şüphesizdir. Bölgelerin ilginç kültürlerine biraz göz atmak istersek şu gelenekleri sayabiliriz;

afrika kanvas tablo 1

Afrika Doğası

Kıtanın Kuzey ve büyük bir kısmı çöllerden oluşmaktadır. Büyük bir ayrıma sebebiyet veren Sahra çölü hem kıtanın hem de dünyanın en büyük çölüdür. Sahra Çölü’nün alt kısımlarından itibaren yağmur ormanları başlamaktadır ve güneye doğru bozkır savan iklimi ve bitki örtüsü görülmektedir. Farklı canlı türlerinin vahşi doğada, insan etkilerinin fazla olmayan, doğal kalmış bir ortamda yaşadığı bir bölgedir. Bir çok vahşi türün bulunduğu bir coğrafyadır. Ayrıca dünyada bu güne kadar ölçülmüş en yüksek sıcaklık 1922 yılında Libya’da 58 °C olarak kayıtlara geçmiştir.

Posterevim’de Afrika kültürü ile alakalı bir çok kanvas tablo ve poster bulunmaktadır. Bu kendine has ve etkileyici kültürün tabloları da kendine has renkler ve motifler taşımaktadır.