İş Mahkemesi Görev ve Yetkileri

İş Mahkemesi Görev ve Yetkileri kanunda belirtildiği şekilleri ile yer ve görev bakımından yetkilerin değerlendirmesini yapalım.Öncesinde İş mahkemesinin tanımını yapalım.

İş mahkemesi nedir?

İş mahkemeleri iş ve ondan kaynaklanabilecek sorunlar, uyuşmazlıklar ile sosyal güvenlik alanının yaratabileceği sorunları, uyuşmazlıkları 7016 sayılı iş mahkemeleri kanunundan aldığı yetkiyle çözümler.

Ayrıca iş mahkemeleri özel mahkeme statüsünde yer alırlar ve ilk derece mahkemesi olarak görev yaparlar. Özel statüde yer almalarının sebebi belirli uyuşmazlıkların çözümü üzerine kurulmuş olmalarından kaynaklanır. Bu özel statünün varlığı ile mahkemelerin kuruluş, yetki ve kapsamı ise 7036 sayılı ‘’İş Mahkemeleri Kanunu’’ ile düzenlenmektedir.

İş mahkemelerinin Kuruluşu

7016 sayılı kanunun 2.maddesinde düzenlendiği üzere iş mahkemeleri;

Hâkimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur.

İş yükünün fazla olduğu  bölgelerde iş mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Eğer bu daireler oluşturulursa  numaralandırılmaları gerekir. Uzmanlaşma amaç edinilerek hareket edildiğinden iş yükünün yoğunluğu ve bu yoğunluğun niteliği sonucunda Hakimler ve Savcılar Kurulu daireler arası görev paylaşımı yapılabilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır ve daireler kendilerine dağıtılmış davalara bakmakla yükümlüdürler.

İş mahkemeleri herhangi bir neden oluşturulmamışsa o bölgedeki iş mahkemelerinin görev alanlarına giren davalara Asliye Hukuk Mahkemesi bakar. Bu mahkeme kararlarını 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununa göre verir.

İş Mahkemelerinin Görevleri Nelerdir?

İş mahkemesinin görevleri aynı kanunun beşinci maddesine göre düzenlenmiştir. Buna göre iş mahkemelerinin görevleri;

İş Mahkemesinin Baktığı Davalar

Yukarıdaki  görevlere örnek olarak verilebilecek dava türleri;

İş mahkemesinde yetki

İş mahkemelerinde görülecek davalarda yetki sahibi mahkeme, gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarih yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir. Davalı sayısı birden çoksa bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Eğer dava konusu iş kazasından doğan tazminat davası ise, iş kazasının veya zararın meydana geldiği yer ile zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.

İş mahkemelerinde dava nasıl açılır?

İş mahkemelerinde dava bulunduğun yer iş mahkemesine açılır. Bunun için mahkemeye gidilmeli ve dilekçe verilmelidir. Bulunduğun yer iş mahkemesi yoksa görevli yer asliye hukuk mahkemesidir ve dilekçe buraya verilir.

Dava açmada bazı kıstaslar vardır. Örneğin tazminatlar için 10 ücretler için 5 senelik zamanaşımı süresi geçmediyse dava açılabilir. İşe iade davasında ise 1 aylık süre geçerlidir.

İş mahkemelerinde dava şartı var mıdır?

İş mahkemelerinde dava şartı vardır. Bu dava şartı mahkemelerde açılan; Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olmasıdır.

Peki arabuluculuk nedir?

Adalet Bakanlığının ilgili daire başkanlığının internet sitesinde yer aldığı şekliyle;

‘’Arabuluculuk günümüzde dostane yollarla uyuşmazlık çözüm yöntemleri içinde en yaygın olarak bilinen ve uygulanan uyuşmazlık çözüm yöntemidir.’’ Bu yöntemde taraflar iradeleriyle üçüncü bir uzman kişinin hakemliğinde çözüm ararlar.

İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücü davalarında bu şart uygulanmaz.  Fakat işçi ve işveren arasında kaynaklanan uyuşmazlıklarda dava öncesi arabuluculuk zorunludur.

İş mahkemelerinde kullanılan basit yargılama usulü nedir?

Basit yargılama usulünün ayırıcı niteliğinin, daha hızlı bitirilmesi gereken veya görece daha kolay sonuca ulaşılması gereken dava ve işler olduğu söylenebilir. Aynı yazılı usulde olduğu gibi dilekçeyle başvuru olur fakat önceden yönetmelikle belirlenen şekilde, hazır formun doldurulmasıyla da olabilir. Bunun nedeni bahsettiğimiz gibi hızlı bir şekilde düzenlenmesi ve avukat tutamayanlara kolaylık sağlanmasıdır.

Tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta cevap süresi bulunmaktadır. Fakat bu süreyi aşmayı gerektiren zorluklar bulunduğu takdirde bir kerelik yine 2 hafta olmak üzere süre uzatılabilir.

Verilecek dilekçelerde taraflar elinde bulundurdukları delilleri ve tüm unsurları dilekçelerine eklemek, belirtmek zorundadırlar.

Kanunda belirtilen şartların yokluğu söz konusuysa dava usulden reddedilebilir. Fakat yerine getirilmesi gereken şartlar yerine getirilmiş ise esas hakkında kararda verilebilir. Dosya üzerinden karar verilemiyorsa ön incelemeye tabi tutulur, bu ön incelemeden sonra en fazla 2 duruşmada ve aralarında en fazla 1 ay olmak süresiyle yargılama tamamlanır.

İş Mahkemeleri Kararlarına İtiraz

Öncelikle belirtmek gerekir ki iş mahkemeleri, kanunla kendilerine verilen görev ve yetkileri aşan veyahut karşılamayan konularda görevsizlik kararı verebilir. Fakat bu karar kendiliğinden görevli mahkemeye gönderilmez. Tarafların talebi üzerine gönderilmesine karar verilebilir. Ancak bu talep değerlendirilirken 2 haftalık süre hak düşürücü olarak göz önüne alınır ve karar ardından verilir.

İş Mahkemeleri Kararlarına Karşı Temyiz , İstinaf ve Kararların Kesinleşmesi

İstinaf ; iş mahkemelerinin kararlarına karşı gidilebilecek yol olarak, bir üst mahkeme incelemesidir. Mahkemenin kararlarının tekrar değerlendirilmeye tabi tutulduğu yol olan istinaf süresi taraflara tebliğ üzerinden 2 haftadır.

İstinaf yapılabilecek sınır miktar ve değer açısından 2018 itibariyle 3560 Türk lirasıdır. İstinafa başvurulması için bu sınırın aşılması gerekir. Ayrıca ara kararlar aleyhine istinafa gidilemez.(İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz kararları hariç)

Temyiz ; Davanın hükmü ardından istinafa gidilmesi ve istinafta yeniden değerlendirilen, karara bağlanan hükmün hukuksal doğruluk açısından denetlenmesini sağlayan bir yoldur. Temyizde ise parasal sınır 47530 Türk lirasıdır. Bu sınırın üstünde olan miktarlara başvuru yapılabilir.

İstinafın verdiği ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı ise temyiz yolu kapalıdır.