Sendikal Güç Birliği Platformu’nun 23 Mart 2013 Cumartesi günü Lüleburgaz’da gerçekleştirdiği ‘Kuralsız Güvencesiz Çalışmaya Hayır. Taşeron İşçiliğine Son’ Trakya bölge mitingi büyük bir katılım ve coşkuyla yapıldı. Mitinginde hükümetin uyguladığı emek karşıtı politikalar protesto edildi. Hükümet Konağı’nda toplanan işçi ve emekçiler Kongre Meydanına yürüdü.
10 binden fazla katılımın olduğu miting Lüleburgaz’daki en büyük mitinglerden biri oldu. Miting ile kuralsız ve taşeron çalışmaya karşı mücadeleci bir sendikal odak yaratılmasının mümkün olduğunu gösterdi. Mitinge Türk-İş’in içindeki Sendikal Güç Birliği Platformu’nu oluşturan Kristal-İş, Petrol-İş, Tek Gıda-İş, Hava-İş, Tez Koop-İş, Belediye-İş, Deri-İş, Basın-İş, TÜMTİS ve TGS’nin yanı sıra, Türk-İş’e bağlı Genel Maden-İş ile Yol-İş de katıldı.
Mitingde ayrıca DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş, Devrimci Sağlık-İş, Genel-İş, Tekstil-Sen ve Emekli Sen ile KESK’e bağlı Egitim Sen yer aldı. Sendikaların yanı sıra siyasi partilerin de katıldığı mitingde CHP, EMEP, ÖDP, TKP, İP, TKP1920, UİD-DER, SDP, Taşeron İşçileri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği de katıldı. Mitinge CHP Milletvekilleri Turgut Dibek ve Faik Öztrak da katıldı.
Sabah saatlerinde Hükümet Konağı önünde toplanan binlerce katılımcının oluşturduğu yürüyüş korteji “İşçiler birlik olsa dünya yerinden oynar”, “Taşerona hayır”, “Güvenceli iş güvenli gelecek”, “Direne direne kazanacağız” “Ücretli kölelik düzenine son”, “Taşeron sömürüsüne son”, “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “Söz, yetki, karar çalışanlara” sloganlarıyla neredeyse bütün ilçe boyunca yüründü. Mitinge katılan işçi ve emekçiler taşıdıkları dövizlerle de taşeron çalışmasının son bulmasını istedi. Lüleburgazlılar mitinge büyük ilgisi gösterdi. Sokaklara dökülen ilçe halkı kortejleri ilgiyle izlerken, zaman zaman sloganlara, alkışlarla yürüyüşe destek verdiler. Yürüyüşün ardından Kongre Meydanı’nda sonlanmasının ardından ise konuşmalara geçildi.
DÜŞOVA: ARTIK YETER BE YA!
Mitingde açılış konuşmasını Tertip Komitesi adına Petrol İş Trakya Şube Başkanı Turgut Düşova yaptı. Düşova konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “AKP 10 yıldır işçiye kan kusturuyor. Sermaye çıkarına hizmet ediyor. Onlarca insanımız ölüyor, bakan ‘Güzel öldüler’ diyor. İnsan gibi yaşamak isteyenler, hak arayanlar biber gazı, cop yiyor. Bütün bunlar karşısında Türk-İş sessiz, iktidar ile zulme, sömürüye ortak oluyor. Bugün Trakya’dan AKP’yi uyarıyoruz. İşçiler buradan ayağa kalkacak, Türk-İş’e de ‘kendine gel’ diyoruz. 10 yıldır bütün bu zulme, sömürüye kulak tıkayanlara Trakya gibi güçlü şekilde tepki koyacağız. Trakya şivesiyle, onların anlayacağı dilden ‘Artık yeter be ya’ diyoruz.”
Düşova’nın ardından SGBP Kadın Koordinasyonu adına Neslihan Taşoluk Nakaş kürsüye çıktı. Nakaş konuşmasında; “Esnek çalışma güvence değil, güvencesizliktir. Eksik kalan primleri kim ödeyecek. Buradan Türk-İş’e sesleniyoruz. Böyle kadın politikası olmaz. Kadınların üzerinden politikalar
geliştirip, bunları uygulamanız gerekiyor. Bu şekilde daha ne kadar devam edeceksiniz. Kadınlar burada Türk-iş nerede. Esnek değil, düzenli, güvencesiz değil sendikalı işçiler için haydi kadınlar dayanışmaya” ifadelerini kullandı.
Bu konuşmaların ardın SGBP’yi oluşturan sendikaların genel başkanları toplu halde mitinge katılanları selamladırlar. Miting SGBP adına konuşmayı dönem sözcüsü ve sendikamız Genel Başkanı Bilal Çetintaş yaptı.
ÇETİNTAŞ: TAŞERON KANSER GİBİ YAYILDI
Sendikal Güç Birliği Platformu Dönem Sözcüsü ve sendikamız Genel Başkanı Bilal Çetintaş, yüzyıla yakın cumhuriyet tarihinde işçiyi, emekçiyi bu kadar ayaklar altına alan bir hükümetin görülmediğini dile getirdi. Güvencesiz ve taşeron çalışma biçimlerinin kanser gibi ülkenin dört bir yanına yayıldığını aktaran Çetintaş, güvencesiz ve taşeron çalışmanın şampiyonunun devlet olduğunu, AKP iktidara geldiğinde 300 bin taşeron işçi varken şimdi bu sayının 1.5 milyona yükseldiğini söyledi.
Kristal-İş Sendikası Genel Başkanı Bilal Çetintaş, yüzyıla yakın cumhuriyet tarihinde işçiyi, emekçiyi bu kadar ayaklar altına alan bir hükümetin görülmediğini söyledi. Hükümetin ne toplumu ne de emekçileri dinlemediğini belirten Çetintaş, “Kulaklarını tıkamış, gözü kara bir biçimde sermayenin istediklerini yapıyor. Patronlar, kıdem tazminatı sırtımıza yük diyor. Hükümet onları bu yükten kurtarmak için hazırlık yapıyor. Patronlar asgari ücretten şikâyet ediyor. Hükümet bölgesel asgari ücret yoluyla asgari ücreti daha da düşürmek için hazırlık yapıyor. Patronlar işçileri daha da çok sömürebilmek için taşeronluğu yaygınlaştırmak istiyor.
AKP Türkiye’yi bir taşeron cumhuriyetine çevirmek için hazırlık yapıyor. 2023’te cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye’yi bir taşeron cumhuriyeti yapmak için kolları sıvadılar. Planları hazır, adını bile koydular. Adına Ulusal İstihdam Stratejisi diyorlar. Kiralık işçiliği getiriyorlar. Amele pazarlarını yeniden canlandıracaklar. Kiralık işçilik ile iş hukukunun, işçi haklarının ve sendikal örgütlenmenin köküne kibrit suyu ekecekler” diye konuştu.
“TAŞERON ŞAMPİYONU DEVLET”
İş yasalarında çalışanları koruyan maddelerin “esneklik şart” denilerek ortadan kaldırıldığını ifade eden Çetintaş, patronların ‘sendikalar elimizi kolumuzu bağlıyor. Onlar olmasa her şey daha güzel olacak’ sözlerini emir kabul ederek, sendikaları güçsüzleştirmeye, sendikal hakların kullanımını engellemeye çalıştığını kaydetti, AKP’nin Kasım ayında sendikalaşmaya büyük bir darbe vurduğuna dikkat çeken Çetintaş, “Daha bir kaç ay önce yaptıkları yeni sendikalar yasası ile işçilerin yarısının sendikal güvencesini ellerinden aldılar. AKP, grev yasakları, grev ertelemeleri ile grev hakkını ortadan kaldırıp, işçileri sermaye karşısında silahsız bırakıyor.
AKP’nin Kasım ayında sendikalaşmaya büyük bir darbe vurduğuna dikkat çeken Çetintaş, “Daha bir kaç ay önce yaptıkları yeni sendikalar yasası ile işçilerin yarısının sendikal güvencesini ellerinden aldılar. AKP, grev yasakları, grev ertelemeleri ile grev hakkını ortadan kaldırıp, işçileri sermaye karşısında silahsız bırakıyor. Sendika istatistikleri açıklandı. Sendikalaşma oranı yüzde 9 çıktı. Sendikalaşma dibe vurmuş durumda. Türkiye’nin dünyanın 15’inci büyük ekonomisi olmasıyla övünenler bununla da övünüyor mu?” diye konuştu. ’
AKP’nin sendikal özgürlükleri genişletme vaadinde bulunduğunu ancak tam tersini yaptığını söyleyen Çetintaş konuşmasına şöyle devam etti, “AKP kısmi sendikal güvencelere de tırpan attı. Ama onlara sorarsanız onlar, çalışanın, emekçinin dostu! Şimdi sorarım size: Milyonlarca çalışanın en önemli kazanımı kıdem tazminatına göz diken AKP işçi dostumu? Grev yasaklarını koruyan, grev hakkını kullandırtmayan AKP işçi dostu mu? Alicengiz oyunlarıyla getirdiği grev yasağı karşısında grev hakkını savunan THY çalışanlarını işten atan Hükümet işçi dostu mu? Çalışana vahşi kapitalizm koşularında çalışma dayatan, taşeronluğu, güvencesizliği yaygınlaştıran AKP işçi dostu mu? Kuzu deride, DHL’de ve daha onlarca yerde sadece sendika üyesi oldukları için işçiler işten atılıyor. Buna göz yuman, işçiyi atan işverenin arkasında duran hükümet işçi dostu mu? Hakkını arayan işçinin üstüne biber gazı sıkan, coplatan iktidar işçi dostu mu? Tabut içinde evine dönen işçi için güzel öldüler diyenler işçi dostu mu? Madenlerde ölümüne çalıştırdıkları emekçilerin ardından ölmek mesleğin özelliğinde var diyenler işçi dostu mu? Evet dostlar, AKP’den işçiye dost olmaz.
AKP’ye dost muamelesi yapanlar ya sendikacılığın ne anlama geldiğini bilmiyorlar ya da ne yaptıkları. Buradan AKP ile iyi geçinerek durumu kurtaracaklarını sanan sendikacılara sesleniyorum. Boşa kürek çekiyorsunuz. Burada, bu meydanda olmalıydınız.”
“YETTİ ARTIK AYAĞA KALKIYORUZ”
Gönüllerinin bu mitingi Türk-İş’in yapmasından, bütün sendikaların katılmasından yana olduğunu, bunun içinde çaba sarf ettiklerini söyleyen Genel Başkan Çetintaş, “Türk-İş’i göreve çağırdık. Ama Türk-İş’in değil eylem yapmak yönetim kurulu toplantısı yapmaya bile mecali kalmamış durumda. Çağrımıza cevap bile vermediler. Bazıları ise sendikacılığı çoktan unutmuş, onlar hükümetin işçi bürosu gibi çalışıyorlar. Ama onlar gelse de gelmese de biz buradayız.
Sendikal Güç Birliği Platformu ve onun çağrısına kulak veren işçi ve kamu çalışanları sendikaları, siyasi partilerimiz, emek örgütleri, toplumsal örgütler ve artık yeter diyen insanlar bu meydanda. Artık yeter diyoruz, susmayacağız, yetti artık dizlerimizin üzerinde durmayacağız, ayağa kalkıyoruz” dedi.
Sendikal Güç Birliği Platformunun gücünü diğer emek örgütlerinin ve sendikaların gücüne katarak yoluna devam edeceğini belirten Çetintaş, “Trakya’da yola çıktık. Bu gidişe dur demek için, ekmek, barış ve özgürlük için yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu. Miting sanatçı Ferda Erener’in söylediği türkülerle sona erdi.
ÖZKAN: SİZE DÜNYA İŞÇİ SINIFININ SELAMINI GETİRDİM
Mitinge katılan Küresel Sendika Federasyonu Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan da taşeron ve geçici işçiliğin küresel çapta yaygınlaştığına dikkat çekerek. Taşeronlaşmaya karşı güvenceli iş için küresel bir sendikal mücadelenin şart olduğunu vurguladı.
KRİSTAL-İŞ MİTİNGE YOĞUN KATILIM GÖSTERDİ
Trakya bölge mitingine sendikamız Kristal-İş yoğun katılım gösterdi. Trakya şubemizin örgütlenmesinde aktif görev aldığı mitinge gerek Trakya şubemize bağlı üyelerimiz gerekse Gebze, Bursa ve Eskişehir şubelerinden gelen üyelerimiz büyük bir kortej oluşturdular.
Miting Sendikal Güç Birliği PLatformunun sağladığı alt yapı ile uydudan ve internet üzerinden canlı yayınlandı.
Mitinge ilişkin video ve resimler kısa zamanda sitemizde yer alacak.