İşçinin Alacak Davası ve Şartları Nelerdir? konusu çalışanların haklarını ve alacaklarını öğrenmek için araştırdığı bir konudur.
İş Kanunu, işçi lehine düzenlenmiş bir kanun olup aşağıda açıklayacağımız üzere işçilere birçok hak tanımıştır. İşçilerin, vermiş oldukları hizmet karşılığında kanuni çerçevede birtakım alacak hakları mevcuttur. Bu haklarının kendilerine verilmemesi halinde gerekli hukuki yollara başvurarak haklarını arayabilmektedirler.
İşçilerin alacaklarına yönelik davalar, ilgili dava dilekçesinin yetkili İş Mahkemesine verilmesiyle açılmaktadır. İş alacağı davalarınızda hak kaybına uğramamak, ilerde karşılaşılacak muhtemel problemlerin de etkin ve hızlı bir şekilde sonuçlandırılması için Farah Hukuk avukatlarından hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti almak yararınıza olacaktır.
İşçinin Ücret Alma Hakkı
Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutarı ifade eder. İşçinin ücret alacağı ise yasal hakkı olarak İş Kanunu’nda hüküm altına alınmıştır.
İşçinin Haklı Nedenle İş Sözleşmesini Derhal Fesih Hakkı
İş sözleşmesinin feshi kural olarak geçerli bir sebebe dayanmalıdır. Kanun koyucu özellikle işçi bakımından zaruri bazı hallerin vuku bulması durumunda işçiye iş sözleşmesini tek taraflı fesih etme yetkisi vermiştir. Bu sebepler ise:
Fazla Mesai Ücreti
Fazla mesai, İş Kanununda belirtilen çalışma süresi hususunda belirlenen çalışma süresini aşan çalışmalardır. İş Kanunu’nda genel hatlarıyla haftalık çalışma süresinin en çok 45 saat olduğu ve aksi kararlaştırılmadıkça bu sürenin günlere eşit yayılacağı belirlenmiştir.Fazla çalışması karşılığında işveren tarafında işçiye her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının %25 yükseltilmesiyle ödenmelidir.
Kötü Niyet Tazminatı
Kötü niyet tazminatı; iş güvencesinden yararlanmayan ve belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçinin, iş sözleşmesinin işvereni tarafından kötü niyetli olarak feshedilmesi halinde hak kazandığı bir tazminatı ifade etmektedir.
Tatil Ücretleri
İşçilere çalışmaları için belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az 24 saat dinlenme (hafta tatili) verilmesi zorunludur. Yani işçi haftanın en az bir günü izinli olmalıdır. Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir.
İşçinin Sigortalı Çalıştırılma Zorunluluğu ve Yıllık Ücretli İzin Hakkı
İşçinin sigortalı çalıştırılması, işverenin yasal bir yükümlülüğüdür. Sigortasız işçi çalıştırmak yasaktır ve kanun koyucu bu hususa ilişkin uygulanacak yaptırımlar öngörmüştür.
İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi ise hizmet süresine göre değişmektedir. Buna göre hizmet süresi;
Nitekim yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün arttırılarak uygulanmalıdır. Ancak on sekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz. Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.
Mola Hakkı
İşçinin mola hakkı, yani ara dinlenme süresi günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. İşveren işçiye çalışma süresine göre belirlenen ara dinlenmesini kullandırmakla mükelleftir. Ancak işveren işçinin bu mola hakkını ne zaman kullandıracağını kendisi belirlemek hakkına sahiptir. Buna ilişkin olarak işin yönetimi ve işleyişine göre işverenin uygun bir zaman dilimi belirlemesi gerekir.
Nitekim ara dinlenmesi; günlük çalışma süresi 4 saat veya daha kısa süreli işlerde 15 dakikadan, 4 saatten fazla ve 7,5 saate kadar (7,5 saat dahil) süreli işlerde otuz dakikadan, 7,5 saatten fazla süreli işlerde 1 saatten az olamaz. Kural olarak günlük çalışma süresi 11 saati aşmamalıdır. Dolayısıyla 7,5 saati aşan çalışmalar bakımından en az bir saatlik ara dinlenme süresinin, günlük en çok 11 saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu söylenebilir.
Süt İzni Hakkı
Anne sütü bebeklerin beslenmesi bakımından elzemdir. Bu durumun önemine binayen tüm dünya ülkelerinde, yasa koyucular çalışan anne ve bebek bakımından özel bir takım düzenlemeler yapmaktadır.
Sendika Hakkı
İşçilerin sendikal faaliyetlere katılımı da yasal olarak güvence altına alınmıştır. Buna göre; işçiler bir sendikaya üye olmaları veya olmamaları yada iş saatleri dışında sendikal faaliyetlerle ilgilenmeleri gibi nedenlerden dolayı işverence işten çıkarılamayacaktır. İşçiye bir sendikaya üyeliği dolayısı ile diğer işçilerden farklı bir muameleye yapmak ayrımcılık teşkil eder bu nedenle yasaktır ve işverenin işçilere eşit davranma yükümlülüğüne aykırıdır.
İşe iade davası, iş sözleşmesi sebepsiz yere veya geçersiz bir sebebe dayanarak fesih edilen, belirli süreli iş sözleşmesi ile ve İş Kanunu’na yada Basın İş Kanunu’na tabi olarak çalışan işçinin açma hakkına haiz olduğu bir davadır. İşe iade davası iş güvencesini sağlamaktadır. Fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığını iddia ederek mahkemeye başvurabilmektedir.
Hizmet tespit davası sigorta bildirimi yapılmaksızın ve primleri yatırılmaksızın çalıştırılan işçinin, sigortasız çalıştığı bu süreyi sigortalı çalışmış gibi telafi etmek maksadı ile açmış olduğu bir davadır.
Kıdem tazminatı; en az bir yıl süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçinin, kanunda sayılı gösterilen nedenlerden herhangi biri ile iş sözleşmesinin sona ermesi halinde, işveren tarafından kendisine ödenmesi gereken bedeli ifade etmektedir. Kıdem tazminatı ödenmeyen işçi, İş Mahkemeleri nezdinde bir dava açmak sureti ile tazminat bedelini işverenden talep edebilme hakkına sahiptir.
Borçlar Kanunu’nda düzenlendiği üzere, s özleşme, işçinin ölümüyle kendiliğinden sona erer. İşveren, işçinin sağ kalan eşine ve ergin olmayan çocuklarına, yoksa bakmakla yükümlü olduğu kişilere, ölüm gününden başlayarak bir aylık; hizmet ilişkisi beş yıldan uzun bir süre devam etmişse, iki aylık ücret tutarında bir ödeme yapmakla yükümlüdür.
İhbar tazminatı; belirsiz süreli iş sözleşmesinin haklı bir nedene dayanmaksızın feshi halinde söz konusu olmaktadır. Buna göre belirsiz süreli iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın işveren tarafından feshi halinde iş sözleşmesi feshedilen işçi, işçi tarafından haklı bir neden olmaksızın iş sözleşmesinin feshi halinde işveren ihbar tazminatı talep etmeye hak kazanır. Nitekim işçi veya işveren açacakları bir dava ile ihbar tazminatını talep edebilirler.
Detaylı bilgi için İş Mahkemesinde Dava Nasıl Açılır konulu makalemizi inceleyebilirsiniz.
İşçi alacakları davalarında zaman aşımı yasal olarak alacağın türüne göre değişmektedir. Buna göre işçinin ücret alacaklarına ilişkin zaman aşımı süresi 5 yıldır. Yolluk, fazla çalışma ücreti, ikramiye ve izin ücreti bu kapsamda değerlendirilmelidir.
İşçinin ihbar tazminat, kıdem tazminatı, kötü niyet tazminatı ve iş kazasından doğan alacakları bakımından söz konusu alacakların işçi ve işveren arasına yapılan iş sözleşmesinden kaynaklı alacaklar olması nedeni ile 10 yıllık zaman aşımı süresi öngörülmüştür.
İşçi alacağı davaları bakımından görevli mahkeme İş Mahkemesidir. Yetkili mahkeme bakımından ise işçi, davayı işin yapıldığı yer mahkemesinde açabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açabilir.