Türkiye ile İsrail arasında “One Minute” ve İsrail’in uluslararası sularda silahlı saldırısı sonucu şehitler verdiğimiz “Mavi Marmara” katliamıyla meydana gelen gerginliklerin
sonucu oluşan kriz nedeniyle başlayan “soğuk ilişkiler” döneminde kesilen “Siyasi İstişareler Toplantısı” yedi yıl aradan sonra gerçekleştirildi. Türkiye-İsrail Siyasi İstişareleri 15. Toplantısı’nda, siyasi İstişarelerde iki ülke arasında gündemde bulunan konuların gözden geçirildiği, enerji, ekonomi, kültür ve turizm sahalarında işbirliği olanaklarının ele alındığı kaydedildi. Türkiye-İsrail Dışişleri Bakanlıkları Müsteşarları Düzeyindeki Siyasi İstişareler’in 15’inci turu bu aybaşında Ankara’da gerçekleştirildi. Dışişleri kaynaklarından toplantıya ilişkin edinilen bilgiye göre toplantıda, siyasi İstişarelerde iki ülke arasında gündemde bulunan konuların gözden geçirildiği, özellikle enerji, ekonomi, kültür ve turizm sahalarında işbirliği olanaklarının ele alındığı belirtildi. Ayrıca, 1987 yılından itibaren gerçekleştirilmekte olan Siyasi İstişarelere, 6 yıllık bir aradan sonra tekrar başlanmış olmasının, iki ülke ilişkilerinin normalleştirilmesi hususunda geçtiğimiz Haziran ayında varılan mutabakatın doğal bir sonucunu teşkil ettiği ifade edildi.Türkiye ile İsrail arasında bu olumlu gelişmeler yaşanırken, Filistin topraklarındaki yerleşimlere statü kazandıran İsrail yönetimine Ankara’dan ağır tepki geldi. Dışişleri Bakanlığı konu ile ilgili çeşitli açıklamalarda bulundu. Türk Dışişleri Bakanlığı, İsrail parlamentosunun Filistinlilerin özel mülkleri üzerine inşa edilmiş 4 bin konutluk çeşitli yerleşimlere onay veren yasayı kabul etmesini şiddetle kınadı. Açıklamada, işgal altındaki Filistin topraklarında yasa dışı yerleşim faaliyetlerinin iki devletli çözüm zeminini tahrip ettiğini kayıt altına alan 23 Aralık 2016 tarihli ve 2334 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararına rağmen, İsrail’in ısrarla sürdürdüğü bu siyasetin asla kabul edilemez olduğunu ve İsrail’in bu karardan vazgeçmesi gerektiği kaydedildi. ABD’deki seçimlerden sonra iktidara gelen ve adeta İsrail’in Ortadoğu “Sözcüsü”gibi konuşan Donald Trump’ın da etkisiyle faaliyetlere başlayan İsrail, geçtiğimiz günlerde bölgeye 11 bin adetyeni konut inşa edeceklerini açıklamıştı. Trump’dan önceki dönemde hiçbir girişimde bulunamayan Tel Aviv iktidarı, Obama’nın görevi dervertmesinden sonra tekrar ortaya çıktı ve kararlarını uygulamaya başladı. Geçtiğimiz günlerde onaylanan kararlarda binlerce usulsüz şekilde yerleştirmenin, yasal statü düzenlemesiyle önü açılmış oldu. Yahudi Evi Partisi milletvekili Bezalel Smotrich, bu kararların uygulanma sürecinde, önerinin yasalaşması konusunda Amerika halkına minnetlerini sundu ve Donald Trump’a teşekkür etti. Tasarının uygulanmasında Trump’ın büyük katkılarının olduğunu belirtti. Türkiye ile İsrail ilişkilerinin iyi olmadığı Tel Aviv yönetimi ile en son Mavi Marmara gemisine İsrail askerleri tarafından gerçekleştirilen saldırı ile bağlar kopmuştu. Yaklaşık 6 sene sonra, ilişkilerin tekrar normale dönmeye başlandığı ve Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Tel Aviv’e giderek
görüşme gerçekleştirdiği bir zamanda Filistin toprakları üzerinde kaçak oturma izni konusundaki gelişmeler dikkat çekti. İsrailli ve Türk diplomatlar ilişkilerin düzelme süreci için siyasi yol haritasını ele aldılar. İsrail’de 7-8 Şubat tarihlerinde Tel Aviv’de yapılan turizm fuarına ise Türkiye’den Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı katıldı. Normalleşmenin en önemli adımlarından birinin de güvenlik ve askeri alanda olması bekleniyor. Bu kapsamda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, İsrail Genelkurmay Başkanı yardımcısı ile 17 Ocak’ta Brüksel’de ikili bir görüşme yapmıştı. Türkiye ve İsrail arasında mevcut bulunan serbest ticaret anlaşmasının tarım ürünleri gibi konularda genişletilerek güncellenmesi hedefleniyor. Türk tarafının, İsrail’le karşılıklı vizelerin
kaldırılması yönünde de beklentisi var. Basına açıklamalarda bulunan bir Dışişleri yetkilisi, “İki ülke ekonomisi birbirini tamamlayıcı nitelikte. Enformasyon, bilişim, inovasyon gibi konularda İsrail önemli mesafe kaydetti. Ama ürününün satılması gerekir. Bu bakımdan Türkiye bölgede çok önemli ortak olarak öne çıkıyor” dedi. Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Kemal Ökem, Turizm ve Kültür Bakanı Nabi Avcı’nın İsrail ve Filistin’e düzenlediği iki günlük resmi ziyaretin ardından Türkiye-İsrail ilişkilerini basına değerlendirdi. Avcı’nın ziyaretinin uzun bir aradan sonra yapılmış ilk siyasi ziyaret olarak çok olumlu neticeler bıraktığını kaydeden Ökem, her şeyden önce bu ziyaretin gerçekleştirilmiş olmasının kendi içerisinde bir amaç olduğunun altını çizdi. Bakan Avcı’nın ziyareti öncesi Ankara’da İsrailli yetkilerle ortak siyasi istişareler yapıldığını da anımsatan Ökem, şunları kaydetti: ilk siyasi istişarelerdi. Orada hangi alanda neler yapabiliriz, hangi alanlara biraz daha öncelik verebiliriz, hangileri bizim için üzerinde hassasiyetle çalışmamızı gerektiriyor diye konuları baştan aşağıya inceledik. Görüş alışverişinde bulunduk. Buradaki temel husus karşılıklı yarar. Karşılıklı yarar yönlendirir. O karşılıklı yarara da bakıldığında birçok sektörde, iki ülkenin ekonomileri arasında özellikle tamamlayıcı bir yapı söz konusu. Ticarettentutun da turizm ve enerji bunlar başlıca konular. Bunların her birinde karşılıklı ararın bulunduğu zaten her iki tarafça da teslim ediliyor. Burada asıl dikkat edilmesi gereken şey, bu yararı, potansiyelinasıl gerçeğe dönüştürebiliriz, biz bunları hangi yolları izleyerek gerçekleştirebiliriz. Bütün teknik konuları birer birer çözerek, karşılıklı diyalog halinde yürütmeye karar verdik.” Türkiye’den İsrail’e daha fazla turistin gelebilmesi için Ankara’nın birtakım istekleri olduğuna da değinen Ökem, bunların başında da vize konusunun geldiğini söyledi. Ökem, Türkiye’den gelenler için bir vize kolaylığı gerektiğini ve beklentilerini İsrail tarafına ilettiklerini vurgulayarak, “Mesela Türkiye’den İsrail’e yapılan ihracatın büyük bir kısmı makine ve makine parçaları. Bu makineleri ihraç eden şirket, makineleri kurmak için teknisyen göndermek istiyor buna vize verilmiyor. Böyle bir şey düşünülemez. Bunu biraz daha akılcı, daha rasyonel hale getirmek lazım. Bu beklentimizi İsrail tarafına
aktardık. Onlar da dikkatle not aldılar” şeklinde konuştu. İsrail’e okumaya giden Türk öğrenciler konusunda da aynı beklentiyi dile getirdiklerini belirten Ökem, “İsrail buradaki yüksek öğretim potansiyelini de pazarlamaya çalışıyor. Yani Türkiye’den öğrenci geliyor diye bunu da ayırt edecek hali yok herhalde. Normal bir ilişkinin gerekleridir bunlar. O konudaki görüşmelerimiz sürecek. Makul bir zaman içerisinde sonuçlandırmak istiyoruz. Bunun takibini yapıyoruz.” diye konuştu. İki ülke arasında enerji konusunda büyük bir iş birliği projesinin ali hazırda yürürlükte
olduğunu belirten Ökem, “Bizim yapmamız gereken olması gerektiği gibi olgunlaştırmak. Kendi içinde parametrelere sahip, bu parametreler teknik müzakereler çerçevesinde yerli yerine konulacak. Müzakereler devam ediyor” dedi. İsrail ile ilişkilerin normalleşmenin üç önemli ayağından bir tanesinin Filistinlilerin sıkıntılarının hafifletilmesi içingereken kolaylığın gösterilmesi olduğuna vurgu yapan Ökem, “Bu sıkıntıyı en çok yaşayan kesim Gazze. Tabii Batı Şeria tarafına da birçok projeyle yardım etmeye çalışıyoruz. En büyüklerinden bir tanesi Cenin Sanayi Bölgesi’dir. Onun inşaatı için İsrailli muhataplarımızla konuşuyoruz. Gazze’de de aynı şekilde elektrik ve su başta olmak üzere, hayatın her alanında ihtiyaç duyulan bu enerjiyi temin için çalışmalar devam ediyor. Görüşmelerimizde bunun önemine İsrailli makamların da müdrik olduğunu gördük.” dedi. Ökem, Gazze’deki sosyal ve ekonomik hayatın sürdürülebilirliğinin Türkiye
için önemli olduğunun altını çizdi. İsrail ile ilişkilerin normalleşmesinin ardından Türkiye’den Gazze için iki yardım gemisi gönderildiğini hatırlatan Ökem, şimdi üçüncü bir yardım gemisini göndermeyi planladıklarını söyledi. İsrail ile ilişkilerin normalleşmesinden sonra gündemde olan konulardan birinin de güvenlik olduğunu belirten Ökem, “İlave güvenlik riski ve tehditlere artık dayanma gücünün oldukça azaldığıbir bölgede yaşıyoruz. Bazı tarafların Suriye ve Irak’a dışarıdan müdahaleleriyle kangren haline dönmüş çatışmalar var. Dışarıdangelenlerle içeride oluşan terörizmle enfekte olmuş bir ortam mevcut” değerlendirmesinde bulundu. Söz konusu ortam nedeniyle bölgede çatışma yaşanan ülkelerekomşu Türkiye, İsrail, Ürdün ve SuudiArabistan’ın çok hassas bir konumda olduğunu hatırlatan Ökem, bu ülkelerin bölgedeki sıkıntıların yansımalarını mümkün olduğunca kontrol etmeye çalıştığını söyledi. Bu gelişmeler ışığında İsrail ordusunun Gazze’nin Refah bölgesine düzenlediği saldırıda iki kişi hayatını kaybetti, 5 kişi yaralandı. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail’in Refah bölgesine düzenlediği hava saldırısında Husam es-Sufi (24) ile Muhammed Enver el-Akra (38) isimli iki Filistinli’nin hayatını kaybettiğini, 5 kişinin yaralandığını belirtti. Görgü tanıkları da İsrail’in hava saldırısında Gazze-Mısır arasındaki bir tünelin hedef alındığını söyledi. Bu tüneller, Mısır üzerinden Gazze’ye gıda maddelerinin geçişi için kullanılıyor. El-Cezire’deyer alan habere göre, bölgedeki görgü tanıkları, İsrail’in hava saldırısı sonrası büyük bir patlama sesi duyulduğunu aktardı. Gazze’nin çeşitli bölgelerine 14 hava saldırısı düzenledi. Hamas Sözcüsü Fevzi Berhum, İsrail’in yaptığı saldırıların tehlikeli şekilde gerilimi arttırdığını kaydederek, “Saldırıların hemen durması lazım. İsrail’i bu ahmaklığını sürdürmemesi konusunda uyarıyoruz” dedi. Gazze’deki İçişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun bir gün içinde Gazze’ye 14 saldırı düzenlediği, üç Filistinlinin yaralandığı, çok sayıda binanın zarar gördüğü belirtildi. Bu arada, İsrail’de yayın yapan Yediot Aharonot gazetesinin internet sitesinde yer alan haberde, İsrailli askerlerin, Gazze’nin orta kısmındaki sınırda iki Filistinli’yi gözaltına aldığı aktarıldı. İsrail ordusu, savaş uçakları ve sınırda konuşlanan topçu birlikleriyle dün Gazze’nin çeşitli bölgelerine saldırılar düzenlemişti. Ordu Sözcüsü Peter Lerner, saldırıların İsrail’in Aşkelon kenti yakınlarına
sabah saatlerinde düzenlenen roket saldırısına karşılık düzenlediğini ifade etmişti. İsrail’in saldırılarına gerekçe olarak gösterdiği roket saldırısını Gazze Şeridi’ndeki Filistinli gruplardan üstlenen olmadı. Netanyahu da bir yandan bu fırsatı değerlendirerek yeni bir fırsat yaratmaya çalışırken diğer yandan da dostu Trump’ın döneminde neler yapabileceğini görmeye çalışıyor. İşgal ordusu Gazze Şeridi’ne saldırı düzenlediği saatlerde Londra’da bulunan Netanyahu, önümüzdeki günlerde Washington’da Trump ile bir araya gelecek. Gazze Şeridi’ne düzenlenen saldırılar, bir
yandan ABD Başkanı’nın vereceği tepkiyi ölçmeyi, diğer yandan da Filistinli gruplaraTrump’la birlikte yeni bir dönemin başladığını hatırlatmayı hedefliyor. Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) Gazze Direktörü Bo Schack, İsrail’in Gazze’de uyguladığı ablukanın sonlandırılmasına ilişkin siyasi çözümün yokluğunun, bölgedeki insani sıkıntıları artırdığını belirtti.Schack, Gazze’deki Reşad eş-Şuva Kültür Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, İsrail’in Gazze’de 11 yıldır uyguladığı ablukanın sosyal hayata olumsuz yansımaları olduğuna işaret
ederek, işsizlik ve yoksulluk oranlarında artış yaşanmasının yanı sıra bölge halkının psikolojisinde çeşitli sorunların gözlemlendiğini söyledi. “Ablukanın sonlandırılmasına yönelik siyasi çözümün yokluğu, bölgedeki insani sıkıntıları şiddetlendiriyor” diyen Schack, UNRWA’nın Gazze’de gıda yardımı yaptığı sığınmacıların sayısının yaklaşık bir milyona ulaştığı ve bu artışa ablukanın
sebep olduğunu kaydetti. Schack, Gazzelilerin kıtlık içinde değil, sonlandırılması gerekli bir abluka altında yaşadığına dikkati çekti. Ajansın mali durumunailişkin endişelerini dile getiren
Schack, UNRWA’nın finans konusunda sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu kaydetti. Schack, ajansın sunduğu temel hizmetlere devam edebilmesi için gerekli finansmanı bulmaya çalıştığını belirterek, bölgede yer alan ve tamamen yıkılmış yaklaşık 3 bin evin yeniden inşası için gerekli finansman desteğini beklediklerini kaydetti. Öte yandan Schack, yerel basında İsrail’in Gazze’ ye yönelik yeni bir saldırı başlatacağı ve Filistinlilerin bu konuda endişeli olduklarına ilişkin haberlere işaret ederek, Gazze’de yeni bir çatışmanın olabilme ihtimalinin uzak olduğunu savundu.