İstanbul’u yeniden tasarlamak…
Hélène Frédérick’in yazar rezidansının sonuna gelirken, 10. sınıf öğrencileri çalışmalarının ürünlerini 29 Mart akşamı düzenledikleri gösteride sundular. Öğrencilerin yazdığı metinlerden yalnız sekizi seçici kurul tarafından bu gösteride yer almaya ve sergilenmeye layık görülmüştü.
Fransızca öğretmenleri, pedagojik koordinatör ve iletişim birimi, Hélène Frédérick’in rehberliğinde tüm öğrenciler metinlerde bahsedilen sekiz mekanın tasarımını yaparak lisenin çeşitli yerlerinde şiirsel bir parkur oluşturdular. 10C sınıfından Selin ve Melis organizasyonu üstlendiler: gerekli malzemelerle, kullanılan mekanlarla, öğrencilerin kostümleri ve rolleriyle ilgili herşeyi tasarladılar. 29 Mart Perşembe günü ders saatinden sonra herkes son hazırlıkları tamamlamak için okulda bulunuyordu.
Önce 1. ve 2. kattaki dersliklerden masalar ve sandalyeler çıkarıldı, sonra gerekli dekor öğeleri bu mekanlara yerleştirildi ve öğrencilerin yazdığı metinlerde tasvir edilen atmosfere uygun mekanlar tasarlandı. Son olarak, herşey temizlendi, kostümler giyildi. Ve veliler, öğretmenler hatta Fransız Kültür Merkezi Fransızca dili için işbirliği ataşesinin de bulunduğu davetliler beklenmeye başlandı.
Sahnede…
Saat 18:30… İlk davetliler gelmeye başladı. Öğrenci ve öğretmenlerinin gergin ve stresli olduğu anlaşılıyordu. Hélène Frédérick bile heyecanlıydı çünkü herkes bu etkinlik için çok emek vermişti ve bir aydır süren projede içdünyalarını açan öğrenciler şimdi yazdıklarını mekana yansıtacaklardı.
Aslında bu gösteri diğer okul etkinliklerinden oldukça farklıydı: lisenin içinde farklı mekanlarda bir gezi parkuru düşünülmüştü. Öğrenciler davetlileri, İstanbul’un kendileri için özel olan bir mekanının tasviriyle buluşturup, içdünyalarından mahrem yansımalar sergiliyorlardı. İnsanın kendisini bu şekilde dışavurması her zaman çok rahat olmaz. Ama buna rağmen öğrencilerin gösterdiği gayret ve heyecan, kendilerini ifade etmekten çekinmeden cesurca bu gösterinin sorumluluğunu aldıklarının bir işaretiydi.
Şiirsel İstanbul parkurunda, bir mekandan diğerine geçerken, karşılaşılan manzaralar şunlardı:
*- Deniz deniz kıyısını betimlemişti. Gitarının tınısı eşliğinde kişisel yaşamındaki başarısızlıklar ve başarıları düşünüyor, hayatla yüzleşiyordu.
*- Selin Galata Kulesi’nde , genç bir İstanbullu olarak, özgürlüğün ve bağımsızlığını sembolünü görüyordu.
*- Betsy çocukluğunu geçirdiği Büyükada’yı ve geçirdiği dönüşümleri tasvir ederken, geçmişin mutlu anlarına geri dönüyordu.
*- Uras , Çırağan Caddesi’nde , kalabalıkların arasında kaybolup kendisi olmanın keyfini sürüyordu.
*- Özge Atatürk Havalimanı’nda çok çeşitli duygudurumlarını deneyimliyor, hayatın tüm heyecanlarını tadıyordu.
*- Ada ’nın babasının evi ve atmosferi onun tavizsiz içbakışını geliştirmeye itiyordu.
*- Ahmet Mansur kahvehanede hem oraya ait olduğunu, hem de oraya yabancı olduğunu hissederek, İstanbullu nüfusun yapbozunun içinde kendisine bir yer arıyordu.
*- Sarp büyükannesinin balkonunda nostaljik anılara dalıp gidiyordu.
Tüm konuklar, metinlerin çeşitliliği ve niteliğinden etkilenmişti. Aynı zamanda tasvir edilen zihinsel ve duyumsal evrenler de çok etkileyiciydi. Bir mekandan diğerine geçilirken, İstanbul’da bir gezintiye çıkmış gibi hissetmek mümkündü. Ama bu gezinti aslen, hepsi birbirinden hassas öğrencilerin içdünyalarına açılan kapılardan geçmek gibiydi.
Gezinin sonuna doğru
Son olarak, herkes medyatekte buluştu ve burada Melis, Almoş ve Begüm’ün metinlerini, sahneleme olmadan okuma imkanı buldular. Ayrıca 10. sınıf öğrencilerinin tüm metinlerini içeren kitapçığın sayfaları arasında gezinmek de mümkündü. Hélène Frédérick’in yazar rezidansı boyunca gerçekleştirilen atölyelerde çekilen fotoğraflar da sergilendi.
M. Abellan söz alarak, yazarı, öğrencileri ve öğretim kadrosunu bu sanatsal çalışmanın niteliklerini överek kutladı. Yazar Hélène Frédérick de projeye katılan herkese, paylaşımları ve misafirperverlikleri için teşekkür ederek, lisede geçirdiği ay boyunca yazdığı bir metni seslendirdi.
Ve nihayet ödül töreni vakti geldi. Tüm öğrencilerin verdiği emekleri ve yazarlık atölyelerinde gösterdikleri duyarlılıklarının çeşitliğini göz önünde bulundurunca seçim yapmak ne kadar zor olsa da, üç metin ödüle layık görüldü:
*- Almoş , yazısının özgünlüğü ve gösteri için seçtiği başlık için Jüri özel ödülünü aldı.
*-
Ada
’nın yazdığı metin şiirsel güzelliğiyle Jüri özel ödülüne layık görüldü.
*-
Sarp
metninde yansıttığı duyarlılık ve tevazu ile harmanladığı şiirsellikle
Birincilik ödülüne
hak kazandı.
Hélène Frédérick’e jazz ve çeşitli Türkiye müzikleri repertuarından cdler armağan edildi… Fransa’ya evine döndüğünde de İstanbul’u gözleri kapalı dinlemeye devam edebilmesi için.
Gönülden Teşekkürler
Lisemiz, tekrar değerli konuğu Hélène Frédérick’e hem yazar rezidansı kapsamındaki çalışmalardaki adanmışlığı, hem de nezaket ve sıcakkanlılığı için gönülden teşekkür eder.
Ayrıca, projeye eşlik eden tüm öğretim kadromuz ve iletişim birimimize, ve gösteriyi onurlandıran davetlilerimize teşekkür ederiz.
Gelecek sene, yeni bir yazar rezidansında, yeni 10. sınıf öğrencileri yeni bir yazarla tanışacak.
22 Mart Perşembe günü yazar Hélène Frédérick ile Açık Radyo’da bir söyleşi gerçekleştirildi. Programı dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz .