İşten Ayrılırken Nelere Dikkat Edilmelidir?

İŞTEN AYRILIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

İşten ayrılma sürecinde işçinin hangi haklara sahip olduğu, iş akdinin işçi tarafından haklı nedenle feshi veya işveren tarafından haklı bir nedene dayanmaksızın feshi halinde hukuki sürecin nasıl işlediği,  işçinin fesih sebebiyle işe iade davası açmasının veya kıdem tazminatı alabilmesinin şartlarının neler olduğu ve bu tazminatın hangi kriterlere göre belirleneceği hak kaybına uğramamak açısından son derece önem arz etmektedir. Çalışanlar işten çıktıktan sonra alacakları tazminatlarını ve korumaları gereken haklarını işinde uzman avukatlarla beraber sürdürerek en doğru şekilde haklarını koruma altına alabilir. Yaşar Hukuk Bürosu olarak iş hukuku ve tazminatlar hakkında her türlü hukuki çözüm ve danışmanlık hizmeti sunmaktayız.

İşçinin Haklı Nedenle Derhal Fesih Halleri nelerdir?

Belli sebeplerden dolayı çalışanlar işyerinden istifa edebilir. Çalışanların istifa ettikten sonra işyerlerinden tazminat alma hakları vardır. Çalışanlar hak kaybına uğramamak ve tazminat alabilmek için öncelikle işyerinde ani gelişen olaylarda dahi hiç bir işleme ve belgeye imza atmamalı ve durumun değerlendirilmesini yapmak üzere bir avukatla birlikte süreci takip etmelidir.

İş Kanunu Madde 24’te işçinin iş akdini derhal ve kıdem tazminatına hak kazanarak feshedebileceği durumları açıkça belirtmiştir. İlgili maddede belirtilen durumlardan en az birinin gerçekleşmesi durumunda işçi ihbar süresi ve ihbar tazminatı söz konusu olmadan, kıdem tazminatını almayı hak ederek derhal iş akdini feshedebilir.

“Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:

1. Sağlık sebepleri:

a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa,

b) İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi, bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa.

2. Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:

a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.

b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.

c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnat veya ithamlarda bulunursa.

d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa.

e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,

f) Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa.

3. Zorlayıcı sebepler:

İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa.”

İş Kanunu Madde 24 ve 25’te belirtilen sebeplerle haklı ve derhal feshin geçerli sayılabilmesi süre koşuluna bağlıdır. Bu koşul İş Kanunu Madde 26’da ; “24 ve 25 inci maddelerde gösterilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi veya işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz. Ancak işçinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde bir yıllık süre uygulanmaz. Bu haller sebebiyle işçi yahut işverenden iş sözleşmesini yukarıdaki fıkrada öngörülen süre içinde feshedenlerin diğer taraftan tazminat hakları saklıdır.” ifadesi ile bu süre koşulu açıkça tanımlanmıştır.

İşten Ayrılırken Uyulması Gereken Bildirim Süreleri Nelerdir?

İşçi eğer haklı bir sebebe dayanmıyor ve istifa etmek istiyorsa, bu durumda işveren nezdinde geçen çalışma süresine göre kanunda belirlenen bildirim sürelerine riayet ederek işverenini bilgilendirmelidir. Buna göre, haklı bir sebebi bulunmaksızın işten ayrılmak isteyen işçi, işyerinde 6 aydan az süre çalışmış ise iki hafta önce, 6 aydan 1.5 yıla kadar çalışmışsa 4 hafta önce, 1.5 yıldan ile 3 yıla kadar süren çalışmada 6 hafta önce, 3 yıl ve üzeri çalışmada 8 hafta önce işten ayrılacağını işverene bildirmek zorundadır. İşçi bu bildirimi yapmaksızın derhal işten ayrılırsa veya bu sürelere uygun biçimde bildirim yapmazsa, söz konusu sürelere göre hesaplanacak ücret tutarında tazminatı işverene ödemekle yükümlü olacaktır. İşçinin ödeyeceği bu ücret bildirim öneline uyulmamasından kaynaklı ihbar tazminatı olup, tersi durumda da, yani işverenin işçiyi bildirim süresine uymaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın derhal işten çıkarması halinde, işveren işçiye bildirim süresine ilişkin ücret tutarında ihbar tazminatı ödemekle yükümlü olacaktır.

İşçinin Haksız Bir Sebeple İşten Çıkarılması Halinde Ne Yapılabilir?

Eğer haksız bir şekilde işten çıkarıldığınızı düşünüyorsanız İş Kanunu Madde 20 gereğince işe iade davası açabilirsiniz. İş K. Md. 20’ de,’’ iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir. Taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede iş mahkemesi yerine özel hakeme de götürülebilir. Arabulucuya başvurmaksızın doğrudan dava açılması sebebiyle davanın usulden reddi hâlinde ret kararı taraflara resen tebliğ edilir.Kesinleşen ret kararının da resen tebliğinden itibaren iki hafta içinde arabulucuya başvurulabilir. Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.’’ Denmektedir.

İşçiye Kıdem Tazminatı Hangi Hallerde Ödenir?

İşveren işçiyi ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller dışındaki nedenlerle, haklı bir neden olmaksızın işten çıkarmışsa ya da işçi haklı nedenle iş sözleşmesini kendisi feshetmişse, işçi askerlik nedeniyle ayrılmışsa, kadın işçi evlendikten sonra bir yıl içinde işten ayrılmışsa, işçi ölmüşse, emeklilik halinde ve iş sözleşmesi bir yıldan fazlaysa işçi, kıdem tazminatını almaya hak kazanır.  İşçinin, işe başladığı tarihten itibaren feshe kadar geçen her tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır. Kıdem tazminatı hesaplanırken, işçiye ödenen ücretin yanı sıra kendisine düzenli olarak sağlanan tüm para ve para ile ölçülebilen menfaatlerin (yol parası, yemek parası, düzenli olmak koşulu, ikramiye ödemeleri vb.) brüt tutarları dikkate alınarak işçinin giydirilmiş ücreti bulunur.