İstinaf, ilk derece mahkemesi ile temyiz yolu arasındaki, 2. Derecedeki bir denetim sistemi ve kanun yoludur. Şöyle diyebiliriz ki 1. Derece mahkemenin kararı sonrasında istinaf yoluna başvurulduğunda, verilen karar istinaf yolu ile denetime sokulacak, daha sonra temyiz yolu açık ise temyize başvurulabilecektir. İstinaf ne demek?
İstinaf denetim sistemini uygulayan mahkemelere BAM (Bölge Adliye Mahkemesi) veya istinaf mahkemesi de denmektedir.
Şu anda geçici olarak 9 ilde BAM (Bölge adliye mahkemeleri), istinaf incelemesini yapmaktadır. Mahkeme sayısı ileride artacaktır.
Bu sistem sayesinde adli yargıda 3 dereceli bir sisteme geçilmiştir. Önce ilk derece mahkemesinde karar verilecek daha sonra bölge adliye mahkemesinde istinaf denetimi yapılacak, son olarak ise Yargıtay’da temyiz incelemesi gerçekleştirilecektir. Bu sayede 1.derece mahkemesinin kararı 2 süzgeçten geçeceği için daha adaletli ve daha sağlam bir hukuk sistemi kurulmuş olacaktır.
Temyiz incelemesinde Yargıtay, kararı hukuki olarak denetler yani verilen kararın hukuka uygun mu verildiğini yoksa hukuka uygun olmayan bir biçimde verildiğini denetler. İstinaf kanun yolunda ise kararı hem olay hem de hukuki olarak bir denetime tabi tutar.
Yukarıda istinaf mahkemelerine Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) denildiğinden söz etmiştik. İstinaf mahkemesi, 1. Derece hukuk veya ceza mahkemelerinin son kararlarına yapılan itiraz yani istinaf başvurularını denetlemek ve incelemek ile görevli bir üst derece mahkemesidir. Yerel mahkemeler, yani hukuk ve ceza uyuşmazlıkları hakkında karar veren mahkemeler 1. Derece mahkeme kabul edilir. İstinaf yani bölge adliye mahkemeleri 2.derece olarak adlandırılır.
Bu mahkemelerin işleyiş sistemleri ‘’Bölge Adliye mahkemeleri Kuruluş, görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’’ ile düzenlenmiştir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi istinaf mahkemeleri hem olay hem de hukuki yönden inceleme ve denetim sağlar. Bu kanun yolu çiçeği burnunda, taze bir denetim yoludur. Bizim yargı sistemimizde istinaf 2 çeşit kanun yolu mevcuttur. Bunlar; ceza istinaf yolu ve hukuk istinaf yoludur.
İstinaf mahkemeleri, bölgelerin durumlarına göre ve iş yoğunluklarına göre kurulur. Ülkemizde İstanbul, Bursa, İzmir, Ankara, Konya, Samsun, Adana, Erzurum, Diyarbakır, Antalya, Gaziantep, Kayseri, Sakarya, Trabzon ve Van’da bölge adliye mahkemeleri kurulmuştur.
İstinaf mahkemeleri, Başkanlık, başkanlar kurulu, daireler, cumhuriyet başsavcılığı, adalet komisyonu ve müdürlüklerden oluşturulmuştur. Her mahkemede 1 başkan bulunur, başkanlık bu başkan ve yazı işleri müdürlüğünden oluşur.
Bütün istinaf mahkemelerinde en az 3 tane hukuk dairesi, en az 2 tane ceza daire bulunmakta olup adalet bakanlığının gerekli gördüğü hallerde bu sayılar artırılabilir. Bahsettiğimiz bu daireler bir başkan ve yeterli sayıda üyeden oluşur.
Bu mahkemelerin işleyişini düzenleyen kanunda bahsedildiği üzere bölge adliye mahkemelerinin görevleri şu şekilde düzenlenmektedir;
Kanun koyucu İstinaf başvuruları için bazı şartlar getirmiştir. Bu şartlar HMK md 341’de sayılmıştır:
İstinaf yoluna başvuru süresi hükmün öğrenilmesinden ya da hükmün kişiye tebliğ edilmesinden sonra 7 gün olarak belirlenmiştir. Kararın verilmesinden sonra kararı veren mahkemeye bir İstinaf dilekçesi vermek suretiyle veya mahkemeye tutanak tutturularak istinaf başvurusu yapılır. Sanığın görülmekte olan davada hazır bulunduğu ancak avukatın hazır bulunmadığı davalarda bu süre, kararın sanığa açıklanmasından itibaren başlar. Kendisine zorunlu avukat atandığından habersiz sanık hakkında bu süreler, kararın avukata açıklanması ile değil, sanığın öğrenmesi ile başlar. Savcı istinaf başvurusu yapmak için gerekçe göstermek zorundadır. Diğer istinaf başvurusu yapanlar dilekçede gerekçe göstermek zorunda değildir.
Kararı veren ilk derece mahkemesi, istinaf başvurusu yapılması halinde aşağıdaki hususları inceler:
_____ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRESİNE
Sunulmak Üzere
_____Hukuk Mahkemesi Sayın Hakimliği’ne
Duruşma İstemlidir
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVACI :_______________
DAVALI :_______________
KONU : …………… Asliye Hukuk Mahkemesi ……/….. E. sayılı …. Karar sayılı ….tarihli kararının istinaf ile kaldırılarak davanın esatan kabulü talebi hakkında.
AÇIKLAMALAR :
Usule İlişkin Açıklamalar
Easa İlişkin Açıklamalar
Yukarıda yazılan sebeplerden ötürü dosyanın esastan kabulü gerekmektedir.
HUKUKİ SEBEBLER : HMK, MK ve sair mevzuat.
DELİLLER : Nüfus kaydı, gerektiğinde tanık beyanı ve her türlü kanuni delil.
SONUÇ VE TALEP : Yukarıda belirtilen nedenlerle
Davacı
_____________
İstinaf mahkemesi dosya üzerinden inceleme yaptığı zaman şu kararları verebilir.
İlk derece mahkemeleri, istinaf yani bölge adliye mahkemesinin vermiş olduğu bozma, karar ve hükümlere karşı asla direnemez. Yani istinaf mahkemesinin vermiş olduğu karara kesin bir şekilde biat etmelidir. İstinaf mahkemesinin vermiş olduğu kararları yerine getirmek zorundadır.
İstinaf sayesinde daha güvenli bir yargılama sistemi sahibi olundu. Çünkü ilk derece mahkemenin verdiği karar 1 değil 2 defa denetimden geçebilecek kararın hukuka ve olaya uygunluğu 2 defa denetlenecek bu sayede hata oranı düşük seviyeler düşecektir. İstinaf aşamasında 1. Derece mahkemenin verdiği karar denetlenebileceği gibi İstinaf mahkemesinin gerekli gördüğü hallerde yeniden yargılama yapılması mümkün olacaktır. Pek çok dünya ülkesinde bu 3 dereceli sistem uygulanmaktadır.
İstinaf mahkemelerinin getirmiş olduğu bu 3 dereceli sistem sayesinde, hukuka ve yargıya olan güven artacak insanların hukuk yollarını özenle ve güvenle kullanmalarını sağlayacaktır. İstinaf yolunun bir başka olumlu tarafı da Yargıtay’ın çok olan iş yükünü azaltmaktır. Bu sayede Yargıtay daha rahat ve sakin kararlar verebilecek. Bu sayede Yargıtay’ın verdiği kararların da sağlıklı ve güvenli olmasına sebep olacaktır.
Ancak dosya sayısındaki çokluk ve mahkeme sayısındaki yetersizlik nedeniyle istinafta bulunan dosyaların karara çıkma süreleri aşırı bir şekilde uzamıştır.
Bahsettiğimiz 3 dereceli sistemdeki 3. Derece Yargıtay’dır. Yargıtay istinaf mahkemesinin vermiş olduğu kararların incelenmesi üzerine gönderildiği üst mahkemedir. Temyiz süresi, istinaf mahkemesinin kararı açıklamasından ya da tebliğ etmesinden sonra 15 gündür.
İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulur. Lakin, konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin hüküm teşkil edip, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz.