Kadına karşı şiddet insan haklarına aykırılık teşkil eden bir suç olup, mağdurun kadın olduğu, fiziksel ve mental durumuna, kültürel olgularının tümüne karşı yapılabilen zararlı davranışlardır. Yaralama, tecavüz, taciz, vücut bütünlüğüne ya da eşya bütünlüğüne yapılan fiziksel ve psikolojik tüm saldırılar şiddet niteliğindedir.
Kadına karşı şiddet, dünyanın ve ülkemizin ortak sorunudur. Ne yazık ki ülkemizde de her geçen gün kadına karşı şiddet ile ilgili olumsuz gelişmelere şahit olmaktayız.
Toplumdaki kültürel seviyenin düşük olması, eğitimsizlik, ekonomik ve ailevi problemler, medyanın insanlar üzerindenki negatif etkileri, uyuşturucu madde kullanımı, alkol bağımlılığı gibi faktörler şiddete temel oluşturan başlıca sebeplerdir.
Şiddet, fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddet olarak 4’e ayrılır. Tüm bu şiddet türlerinin birbirleriyle ilişkisi çok yüksektir. Şiddet çok yönlüdür ve tüm bu şiddet çeşitleri bir arada ya da ayrı şekilde gerçekleştirilebilir.
Ülkemizde ne yazık ki aile içi şiddete uğrayan kadınların sayısı oldukça fazla olup, kadınlar tarafından bu affedilmemesi gereken suç gizlenmektedir. Bunun sonucu şiddet eylemlerinin kadınlar üzerinde hem ölümcül hem de travmatik birçok ağır psikolojik etkiler bırakan sonuçlarına şahit olmaktayız.
Şiddete uğrayan kadın, öncelikle sessiz kalmamalı ve en yakın karakola giderek, şikayette bulunmalı, konu ile alakalı yaşadıklarını tutanak altına aldırmalıdır. Bununla birlikte darp raporu alınmalıdır. Nitekim Kadın evliyse ve boşanma davası açılması isteniyorsa Aile Mahkemesi veya Cumhuriyet Savcılığına başvuru yapılmalıdır.
Kadınlar şiddete maruz kaldığında, Koruyucu tedbir talebinde bulunabilirler, bu durumda mağdurun beyanı esas olup, şiddete uğrayan kadının herhangi bir delil veya belge sunma zorunluluğu yoktur.
Şiddete maruz kalan ya da şiddet riski altındaki kadınların başvurabileceği kurum ve kurumların listesine linkten ulaşabilirsiniz.
https://ailevecalisma.gov.tr/ksgm/siddete-maruz-kalindiginda/
Şiddet gören kadın koruyucu tedbir alınmasını talep ediyorsa, şiddete uğrayan mağdurun herhangi bir delil veya belge sunma zorunluluğu yoktur. Alınan tedbir kararları 1,3 ve 6 ay şeklinde, mahkeme hakimi taktiriyle belirlenmektedir. Tedbir kararları başvuralar neticesinde hakim gerekli görürse uzatılabilir. Şiddet gösteren kişi çıkan tedbir kararına aykırı davranışlarda bulunursa tedbir kararına muhalefet etmekten ötürü hakim, hapis cezası verebilir. Kadına karşı işlenen suçlar aile içi şiddete dahil olduğu için ceza hukukunu da ilgilendirir. Bununla birlikte şiddeti uygulayan kişi ve mağdur arasında eşlik, altsoy, üstsoy hali varsa bu durumlar cezayı arttırıcı sebepler olabilir. Şiddete maruz kalan taraf, şiddet uygulayan kişi hakkında uzaklaştırma kararı aldırılabilir. Boşanma davası ile birlikte maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. Boşanma davasının bir sonucu olarak karşı tarafı nafakaya bağlayabilir. Şiddet eylemini gerçekleştiren kişi için şikayette bulunulabilir ve hakkında ceza davası açılarak hakkında cezaya hükmedilebilir.